Yeni Üyelik
20.
Bölüm

19.Bölüm İki çocuklu sizmisiniz?

@kis.gelmeli

EHM EHM TOPLANİN GARİ ŞİMDİ 28 KASIM SABAHI VEYA HUT AKŞAMI BİR DOĞUM GÜNÜ KUTLARSANIZ SEVİNİRİM (Maşa gibi kasıma ayına girdiğimiz günden beri evin içinde dört dönüyorum) kasım ayının anlam ve önemi benim için çok duygulu😌

-

---

Bugün Ata için önemli bir gündü.

 

"Hayatım, biliyorum senin için çok zor," dedi. Ata gülümsedi, Asena dönüp yanaklarına bir buse kondurdu.

 

Ata ile Asena kol kola girdiler, ardından Salona geçtiler. "Başınız sağ olsun," dedi. Ata gülümsedi. "Sağ olun," dedi herkes. Çıktıklarında ise Ata tekrar yere oturdu ve gözyaşlarını tutamadı.

 

Bir çocuk kapıdan geldi, "Abiiii!" diyerek koşmaya başladı. Ata şaşkınlıkla ona bakıyordu.

 

 

---

 

Uyanır uyanmaz, "Kardeşim nerede, o nerede?" dedi Ata korkuyla. Yanındaki Asena elini tuttu. "O iyi, çok iyi," dedi. Asena'nın gözleri dolmuştu. Ata, "Gerçekten mi?" diye sordu. Asena kafasını salladı ve artık ağlamaya başlamıştı. "Gerçekten," dedi. Ata, kardeşini görene kadar bu soruyu Asena'ya sormuştu; Asena ise her seferinde sakinlikle "Gerçekten" diyebilmişti.

 

Ata ile Hera'nın odasına girdiler. Hera kolunda serumla önünde yemek yiyordu. Abisini görünce gülümsedi. Ata, kardeşini görünce gözlerinden yaşlar akmaya başladı, ama bu sefer korkudan veya üzüntüden değil, umuttan ve mutluluktan. Ata ve kardeşi için o korku dolu duvar yıkılmıştı; kardeşi yaşıyordu.

 

Ata, kardeşinin yanına gidip oturdu. "Abi, bak, benim iyiyim," dedi. Ata gülümsedi. "İyisin," diyebildi Asena. "Ben gitsem iyi olacak," dedi. Duygulanmıştı. Asena gittiğinde, Ata Hera ile zaman geçirdi. Hera uyuduğunda, onun yanağını öptü, üstünü örtüp odadan çıktı.

 

Asena'yı karşısında beklemiyordu ama Asena ona bakıp gülümsüyordu. "Hera'nın durumunu öğrenmeden gitmek istemedim. O iyi değil mi? Artık küçük bedeni daha fazla yorulmayacak, değil mi?" dedi

 

Ata. Asena'ya yaklaştı, dudağını öpecekken, geçen gelen hanım teyze yine oğlanın üstüne atladı. Asena'a bakıp "Kocamı nasıl ayartırsın?" dedi. Şaşkın şaşkın bir Ata'ya, bir de Ata'ya yapışmış kadına bakıyordu. Ata, "Ablacığım, hatta teyzeciğim, ne kocası, ne aşkı?" dedi. Kadın daha da sarıldı. "Ne çabuk unuttun gizli gizli buluşmalarımızı?" dedi. Asena artık kendini tutamayıp gülmeye başladı ki hemşireler durumu fark edip hemen kadını Atadan uzaklaştırdılar. Asena ise kahkahalarının ardından,

 

"Seni teyzeye verelim, Hera'yı ben ikna ederim," diyip gülmeye devam ediyordu. "Ya Asena, komik değil," dedi Ata. Asena ise dudaklarını birbirine bastırıp sustum işareti yaptı.

 

Kapıdan bir adam girdi, Ata'ya yaklaştı. "Nasılsın kardeşim?" dedi adam.

 

Ata da "İyidir, senden?" dedi.

 

Asena, bakışlarını Berat'a çevirdi. "Hayırlı olsun, yeni çocuğun olmuş," diyerek Berat'ın elini sıktı. Berat ise şaşkınlıkla bakıyordu; bir Asena'ya, bir Ata'ya. "Şimdi 3. yoldadır," dedi Ata, belirli bir noktadan sonra Berat'a kaçamak bakışlar atıp hafiften kaçmaya başladı. "Ne çocuğu?" dedi.

 

"Evli değil misiniz? Ama bana Ata, iki çocuğunuzun olduğunu söylemişti," dedi adam ve bayağı güldü. Asena arkasını döndüğünde, kukumav kuşu gibi en uzaktaki oturakta oturan Ata'ya baktı, kaşlarını çattı. Ata ise sırıtıyordu.

 

Asena, Berat'a dönüp, "Aa sanırım siz o Berat değilsiniz, çok üzgünüm," dedi ve uzaklaşmaya başladı.

 

Adam hâlâ kahkaha atıyordu. Atanın yanına ulaştığında ise, "Asena'm, bugün çok güzelsin," dedi. Asena, yumuşarken kendine hâkim oldu ve ensesine şaplağı geçirdi. Ata elini omzuna koydu. "Çok mu acıdı?" dedi. Asena endişeli bir şekilde vurduğu yeri ovmaya başladı. "O kadar acımadı," dedi. Sırıttı. "Ama öpersen geçer," dedi Asena tekrar.

 

Bir şaplak yapıştırdı Ata, bu sefer gülüyordu. "Rüyalarımın kraliçesi, gönlümün anahtarı, yar senin başkasına bakarsam, oy şu gözlerimi," dedi. Asena sırıttı. "Oyamam," dedi Ata. Merakla, "Neden sevgilim?" diye sordu. "Canın acır, kıyamam ben sana, oyamam, gözlerini öperim ben," dedi. Ata onun bu haline gülmeden edemedi. "O zaman sen öpersin," dedi Asena kızgın bir şekilde baktı. "Ama sen yine de başkalarına bakma," dedi Ata gülümsedi ve kafasını salladı.

 

Asena, Ata'ya yaklaşıp kafasını omzuna koydu. "Ben sana aşığım galiba," dedi. Ata, Asena'nın saçlarını öptü. "Ben de sana önce daldım sanırım o çukura," dedi.

 

 

---

 

Ertesi gün:

 

Ata'dan:

 

Siz: Asena, yarın Hera taburcu oluyor.

 

Siz: Seninle vakit geçirmek istiyor.

 

Siz: Eğer boşsan, üçümüz beraber vakit geçirelim. (14:32)

 

Siz: Asenam, yemek yedin mi? (15:42)

 

Çağrı sonlandırdı (16:32)

 

Siz: Seni almaya geliyor muyum? (16:40)

 

Siz: Asenam, geliyorum bak. (17:42)

 

Çağrı sonlandırıldı (18:32)

 

Çağrı sonlandırıldı (18:42)

 

Çağrı sonlandırıldı (19:25)

 

Çağrı sonlandırıldı (20:30)

 

Çağrı sonlandırıldı (20:42)

 

Asena'dan:

 

Kapı çalmasıyla Asena kalkıp kapıya yöneldi. "Hay babanıza, bu nedir? Gün boyu çatlama, ben adam geldim!" dedi. Sonlara doğru sesi yükseldi. Gripten ne kadar iyiyse.

 

Karşısında Beril girmesiyle gülümsedi. "Beril," dedi öksürüklerinin arasından.

 

Beril'de bir gariplik vardı; normalde sarılırlardı. "Hoş buldum," dedi. Asena, "Sen içeri geç, ben bir şeyler getireyim, beraber yeriz," dedi. Beril kafasını salladı ama gitmedi; Asena'nın arkasındaydı. Asena tedirgin olsa da, "O benim kardeşim," diye düşündü. Bir şeyler hazırlarken karnında bir ağrı hissetti. Karnına baktığında çığlık attı ve yere yığıldı. Tek gördüğü Beril'in sırıttığıydı. "Siz benden bir can aldınız, sıra bende," dedi Beril ve koşarak binadan çıktı.

 

Beril'den:

 

Zamanla Asena'yı gerçek kardeşim gibi görmüştüm. Planımı unutmaya da başlamıştım ama asla kardeşimin acısını unutamazdım.

 

Ailesinin bana yaşattığı duyguları, ben de onlara yaşatmalıydım. Ama bir şeyler ters gitti. Ona bunu yaptığımda, tekrar kardeşimi kaybetmiş gibi hissediyordum.

 

O gün yaşadığım duyguları tekrar yaşamıştım.

 

Aradan birkaç saat geçtiğinde Asena'nın evine geri döndüm. Yerde yatan Asena'nın gözleri kapalıydı. Beril anlamıştı; suçun Asena'da olmadığını ama artık çok geçti. "Dayan kardeşim, dayan, özür dilerim, dayan lütfen," dedi ama özrün bir faydası yoktu.

 

Açık kapıdan Ata hızla girdi. Asena'yı öyle görünce, "Hayır," dedi. Yanına yaklaşıp ona sarıldı. Yanındaki kızı unutmuş gibiydi. Beril hemen eline telefonu aldı, adres verdi fakat çoktan olan olmuştu. Ata, "Hayır," diyebiliyordu. Ata, elini Asena'nın yarası

na koydu. "Lütfen dayan, seni kaybetmek istemiyorum," dedi ama Asena'dan bir cevap yoktu.

 

-_-

Bence o kadar kötü değil sindire sindire okuyun canım aa

Loading...
0%