@kitap.askim
|
Bilincim bana yavaş yavaş geri dönerken etraftaki bulanık sesler netleşiyordu. -Sence ölmüş olabilirmi? -Hayır. Nabzı atıyor. -Sürekli dur diye sayıkladı. Bu kızın sakladığı birşeyler var buna eminim ama ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. -Sakladığı şeylerin iyi olduğunu zannetmiyorum abi. Eve ilk geldiğinde kolunun halini gördünüz. -Farkındayım Yiğit ama artık onun nezdinde hiçbirimizin değeri yok. Hatta Kerem'i öldürmek istiyor bile olabilir. Maalesef ki aklımızın başına gelmesi için birazda değil baya geç kaldık. -Onun için bir değerimiz olmasada ben artık onu önemsiyorum ve onu bu hale getirenleri bir şekilde öğrenip yaşamamayı dileyecek hale gelmeleri için herşeyi yapacağım. -Ama abi belki bizi anlar. Sonuçta ilk başlarda kendimiz isteyerek kötü davransakta daha sonra onun iyiliği için böyle oldu. -Ne kadar öyle olsada Alim maalesef artık bu yoldan dönüş yok. Gerçekten güvende olduğundan emin olunca başka bir eve geçeriz bu sayede oda huzur bulur. Sesler tekrar boğuklaşmaya başlayınca bunları aklıma kazımak istedim ama unutacağımdanda neredeyse emindim. 🤨 -Ya allah aşkına beni bir sal yaa! -Onu benim saçlarımı çekmeden önce düşünecektin. -Ama sende benim yanağımı sıktın. -E sende bana dil çıkardın. -Sende bana vahşi dedin. -Sende benim kolumu ısırdın. -sende- -Yeter ulan bir susun be!! İkinizde birbirinden beter uyuz köpeklersiniz işte. Allahım içim şişti ya!! Poyrazın bize kükremesiyle Cenk ile susup onun kızarmış yüzüne baktık ve aynı anda birbirimize döndük. Daha sonra ise ikimizde kahkahalarla gülmeye başladık. Ben gülerken karşısındakini döven biri olarak Cenk'in kolunu yumrukluyordum o ise hem gülüyor hemde dizine vuruyordu. Sonra ise Cenk bir anda dizindeki elini koluma getirip bir tane yapıştırdı. Kendimi yerde bulurken bu seferde buna gülmeye başladık ama benim kase pek iyi değildi ve bu yüzdende aynı zamanda orayı ovuşturuyordum. Poyraz ise kıkırdayıp bize siz iflah olmazsınız altyazılı bakışlarını atarak mutfağa gitti. Bu lavukların beni kaçırmak adı altında buraya getirdikleri günün üstünden 1 hafta geçmişti ve hafta sonu annemlere Hale ile buluşacağım deyip sözleştiğimiz gibi buraya gelmiştim. Onlarla vakit geçirmek çok eğlenceliydi. Ama Poyrazda az bir psikopatlık vardı bak. Bir dram filmi açıp Cenk ile salya sümük ağlarken enselerimize birer tane yapıştırıp bizim ağladığımız sahneye bakıp gülmüştü!! Annemlere yüzleri görmediğimi söylemiştim. Ayrıca bu bir haftada Cenk'in omuzundaki sıyrıkta geçmişti. Hale ise beni götürdükleri zaman annemlere söylemiş ve bu sayede beni bulmuşlardı. Mutfaktan gelen menemen kokusu ile Cenk ile mutfağa koşup sandalyelere geçtik. Hemen ekmekten bölüp menemene bandım ve ağzıma attım ama benim gibi bunu yapan Cenk'le birlikte ağzımızın yanmasıyla değişik şekilleri girerek yutmaya çalıştık ve bu Poyrazı baya bir eğlendirdi. Yemekten sonra eşyalarımı çantama doldurup kapıya gittim ve ikisiyle sarılıp vedalaşarak eve geldim. Salona geçip oturup annem ve babam ile sohbet etmiştim. Daha sonra ise odama çıkıp biraz ders çalıştım ve yarın okul olduğundan erkenden yatağıma geçip uyudum. Yarın büyük gündü. Eşsiz planlarım ve ben bunun için sabırsızlanıyordum. 😃 Sabah okul için evden çıkıp bunun yerine Lemanın yanına gelmiştim. Kapıyı çaldığımda kenara çekilip beni görmesini engelledim ve bu sayede kapı açıldı. Bende hemen içeriye girdim ve kapıyı ardımdan kapattım. Leman çığlık atıp gerilerken bana korkuyla bakıp odasına girdi ve kilitledi. Zaten onunla işim yoktu. Bu yüzden yukarı kata çıkıp Polatın odasına girdim. Kapıyı ardımdan kilitleyip etrafa bakınarak odanın köşesindeki dolaba ilerledim.Dolabın dibinde olan minik sandığı alıp çantama koydum. Daha sonra ise odayı birbirine kattım ve çıktım. Aşağı doğru inerken Lemanın telefonla Polatı aradığını görmüştüm ama umurumda değildi açıkçası. Şu saatten sonra beni tehdit edebileceği hiçbirşey kalmamıştı. Lemana doğru ilerleyip telefonu elinden aldım ve hoparlöre verdim. -Merak etme bir yarım saate ordayım. Sen sadece bekle bebeğim. Söyledikleriyle yüzümü buruşturup telefonu fırlattım ve gidip merdaneyi aldım ve onun bana yaptığı gibi acımadan darbeleri ona indirdim ancak bilincini kaybetmesin diye arada mola vermeyi unutmadım. Evin önünde araba durduğunda bende hızla arka kapıdan çıkıp evi terkettim. Evden gelen bağırma ve kırılma sesleriyle keyifle sırıtıp derse geç kalmamak için adımlarımı hızlandırdım. Okula geldiğimde 3. ders başlıyordu. Sınıfa geçip yerime oturduğumda Mert hemen kolunu omuzuma atıp nasıl olduğumu neden geç kaldığımı falan sordu. Ona geç uyandığımı söyleyip geçiştirdim ve gün yine onunla ve arada Hale ile sohbet ederek geçti. Akşam eve geldiğimde yemekten sonra odama çıktım ve moralim düzelsin diye Cenk ve Poyraz ile ortak arama yaptım ve birazda onlarla konuştum. Yine sıradanlaşmış bir şekilde Cenk ve ben şaklabanlık yapmış Poyraz ise bana kızmış Cenk'i ise kandırarak ayağına getirip dövmüştü. Kandırmak için ise sadece odasında çikolata olduğunu söylemişti. Eğlenceli geçen dakikalardan sonra ise telefon kulağımda uyuyakalmıştım. ☺ Merhabalar. Rezalet okul günlerinden birinden daha selamlarımı iletiyorum. Sabah erkenden beni kaldıran annem ile hazırlanıp kahvaltımı edip babam ile okula gelmiştik. Sırama geçip oturduğumda Mert ve Halenin bugün okula gelmediklerini öğrenmiş ve çok üzülmüştüm. Hale ailesi ile tatile gitmiş, Mert ise grip olmuştu. Sesi çok kötü geliyordu. Okul çıkışı bugün Cenkler ile lunaparka gidecektik ve sırf bu yüzden bile enerjik uyanmıştım. Sonunda akşam olduğunda beni almaya Poyraz gelmiş ve beraber lunaparka geçmiştik. Cenk daha yolda olduğu için Poyraz ile biraz sohbet etmek için bir kafeye oturduk. Sonunda Cenk geldiğinde bineceğimiz şeyi sırayla seçme kararı alıp birinci kişi yani Poyrazın kararı ile çarpışan arabalara binmiştik. Ve maalesefki Poyraz ikimizinde kıçını yamultmuştu. Bir ara Cenk ile birlik olup ona hücum etmiştik ama nasıl olduğunu anlamasamda Poyraz aramızdan sıyrılmış ve biz Cenk ile birbirimize çarpmıştık ve bu yüzden kavga edip yine eski halimize dönmüştük. Neymiş bereriksizmişim falan filan. Hay kıçım! Daha sonra ise Cenkin isteği ile gondola binmiştik ama Poyraz binmemiş ağır abi olmaya karar vermişti. Sanki demin kıçımızı yamultan ebemdi! Ama gondola geçtiğimizde Poyrazın yükseklik korkusu olduğunu ve bunu azcık olan karizmasıda gitmesin diye reddettiğini öğrenmiş ve hain planlarımızı kurmuştuk. Poyraz gondola binmesede olur. Sonuçta kamikaze onu bekler. Onu yağmurdan kaçarken doluya tutacaktık. Hihihihihiii! Gondoldan indiğimizde Cenk ile birbirimize sinsi bakışlar attık. Dolaşmak ayağına Poyrazı kamikazenin önüne sırtı dönük bir şekilde getirip yüzüme en şirin tebessümümü yerleştirdim. -Poyraz amca sen şuraya bir otursana. Ona amca dememle şaşkınca nereye olduğuna bakmadan oturmuştu. Neyseki zamanlamamız iyiydi çünkü o oturduğu anda koltuğun demirleri inmeye başlamıştı. İş burda Cenk'e düşüyordu. Poyraz bunu farkedince kalkmak isteyip yerinde debelenmişti ama Cenk onu tutmuş ve bu sayede kalkamamıştı. Demirler kilitlendiğinde ikimizde sırıtarak ona bakıyor telefonlarımızdan video çekiyorduk. Bu anı hayatta kimseye unutturmazdım. Bize hakaretler yağdıran Poyraza dil çıkardığımız sırada Poyraz yavaşça havalandığında derince yutkunmuştu. Ve eğlence iz start. Bir süre sonra Poyraz öyle çığlıklar atmıştıki onca sesin arasından seçilmiş ve bizi kahkahalara boğmuştu. Sonunda dakika dolduğunda biz yavaş yavaş oradan uzaklaşırken olabildiğince hızlı adımlar atıyorduk ve aynı zamanda gülmemizi tutmaya çalışıyorduk. Tam bu sırada arkamızdan Poyrazın kızgın vede yüksek sesi gelince ikimizde kahkaha atarak koşmaya başladık. -Gelin lan buraya!! Bu sefer çıranızı yaktım olum! Lan başımda birken ikimi oldunuz lan siz!!! Kaçmayın ulan!!! Sonunda Poyraz bizi yakalayamayınca kovalamaca sona ermiş ama yinede enselerimize şaplağı yemiştik. Oh yarabbi şükür ki bügünde ensem kızardı(!) Daha sonra ise gülüşerek eve geri dönmüş ve hiç istemeyeceğim bir görüntü ile karşılaşmıştım. Hale kapımızın önünde yerde kanlar içinde yatıyordu... 😳 Merhabalar. Yine ben ve yine bir bölüm sonu. E o zaman haftaya tekrar görüşürüzzz. Öpüldünüzzz💙
|
0% |