@kireina
|
Kuzey, İstanbul'a giriş tabelasının yanından geçerken yan koltuğunda uyuyakalan yorgun sevdiğine baktı. Şafak vakti bile güzelliğinin yanında sönük kalıyor gibiydi. Hafifçe yana doğru yatık olan başını okşadı. Belki de kimsenin başına gelmeyecek olaylı bir gece geçirmişlerdi. Sevdiğine kavuşmak için bir kamyon dayak yemişti ve sevdiğini koruyamadığı için hala kendine küfrediyordu. Eğer Serkanlar olmasaydı şu an Kardelenin o piç herifin soy adını aldığını düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Şükürler olsun ki böyle bir şey olmamıştı. Şu an güneş doğarken bekar olan Kardelen güneş batarken kendi soy adını almış bir şekilde bitireceklerdi günü. Bedeni yediği dayağın etkisi altında olsa da asla durmak gibi bir niyeti yoktu. İstanbula girdikleri andan itibaren bir saat sonra da nikahlarını kıyacakları semte gelmişlerdi. Burayı abisi ayarlamıştı, kalacakları otele vardıklarında Kardelen hala uyuyordu onu uyandırmaya bile kıyamıyordu. Derin bir nefes aldı hala dusunceleri yüzünden yanında bile olsa özlem duyuyordu Kardelene. Yavaşça yüzünü okşayarak seslendi. "Güzelim uyan hadi geldik." Kardelen daldığı uykudan irkilip korkarak uyandığında bir saniye nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Kuzeyin yer yer morarmış yüzünü görünce yine ağrılarını umursamadan sımsıkı sarıldı. "Sevgilim, kuzeyim bir an her şey rüya sandım kalktığımda sen olmayacaksın diye korktum." Dişlerini sıkarak acısını gizledi ve Güzelinin saçlarına gömdü yüzünü.
"Hayır bizi kimse ayıramaz. Güzelim hadi gel otele girip hazırlanalım bir saat sonra nikahımız var." Kardelen gülümsedi. Aklında, kalbinde, ruhunda sadece Kuzey vardı bu yüzden aile görünümlü herkesi ardında bıraktığı için asla pişman değildi. Temkinli bir şekilde otele girdiklerinde resepsiyon görevlisi Kuzeyin yüzüne garip bir şekilde baktığında Kuzey gülümsemeye çalıştı. "Bir kavgayı ayırmaya çalışırken arada kaynadım da." Açıklama yapma gereği hissetmişti. Görevli başını salladı. Anahtarları verdiğinde odaya doğru çıktılar. Odaya girdiklerinde yatağın üzerinde dört kutu vardı. Kardelen merakla yaklaştığınde Kuzey tam arkasında idi. Kardelen merakla döndü ve yaralı yüzüne rağmen asla yakışıklılığından bir şey kaybetmeyen gülümseyen Kuzeye baktı. "Biri unutmuş galiba söyleyelim mi?" Kuzey hayır anlamında başını salladı. "Onlar bizim için güzelim!" "Ne- Nasıl yani?" "Aç bakalım güzelim" Kardelenin elleri tedirginliğine rağmen heyecanla titreyerek en üstte ki orta boydan biraz daha büyük olan kutunun kapağını araladığında dudakları aralandı. Kardan bile beyaz olan karşısındaki elbise karşısında dili tutulmuştu. Elleri ile elbiseyi kaldırıp baktığında gözleri dolarak baktı Kuzeye. "Bu?" Kuzey yaklaşarak Kardelene arkasından sarılıp saçlarını derin derin içine çekti. "Her şey usulüne uygun olsun çok isterdim güzelim ama olmadı, en azından nikahımızda sana yakışacak bir şey giymeni istedim. Bu elbise bile senin masumiyetinin yamında soluk duruyor ama eminim üzerinde çok güzel duracak." "Eğer yetişmeseler di şimdi." Ağlamaya başladı Kardelen, düşündükçe yutkunamıyordu, kahroluyordu. Kuzey varlığını belli etmek için daha da sıkı tuttu ama aglamaları şiddetleniyordu. Kardelen bu elbiseyi mardinde kalsaydı şu an kefen Olarak giyecekti. Kuzeye döndü. Akan gözyaşlarını silip göz kapaklarını öptü sahiplenircesine. "Şisst! Benim küçüğüm. Asla ama asla ayrılmayacağız, seni benden o it asla ayıramazdı. Bak buradayız ve yaklaşık kırk dakika sonra evleneceğiz ve bir daha kimse bizi ayırmaya cüret bile edemeyecek. Hadi sil gözyaşlarını ve mutluluğumuza odaklanalım. Nikahımızı atlattığımızda mutsuz anılarımızı unutmak için daha bol bol vaktimiz olacak ve hepsini seni severek sileceğim zihninden. Gözleri kızarmasına rağmen gülümsedi. "İyi ki varsın. Allah seni bana hediye olarak yollarken ne büyük sevap işledim acaba?" "Asıl ben ne Sevap işledim." İkisi de güldü. Kardelen elbiseyi kenara bırakıp diğer kutuyu açtığında bembeyaz çok zarif bir topuklu ayakkabı gördü. Yine hayran hayran kendisine sarılan Kuzeyin yüzüne yüzünü sürttü ve öptü. Son kutuyu açtığında aksesuarlar, kişisel bakım eşyaları, makyaj ürünleri vardı. "Teşekkür ederim sevgilim." Kuzey, ellerini gevşetip kutuların yanındaki büyük kutuyu açarken "Hayır hayır artık müstakbel kocam diyeceksin yarım saat sonra da sadece kocam." Gülerken kutunun içinden siyah ayakkabılarını cikardı ve gösterdi. "Takım elbisem de dolapta hadi hazırlanalım müstakbel güzel karım." Ömrünün en hızlı duşunu tam dört dakika da yaparak kendi rekorunu kırmıştı Kardelen. Her an bir şey olacak diye sakarlaşıp giyinmekte zorlanırken diğer odada da Kuzey giyiniyordu. Saçlarını tarayıp elbisesinin arkasına doğru salık bırakıp yanlarından tokalar ile tutturmuştu. Biraz maskara ve ruju Zühalden öğrendiği kadar sürerek son kez ayakkabılarını da giydiğinde Kuzeyi beklemeye başlamıştı. Heyecandan kalbi tavan yapmış her an kriz geçirmeye hazır vaziyette iken odanın açılan kapısından siyaj jilet gibi Kuzey çıktı. Yüzü ne kadar dağılmış olsa da mükemmel görünüyordu. Kardelen hayran ve aşık bakarken gülümsedi Kuzey fark ettirmese de gözlerini biraz sonra resmi olarak karısı olarak kadından ayıramıyordu. O kadar güzeldi ki onun başkasının olma düşüncesi ölüm gibi geliyordu.kardelenin elinde tutup onu etrafında döndürdü. "O kadar güzelsin ki nefesim kesiliyor!" "Sende o kadar yakışıklısın ki benim de nefesim kesiliyor, başım dönüyor." Tam o sırada kuzeyin telefonu çaldı beklediği kişi sonunda arıyordu. "Alo abi!" "Tamam tamam, sağol abi geliyoruz." Telefonu kapatarak hemen Kardelenin elini tuttu, odada ki son kalan eşyalarını da çantalarına koyarak çıkışa yöneldiler. Kardelen soru sorma gereği bile duymuyordu, Kuzey ölüme dese gözü kapalı giderdi yeter mi kuzeyi ile beraber olsun. Arabaya hızla bindiklerinde vakit kaybetmeden gaza bastı Kuzey. "Abim her şeyi ayarladı güzelim, ailem nikâhta olmak istemiş bu yüzden yoldalarmış onlarda, özür dilerim güzelim kendini buruk hissedeceksen gelmesinler." "Olur mu öyle şey sen başından beri haklıydın, bazı ailelerin yokluğu varlığından daha iyidir. Benim ailem, yuvam, her şeyim sensin. Başka aileye ihtiyacım yok. Ailen de bana öz ailemden daha iyi bakan yeni ailem. Olmalarını çok isterim." "Sana ölürüm ben, güzelim benim. Bak gör nasıl mutlu olacağız." "Biliyorum sevgi. Müstakbel kocam" Küçük ve gösterişsiz bir nikah dairesinin içerisine doğru nerdeyse koşar adım girdiklerinde kendilerini abisinin ayarladığı korumalar karşılamıştı kapıda nobet tutarlarken Kuzeyin ailesi de nikah salonunda yerlerini almışlardı. Abisi ve bir arkadaşı şahit koltuğunda iken Serkanın olmaması Kuzeyi bir an üzse de dostu her daim yanında idi. Heyecan ve adrenalinin tavan yaptığı bir şekilde selam bile veremeden hemen nikâh masasına geçtiler. Kardelenin yüzü utançtan, sevinçten volkan gibi yanıyordu hafifçe kendilerine gülümseyerek bakan aileye el salladığında Kader hanım oğlunun yüzündeki morluklar ile şok olsa da baba Murat bey yatıştırıp sakinleştirmişti. Nikah memuru konuşmaya başlarken kalp atışları boğazına ulaşmıştı. Ellerini bile nereye koyacağını bilemiyordu Kardelen kendisine hayran hayran bakan Kuzey tuttu elini o an heyecanına rağmen durmayı başardı. Nikâh memuru Kardelene sorduğunda kısık ama heyecanla evet demişti, kuzey ise coşkulu idi. İmzalar atılmış ve ellerine verilen kırmızı kaplı evlilik cüzdanı ile işte bu kadardı geriye sadece dini nikâh kalıyordu ama en zorunu başarmışlardı. Resmi olarak evliydi, sevdiği adamla. Nikahtan sonra Kardelen yeni ailesinin Tebrikleri arasında ailenin evine doğru yola çıktılar, yurt dışı işlemleri halledilene kadar ailesinin yanında kalacaklardı. Normalde orduda yaşıyorlardı ama güvende olmak için İstanbula gelmişlerdi. Eve geldiklerinde oturdular, Kader hanım Kuzeye yüzüne olanlar yüzünden azarlama, hüzün karışık kızmış ama yeni bir mutluluğun kapısını açmışlardı. Akşam getirilen bir imam ile dini nikahlarını da kıyarak son adımı da bitirmişlerdi. Kendileri için hazırlanan odaya girerken Kardelenin yüzünde, kalbinde bie ateş vardı ama mutluydu, sadece aşkla atan bir yürek vardı bedenlerinde. Bir hafta boyunca temkinli bir şekilde işlemleri hallederek Cihanın onları bulma olasılığına karşılık uçak yerine gemi ile Gürcistan'a oradan ise uçakla kanadaya giderek oraya yerleşmişlerdi. Sonrası ise hak ettikleri gibi olmuştu. Bir yıl sonra Söz verdikleri gibi Serkan ve Zühal onları Ziyaret etmişlerdi. Ayrı da olsalar Zühal ve kardelen veterinerlik fakültesini kazanmışlardı. Kuzey abisi ile şirketini daha da büyütürken bir yandan da her yerde kendilerini arayan Cihan itini takip ettiriyordu. Cihan Serkan ve Zühal ile uğraşmaya başlarken Kuzey beklenmeyen bir hamle ile Cihanın şirketinden hariç yaptığı kaçakçılık ortaklarına ulaşıp onu içeriye tıktırmıştı bu durumdan Cihanın serveti, gücü bile onu içeriden çıkarmaya, ailesinin dağılmasını engellemeye yetmemişti. Ülkelerine birkaç yıl sonra döndüklerinde orduya yerleşmişlerdi ama artık sadece ikisi yoktu Kardelenin yuvarlak şişmiş bir de karnında minik bir erkek bebekleri de onlara eşlik ediyordu. Korkusuzlardı, hiçbir korkusu yoktu kocasına olan güveni yine yanıltmamıştı onu ve cihanı yerle bir etmişti. Ailesi ile görüşmedi Kardelen, yeni doğan kardeşi için tebrik mesajından ileri gitmedi, kendine ulaşmalarına bile izin vermedi. Mutluydu ve mutluluğuna gölge düşürecek hiçbir şeyi istemiyordu hayatında. Serkan ve Zühal de fakülteyi bitirdikten sonra Orduya geldiklerinde sokak hayvanları için ücretsiz tedavi kliniklerini açmışlardı. Belki zor olmuştu hayatlarının dönüm noktaları acı olmuştu ama yenmişlerdi, geriye bıraktıkları bir anı olmuş ve mutluluklarına bedel olmuştu. Zühal Serkanın evlilik teklifini kabul ederken yüzüğünü göstermek için Kardelene koşarken Kardelen ise erkek bebeklerini dünyaya getirmek için doğuma girmişti. Hastane odasında Zühal yeni doğum yapmasına rağmen bir yandan bebeği seviyor bir yandan da aldığı evlilik teklifini anlatıyordu. Kardelen gülümsedi, etrafında sadece ona mutluluk veren kişilere baktı, sevdiği adamla ortak parçalarına şefkatle bakıyordu. Kuzey kucağından indirmediği bebeklerine şimdiden çok iyi bir baba olacağının işaretini verirken mutluluk diye düşündü, evet bedeli ağırdı fakat bedelinden daha büyük bir armağandı mutluluk ve kendisinin hayatı boyunca mutlulukla doku olacak kişilere sahip olduğu için bir kez daha şükretti.... SEVGİLİ OKURLARIM, MUTLU SONLAR HEPİMİZİ SEVİNDİRİR VE HİKAYEMİN SONUNA GELDİK BENCE HERKES HAK ETTİĞİNİ YAŞADI, BUGÜNDEN İTİBAREN BEKLENEN, YAŞANAN ÖDENEN KİTABIMA BÖLÜM ATARAK ONDA GÜNCELİM HADİ ONDA GÖRÜŞMEK ÜZERE SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM PITIRCIKLARIM🌸 |
0% |