Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1Bölüm

@kitap_kurduu25

Ne çok acı bulunur herkesin hayatında ama bazıları o acıları bilir susar sessiz kalır bazıları var ki dışında güler sanki hiç acı çekmemiş gibi içini açsalar kara delik gibi acıları çok olur herkes için hayat çok zordur ama bazıları için daha zordur özellikle sevgisiz büyüyen sevgisiz büyümeye mahkum kalan veya mahkum kalmaya zorlaştıranlar olunca işte hayat daha zordur ben kim miyim Cumhuriyet Başsavcısı Lavin Öztürk'üm ailem var ama benim için öldüler annem zaten ben 5 yaşındayken teröristlerin saldırısında öldü babamla zaten ölsem konuşmam onun yaptıklarını asla unutmayacağım bir tek ailemden teyzem ve eniştemle konuşuyorum diğerlerinin de yaptığını unutmayacağım annem öldüğünden bana sırtını dönmeyen teyzem ve eniştemdi Hakkari'de bir aydır görev yapmakta bulunuyorum buraya tayinim çıktı lojmanda kalıyorum bir üst katımda da en yakın arkadaşım dostum her zaman yanımda olan Deniz kalıyor o da avukat burada benden birkaç ay önce geldi her zaman sert ifademi bozmadım hiç kimseyle çok konuşmam gerektiği kadar herkes beni görünce duygusuz acımasız hep bu kelimeleri benzerini söylediler ama ben hiç takmadım hiç kimse hiçbir şey bilmeden konuşuyor hakkımda her zaman böyle insanları görmezden geldim .

 

Şimdi napıyormuyum hazırlanıyorum adliyeye gitmek için üstüme siyah takım giydim ayakkabı olarak siyah stillepto çantamı da kontrol edip eşyalarımı alıp kapıyı açıp kapıdan çıkıp kapattım kapımı istem dışı gözüm yan dairemdeki evi buldu orada bir asker oturuyormuş ama görevdelermiş inşallah sağ salim gelirler geç kaldığımı farkedince merdivenlerden indim arabama doğru yürüdüm askeri yeşil dacia arabamı açıp arabamı sürüp yola koyuldum 15 dakikada adliyeye geldim arabamı parkettim adliyeye adımladım odama doğru gidiyordum ki asistanım Gökçe gördüğü gibi güler yüzle beni karşıladı ayağa kalkıp "hoşgeldiniz Başsavcım "dedi

 

otorite bir sesle "hoşbuldum"dedim "bir şey ister misiniz "dedi "kahve olabilir ama kendine de al "dedim o da baş sağlayıp kahveleri almaya gitti bende odaya girdim masama geçtim eşyalarımı bir köşeye bırakıp masadaki dosyalar göz gezdirdim elime aldığım bir dosyayı incelemeye başladım daha incelerken kapı çaldı gel dedim içeri gökçe girdi ve kahveyi masama bıraktı teşekkür ettim ve tam ortada durdu önemli bilgileri anlatıp çıktı bende dosyayı inceledim bir süre daha dosya inceledim not almam gerekenleri not aldım işlerimi hallettim saatin ne zaman geçtiğini bilmeden çıkış saatimin geldiğini gökçe söylemezse anlamayacaktım masadan kalktım eşyalarımı topladım odadan çıktım kapımı killtledim adliyeden çıkıp arabama doğru yürüdüm arabama binip evin yoluna doğru sürmeye başladım o sırada telefonum çaldı baktımda denizin aradığını gördüm hoparlöre aldım telefonu konuşmaya başladım ''efendim deniz ''dedim o da neşeli sesle''lavinim neredesin ''dedi bu haline güldüm adliyden şimdi çıktım birşey mi oldu''dedim.''hayır olmadı seni merak ettim''dedi merakla ama birşey var gibiydi kurcalamadım ''yoldayım eve gidiyorum kapattıyorum''dedim ''tamam''dedi telefonu kapattım yolla odaklandım on beş- yirmi dakika sonra lojmana geldim arabayı parkettip eşyalarımı elime aldım akpıyı kapatıp kilitleyip binaya girdim asansöre binip katıma basıp bekledim asansör hareket edince bir süre sonra kattıma gelip evime doğru adım attım çantamdam anahtarı çıkarıp anahtarla kapımı açıp içeri girdim eşyalarımı bırakıp kıyafetlerimi alıp banyoya girip duşa girdim bir süre sonra çıktım saçımı kurutup mutfağa gidip kahve yapıp balkona geçip kahvemi de alıp içmeye başladım masadaki dosyalarla ilgilenmeye başladım elime aldığım bir dosyayı bu dosyada adamın her halt yemiş kadın ticarettinden tut uyuşturucaya kadar ne ararsan var elimdeki delileri baktım çok iyi delilerim olduğu için içeri girme ihtimalli yüksek ama yinede erken sevinmeyelim diğer dosyalarada baktım bir sürede daha bakınca geç olduğunu saate bakınca anlayınca ayaklanıp eşyalarımıda içeri taşıyıp telefonuma alarmı kurup odama geçip uyumaya başladım

 

KARAN BOZKURT'TAN

Şuan gece bilmem kaç herkes uyurken biz uyanığız biz kim miyiz KILIÇ TİMİ herkes tarafından ün salmış kılıç timi iki aydır görevdeyiz ve kaç saatir yürüyoruz kaç saattir nöbettiyiz neden masum vatandaşlarımızı korumak için o sıcacık yataklardan bizler keyif yapamıyoruz sırf onlar yatsın diye saat kaç umursamadan dağlarda geziyoruz size kendimden bahsedim ben Yüzbaşı Karan Bozkurt sert ama bir o kadar da yumuşaktır kardeşleriyle bir araya gelince askeriyedekiyle yanlarındaki çok fark oluyor farkındayım ama bu meslek böyle çok yumuşak olsaydım bu mesleği hakkedemezdim benim timimden ve kardeşlerimden başkası yok babam biz küçükken öldü öldüğünden ben 12 yaşındaydım ama kardeşlerim daha küçüktü her zaman onların arkasındayım destek oluyordum ama artık gerek yok ki hayattlarında biri var artık mesleğime çok seviyorum bu mesleği yapmak keyif alarak yapıyorum onca acıyı çekiyorum ama yinede bu mesleği iyi ki seçmişim diyorum hayatımda da kalbimde de sadece vatan diye atıyor bu kalp size timimi tanıtim

Yüzbaşı Karan Bozkurt

Kıdemli Üsteğmen Mert Seçkin

Üsteğmen Yiğit Korkmaz

Üsteğmen Uzay Kandemir

Teğmen Atlas Karasu

Asteğmen Kerem Çevik

Astsubay Kıdemli Başçavuş Yavuz Erdem

Buda KILIÇ TİMİ herkesin hayran olduğu bu time girmek için can attığı ama bu tim özel seçildiği için bu time girmek zordur ama çıkmak daha zordur çünkü bu tim bir aile acısıyla mutlusuyla herşeyi birlikte yaşadılar hala da yaşıyorlar ben düşüncelere dalmışken timim gene şaklabaklıklar yapmaya başladı

Kerem ''ya abi dönünce bir kebap yemeğe gidelim mi''dedi

Yavuz ''hayırdır oğlum acıktın mı sen ne acelen var ''dedi

Atlas ''off ama olsaydı çok güzel olurdu ''dedi

Uzay ''birileride acıkmış abi baksana ağızları sulanmış ''dedi

Mert ''ulan bir rahat durun ya ''dedi

Yiğit ''sessiz olun be dırdır kafam şişti ''dedi en son da bende dayanamadım

''Sessiz olun lan göreve odaklanın dönünce gideriz tamam mı ''dedim onlardan hepsi bir ağızdan ''EMREDERSİZ KOMUTANIM ''dediler ve sustular sırıttım Allahtan yüzümde maske vardı güldüğümü belli etmedim yoksa daha susmazlardı bir süre daha yerlerimizde konumunda bekledik sonnra hareketlilik oldu dürbünden baktım hem tuzak kuruyorlardı hem de ele başı bir şerefsizde buradaydı kulaklıktan time doğru konuştum ''dikkatli olun tuzaklıyorlar ''dedim telsizden karargaha bağlandım açılma sesi olunca Kılıç timinden Yüzbaşı Karan Bozkurt konuşuyor albaya bağla ''dedim karşıdaki kişi'' emredersiniz komutanım ''dedi bir süre sonra Albay ''Kılıç timi durum bildir ''dedi sert sesiyle hemen konuşmaya başladım

''Komutanım tuzaklamaya başladılar pusuya düşürecekler gibi ve ele başlarıda burada ne yapalım ''dedim Albay ''başlayın ele başları hariç hiç biri yaşamıyor olacak ve sizin kılınıza bir zarar gelmeyecek anlaşıldı mı asker ''dedi ''emredersiniz komutanım ''dedim ve kapattı kulaklığa doğru konuştum ''kılıç başlıyoruz benim atışımla ele başları hariç hepsi gebermiş olacak kılınız bile bir zarar gelmeyecek anladınız mı ''dedim hepsi bir anda ''emredersiniz komutanım ''dediler benim bir şerefsize atış etmemle tim de dahil oldu onlarda birilerini gebertmeye başladılar ele başları saklanıyordu salak kafasını bile çıkaramıyordu bür süre devam etti ele başları hariç hepsi geberdi ''dikkatli şekilde çıkıyoruz ''dedim

yavaş harketlerle dikkat ederek çıktık yerimizden şerefsizi almazsı için atlasa bir bakış attım anladı gidip aldı ve önüme attı eğildim ona doğru korkuyordu sırıttım ''ne oldu hani siz devlet kuruyordunuz ''dedim ''bana hem kokruyla hem de sinirle bakmaya çalışıyor diyorum çünkü dokunmazsam ağlayacak gibi duruyor ''uzay telsizi ver ''dedim geldi verdi bana tekrar karargah bağlandım bu sefer Albay açtı ''kılıç durum bildir ''dedi ''ele başları elimizde komutanım ''dedim Albay ''sizde bir şey var mı ''dedi ''hayır komutanım hiçbirşey yok bizde ''dedim

Albay ''aferin asker helikopterin sizin bulunduğunuz 50 km kuzeybatınızadki bir boşlukta olacak sizi orada bekleyecek ''dedi ''emredersiniz komutanım ''dedim ve kapattı telsizi uzaya verdim ''tim hareket et alın şunu devam edelim ''dedim yürümeye başladık bir süre sonra albayın dediği yere vardık vardığımızda helikoptere yoktu 5-10 dakika sonra gelir diye tahmin ettik herkes kontrolü bir şekilde oturduk bir süre sonra helikopter geldi şerefsizi içeri attık bizde ben başta olmak üzere rütbeye göre bindik gözlerimi kapattıp kafamı geriye attım bizimkiler gene konuşmaya başladı sessiz şekilde ben duyuyordum ama duymamızlıktan geliyordu 2 aylık görevden dönüyoruz ilk yapmam gereken evime gidip uyumak burada ayrı yaşıyorum bir süre sonra pilot ''komutanım geldik ''dedi ele başını yere attık o yerinde duramayıp sırıttım kesin bizimkilerde sırıttığına eminim bizde şekilde durup

Albayın karşısında hazır ol şekilde durduk ve konuşmaya başladım ''YÜZBAŞI KARAN BOZKURT GÖREV BAŞARILYLA TAMAMLANMIŞTIR KOMUTANIM ''dedim Albay '' rahat ''dedi rahata geçtik askerlerden birine elebaşını alıp içeri götürmesini söyledi o da gidip aldı götürmeye başladı o sırada Albay''sizinle gurur duyuyorum asker gidin temizlenin ailelerinzle vakit geçirin bir hafta izinlisiniz ve siz görevdeyken Cumhuriyet Savcısı geldi şuan adliyeyle ilgileniyor ama sizin izin bittince o da çoğunlukla karargahta olur anlaşıldı mı ''dedi

''EMREDERSİNİZ KOMUTANIM ''dedik hepimiz karargaha girip ben kendime ait odama geçtim duşumu alıp üstümü değiştirip telefonumu anahtarlarımı alıp odadan çıktım çıkışa doğru yürüdüm arabama doğru adımladım mercedes siyah arabaydı arabama binip lojmana sürdüm 15 dakika sonra lojmana gelip askeri yeşil olan dacia arabanın yanına parkettim arabadan inip kilitledim hiç bu arabayı burada görmedim ama umursamadım binaya girip asansöre adımlayıp kattıma basıp bir süre sonra kattımda durdu çıktım tam kapımı açacakken yan tarafımdaki dairenin tutulduğunu ben görevdeyken biri taşınmış şuan çok yorgun olduğum için umursamadım kapımı açıp içeriye geçtim direk odama geçtim duş aldığım için karargahta tekrar duş almayacaktım üstümü değiştirip yatağıma geçip kendimi uykunun kolarına bıraktım çok yorgun olduğum için hemen uykuya daldım

LAVİN ÖZTÜRK'TEN

Sabah alarm kurmadan kalkmıştım genelde öyle oluyordu alarm çalmadan kalkıyordum yataktan kalkıp rutin işlerimi yapıp üstümü giyinmeye başladım askılı elbise alıp giydim üstüme blazer siyah ceket alıp havalar güzelken topuklu ayakkabı giydim çantamın içine gerekli olan şeyleri koyup dosyalarımı aldım mutfakta kahve yapıp içip bardağı makineye koyup kapımı açıp çıktım asansöre binip binadan dışarı çıktım arabama doğru yol aldım arabama ilerken yanında siyah araba olduğu gözüme çarptı hiç görmediğim umursaamdan arabama binip sürmeye başlayıp yoldan geçerken pastaneden kahvaltılık şeyler alıp adliyeye sürmeye başladım tekrar sürerken bugün eniştemi aramak için aklımda bulundurdum benimle çok ilgilendiler onlara çok borçluyum kimse beni istemezken onlar ilgilendi öz babam bile ilgilenmedi hatta bana daha kötü hayat yaşattı o sırada ben düşüncelere dalmışken adliyeye vardığımı anladım arabamı parkedip adliyeye girip odama geçerken gökçeyle günaydınlaşıp içeri girdim elimdekileri eşyaları koltuğa koydum kahvaltılıkları masaya koyup oturdum hem yemek yiyordum hem de dosyalara bakıyordum dosyaları incelemeye devam ederken kapım çaldı gel dedim kapım açıldı kafamı kaldırdım denizdi gelen deniz çok emerjik çok neşeliydi benim aksine karşıma geçip oturdu

''günaydın çiçeğim ''dedi ''günaydın ''dedim kısa keserek kıvranıyordu birşey diyecek ama diyemiyordu denize bakıp ''hadi söyle ne isteyeceksin ''dedim hemen üste çımaya başladı ''kim ben mi birşey isteyeceğim asla ''dedi hızlı hızlı ''denizzz''dedim sert sesimle ''off peki hani benim asker sevgilim varya onlar görevden dönmüş yemek yiyeceklermiş beni de davet ettiler ''dedi ''Eee bunda ne var git işte sende ''dedim ne var ki der gibi bakıyordum '' evet ama ben seninde gelmeni isteyecektim çok iyiler bak nolursun ''dedi çekinerek

kimseyle tanışmak istemiyordum ben kalabalık ortam sevmiyordum ve zaten bugün olmazdı ''olmaz gelemem sen git eğlen ''dedim direk yüzü düştü ''neden ama bak sıkılmazsın cana yakın insanlar ''dedi kaşımı kaldırdım ''hayırdır beni onlardan daha çok tanıyorsun gibime geldi ''dedim ''yok ama yanlız olmanı istemiyorum hep iş ev döngüsü olarak gidip geliyorsun ''dedi ''gelemem bugün biriyle bir davamla ilgili konuşacaz o yüzden onla yemek yiyecez ''dedim

''kim erkek mi yoksa ''dedi hızlı hızlı ''hayır kadın o yüzden gelemem kusura bakma ve benim selamımı iletirsin askerlere zaten bir hafta sonra askerlere hep görüşeceğiz gibi duruyor ''dedim Deniz ''o ne demek ''dedi ''hani ben cumhuriyet savcısıyım ya birde acaba olabilir mi bir hafta sonra diyorum çünkü görevdelerdi gelmişler izinliler o yüzden ''dedi anladım manasında mırıltılar çıkardı kapım çaldı gel dedim giren gökçeydi '' başsavcım duruşma saatinz yaklaşıyor onu haber vermek için geldim ''dedi ''tamam gökçe teşekkür ederim ''dedim gökçe çıkarken denizde çıktı duruşmayla ilgili dosyalarımı alıp duruşma salonuna gitmek için odadan çıktım oraya vardım bir süre sonra duruşma yapıldı adamın yapmadığı bir kalmadığı için delilerle ortada da olduğu için iyi halden yirmi iki yıl ceza yedi bu duruşma neredeyse baksan iki saat sürdü

salondan çıktım kahve molası verdim kahve molası verirken eniştemi aradım o da ilk çalışta Eniştem ''güzellim napıyorsun ''dedi ''iyiyim enişte sizi arayim napıyorsunuz ''dedim ''iyi yapmışsın ben bildiğin gibi çalışıyorum teyzende hem iş hem de senin kopyan olan Elayla uğraşıyorum ''dedi onun haline güldüm ''benim eloşuma laf yok ''dedim ''aman da yeğinene laf söyletmezmiş ''Dedi

tekrar konulmaya başladı ''Lina abicim gerçekten nasılsın ben seni biliyorum iyiyim desende içinde hep eksiklik olacak ''dedi ''iyiyim enişte alışmaya çalışıyorum napalım hayat böyleymiş beni en acımdan vurdu ama yinede ayaktayım ''dedim ''seninle gurur duyuyorum ''dedi ''enişte kapatmam lazım duruşmam lazım ''dedim ''tamam güzel kıızm kendine iyi bak ''dedi ''sizde enişte ''dedim kapattık bir süre duruşmaya girip çıktım odama gidip eşyalarımı alıp arabama bindim davayla ilgili konuşacağımız arkadaşımın sözleştiğimiz yere geldim ben erken geldim için yerimize geçtim beklemeye başladım

YAZARDAN

Yüzbaş Kağan görevde çok yorulduğu için daha birkaç saat önce kalkmış rutin işlerini yapıp eline telefonu alıp kardeşlerine görevden döndüm diyip timin grubuna girip Kılıç Timine haber verip bir mekanda yemek yiyeceklerini sözleştier yanlarında yavuzun eşi Asel ve Mertin Sevgilisi Deniz olacaktı onun arkadaşıda gelecekti ama bir işi için yemek yiyecekleri gelemeyeceğini söyledi mert arkadaşıda bir ay önce gelmiş zaten diğerleri bekar olacağı için tek gelecekti hepsi hazırlanmaya başladı ilk mekana giren kağan yüzbaşı oldu boş masaya geçti onları beklerken gözünü mekanda gezdirdi biri gözüne takıldı baktı inceledi siyah elbise siyah blazer ceket topuklu ayakkabı giymişti siyah saçları vardı yüzünde diğer kadınlara göre çok az makyaj vardı yanında da bir kadın vardı birşey konuşuyorlar gibi duruyor işle ilgili önlerinde dosyalar vardı büyük ihtimalle avukat ya da savcı felandı çok incelediğini farkedince gözlerini çekti önüne döndü o sırada timi ve Deniz ve Aselde geliyordu onlarda geldiler kağanın yanına herkes oturdu yemek söylediler ve bir süre sonra yemekleri gelip yemeğe başladılar hem yemek yiyorlar hem de konuşuyorlar gülerek eğlenerek ama onlar eğlenirken Lavin ve kadın hararetli konular konuşuyor kadını ikna etmeye çalışıyor kocasını şikayet etmesi için ama kadın korkuyordu Lavin konuşmaya başladı ''bak çiçek gel şikayet edelim kocanı seni dövdüğünü çok iyi avukat arkadaşım var kazanırız ''dedi ''savcı abla sonra ben naparım kalacak bir yerim yok işim yok baba evine dönemem babam bu eve anca ölün gelir'' dedi

Lavin adama içinden küfür savurdu ve konuşmaya başladı ''bak sana iş bulurum arkadaşımı ararsam direk seni kabul eder istanbulda benim bir evim var orada kalırsın benim tayinim buraya çıktığı orada öyle kalıyor ha hadi ablacım kabul et sende zarar görme şiddeten ölen genç kızlar gibi mi olmak istiyorsun ''dedi çiçek tam kabul edecekken mekana kocası girip '' çiçek'' diye bağırdı çiçek korktu lavin ayaklanıp direk çiçeği arkasına aldı elinde silahı vardı mekandaki kişilerde direk kaçmaya başladı tim hariç direk bellerindeki silahları çıkardı deniz ve asel bir köşeye geçmişti deniz lavini gördü deniz ''lavin ''diye bağırdı lavin duydu kime ait olduğunu ama bakmadı tim de duydu sert bakışla acımasızla adama bakıyordu adam konuşmaya başladı ''gel lan buraya seni öldüürüm çabuk gel ''dedi

Lavin sinirlendi ''denesene bu kıza birşey olduğunda seni ben yaşatırmıyım lan ''dedi adam ''sen kimsin lan ver karımı hemen çekil önünden elini hamuruyla karışma senide çiçeğe yaptığımın daha beterini yaparım ''dedi lavin buna güldü lavin adamın önünde durdu tim bu kız napıyor diye bakıyordu ''denesene lan hadi lan bu kıza yaptığının aynısını bana da yapsana hadi karşındayım vur hadi kadınım savunmasızım ''dedi kışkırttı iyice adamı adam tam atak yapacakken adamın silah tutan elini tuttu kırarcasına sıktı ve adamın arka diz kapağına vurdu diziyle adama diz çöktürmüş oldu bu pozisyonla Adam ''ahh napıyorsun manyak karı ''dedi adamın elindeki silaha aldı timde yanına geldi kağan lavinin elindeki adamı alıp kelepçelediler lavin adamın önüne geçip konuşmaya başladı ''çok yanlış insana diklendin ve hakaret ettin biliyor musun ''dedi gülerek

adam sinirle ''ne diyorsun lan kimsin sen kadın öldürürüm senin cesedini bile bulamazlar ''dedi lavin gülüyordu diğerleri şaşkındı Kağan adama ''rahat dur lan yoksa hiç iyi şeyler olmayacak ''dedi lavin konuşmaya başladı ''şuan karşında CUMHURİYET BAŞSAVCISI LAVİN ÖZTÜRK var yani anlayacağın seni hakaretten tehditten içeri artırabilirim ve çiçek seni şikayet edecek onu da eklersen sen o cezaevinden biraz zor çıkacaksın ''dedi herkes şaşkındı ve birden ''NEE BAŞSAVCI MI ''dediler Lavin göz gezdirdi mekandan ellerinde silah olan 6 adam olduğunu bir kadın ve denizin olduğunu gördü ''Evet başsavcıyım ''dedi Deniz ''lavin ''dedi koşarak yanına gitti ve lavine sarıldı bir eliyle sarıldı ağlıyordu ''sakin birşey yok bana birşey olmaz unuttun mu ''dedi deniz ayrıldı ''sen manyaksın kızım korktu bu sefer gerçekten de gidiyorsun sandım ''dedi güldü onun halline bilmiyordu ki yaşamak için değilde ölmek yaşadığığnı onun gülüşünü bir çift göz izliyordu kağandı.

LAVİNDEN

Yanımdaki çiçeke baktım ''çiçek iyi misin ''dedim Çiçek ''Svcı abla iyiyim ''dedi Çiçek ''şimdi bu adamdan şikayetçi olacaksın tamam mı ''dedim tam itiraz edecekti ''hiç itiraz etme istanbula gideceksin orada benim bir evim var istediğin kadar kal otur işte ayarlayacağım sana bak tamam mı ''dedim ''senin hakkını nasıl ödeyeceğim annemin yapamdığı ablalığı bana yaptın abla ''dedi ''sen sadece mutlu ol yeter bana senden hiçbirşey istemiyorum tamam mı güzellim ''dedim denizi göstererek ''bak bahsettim arkadaşım senin avukatın olabilir ''dedim Deniz dahil oldu'' tabii olurum ''dedi gülümseyerek

yanımdaki adam sayılmayacak adam döndüm yüzümü en sert halime getirdim ''sen bu kızın kılına bile yaklaşamayacaksın duydun mu beni ''dedim bağırarak o da korktuğu için ''D-duydum ''dedi denizin yanındaki arkadaşlara döndüm ''siz ''dedim adamı elimden alıp kelepçeleyen adam elini uzattı ''YÜZBAŞI KARAN BOZKURT memnun oldum başsavcım ''dedi sonradan diğerleri tanıtmaya başladı Kıdemli Üsteğmen Mert Seçkin,Üsteğmen Yiğit Korkmaz,Üsteğmen Uzay Kandemir,Teğmen Atlas Karasu,Asteğmen Kerem Çevik,Astsubay Kıdemli Başçavuş Yavuz Erdem ''Dediler ve yanlarındaki bir kadın DOKTOR ASEL ERDEM ''dedi neşeli sesle hepsine bakarak ''memnum oldum arkadaşlar ''dedim

Çiçek ''Abla ben gideyim ''dedi ''kalacak yerin var değil mi birkaç günlükte olsa ''dedim ''var abla ''dedi eline çantasını aldı gitti koca olacak adamıda bir ekip alıp gitti Deniz direk bana döndü melül melül baktı ''gene ne isteyeceksin ''dedim

Deniz ''ne yani ben sana her baktığımda birşey mi istiyorum ''dedi yalandan gözlerini doldurdu mert hemen ona döndü ''hiç yalandan gözlerini doldurma ben bu numaraları yemem ve soruna gelirsek sen bana ne zaman ygözlerini doldurarak bakınca ya da melül melül yavru köpek bakışı atınca evet birşey istiyorsun ''dedim Asel ''ayakta mı kalacaz hadi oturalım ''dedi haklı geldiği için onların masalarına gidip oturduk Kerem konuşmaya başladı ''başsavcıyım dediniz ne zamandır ben sizi hiç görmedim göreve gidene kadar ''dedi

''muhtemelen ben geldiğim zaman siz geldinizondan görmemişsindir ''dedim o da mantıklı geldiği için başını salladı Deniz ''lavin eloşu ne zaman görmeye gideceksin ''dedi ''ne yapacaksın ''dedim kaşımı kaldırarak'' Eee bende gelecem ''dedi ''sence ben seni yanımda götürürmüyüm bir hatayı bir kez yaparım bir daha yapmam ''dedim deniz ''abartıyorsun ya ''dedi

herkes bize bakıyordu anlatmaya başladım ''bu kız naptı dersiniz benim yeğenime var teyzemin kızı 6-7 yaşlarında denizde gelmişti elayı kendisi hazırlamak istedi bende müsadee ettim en fazla napabilir değil mi kızı kokoşa benzettmiş ağır ağır makyajlar yaşına uygun olmayan kıyafetler lan 6 yaşındaki kıza topuklu ayakkabı giydirmiş ''dedim hepsinden ''nee ''dediler Deniz ''off ya tamam abartım biraz sana yapamayacağımı yeğenine yapim'' dedi''lan sanane benim yeğenimden eğer bir daha öyle elaya yaparsan sevgilin olduğunu abine söylerim ''dedim sinsice gülerek Denizin gözleri büyüdü ''sen yapmazsın değil mi lavin ''dedi ''yaparım benle uğraşmayacaksın ''dedim tehdit eder gibi

''eğer söylersen seni ''dedi ''Eee beni naparsın ''dedim göz kırparak deniz ''ya off kızım senin sevgilin yok ki birine söyleyim ''dedi herkes bunun haline güldü ''kızım benim tek aşkım vatan ''dedim Kerem ''işte sende bizim gibisin sadece ünforman yok ''dedi'' aslında olacaktım bende asker olacaktım ''dedim Yiğit ''neden vazgeçtin ''dedi merakla ''vazgeçmedim vazgeçmek durumunnda kaldım ''dedim Yavuz ''o ne demek ''dedi ''vücudumda çok fazla iz var ve hepsi belli o yüzden olamadım bende savcılağa yöneldim''dedim deniz bana bakıyordu vücüdumdaki izleri kimin ve kimlerin yaptığını bilmiyor bilse neden konuşmadığımı bana kötü davrandıkları için konuşmadığımı biliyor sadece Atlas ''olsun sen yinede savcı olmuşsun herkes dağda olmadan dışarıdakileri temizliyorsun ''dedi başımı salladım Mert ''sen nerede kalıyorsun lojmanda mı ''dedi ''evet lojmanda denizin bir alt katındayım ''dedim şaşırdılar Kerem ''sen kağan komutanla komşu olmuşsun ''dedi kağana baktım o da bana bakıyordu bir süre bakıştık gözlerini ilk çeken ben oldum

Denize baktım ''ben kalkacam sabah erken kalkmak zorundayım duruşmam var sen kalıyorsan kal araban daha tamirde değil mi ''dedim ''Evet ''dedi çantamdan arabanın anahtarını çıkarıp ''al sen ben taksiyle giderim ''dedim tam kalkıp gidecekken benimle birlikte kağanda kalktı ve konuşmaya başladı ''aynı yere gidiyoruz ben seni bırakırım ''dedi

tam itiraz edecekken itiraz etmeden kalktı ve çıkışa doğru yürüdü bende arkadan onu takip ettim arabaya doğru yürüdük siyah mercedes arabanın yanında durdu arabayı açtı ve bindik kemerlerimizi takınca arabayı çalıştırıp sürmeye başladı sessizce yola odaklanmış sürüyordu bir süre sonra lojmana vardık arabayı parkedip indik arabadan binaya doğru yürüdük binaya girip asansöre binip katta basıp bekledik katta durunca indik asansörden kağana döndüm'' bıraktığın için teşekkür ederim sanada zahmet oldu ''dedim saçmalama lavin ne zahmeti ''dedi kapılarımızın önüne geldik ''iyi geceler kağan ''dedim ''iyi geceler lavin ''dedi kapılarımızı açıp girdik evimize anahtarımı çantamı yerine koyup ayakkabımı çıkarıp ayakkabılığa koydum rutin işlerimi yapıp üstümü çıkarıp geceliklerimi giyip yatağa bıraktım kendimi iki üç saat sonra tekrar uyanacağımı bildim halde uyumak için gözlerimi yumdum

 

NASILSIZ İYİMİSİNİZ

 

MERHABAR CANIMIN İÇLERİ

 

YENİ KURGUMLA KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENİRSİNİZ

 

İLK KEZ ASKERİ KURGU YAZACAM İNŞALLAH OLMUŞTUR

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%