@kitap.askim
|
Koyu kahve gözlerdeki başkasının göremeyeceği ama benim ezbere bildiğim o iğrenç duyguyla bakıyordu bana. Avını yakalayıp can çekişmesinden zevk alan bir sadist gibiydi bakışları. O gözler geride bıraktığımı sandığım tüm anıları bir bir yüzüme vururken öylece yerime mıhlanıp kalmıştım. Baba nolur yapmа! Baba nolur vurma! Seni kim severki. Sen sadece bir ucubesin. Bir fazlalıksın. Okulda babalar çocuklarını başkalarından korurdediler ama bugün sokakta rastgele biri beni babamdan korumaya çalıştı. Belkide sorun bendeydi? Annenin katili sensin! Anılar bir bir üstüme çullanırken beni bu transtan annem kurtardı. -Kızım Polat bey olanları duyunca seni merak etmiş. Bizde yemeğe davet ettik. Hadi sofraya gel. Sonra hasret giderirsin. Söyledikleriyle tebessüm ederken bu dıştan neşeli ama gerçekte acılı bir tebessümdü. Zaten istenmediğim bir evde olanları anlatarak birde kendini acındırmaya çalışıyor kalıbına maruz kalmak istemediğimden oyuna ortak olup yerime geçtim. Onlar kendi aralarında sohbet ederlerken ben sadece tabağıma bakıp yalandan tebessümüme devam ediyordum. Yemekten sonra salona geçtiğimizde otururken Polat bana bakarak konuşmaya başladı. -Kızım bana lavaboyu gösterir misin rica etsem. Bakışlar bana dönerken tam onu reddedeceğim sırada bana bu şansı vermeyip ayaklanarak merdivenleri çıkmaya başladı. Daha fazla dikkatleri üstüme toplamadan ardından giderken kalbim korkuyla çırpınmaya başladı. Yukarı kata geldiğimizde ona lavaboyu işaret edip hızla geri merdivenlere yöneldiğim sırada beni kolumdan yakalayıp sertçe duvara savurdu. Zaten cılız olan bedenim bu kuvvete karşı koyamazken duvara çarpmamın etkisiyle hissettiğim acıyla dudaklarım arasından minik bir inilti firar etti. - Beni özledin mi güzel kızım? Ah pardon üvey mi demeliyim? Sakın benden kurtulduğunu zannetme küçük sürtük. Ben ölmediğim sürece hayatın bir cehennem olarak devam edecek. Annemin intikamını senden alacağım! Çenemi avucu içinde sıkarken gözlerimden yaşlar aksada aşağıdaki anne ve babama güvenerek çenemdeki eline tırnaklarımı sertçe geçirdim. Bu hareket onun içinde benim içinde beklenmedikdi. Hafif inleyerek geri çekildiğinde bacağına bir tekme atıp koşarak aşağıya indim. Odaya girmeden önce soluklanıp geri yerime oturduğumda benden biraz sonrada Polat salona girip artık gitmesi gerektiğini söyleyip evden ayrıldı. O gittikten sonra bende uykum geldiği için geri odama çıktım. Lavaboda işlerimi halledip yatağa uzanacak kendi üstünde bir zarf buldum. Tereddütle zarfı açtığımda içinden bir kağıt ve fotoğraf çıktı. Fotoğrafa baktığımda kanım dondu. Nefes almayı bıraktım. Çünkü şuan karşımda o gün sokakta beni taciz eden o ay yaşlarla olduğum bir kare vardı. Kötü olansa tam ikisinin arasında adamın ellerini kalçalarıma dayamış olduğu o anda çekilmiş olmasıydı. Fotoğrafa dıştan baktığında yüzüm gözükmediği için fotoğraf çok iğrenç yorumlanıyordu. Ellerim titremeye başladığında korkarak diğer kağıdı açıp ağlayarak yazılanları okumaya başladım. Aslına bakarsan sevgili kızım aklımda bu mektubu yazmak yoktu. Sadece fotoğrafın arkasına minik bir uyarı bırakacaktım. Sen zaten ben olduğumu anlardın. Ancak gösterdiğin o zavallı cesaret kırıntısı beni çok etkiledi ve bende dedimki neden bu fotoğrafı sen bunu okurken ailene göndermeyeyim. Her çırpınışında dahada dibe batman için elimden geleni yapacağım. Küçük bir sürtük olduğunu herkes öğrenmeli. Buda benden sana minik bir hediye. Yaşadığın heran için pişman olana kadar, ya sen ya ben geberene kadar gün yüzü görmeyeceksin. Şimdiden evdekilerin tepkilerine şahit olmak isterdim. İyi eğlenceler canım kızım. (•‿•) Okuduklarımla dahada paniklerken artık hıçkırarak ağlıyordum. Tam bu sırada aşağı kattan bağırışma sesleri gelmeye başladı ve kapım bir anda açıldı. Korkuyla kim olduğuna baktığımda karşımda Muratı buldum. Bana öfkeyle bakarken gelip bir anda bana tokat attı. Tokatın etkisiyle yeri boylarken kulağım çınlamaya başladı. Gözyaşlarım durmaksızın akarken konuşmaya çalıştım - Be ben birşey yapmadım. Yemin ederim yapmadım. Açıklarım herşeyi. Ama o durmadı. Bu sefer saçlarımdan yakalayıp sürüklemeye başladı. Babam kapıdan girip hiddetle Muratın elini saçımdan çekip beni arkasına sakladı. Annem bana sarılırken ben durmadan ağlıyordum çünkü yıllarrır susmaya alışmıştım. - SEN NAP TİPİNİ ZANNEDİYORSUN!! SEN BENİM KIZIMA NASIL EL KALDIRIRSIN LAN!! Babam öfkeyle Muratın üstüne yürüyüp yakasına yapıştığında geldiğini farketmediğim Kerem babasını Murat'tan ayırıp bağırmaya başladı. - O OROSPUYU BİZE SAVUNMA! NE HALTLAR YEDİĞİNİ BİLİYORMUSUNUZ? - BENİM KIZIM ÖYLE BİRŞEY YAPMAZ!! İLLAKİ VARDIR BİR AÇIKLAMASI!! DİYELİMKİ YAPTI, SİZEMİ KALDI LAN !! HA!! SİZEMİ KALDI BENİM KİZİMA KIZMAK!! Babam öfkeyle bağırdığında hepsi hep bir ağızdan konuşmaya başladı. Midem bulanmaya başladığında bir anda vücudumdaki his gitti. Dizlerim üstüne düşüp ağız dolusu kan kustuğumda etrafta bşr sessizlik oluştu. Daha sonra ise Annem bir çığlık atıp yanıma çöktü. Bilincim gittikçe kayarken annemin kucağına düştüm. Gözlerim babama değdiğinde devasa bir endişeyle bana baktığını gördüm. Diğerlerine baktığımda ise yine bana nefretle baktıklarını gördüm. Boğazımdan yükselen kanı tekrar kustuğumda sesler bulanıklaşmaya başladı. Muratla gözgöze geldiğimde gözlerindeki ölmemi dileyen o bakışlar gülümsememe neden oldu. Tebessümün onu sarsarken sanki daha yeni farkına varıyordu olanların. Diğerleri ise sanki transa girmiş gibiydiler. Kendilerine gelip diz çökerek bana yaklaşmak istediklerinde son güç kırıntılarımla onları itttim ve anneme sokuldum. Ve bugün tekrardan emin oldum. Sevilmeyeceğimden... Merhaba arkadaşlar. Farkındayım bu bölüm bir tık kısa oldu. Ama bazı sorunlardan dolayıydı. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Öptümmm🩵 |
0% |