Hevesli bir giriş yapamayacağım wattyden geldim vpn girişi yapmayı istemediğim için bu hesabı açtım. Uygulama kötü görünmüyor, tabi çok incelemedim, hesap açıp bölüm atıp kaçıcam.

02.05.24 şöyle bir tarih atalım

Biraz ileri bölümlerde ABOO sahneler olacaktır. Zaten bölüm başına ben tekrar yazarım da. Bu kitaba başlarkenki uyarınızdı. Neyse başlayalım artık.

Ama önce oy ve satır arası yorumlar istiyorum.

∞∞∞∞∞∞∞

"Öldü mü lan?"

"Fikrine sıçayım Fikri."

"Abim kızar mı abi?"

"Yok, tutar alnından öper amına koyim."

"Abi kesin öldü mü?" diye sordu tedirginlikle.

Asaf baygın gözleriyle yanındaki mala yandan bir bakış attı. "Yav Fikri, bak göğsüne kızın"

Saniyeler süren sessizliğin ardından Fikri'nin şaşkın sesi duyuldu, "Lan abi, ne diyon?"

Güzel bir şakk sesinin ardından diğer adam konuştu. "Gerizekalı gerizekalı düşünüyorsun yine. Kıza bak, göğsü kıpraşıyor."

Fikri bakışlarını kızın üzerine ittiğinde gördü, he kıpraşıyordu. "Ee n'olmuş abi?"

Asaftan sabır mırıltıları duyulurken dayanamayarak yükseldi. "Nefes alıyor, nefes. Nefes aldığına göre kesin ölmüştür dimi Fikri!"

"Aman abi uyandıracan şimdi kızı" diye geri çekildi Fikri.

Asaf bu kez nefesini bile yormadı. Ne mal herifti bu Fikri? Başını yataktaki kıza çevirdi. Uyanmıyordu çünkü manyak gibi eter koklamıştı Fikri yüzünden. Valla abisi duysa fena ederdi. Korkudan başında bekliyorlardı.

Birden telefonu çaldığında yerinde sıçramış kadar oldu. Ekrana baktığında nefesi götünden alıyordu. Ama ikinci bir çalışa geçmeden açtı, "Efendim abi."

"Ne yaptınız aslanım? Geldi mi küçük hanım?" diye sorduğunda dudaklarını dişledi Asaf.

"Geldi abi" diye mırıldandı.

Hattın ucundaki adam anında bir terslik olduğunu anlamıştı. Ne yapmıştı o huysuz kız? Kesin inat etmişti. Uzatmadan "Dökül Asaf" dedi tavizsiz bir tonla. Oda öyle sessizdi ki hoparlörde olmamasına rağmen sesi duyulmuştu.

Fikri korkuyla konuşmayı izlerken Asaf başladı anlatmaya. "Abi dediğin gibi gittim hanım ablayı almaya. Medeni medeni benimle gelmesini söyledim ama tabiri caizse ortalığın ebesini" diye küfredecekken karşıdan gelen "Asaf" uyarısıyla değiştirdi. "Ortalığı birbirine kattı. Sonra baktık olmuyor zor kullanalım dedik ama küt diye bayıldı."

Bir kaşı itinayla havalanırken sordu. "Bayıldı?"

"He, bayıldı. Ama meğerse bayılmamış bizi kandırıyormuş. Hayret ettim valla–" olayları tek tek anlatırken kendini yorumunu katmayı unutmadı. Lakin tekrar cümlesi bölündü. "Asaf. Kısa kes."

"Eteri fazla kaçırdı dört saattir uyuyor." diye hızlıca söyledi.

"Asaf" diye seslendi gülümser bir sesle, bu doğruyu söyle uyarısıydı ama, zaten ne olduğunu anlamış gibiydi.

"Şey abi, şey şey yapınca şeye şey yaptık." Asafın saçmalamasına öfkelenirken hayret ederek güldü. Asaf bunu duyduğu an daha bir tutuştu ve Fikriye alabildiği en kötü bakışı attı.

"Asaf. Sabaha oradayım. O sakinleştiriciyi de, dozunu da sana sokacağım. Ama öncesinde, o kız o evden çıkmayacak. En azından ben gelene kadar kendi isteğiyle kalmasını sağlayacaksın. Ha yapamazsan-" Patronunun tane tane gülümseyen sesiyle yaptığı tehtidini "Yaparım, yaparım!" diye böldü.

"İyi, göreceğiz." diyerek kapattı telefonu.

Asaf derin bir nefes alarak telefonu cebine atıp gözlerini kıza odakladı. Fikriye bakma tenezzülüne girmedi. Onu koruyacağım diye kendisi boka batıyordu. "Ne yapıyoruz abi?"

"Mümkünse uyanmamasını sağlıyoruz" diye cevap verdi. Bu kızı bu evde kendi isteğiyle tutabilme imkanı hiçte hiçti, en makulu uyku haliydi.

Vücudunda garip kıpırtılar hissederek algıları yavaşça açılan Ilgın yumuşak bir yerde olduğunu hissedebiliyordu. İri kahve gözlerini aralayacağı an başına vuran ağrıyla elini kafatasına bastırdı. "Hay sikeyim" diye mırıldandı kurumuş dudaklarını yalarken.

Asaf ve Fikri aynı anda ona döndüklerinde planlarının bu kadar erken batmasını asla beklemiyorlardı.

∞∞∞∞∞∞∞

Hep bir mafya kurgusu yazmak istemiştim eheheh

Bu arada ben de bir okurum. Benimkiyle aynı bir kurgu okumadım ama olur ya bu tarzda bir kitap çıkar. Yine söylüyorum saygı çerçevesinde hatalarımı söylerseniz sevinirim.

Bir sonraki bölüm için yorum ve oyyy lüffenn