Kütüphane de 3 saat e yakın bir zaman geçirip eve doğru gidiyordum kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı açtım müzik dinlemeyi severdim eve vardığımda anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim gitmişlerdi anne diye içeri seslendim evde yoktu telefonla aradım ve açtı "Alo anne" dedim.telaşlı bir şekilde "kızım serap teyzeni erken doğuma almışlar biz mersine gidiyoruz ocakta yemek var ısıt ye " dedi ve hızla telefonu kapattı aç değildim uykum vardı odaya girdim ve pijamalarımı giyip hızla alarmı kurup yatağa girdim ve kendimi uykuya bıraktım.

Sabah alarm sesiyle uyandım yüzümü yıkadım ve dişimi fırçaladım okul için hazırlanıp evden çıktım sonbaharda olduğumuz için yanıma aldığım ceketi eve giderken taşıyacak olmak eziyet gibi geliyordu müzik dinleyerek okula doğru yürüyordum okula girince daha erken olduğu için ilk kahvemi alıp yukarı çıkıyordum ki dalgınlıkla elimdeki kahveyi boyu benden bir hayli uzun birinin üzerine döktüm birazı elime döküldüğü için elim kıpkırmızıydı "çok özür dilerim cidden yanlışlıkla oldu "dedim elimi umursamadan kafamı kaldırıp çocuğun yüzüne bakınca dün kütüphane de gördüğüm kişi olduğunu fark ettim o bana değil elime bakıyordu "gel eline buz koyalım "dedi sesi aşırı karizmatikti şaşkınlıkla "haa" dedim eve gidince bu hareketim için kendimi öldürebilirdim. Gülmemeye çalışarak "elin yanmış buz koymamız gerek " dedi."ben hallederim "dedim hiç bir şey söylemeden kolumdan tutup kantine doğru yürüttü hatta sürükledi kelimesi daha doğru olur.Bir sandalye çekip "sen otur geliyorum"dedi ve elinde bir buz kalıbıyla geri geldi."elini uzatırmısın" dedi bu çocuk niye daha yeni tanıdığı birine bu kadar yakındı ki şaşkınlıkla elimi uzattım buzu elimin üzerine koymasıyla birlikte ürperdim merakima yenilip "adın ne" diye sordum.Hala elime bakmaya devam ederken "ayaz" dedi yakışıklı biriydi açık kumral gibi duran ama sarışınlığa daha yakın olan saçları ve ela gözleriyle dışarıdan bakınca sapık gibi görünmemek için gözlerimi çektim. "Hey bir sorun mu var " dediğinde irkilerek "efendim" dedim gülerek "neye daldıysan" dedi imayla "adını soruyorum kaç dakikadır" dedi utanarak "dalgın değilim uykum var" dedim yalana başvurarak "adım sedef" dedim zilin çalmasıyla birlikte hızla ayağa kalkıp "tekrardan özür dilerim " diyip merdivenlere yöneldim