" Üzgünüm Melin Hanım ikizlerinizden birtanesi ölü doğmuş durumda." Melin ağlarak eşine sarıldı Kılıç ailesi için oldukça sarsıcı bir haberdi bu. Melin baygın gerçekleştirdiği doğumunda oğlunu kaybetmişti.

"Peki kızımızın durumu nedir doktor bey?" eşinin yönelttiği soruyla Melin heyecanla doktora baktı.

"Erken doğduğu için gözetim altında tutuyoruz ancak iyi olacağını söylemek mümkün." dedi doktor ve odadan ayrıldı.

Doktorun ardından odaya hemşire girdi. "Melin hanım, Caner Bey farkındayım acınız taze ama size bir şey söylemem gerekiyor."

hemşire elindeki belgelerle yatağa yaklaştı. "Bunlar ölen ikizinizin raporu şiddetli sarsıntıya maruz kalarak beyin fonksiyonları zarara uğramış yani doktor hatası yüzünden ölmüş olabilir."

Adam sinirle yerinden kalktı hemşirenin elinden kağıtları aldığı gibi hesap sormaya gitmek için odadan çıktı. Ardından bağrarak ona seslenen karısını duymadı bile.

Ancak hastanede dolaştıktan sonra kendisini atacak bir yer bulamadı. Bebeğinin yanına gitti "En azından kızım yaşıyor" diyordu. bebeğinin küvezinin önüne diz çöktü. Karısının yanında ağlayamadığı kadar ağlamaya başladı.

O sırada şiddetli bir rüzgar hissetti. Küvezlerdeki diğer bebekler ağlarken kendi kızını kontrol etti. Küvezin kapağını açarak kızını almaya niyetlendi ancak kızının yaydığı şiddetli rüzgar ile duraksadı.

"Sen, oğlumu sen öldürdün!" diye fısıldadı.

etrafına bakındı uygun bir fırsatını bulduğu anda kızını alarak hastanenin dışına çıktı. Hastanedeki bir kaç kişiye rüşvet vererek kızının öldüğüne karısını ikna etti. Kızını bıraktığı yetimhaneyi terk ederken kızına son bir şey söyledi.

"Katil"