Helloo ben geldimm

🌟 bölüme geçmeden önce oy vermisiniz?🎉

!bu kitap tamamen kurgusallıktan oluşmuştur!

Keyifli okumalarrrrrrrrr

12. Bölüm.

12 yıl sonra...

Amber oğlunu sorunsuz bir şekilde doğurmuş, adını barın koymuştu. Amber kendi soy adını vereceken pusata haksızlık yaptığını düşünmüş onunda soy adını vermişti. Barın çakır kaya.

Ambere yıllar sonra bir tehtit mektubu gönderilmişti o yüzden bugün Türkiye'ye dönüyordu.

Barın babasının nasıl biri olduğunu biliyor ve babasını merak ediyordu. Barın aynı pusatı. Siyah gözler, siyah saçları, boyunun uzun olması. Barın yaşı küçük bir çocuk olmasına rağmen yaşıtlarının iki katıydı. Amber barını çok iyi eğitmişti. Hem annesine üzülüyor hemde babasına üzülüyordu.

"Hiç gerek yoktu gitmemize anne?" Amber barına döndü. "Barın bana anne demeyeceksin!" Barın ambere döndü. "Unuttum özür dilerim" amber barını kendine çekti ve sarıldı. "Senin geleceğin söz konusu barın hata istemiyorum!" Amber konuşmasına devam etti. "Pusat beni hala seviyorsa deliye dönebilir, hamile olduğumu bilmiyordu. Seni bilmiyor baban" barın sinirle annesine döndü. "Şaka gibisin amber!" Amber barını omuzuna bir tane geçirdi.

Amber mektuptaki adrese gitti oğlu ile birlikte. Amberin adamları amberin geleceğine olanak vermiyordu. Kapıda iki tane adam duruyordu. Amber üzerine yapışan siyah kısa bir elbise giymişti. Barın ise siyah bir takım giymişti. Adamlar şaşkınca ambere ve yanındaki çocuğa bakıyordu. "Patroniçe?" Kapıda duran amberin eski adamlarıydı. "Çekilin!" Adamlar bir anda ambere sarıldılar. "Bizim patroniçemiz gelmiş" adam sarılmayı keserek kafasıyla çocuğu işaret etti. "Ama tek gelmemiş!" Amber adama kaldırdı başını. "Benimle!" Adamlar çocuğa kesecek gibi bakıyorlardı. "Patroniçe içerde pusatta var!" Amber gerildi. Ama sakin görünmeye çalıştı. "Her ne b****" adamlar amber ve çocuğun geçmesine izin verdiler.

Pusatta olanak vermiyordu amberin geleceğine. Amber içeri adım atmasıyla bomba düşünüş gibi herkes döndü. Amber ve barın masaya doğru adımladılar. Herkes masada oturmuş çay içiyordu. İki masa boştu. Amber masaya oturdu. Pusat kocaman gözlerle ambere bakıyordu. Pusat sevinçle ayağa kalktı. Amberin boynuna atılacakken yanındaki çocuğu görmesiyle dona kaldı. Pusat nerdesyse bir saat öyle durdu. Amber sıkılmışa benziyordu. "Bir de bu gerizekalıyımı bekliyicem!" Barın ambere kınar bakışlar gönderdi.

Pusat kendine geldi. "Hoş geldin çimen" amber pusata döndü. "Ne diye çağırdın!" Pusat ambere öyle bakıyordu ki neden gittin der gibi. "Özledim belki?" Barın ilk defa anne ve babasının konuşmasına şahit oluyordu. "S*k**** özlemeni!" Pusat ambere Şirince güldü. Bakışları barının üzerinde durdu. "Kim bu velet?" Amber pusatın kolundan tuttu. "Konuşmamız lazım!" Pusat amberin belinden tutup kendine çekti. Ve kendisi ile birlikte yürütmeye başladı. "Beni bekle!" Barın annesinin çagrısına uyup kıpırdamadı.

Pusat amberi izliyordu. "Neden terk ettin çimenim?" Pusatın gözleri dolmuştu. "O mektubu zorla yazdırdırlar pusat!" Pusat çatık kaşları ile amberi izliyordu. "Nasıl yani?" Amber derin bir nefes aldı ve herşeyi anlattı. Amber aslında o mektubu isteyerek yazmamıştı. O mektubu örgüt yazdırmıştı ambere.

Pusat amberi kendine çekti ve derince sarıldı. "Beni bir daha terk etme!" Amberde sıkıca sarıldı pusata. "O çocuk seninmi?" Amber sarılmayı kesti ve sustu. "istemez misin onu?" Pusat amberin saçını öptü. "Senden gelen herşeye kabülüm çimenim" amber "o çocuk sadece benim değil senin. İkimizin çocuğu sana o gün anlatıcaktım fakat örgüt izin vermedi" pusat sinirli gözlerle etrafa bakındı. "Adı barın aynı sen!" Pusat ambere tekrar sarıldı. "Barınmı?" Amber kafasını salladı. "Sen oğlumuz olursa adını barın koyalım demiştin, sen değilde ben koydum" pusat sarılmayı kesti. "Çocuğu getirin!" Barını içeri zorla soktular.

Bu kitabı bitirince barına bir kitap yazmayı düşünüyorum, (yazaya bilirimde)

​​​​​​Diğer bölümde görüşmek üzereeeeee