
Aslında bu yoktu içimden geldi:>
İlk kısım 8 mart kadınlar gününde yazıldı kısa olduğu için atamadım çok üzgünüm:'-
İyi okumalarrr
"Atalay, kapıyı aralayıp odaya girdiğinde kalbi göğsünde gümbürdemeye başladı. Loş ışığın aydınlattığı odada, Asena ve kucağındaki minik bedenle karşılaştı. Asena'nın kucağındaki bebek, hafifçe kıpırdandı ve minicik elleriyle havaya uzandı. Atalay'ın gözleri, bu mucizevi manzarayla dolup taştı. Gözleri parladı, mutluluktan yaşarmış gibiydi. Asena, Atalay'a sevgi dolu bir bakışla gülümsedi. "Hoş geldin baba," dedi fısıldayarak. Bebeğin minik elleri babasına uzanır gibiydi.
Atalay "Alabilir miyim?" dedi, sesi titremişti.
Asena kafasını salladı. Atalay, yanında getirdiği iki gülün birini Asena'ya uzattı, Asena gülümsedi. Diğerini de güzeller güzeli kızının beşiğine koydu.
Tekrar Asena'nın yanına gitti, elleri titriyordu. Korkarak bebeği kucağına aldı. Babasının kucağına gelen minik bebek, birkaç dakika içinde babasının kokusuyla uykuya dalmıştı.
Atalay, Asena'nın yanına giderek alnından öptü. "Teşekkür ederim."
Asena "Ne için?" dedi. Atalay, bebeği beşiğine koyarken "Her şey için," dedi. Asena'nın yatağının yanındaki sandalyelerden birine oturdu. "Geçmişimizi unutturduğun için, benimle mutlu olduğun için," dedi. Ata, bu konuşmayı yaparken nedense gergindi. "Biliyorum, belki zaman zaman seni üzdüm," dedi. Asena, Ata'nın ellerini sımsıkı tuttu ve gözlerinin içine sevgiyle baktı. "Onca kişinin içinden beni seçtiğin için teşekkür ederim," dedi. Asena'nın gözleri dolmuştu.
Asena, gözlerinde yaşlarla "Böyle düşünme," dedi. Asena bebeğine bakarak "Bugün en mutlu günümüz olması gerekiyordu," dedi, yanaklarından süzülen yaşları silerek. "Sen ise veda konuşması yapıyorsun sanki," dedi, sesi titreyerek.
Atalay, Asena'nın gözlerindeki yaşları görünce kalbi sıkıştı. Asena'nın elini sımsıkı tuttu ve gözlerinin içine baktı. "Asla seni bırakmam, bırakamam," dedi titrek bir sesle. "Sadece... sadece minnettar olduğumu bilmeni istedim, sevgilim." Asena, Atalay'ın elini okşadı ve gülümsedi. "Biliyorum," dedi fısıldayarak. "Biliyorum ki beni asla bırakmazsın." Bebeğin beşiğinden gelen minik mırıltılar, odayı dolduran sevgi dolu sessizliği bozdu. Atalay, Asena'nın alnından öptü ve fısıldadı: "Seni seviyorum." Asena'nın gözleri parladı ve fısıldadı: "Ben de seni seviyorum."
Üç yıl sonra…
Güneş, pencere kenarındaki tül perdelere takılıyor, odanın içine yumuşak bir sıcaklık yayıyordu. Halının üzerinde minicik bir figür, saçları dağılmış, oyuncak bebeğini yastıklardan yaptığı bir yatağa yatırıyordu.
“Şşş, uyuyoo…” dedi fısıltıyla, sonra başını kaldırıp Atalay’a baktı.
“Baba bak, bebek uyuyor şimdi. Sessiiiz!”
Atalay, kızıyla aynı ciddiyetle başını salladı.
“Tamam tamam, ses çıkarmam.”
Sonra fısıldadı: “Tıpkı seni ilk kucağıma aldığım gün gibi…”
Asena, mutfaktan elinde iki küçük çay bardağıyla çıkarken bu sahneye denk geldi ve gülümsedi.
“Uyku saatini role çevirmiş yine,” dedi göz kırparak.
Küçük kız hemen ayağa kalktı, dengesiz ama kendince gururlu adımlarla annesine koştu.
“Anneee, ben bebek oldum, babam da beniii kucağına almış!”
Kollarını yukarı kaldırdı. “Böyleee!”
Atalay kahkaha attı, kızını havaya kaldırdı.
“İşte tam da böyle almıştım seni. Dünyanın en güzel kızı... ama biraz daha hafiftin o zaman!”
Kız kıkırdadı.
“Ben büyüüüğüm artık!”
Asena, kızının saçlarını düzeltti.
“Evet, kocaman oldun. Ama bizim kalbimizde hâlâ o ilk günkü kadar miniksin.”
Atalay, Asena’ya göz ucuyla bakarken kalpleri huzurla dolmuştu. Geçmiş tatlı ve yorucuydu, fakat onlara iyi bir aşk getirmişti.
Aradan kısa bir süre sonra…
Eda, odasının ortasında dönüp duruyor, pembe elbisesinin eteklerini uçuş uçuş yapmaya çalışıyordu.
“Baksana anneeee! Prenses gibiyim, değil mi?”
Küçük burnunu havaya kaldırmış, bir de saçına taktıkları simli tokayı eliyle düzeltiyordu.
Asena, elindeki çantaya yedek tokasını ve minik bir yelek yerleştirirken gülümsedi.
“Tam bir prenses oldun.”
Eda birden ciddileşti.
“Pasta da yiyeceğiz değil mi orada? Çilekli olsun inşallah…” dedi.
Atalay, kapının yanında ayakkabısını giyerken içeriden seslendi:
“Hazırsak çıkıyoruz hanımlar! Yoksa pastayı başkaları bitirebilir!”
Eda, minicik adımlarıyla koridora koştu.
“Hayıııırr! Hemen çıkalım, hemen çıkalım! Duru pastayı yer!”
Arabada giderken camdan dışarıyı izleyen Eda, birden ellerini camın kenarına koydu.
“Baba?”
Atalay, dikiz aynasından gözlerini kaçırmadan cevapladı:
“Efendim, prenses?”
“Duru’nun kardeşi var…” dedi, gözleri dolu dolu.
Asena gülümsedi.
“Ne güzel… ama biliyor musun, bazen kardeşler çok sinir bozucu olabiliyor.”
Bunu derken aklına Beril gelmişti. İç çekti.
Eda kaşlarını çattı.
“O zaman…” dedi düşünerek.
“Kardeşim olmasın mı?”
Sesindeki ciddiyet Atalay’ı gülümsetti.
“Yok yok, öyle demeyelim,” dedi Atalay, gözlerini yola sabit tutarak.
“Kardeşler bazen sinir bozucu olur ama… bazen de en iyi sırdaş olur.”
Eda başını eğdi. Küçük elleriyle tokasını yokladı, sonra yavaşça başını kaldırdı.
“Ben sırdaş isterim…”
Asena, arka koltuktan kızına baktı. Gözlerinde o yumuşacık kırılganlık…
“Biliyorsun, seninle sırdaş olabilecek bir sürü güzel arkadaşın olacak.”
Sonra dudaklarını ısırarak ekledi:
“Ya da… belki bir gün bir kardeşin de olur, kim bilir?”
Eda, hayal kurar gibi gözlerini tekrar cama çevirdi.
“Tamam… ama önce çilekli pasta olsun.”
Bir gülüş yayıldı arabanın içinde.
O sırada Atalay’ın telefonuna mesaj geldi. Asena göz ucuyla ekrana baktı ve sesi yavaşça düştü.
“Duru’nun partisi… sanırım Duru’nun annesi aramış.”
Atalay başıyla onayladı.
“Hemen varıyoruz zaten.”
Eda ise tüm bu sessizliği fark etmemiş gibiydi. Kafasında başka bir dünyada dolaşıyordu.
“Biliyor musunuz?” dedi.
“Ben büyüyünce Duru’ya en güzel pastayı yapacağım. Hem çilekli, hem çikolatalı!”
Asena, bu çocuksu sözlerin sıcaklığında gülümsedi.
“Senin yaptığın pasta bile yeter, çünkü kalbinden gelecek.”
Eda bir an durdu, sonra yüzünü buruşturdu.
“Kalbimden pasta mı çıkar?”
Üçü de güldü
Duru ve edanın gençliğini yazmayı çok istiyorum ya ama yapmıyacağım yapmamalıyım özel bölüm fln gelmez daha belki kafam atar yazarım edanın gençliğini özel bölüm olarak atarım ama söz fln vermiyorum hocam sonra kendimi suçlu hissederim
Bir sütlü bir sade hadi bana müsade
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 8.69k Okunma |
482 Oy |
0 Takip |
24 Bölümlü Kitap |