Bonjurrrrrrr ben geldim bölümün keyfini çıkarın. !küçük bir hatırlatma bu kitap tamamen kurgusallıktan oluşmuşturrrrrr.

3 bölüm.

Kırtasiyemdeydim bu gün, hayallerim arasındaydı. Benim kırtasiyemdeki tek fark sadece post-it,kalemler,kitaplardan oluşuyordu bu sayede insanlar gelip rahatça okuyabiliyordu. Çok şirin bir yerdi genellikle mavi renkleri kullanmıştım. Duvarlarımda mavi kelebekler de vardı, raflarım maviydi, her kitabımda ilaki bir tane mavi ayraç vardı.

Arkadan çağan Şengül&emre aydının yansın şarkısı çalıyordu. İnsanlar istedikleri şarkıyı söylüyorlardı bizde açıyorduk.

"Selam vanilin" arkamı erosa döndüm kahve ve kitap vardı elinde. Bende kitap yazmayı çok istiyordum ama sebepler engel oluyordu. "Selam aşk uzmanı" Eros bu lafımla saçları sanki uzunmuş gibi geriye atmaya çalıştı. Onun bu hareketi beni kıkırdattı. Erosla o günden sonra tabiki konuşmuştuk. Biliyordu olanları. Eros kahvesinden bir yudum aldı bana döndü. "Neyi bekliyorsun vanilin?" Kaşlarımı çattım. "Nasıl neyi bekliyorum Eros?" Eros elindeki kitabı gözüme soktu. "Kitap yazman için..." Erosun yanına oturdum sadece baktım. "Biliyorsun yazamam" Eros bu cümlemle bana döndü derin bir iç çekti. Sırtından ok çıkarttı ve bir kız ve çocuğa attı. Kızın siyah saçları çok güzeldi. Çocuğun ise siyah gözleri kız ile çok uyumluydu sanki birbirleri için yaratılmıştı. "Napıyorsun bilader?" Eros kaşlarını çattı böyle bir cevap beklemiyordu. "Sanane koç ok benim değilmi?" Erosun bu sert çıkışı çocuğu afallatı. Çocuk tam bişey söyleyecekken bir arkadaşı geldi ve fısıldadı yani o fısıldadıgını sandı. "Gerizekalı o kim biliyormusun?" Çocuk erosa baktı ardından bana baktı. "Yoo" arkadaşı çocuğun ensesine bir tane çaktı. "Ha geruzekalu bu ünlü mafyalardan amber çakurdur, ha bu yanundaki ise mankendur" çocuk korkuyla geri çekildi ve önümde durdu. "Abla bir ihtiyacın olursa buradayız, abi kusura bakma bir eşeklik yaptım" Eros çocuğa bakıp burun kıvırdı. "Git kitabını oku çocuk"

"Tamam abi"çocuk neredeyse kaçtı diyebilirim.

Kahvemden yudum aldım o sırada üzerime bir gölge çöktü kafamı kaldırdığımda pusatı gördüm umursamadım boyu neredeyse 200'yedi. "Naber" kitabımı okumaya devam ettim. Eros "iyi senden?" yanıtını verdi."kötü?" Cevabını aldı. "Neden?"

"Çimen kokusunda biri konuşmuyor benimle baş harfi a"

Eros ensesine elini attı. Yüzü kızardı bu zor durduğu anlamına gelirdi. Su içti sakinleşmeye çalıştı. "O baş harfi a olan kişi bence seni sevmiyor"

"Sevdiririz" sakindi.

"Sevmek istemiyorsa?" bu soru pusatın donmasınına neden oldu. "Neyse ben kitap okumaya gidiyorum bişey olursa çağır kardeşim" pusat son kez bana baktı. Eros sakince yanıtlamaya çalıştı. "Tamam pusat" pusat ve adamları içeri geçti. Eros elindeki suyu başından aşağı döktü. Serinlemiştir umarım. "Bu çocuğu ben *******, ama dua etsin benden güçlü *** çocuğu" erosun yanına oturdum sırtını sıvazladım. "Sakin ol dostum" bu sesimle Eros omuzuna kafasını koydu ve uyudu.

Aniden gelen telefon ile Eros gitmişti.

Pusat elinde nerdeyse elli kitapla geliyordu. Çalışan pusattan isim istedi. "Pusat sadece pusat" kadının kaşları havalandı. "Pusat soyismim yok" kadın pusata şüpheyle bakıyordu. "Pusat bey lütfen kitaplarımızı bir ay içinde getirin" pusatın bu cümleyle kaşları havalandı. "Sanki senin kitapların" kadın pusata döndü. "Sorunumu var beyefendi?" Pusat kitapları korumlara verdi. "Yooo" bir telefon çalmasıyla tüm gözler bana döndü. Telefonu açtım Arıyan aşk uzmanıydı. "Tek bir kelime ile anlatacağım o-" devamını beklemedim. "Geliyorum" pusat önüme geçti. "Nereye kızıl mafya?" diyerek ellerini saçlarıma götürdü. "Ben bir kez değil seni iki kez uyarmıştım ama dinlemedin tüh tüh" pusatın bileğini tutup çevirdim. Çıt sesi kulağıma geldi kolunu kırmıştım. O kırdığım kolu tekrar çevirdim bu sefer daha fazla çıt sesi geldi. Güzel. Beklemeden pusatı arkamdan önüme yıgdım. Bu sefer güm sesi gelmişti. Pusat belini ve kolunu tutuyordu sanırım belide kırılmıştı. "Kırdın kırdın!!!" sitem dolu bakışlar gönderdim pusata. Ellerimi belime koydum. "Hadi ama daha başlamadım!" pusatın bu cümlelerle gözü büyüdü gözü yerinden çıkacak sandım. "Acıyorrrrr" diye bağırdı ben ve tüm herkes korumlar dahil herkes pusata mala bakıyor gibi bakıyordu. "Tamam prenses seni hastahaneye götürürüm" kendi korumalarıma döndüm. "Bu şahısı kucağınızda hastahaneye götürün ama bütün herşeyi ile ilgilenin prensesimize bişey olmasın" korumlar pusata baktılar bana baktılar tam hareket edeceklerdiki "hele bir adım atın bedeninizden bir parça buluyor musunuz?" Apaçık tehtiti. "Sakın korumalarımı tehtit etme doğru onların bir parçası bulunmaya bilir ama senin tabutun bile olmaz" göz kırptım "kapişşş"

Bölüm sonu bölüm nasıldıııı??????????????????