Oy ve yorum yapcan pleaseee

[|━|]

Asilettam; Annenler yattılar, biraz kafa dağıtmaya ne dersin? |01:17|

Asilettam; Ve eğer geleceksen yalnızca on dakikan var.

Talya; Sorman hata, geliyorm

Odamda tembel tembel telefonuma bakarken Asil'in mesajının gazına gelip hemen hazırlanmıştım. Kapım hafif tıklatılarak aralandığında Asil maviş gözlerini onaylar bir ifadeyle kırptı. "Pörfekt olmuşsun yalnız he"

Kollukları olan beyaz mini bir elbise giymiştim. Saçlarımı açık bırakıp, makyaj yapmaya vaktim olmadığı için yüzümü gece ışığında parlayacak şekilde süslemiştim.

İltifatıyla Asil'e baktığımda siyah bir iki düğmesi iliklenmiş gömleğinin altına lacivert bol bir pantolon giydiğini görmüştüm. Elimi ona doğru uzatıp silah işareti yaptığımda "Dıkşın dıkşın" dedim oyuncu bir ciddiyetle.

Asil bir anda kalbini tutup kendini geriye attığında "Ahhh," diye inledi oldukça yapay bir tonla.

Silahımı dudaklarıma yaklaştırıp parmak uçlarımdan çıkan görünmez dumanı üflerken bir kovboy edasıyla "Ateş eden ateş bulur." dediğimde daha fazla dayanamayıp gülmüştüm. Ne salakça işler yapıyoruz yav.

Çantamı alıp parmak uçlarımızla evden çıktığımızda hızlıca arabaya yerleşip yola koyulmuştuk. Topuklularımı evde giyemediğimden küçücük alanda giymeye çalıyordum. Bu sırada "Nereye gidiyoruz?" diye sormuştum Asil'e.

"Noche De Verano"

*İsp: yaz gecesi*

Kaşlarım anında çatıldığında ayakkabımın ipini bağlayabilmiştim, doğrulup yandan Asil'e baktığımda "Orayı sevemiyorum" dedim huysuzca.

"Bir tek orada içiyorum diye mi? Sonra beni taşımaya çalışıyorsun falan" deyip güldüğünde direkiyonu sola döndürdü. Sokağına giriyorduk.

Asil'in tek rahat takıldığı mekan Noche De Verano'du. Anlayabiliyordum, arkadaşları var diyeydi ama son olayda öyle çok içmişti ki kendini kaybetmekten çok bir ölü gibi yığılıp kalmıştı kucağıma. Hastaneye gidememiştik, annemlere de söyleyemezdim çünkü gizlice kaçmıştık evden.

Böylece o gün Asil ile mekanın arka odalarından birinde sabahlamıştık. Tüm gece öyle çok korkup ağlamıştım ki, Asil o zamandan sonra yanımda tek kadehten fazlasına hiç gitmiyordu.

Keyfim kaçmıştı. "Keşke gelmeseydim."

"Eve bırakabilirim?"

"O kadar hazırlandım ama"

"Öyleysee," dediği sıra araç yavaşlayarak durmuştu. "İnelim"

İsteksiz adımlarımla kapıyı açtığımda tüm modum yerlerdeydi. Sarsak adımlarla yürüken boynuma dolanan bir şeyle irkilsemde kokusundan Asil olduğunu anlamıştım. Ona yüz vermeyerek başımı yana çevirdiğimde güldü. "Korkma yalnızca tek kadeh içeceğim."

İleriye doğru boşş bir bakış ve düz bir sesle "Biliyorum" dedim.

"E o zaman?" Atik bir hareketle önüme geçip yanaklarımdan birer makas aldığında ters bir şekilde yürüyordu aynı zamanda.

Bu sırada önümüzden minyon tipli güzel bir kız geçerken Asil arkası dönük olduğu için görmemişti. Geri geri yüremeye devam ederken "Dur" diyecektim ki Asil hayvan gibi vücuduyla kıza doğru gittiğinde beklediğim gibi kimse yere düşmedi lakin Asil sert bir darbe almıştı. Kız kendisine yaklaşan cüsseyi fark ettiği gibi yüzündeki tiksinir ifadeyle ayağını kaldırıp Asil'in sırtından kuvvetle itti.

"¡Camina mirando hacia adelante, idiota!"

*Önün dönük yürü, aptal!*

Kız gece karası saçlarını savurup mekana girdiğinde "Az önce ne oldu lan? Topuğunu sikeyim belim kırıldı." diyerek sırtını ovmaya çalışan Asil'e baktım.

Zavallım, iki arada bir derede dayak yemişti.

Kırk beş dakika sonra

Genç kız içtiği bir kaç kadehten sonra ani bir kararla tekila atacağım demiş sonra o dans eden kalabalığa tekrardan karışmıştı.

Burayı sevmiyordu ama tek başına gidebileceği bir clup da yoktu. Durdukça aklına o gece doluyor, Asilin içtiği her yudumda korkuyordu. Bu duygularla kötü hissedeceğine içip savurarak geceyi renklendirmeye karar vermişti. Onun aklı yerinde değilken Asil sarhoş olamazdı.

Tam da düşündüğü gibi Asil tünediği köşeden göz ucuyla onu kontrol ediyor bir yandan da sigarasını tüttürüyordu. Kızarmış gözleri uyku haline bürünürken, kulaklarında patlayan hızlı kalp atışları yaşadığını hissettiriyordu.

Huzuru buldum derken karşısından gelen gürültüyle baygın bakışları o yönü buldu.

"Bak beni deli etme Miray, daha yaşın başın kaç senin?" diye hiddetle konuşan kişinin yüzü oldukça tanıdıktı. Talya'nın tabiriyle 'badem gözlü' fitnesscı herif.

Karşısında ise onunla birebir aynı gözlere sahip bir genç kız vardı. Boyu epey kısaydı lakin minyon hatlara sahip oluşu onu daha küçük gösteriyordu. Simsiyah beline değin uzanan kıvırcık saçlarını gördüğü an bugün ona tekmeyi çakan kızı hatırladı. O'ydu.

Kız kaşlarını sinirle çatıp dik dik karşısındaki dev adama. "Ne varmış yaşımda? Abim olman beni kısıtlayabileceğin anlamına gelmiyor." diye Türkçe konuştuğunda bir şaşırmıştı Asil. İlk başta küfür eder gibi başka bir dilde konuştuğunda Türkçesi yok sanmıştı.

Aram kardeşinin sözleriyle daha bir sinirlendiğinde "Kızım sorun içki içmen mi sanıyorsun?" diye söylendi dişlerinin arasından. Kolundan tutup buradan çıkartmamak için tutuyordu kendini. Çünkü yapacak olursa Miray daha çok inatlaşırdı. Zaten buraya gelmesinin sebebi de bir inat uğrunaydı.

"Neymiş sorun söyle hadi?"

"Tek başına gelmen Miray, tek başına. Başına bir şey gelebilir, ha dersin 'beni mi bulucak' bulmasa bile alkol alıyorsun. Sarhoş olursan taxilerle mi uğraşacaksın? Neden tek başına gelmeye çalışasın?" diye derdini açıkladığında Miray sakinleşmişti. Fevri bir insandı kendisi. Pişmanlıkla abisine baktığında Aram kardeşinin yanaklarını bir bebek gibi sıktı. "Abin var kızım senin. Böyle tekin olmayan yerlere onunla gideceksin."

Asil onları izlerken tüm huzuru yerle bir olmuştu. Talya ile hiç öyle bir iletişimleri olmamıştı. Bir kere bile kendisine 'abi' dediğini, insanlara 'bu benim kardeşim' diye tanıttığını hatırlamıyordu. Çok seviyordu onu ama arkadaştılar işte. Yalnızca bir oyun arkadaşı.

Tam üstüne "ASİİLETTTAAAAA," diye koştura koştura gelen Talya köşedeki herkesin ona bakmasına sebep olmuştu. Masada sipariş ettiği tekilayı gördüğü gibi hemen shotladığında gözlerini sıkıca kapatıp nefeslendi. "Ohuu"

Ardından bardağı kırarcasına bırakıp kafasını ona bakan insanlara çevirdi. Ters bakışları hepsinin önüne dönmesine sebebiyet vermişti, ta ki Aram'ı görene dek.

Yüzünde kocaman sevimli bir gülümseme oluşurken ellerini birbirine kenetleyip çenesini altına koyduğunda kıkırkıkır gülmüştü. "Tekilalar ne zamandan beri Aram hayali gösteriyordu?" diye söyledi kendi kendine.

Aram her zaman oldukça sakin görünen kızın bu yönüyle şaşkınlığın zirvesini yaşarken Miray "Abi hadi gidelim benim hevesim kaçtı." diye dürttü abisini.

Talya kıskançlıkla Miray'a ve Aram'ın kolundaki eline baktığında kesinlikle yanlış anlamıştı. Sevgilisi var düşüncesi aşkını bir köz edip kalbine bastığında sarhoşluğun etkisiyle gözleri dolmuştu. Kirpikleri birleştiği an iki iri tuzlu yaş yanaklarına süzülmüştü. Titreyen dudaklarından ise sessiz bir yakarış dökülmüştü. "Hani ilkler özeldi şerefsiz köpek"

Aram inanamaz ifadeleri taşıyan gözleri bir Talya'ya ve yaylıdığı yerde baygın baygın bakan Asil'e bir de kardeşine gitti. Neler oluyordu bu amına koyduğunun gecesinde?

Miray abisine ve kendisine bakıp bir anda ağlayan kıza anlam vermediğinde çok mantıklı bir soru için dudaklarını aralamıştı ki Aram ondan önce davrandı. "Araba kullanabilir misin?"

İçtiği kokteyller alkolsüzdü, tek döneceği için sarhoş olamazdı. "Evet, de ne oldu?"

Aram koltuğa yığılmış olan Asil'i gösterdiğinde "Sen onu eve götür, ben de Talya'yı götüreceğim." diyordu ardından eliyle yüzünü kapatıp göz yaşlarını silen Talya'yı koltuğa oturtup orada sadece üç dakika beklemesini ve hiç kalkmaması gerektiğini anlatıyordu.

Hemen sonra Asil'in yanına gidip kolundan tutarak kaldırmaya çalıştığında içinden okkalı bir küfür savurmuştu. Herifi iyi vücut çalışmıştı belli ki.

"Abi niye diye sorsam şuan.." diyen Miray koluna taktığı adamı sürükleyen abisinin peşinden gidiyordu.

"Sorma abicim, sorma."

Aram Asil'i arka koltuğa atıp ters bir hareketi olabileceğine karşın iki emniyet kemerini birbirne dolayarak Asil'i bağlamıştı. Evet tam olarak bağlamıştı. Adam sarhoş haliyle kız kardeşine ters bir hareket yaparsa şimdi, Talya'nın arkadaşı falan dinlemez evvveliyatını sikerdi.

Hiç gerek yoktu ekstrem olaylara.

Miray'ı eve yolladığında tek başına bıraktığı Talya'nın yanına koşturdu. Neredeyse yarım dakikada az önceki yere ulaştığında iki göğsünün arasındaki organ telaşla çırpınmaya başlamıştı.

Hassiktir.

Çok büyük siktir.

Yoktu.

Talya yoktu.

[|━|]

Bu sondan bir sonraki bölümün biçare Aram'ını tahmin edersiniz ŞSNZJSŞMZPAŞZ

(Talyanın elbiseyi merak eden varsa)