Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm On

@kirikkadeh

Billie Eilish- tv

Şarkının "kendimi aç bırakmamaya çalışacağım, sırf sen kızdığın için" kısmı bu bölüme çok zıt olduğu için koymak istedim

Düşünsenize Ilgın bunu diyip açlık grevini bırakarak Mirza'nın boynuna atlıyormus dlszşmsşwmzisö

Bölüme geçmeden yapman gereken bişi var,

O parmağını kaldırcan oy vercen

Unutma

∞∞∞∞

 

“Ilgın!”

Adımın öfke içinde zikredilmesiyle gözlerimi araladığımda konuşacak kadar bile halim yoktu.

Kapı şiddetle tıklatıldınğında Uygur her hecesi sinir barındıran soluksuz cümleler kurdu. Bağırmadı ama yüksek tondaki ses tonu, eğer başka biri olsaydım beni ürkütebilirdi. "Ulan ilk günkü gibi üstüme yürüsene, alnıma silah dayasana, o gözlerindeki saf nefret ile diklensene bana! Kendini kapatıp grev yapmak ne amına koyayım, başka şey mi bulamadın! Şu kapıyı aç, Ilgın. Aç yoksa kıracağım!"

Kalkabilecek gibi hissetseydim çoktan suratına bir güzel patlatmış gözünün önüne de siktiri çekmiştim. Bana horozlanma hakkını kim verdi ki ona?

İçimden düşünürken herifin çıkardığı gürültü öyle rahatsız ediciydi ki uykuma devam edemiyordum. Hele ki bir anda yerle bir olan kapı, hayretle kirpiklerimi kırpıştırdım.

Yandan gelen ağzından köpükler çıkaran hayvana baktığımda bahsettiği gibi 'gerçekten sakinliğini kaybetmiş' olduğunu gördüm.

Çikolata kahvesi gözleri pelte olmuş bedenimi süzdüğünde bir kaç büyük solukla sakinleşmeye çabaladı fikrimce.

Saniyeler sonra ağır hareketlerle yanıma yaklaşırken bedenimi zorlukla yastıkta yükseltebildim. Başucuma geldiğinde bir dizini yatağa koyup belini bükerek iri kollarını omuzlarımın üstünden geçirdiğinde başlığa tutunmuştu. "Ne yaptığını sanıyorsun? İnat ederek güçten düşmek mantıklı mı?"

İnat mı ediyordum ben? Aptal herif, yemeğime ne kattığınızı bilemezken onu yiyebileceğimi mi düşünüyordu?

Kurumuş dudaklarım arasından "İnat eden sensin" diye mırıldandım ama o beni duymazdan gelerek değersiz bir fikir attı ortaya. "Bir anlaşma yapalım öyleyse,"

Ona boş gözlerle bakarken "Açlığa dayanamadığını ikimizde biliyoruz, çözüm olarak her öğünü beraber yiyelim."

Sorun da bu zaten. Öncesinde onunla nasıl bir samimiyetim vardı da bu kadar şeyimi biliyordu.

Aynı tip bakışlarımla "İstemez" diye söylendiğim sıra bir karış sınırımı aşarak ılık nefesini hissedeceğim, acı kokusunu duyumsayacağım kadar yaklaşmıştı yüzüme. Kalbimin bilmediğim bir sebeple kasıldığını hissederken kaçınmak adına gözlerimi altlara götürdüm. Lakin olduğumuz pozisyonu görünce aklıma rüyamın kırıntıları sızmıştı.

İri kolları bedenimin iki yanından geçerken kendini deliğime hizalamıştı. Heyecanla hareketini beklerken kadınlığım istekle zonkluyordu.

Sorarcasına gözlerime bakınca kızmak için dudaklarımı aralamıştım ki birden içimi doldurduğunda aralık ağzımdan acı zevk arasında bir inilti kaçmış

Lanet olası rüyanın etkisi bedenimi ele geçirdiğinde kasıklarımda iç gıdıklayıcı bir his oluşmuştu. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak deyimi bu olsa gerek...

Hızla bakışlarım yüzüne ulaştığında sert ve tavizsiz bir ifadeyle karşılaştım. Birden bakışları dudaklarıma düştüğünde "Şu saatten sonra benim olana kimse zarar veremez papatya, sen bile" söyledi mırıldanır bir sesle.

"Ve sen benimsin, bende senin. Biz birbirimize aidiz-" diye hayal dünyasını anlatırken sözlerinin yarım kalmasına sebep olan şey arasında santimler olan göğüslerimizin ortasından avucumla sıkıca kavradığım bıçaktı. Mutfaktan almıştım.

Birini kaçırdıysa evde kesici alet bırakmamalıydı, işini de mi ben öğretecektim bu adama?

"Ölmeye pek meraklıydın, kıramadım." diye yapmacık bir şekilde güldüğümde. Benim aksime içten bir kahkaha attı.

"Bir an formundan düştün sanmıştım, korkmadım değil."

Bu kez tek kurşun olayı da yoktu. Lanet olası herif neyine güvenerek böylesine rahattı?

Bıçağı boynuna çıkarıp bastırdığımda nihayet gülüşleri dinmişti. İşte şimdi, keyfim yerine geliyor olaylar ciddileşiyordu.

 

∞∞∞∞∞

Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım ama burada bitirmek istedim

Yeni bölüm için sınır koymuyorum ama oy ve yorumlara dikkat edeceğim :)

Loading...
0%