1 haftadır görevdeydik ve bir o 1 haftanın İgeri kalan 2 günü buraya kadar gelmek için mucadele etmiştik kimse yaralanmamıştı çünkü ben izin vermemiştim vermemde yıldırım timini kurduysam kimseye birşey olmayacak tı olmazdıda sadece ben yaralanmıştım oda askerlerimi korumak içindi karşımdaki babamla bakışıyordum asla rütbeden çıkmamış öyle devam ediyordum

"komutanım revir neresi" dedi caner bana bakarak"sağolası her merminin önüne atlayıp bizi kurtarmak için uğraştıda biz komutanım yapmayın etmeyin dedikce bizi eğitim ile tehdit etti bizde mecburen sustuk" dedi yanımdaki canere dirsek geçirdim

"aziz deren komutanı revire götür eğer olmazsa hastahaneye götür"dedi mustafa komutan

"emredersizniz komutanım"diyerek öne çıktı aziz derene baktı ve derende zaten azize bakıyordu derenin arkasındaki tim de azize bakıyordu deren yine canere dirsek geçirince bütün tim karşısındaki komutana baktı galiba aralarında konuşuyorlardı ve bunu belli etmiyorlardı

deren arkasına döndü ve konuşmaya başladı"odalarınıza geçilin akşama hazır olun yeni bir göreve gidicez ve giyiceklerinizi hazırlayın ben gelene kadar tamamı"dedim

hepsi bir ağızla "emredersiniz komutanım"dedi deren gururla bakıyordu timine

"aferin" geri yönüne babasına döndü ve hazır moduna geçip selam verdi

rahat olup azize doğru yürüdü aziz beklemeden yoluna devam edince deren bütün askeriyenin çıkmasının şokundaydı ama asla bu şokunu dışarıya vurmadı önünde yürüyen komutan azizzin arkasından gidiyordu 1 haftadır görevde zerre yemek yememişti suda içmemişti sayıflamıştı ama bunuda atlatırdı diye düşünüyordu tabi başı dönene kadar

önündeki askere tutuldu ve baş dönmesini engellemeye başladı öndeki asker durmuştu ama derene dikkattle bakıyordu deren bunu görür görmez yendinen dik duruşuna geçti ve yürümeye devam etti

azizde bişi demeden ilerliyordu deren azize baktı aziz zi biliyordu yavuz timin kurucusuydu yani timi kendi elleriyle seçmiş demekti deren de öyle yürüdü revinin içine girince erkek doktor ve aziz konuşmuştu bende hemen doktoru bekliyordum üstümde beyaz bir atlet vardı omzumdaki yara sinirlerde değildi bu yüzden ben şühpe etmiyordum doktor dediğim adamın ismini öğrenmiştim ismi cemildi ve galiba 26 yaşında filandı böyle gözüküyordu keşke kız doktorda olsa diye içimden geçirdim ya altımda sadece iç çamaşırı olsaydı ne yapıcaktım zerre bilmiyordum doktor ilk yarayı temizledi sonra dikmek için eşya alıp geldi aziz karşımda bana ve yarama bakıyordu birde sanki doktorun bana fazla yakın olduğuna bakıp bakıp duruyordu görmüştüm ama o benim ona baktığımı görmemişti cemil doktor dikmeye başlayınca gözlerimi kapatım ve bekledim sonra zaten kolum uyuşmuş durum daydı bende gözlerimi açmış yarama bakıyordum azizin bana baktığını hisediyordum ama asla o tarafa bakmıyordum birşeu fark etmiştim doktorla nerdeyse mesafe yoktu yani burun buruna yaraya bakıyorduk bunu fark edince ben azize doğru döndüm askerde kulanılan çantamı yanıma indirmiştim ve orda telsiz den sesler çıktı

"komutanııımmmm susun lann sikicem belanızı"diye bağıran bir tane taner oflayarak çok az eğildim ve telsizi aldım

"ne var taner"dedim

taner"komutanım sizin görev için giyiceğiniz giysiler burda napıyım bunları bir asker verdi gitti"

"yatağım neredeyse oraya koy"dedim en halsiz hallimle

taner"komutanımm işiniz uzun sürücekmi erkekler duşa giriyorda" burada kadın askerler yoktu ben tek kadındım şuan bu yüzden timle beraber kalıyordum

"1 saat süreniz var geldiğim zaman siz dışarı çıkıcaksınız haksi taktirde hepinizi gebertirim"dedim ve yanıma bıraktım telsizi doktor cemil işini bitrmişti ve üzerini kapatıyordu aziz ve doktora bakıp durdumm sonra azize bakıp

"onların adına özür diliyorum komutanım biraz küfür bazlar"dedim ve doktora döndüm

"onların adına özür dilerim doktor" dedim ve sustum üzerime askeri çeketi giydim ve önünü çektim çantayı aldım ve yara olmayan koluma geçirdim öküz gibi çantaydı maşallah

aziz çatık kaşlarla bakıyordu bana anlam verememiştim

aziz"timden kimse yara almamış kurşunların önünemi atladın" diye bir soru yönelti o sırada askeriye doğru gidiyorduk

"evet yani hayır korumaya çalışırken oldu"dedim bilmemeliydi buraya kadar ciddi ciddi time bişi olmaması için hep kurşunlara kafa tutmuştum

cidden deliydim ben..

"akşamki göreve bu hallinlemi gidiceksin"diye bir soru yöneleti aziz

"evet"

bir süre konuşmadık ben 1 saat dolsun diye yukarı çıktım ve babamın odasına geldim aziz heryeri söylemişti ve aklıma kazımıştım

babamın odasına gittim ve kapıyı çaldım içerden ses gelmedi ama ben girdimm

"uzman çavuş deren dirpeç" dedim ve babam anında bana baktı ellimi yüzümü mutfak gibi bir yerde yıkamıştım ve öyle gelmiştim üstümde barut kokusu vardı ve kan kokusu demir pas kosusuu vardı babam ayağı kalktı ve benim yanıma geldi sıpsıkı sarıldı bana koluma dikkat ederek sarıldı babamı özlemiştim bende ona sarıldım ve öyle bir birimize sarılı durduk sonra babam geri çekildi anlımdan öptü gözleri dolmuştu gözleri dolmayan adam bana sarılınca doluyordu bu gözler

"çok korktum time ulaşamayınca sizlere birşey olucak diye çok korktum kızım" dedi dolan gözleri geri geçmişti

"baba yıldırım timi bu ben yönetiyorum o timi korkmana gerek yoktu babam" dedim gülümsedi babam

"zaman ne kadar hızlı geçiyor demi daha dün bebek gibiydin şimdi uzman çavuş olmuşsunn üstelik tim kurucusu ve komutansın seninle gurur duyuyorum kızım"dedi ve bir daha anlımdan öptü

"neyse baba benim gitmem lazım komutan deren biraz dinlensin" dedim ve son kez sarıldık ben dışarı çıktım askeriyeyi geziyordum sadece babamın girdiği lavaboya girip çıkıyordum çünkü burda kadın asker yoktu ve kadına özel de lavabo yoktu babama özel vardı her katta bende buralara istediğim gibi giriyordum ellerimi yıkayıp üstümü düzeltip çıktım karşımda aziz zi beklemiyordum bir an bocalamıştım ifadami geri toparlayıp olduğum yerde kaldım

"Senin tim çıktı odadan hazırlanman lazım" Dedi aziz ona kafamı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim ve emin adımlarla timin kaldığı odaya yol aldım

Arkamdan aziz zin geldiğini biliyordum arkaya bakmadan yürüdüm

"Sen kadınsın bir sürü erkeğin içinde rahat olamazsın" Dedi ne saçmalıyor bu ne diyo bu Allah aşkına

Arkamı dönmeden cevapladım

"Rahatsız olduğum falan yok" Diye cevapladım

"Ama kızsın ve birsürü erkeklersin"dedi ne saçmalıyor bu ya susturun şunu

" Komutanım ben timimle mutluyum"bunu diyi diyemez odaya girip kapıyı kapatım ve kapıyı kitledim

Salak salak konuşuyor geçircem yumruğu o olucak yeminle bak alıcam geberticem o na ne ya o na ne ya sabır ya hak neyse neyse yine sabır ya allahım ya hemen üstümdekileri çıkarıp duşa girdim saçlarımın diplerini ovalaya ovalaya yıkadım dişli işim bitince erkeklerin eşofman takımlarından giydim eh biraz bol oldu ama idare edicez lastik bulup belime bağlamıştım hem ince hemde kaslı belim vardı mecbur askerdim neyse neyse akşam oluyordu yemek saatiydi ama ben gitmemiş öylece yatakta oturmuştum üst yataklarda vardı ama ben sevmiyordum öyle ne havadan bakıyoruz öyle neyse tim canım timim yemek saati diye beni bırakıp gitmişlerdi eşekler dövecem yakında iyi kaydı bunların havası

Ben napıyordum sence yatakta boş boş üst kattaki yatağın demirlerini sayıyordum kapının kilidini açmıştım ne güzel böyle dalarken uyicakken borazan gibi kapı açılınca yastığımın altındaki silahı alıp kapıya uzatım tabi ne namlu direk caner malının üstüne gelince öküz gibi bağırdı

"Ammann komutanımm napıyonuzz" Diye bağırınca geri silahı yastığımın altına koydum buda bana travmaydı kaçırlmalar şiddetler den sonra her yanımda böyle küçük silahlar taşıyordum

Afedersiniz ama bazen o silahları göğüsüme falan koyuyordum zor durumlarda kurtarıyordu beni neyse ben mal mal canere bakıyor caner ve tim bana bakıyordu ben 'ya sabır' diyip yerime geri senince onlarda yataklarına geçtiler eşek samet benim yukarıma geçip yatak hareket edince üstümdeki yatağa geçirdim bir tekme

"Debelenip durma bu yatak kafama düşerse seni iyi döverim samet" Dedim bir baktım hareket kesildi he aferim böyle ol

"Komutanım" Dedi yalçın

"Efendim yalçın"

"Yemekhanede dedikodumuz dönüyo ha" Dedi ne diyo bu ne diyo

"Nasıl dönüyo yalçın"

Kafamı ona döndüm ama tam dönememiştir zira sağa dönünce boynum ağrıyordu saçalarım ıslak olduğu için yastık ıslanmıştı

"Komutanım yani tek kız olduğunuzdan dolayı baya baya dönüyo sohbet"

Ofladım cidden ofladım

"Yalçın kuzum uyu yarın görev var bak kaç gündür dağlarda yollardayız seni döverek sınirimi almıyım tamamı koçum hadi şimdi düş yat" Dedim ve kafamı yukardaki yatağa çevirdim yatak yine hareketlenince sametin sesini duydum

"Komutanım yarın ilk kez sizi elbise ile görücem nasıl olursunuz acaba" Diye soru yönetince karşımdaki yağıza baktım
Oda bana bakıyordu zaten

Yagız"ben gördüm valla güzel oluyo ama azınıza eder şimdi" Biliyordu canım komutanım ben burda olmayınca ondan soruluyordu herşey

"Yağız, samet, yalçın, burak, aydın,susun susmaya devam edin sabah eziyet çekmek isteyen zaten susmaz" Diyip yorganı kafama kadar kapatım zira başım ağrımaya başlamıştı

*****

"Lan uyanın lan" Diye bağırınca bütün sersemlik gibi uyandılar samet yatağının üstünden birden atlayınca yerde sümük gibi yapıştı bende ona mal mal baktım

"Samet yavrum anan seni tersmi doğurdu ne diye yataktan atlıyon"

Diyince doğrulmaya çalıştı salak bacağını tutarak kalkmıştı yağız la yalçın ise yorgan çarşafı ile kendilerine oda yapmış giyiniyorlardı yağız benim görevde sözde sevgilim olucağı için biraz özenli oluyordu beni sormayın saat 5 te kalkıp hazırlanmaya başlamıştım ve bitmiş bu öküzleri uyandırıyordum 2dk da başım şişmişti valla bak sinir olmuştum haaa

Bacağımın altında ip ipte ise küçük silah vardı biraz kabarık bir giysi olduğu için belli olmuyordu erkeklerde çeketlerin içine yerleştirmişti silah erkekler rahat giyinsin diye bu elbise ile dışarı çıkmış oturuyordum valla sıkılmışam ha valla nerde kaldı bunlar yav

Derken karşıdaki yavuz timi dikkatimi çekti üniforma ları giymiş öyle dikiliyorlardı komutanları yoktu ve galiba göreve gidiyorlardı bende bunu görünce dayanırmıyım hayır direk kalkıp biraz da olsun zaman geçsin diye onların yanına yürüdüm tabi topuklunun sesini duyunca bana doğru baktılar hepsi uzun uzun bana bakınca elimdeki çantayı kol altıma aldım

"Görevmi" Dedim

"Evet komutanım" Dediler hepsi aynı anda

Görevin ne olduğu sormamıştım önemli değildi benim için azizin askeriyeden çıktığını görünce ona asker selamı verdim oda uzman çavuş ve bordo bereli olduğu için bende aynı şekil olduğum için oda bana selam verdi ben askerliğe 20 yaşımda başlamıştım ve şuan 25 yaşındaydım bunca zamandır birsürü rütbe atlatıp bu ikisini kazanmıştım oda aynısını gibiydi ama sanki yaşı benden büyük gibiydi neyse ya ben bunları neden düşünüyorum

"Komutanım nereye böyle şık olmuşsunuz" Dedi bir asker ismini bilmiyordum sormadımda

"Görev" Dedim ve arkamı dönüp timin bineceği arabaya yöneldim babamın da arabanın orda olduğunu görünce sırıtım ama bu babama özeldi bunu görmüş oda gözleriyle gülümsemişti

"Kızım dikkat et tamamı bir delilik yapma" Kulaklık takılıydı ve ne olur ne olmaz burdaki bütün time bağlıydı ama eğer bizle yakın olurlarsa iletişime geçebiliyorlardı tedbiri büyük almıştık sabah önce gitme sebebimiz benim timim de ki erkekler garsonlardı yağız ve ben herşeyi devreye sokucak ve dosyaları alıcak kişiydik içimde ve kalbimde acayip bir ağrı vardı

"Tamam baba" Dedim sadece

"Kızım esir alırlarsa dikkat et lütfen bak" Babam fazla korkuyordu çünkü annemi bu şekilde öldürmüşlerdi annem bir görevde şehit düşmüştü aynısı bana olmasın diye korkuyordu ama ben çok tedbir almıştım elbisemin altında tayt vardı ve o tayt bana yardımcı oluyordu aman diyim görevdeyken götüm başım açılır rezil olurdum muzahla tedbir şartı

Babama asker selamı vererek onaylamıştım azizin beni ve babamı izlediğini hissediyordum ama asla o tarafa bakmadım

Babam bir anda hiç beklemediğim bir hareketi yapınca bocalamıştım çekip bana sarılmıştı saçlarıma öpücük kondurmuştu korkuyordu hissediyor dum korkması annemin kaderi gibi ölmemdi şehit düşmemdi istemiyordu bende sarıldım ona güven vermek için şimdi ağlarsam 1 saat uğraştığım makyaj akar giderdi valla hiç ağlayamazdım

Babamdan ayrılıp timde çoktan arabaya bindiği için bende onların yanına gittim ve bindim annemi özlüyordum delice ama hiç bişi gelmiyordu elimden

Araba görevi yapıcağımız yere gelince kulaklıkları açmıştık ses kontrolde yapmıştık ve garsonluk yapıcak lar çoktan inip bize salonu filan gösteriyorlardı tam yanımda yağız vardı ve öyle dinliyorduk bu malları içime öküz oturmuştu ya ne bu ağrı şimdi

Sövücem o olucak

"Komutanım burda silahları saklıyıcak yer buldum"dedi yalçın

" Güvenliyse köy oraya ihtiyacınız olursa ordan alırsınız"dedim

"Tamamdır komutanım"

Sabah oluyordu ve ben biraz uyumuştum mecburi bir şekilde yağızın omzuna kafanı koymuş uyumuştum çok fazla yorgundum ve yaram sızım sızım sızlıyordu

Uyanınca timden birkaç kişi gelip bize yemek getirecekti getirmişlerdi yağız bensiz yememiştir ve bende onunla yemiştim bizim çocuklar bu parti olan yere güvenmediği için dönerciden döner almışlardı mecbur yiyordum

Saat 4 gibi başlıyıcak 9 da biticektı o zamana kadar o dosyları almamız lazımdı

Saat 4 de gelmeye başlayınca küfür ediyordum çünkü tam 6 da burda olmuştuk sabahın köründe 4 de kadar ben ve yağız beklemiştik timin geri kalanı ise bir yerlere kamera yerleştirmiş ve sesleri duymamız için küçük mikrofon yerleştirmişlerdi ben uyurken de bir güzel gelen geçen kızlara yavşamışlardı duyuyorduk sonuçta her şeyi yağızın sesinide duymuştum"deren uyuyo sesiniz çıkarsa sesinizi keserim"demişti umrumda değil dı ama iyi olmuştu güzel uyumuştum ilaç ta içmiştim bide toho toho başım göçüyor şuan anlatılmaz tabi ben böyle otur otur ne yaptım evet gideceğimiz yerin etrafını gezdim yağız kalmıştı arabada çeket giymiştim büyük onun içinde silah vardı ne olur ne olmaz tam dışarının etrafını geziyordum biri bana dokununca görmeden müdahale edemezdim direk ona döndüm tanımadığım biriydi ve bana mal mal bakıyordu takım elbisesi giymiş arkamdanmı geliyo bu mal neyse sus deren sus

Çok yalandan kekeleyerek konuştum ki bizim garsonlar ve yağız yanıma birisinin geldiğini anlasın diye

"Se-selam" Dedim öğk hemen şu adamın üstüne kusabilirim

"Korkutumu sizi özür dilerim" Dedi adam

Yağız"o kim lan"

Diyince valla bende çözemedim şimdi kim bu ki

"Yani evet korkutunuz" Dedim zerre korkmadım hatta amel sümüğü gibi yerde olurdun ama görevi bok edemezdim

"Komutanım konuştuğunuz kişi buranın sahibi sizi kameradan görmüş olabilir dosyaları bu alıcak" Yalçın diyince gülümsedim elime düştün pikaçu

"Tanışalım" Dedi elini öne uzatdı tutmam için bende tutum

"Caner boysan sizin isminiz ne hanımefendi"eline kusucam sus

İsmim asena Türk askeri..

Gerçek ismini söyleme sus

Ağzını kırıcam bu adamın yada üstüne kusucam zaten sıktığı parfüm neyse iyice miğdemi bulandırıyo

"İsmim asena asena zorlu" Dedim

"Hım güzel isimiş ne iş yapıyorsunuz"

Uzman çavuşum + bordo bereli

"Avukat" Dedim ellerimizi bıraktık çok şükür kusucam diye korkuyordum

Etrafa bakındım bizimkilerden birileri varmı diye evet vardı tam girişte garson yalçın ve aydın vardı aydın dik dik bize baktığı için gözlerimi kıpıştırdım

"İyi güzelmiş" dedi karşımdaki adam adama baktığımda bakışları değiştiğini gördüm gözlerine dikkatle bakarken sanki adam benle dalga geçiyormuş gibi duruyordu oda benim gözlerime kitlenince benim koluma yapıştı adam ağzımdan inleme dökülünce yalçın ve aydın bize bakmıştı gözlerimi ondan çektim ve koluma baktım kanıyordu ama bir hali sızlıyordu

"Komutanım noluyo orda o adam ne diye abandı sizin kolunuza" Diyince yalçına baktığımda silahını almak için çeketine elini uzatmıştı 2 kere göz kırptım yapmasın diye yağız ise küfür edip duruyordu adam beni yalçın ve aydının oraya götürdü ve içeriye soktu arkamdan bana bakan gözleri görebiliyordum

"Komutanım tim çağıralımmı" Diyince hayır anlamda iki kere öksürdüm ama bir kaç seslerde duyuyordum hareket eden birşeyler vardı ve en son silah sesine benzer küçük bir ses duydum belki yağızdır diye umut ettim ama azizin bizimkilerle iletişime geçince anladım ki tek değildim yanımdaki adama hiç bişi yapmadım çünkü bir yumruk ile yerde olurdu beni bir anda savurup bir koltuğa atınca ağzımdan istemesiz küfür savruldu

"Sikeyim" Diye kısık sesle söylemiştim

"Asena mı diyim yoksa derenmi" Diyince sırıtım hatta kahkaha attım

"Bana ne de biliyormusun" Dedim nefes nefese

"Azrail" Dedim ilk oda bocaladı bende ona baktım

Bir anda bana gelip tokat geçirince elini tutup ters çevirdim

Aziz"canlı bomba var çıkın ordan çabuk"diyince umursamadım

"Komutanım iyimisiniz"diyince yalçın onlayayan ses çıkardım ama kolumdan kan aktığını biliyordum çeketine iyice kapatıp bir elimle adamı tuttuğum için silahı çıkardım çıkardım çıkarmasınada adam anı hareket yapınca elimden kaçmıştı oda silahını çıkarınca birbirimize silah tutuyorduk

" Bırak güzelim o silahı eline hiç yakışmıyor" diyince bacağımdaki silahıda çıkardım oda başka bir silah çıkarınca gülümsedim kulağımdan gülme sesleri vardı

"Adam naneyi yedi aziz komutanım deren komutanımın sesizliği ölümün habercesi"diyince daha çok güldüm evet öyleydi

Adam yine mal mal konuşunca dikkatimi ona verdim

" Kolun kanıyor inşallah geberirsin"diyince çokta siklemedim daha doğrusu

"Komutanım cidden iyimisiniz ve biz aziz komutanın yanında etrafı sardık" Diyince cama yaklaştım atlayabilirmiyidim evet atlayabiliridim

Bu mal adam bir anda silahı havaya tutup sıkınca bende onun bacağına sıktım

"Elektrik leri kesin çabuk " Dedim ve masaya yanaşmaya çalıştım dosya lazımdı bana

Bir anda oda karanlık olunca adam inleye inleye yere çöktü bende dosyayı almak için uzanıyordum ki adamın elindeki silah tam bana dönük olduğunu görünce hemen yere eğildim ve silah patladı vay Şerefini siktiğimin hemen ayağa kalkıp bende tam karın ve kalbinden vurdum

"Komutanım acil ordan çıkın bomba var"

Aziz"siz nasıl bir timsiniz çıkın hemen ordan hemen çıkın" Diyince dosyayı kapıp ceketin içine sokustuşturdum ve camı açtım aşağı da araba vardı onun üstüne atlayıp kaçmam lazımdı

"Tim arabayı hazırlayın" Dedim ve aşağı atladım arabanın üstüne düşmüştüm hemen kendime gelip koşarak bu cehennem den çıktım ve güm bomba patladı kulağımın çınlaması fazlaşınca kafamı toprağa gömdüm ve gözümü kapatım

Kafamın üstünde azizi görünce beni kucaklayıp kaldırmıştı arabaya bindirince kendime gelmiştim ve askeriye gidiyorduk arada sırada arkaya bakıp birleri geliyomu diye bakınıyordum aziz zin timi arkadaydı görevleri biter bitmez buraya gelmişlerdi

"Komutanım siz şimdi uçtunuzmu" Diyince onlara kınıyan bakışı attım

"He uçtum koçum"dedim ciddiyetle" Sanada uçucam şimdi o olucak"

"Aydın gel şu çeketi çıkaralım canımı fazla yakıyor" Dedim aydın ve samet üstümden yavaş yavaş çektiler kolarımdan ceketi kan olmuştu omzum ve giysi fazla kanama vardı

Gözüm kararıyor gibi oluyordu ama kendimi ayakta tutuyordum askeriye kadar dayanmıştım ordan revire samet ve aydın getirmişti ikisinin omzundan sıkı sıkı tutulup gelmiştim zorla aziz de arkamızda geliyordu beni yatağa yatırınca uyku bastı ama kendimi toparladım ismini unuttuğum doktor geldi cidden şuan kafam uçuktu unutmuştum

Serum takıp eski dikişleri alıp yeni dikmeye başlamıştı bende öyle boş boş tavana bakıyordum

(Bu kitabım wattpadaydı buraya taşıdımmm)

Bölüm gelmesini istiyorsan yorum yap