Eve doğru yürümeye başlayınca korkmaya başladım ya onlarda beni döverse zaten miran bey sabahtan beri kötü kötü bakıyordu. daha bugün tanışmıştık birşey'de yapmamıştım neden öyle bakıyordu ki kapının önüne geldiğimizde helin hanım kapıyı çaldı bi kaç dakika sonra kapıyı benden 4,5 yaş büyük birisi açmıştı kızın yüzüne baktığımda bana tiksinmişçesine bakıyordu. Daha sonra benden bakışlarını çekip helin hanıma çevirdiğinde konuşmaya başladı.

Ceyda: hoş geliniz helin hanım

Helin: hoş bulduk ceyda çocuklar içeride mi?

Ceyda: içerideler helin hanım

Dedi. ve kenera çekildi kızı baştan aşağıya süzdüğümde üzerinde beyaz bi gömlek altında ise siyah bi kumaş pantolon vardı anladığım kadarıyla evin çalışanlarından biriydi.

Miran bey hiç konuşmadan içeri geçti onun arkasından helin hanım ve berk'te geçtiğinde adının ceyda olduğunu öğrendiğim kız'da son kez bana tiksinircesine bakıp içeri geçti.

Ben kapıda kaldığımda şimdiden kendimi yanlız hissetmeye başlamıştım ki berk'in sesini duymamla ona döndüm.

Berk: sare içeri gelsene

Dedi ve içeri geçti. Kapıdan içeri geçtiğimde ayakkabıları kenarda gördüm. Ayakkabılarımı çıkarmak için çömeldiğimde ayaklarımın hemem önüne mavi panduf bi terlik bırakıldığında başımı yukarı kaldırdığımda ise 1.80 boylarında bi adam duruyordu. Başımı eğip ayakkabılarımı çıkarıp o adamın verdiği panduf terlikleri giydim ve ayağı kalktım. Tam ben konuşacakken o konuşmaya başladı.

Timur: merhaba küçük ben timur senin 3.abinim ,24 yaşındayım ve üsteğmenim

Sare: merhaba timur bey bende sare

Timur: bey mi ben senin abinim küçük şimdi bana abi demesende illa bir gün diyeceksin

Dedi ve saçlarımı karıştırıp salon olduğunu düşündüğüm yere giiti. Bende arkasından ilerlediğimde etrafta gözlerimi gezdirdiğimde bi tek timur bey'in ve berk'in yanı boştu. Hemen berk'in yanına oturduğumda bütün bakışlar bana dönmüştü bundan rahatsız olduğum için bakışlarımı ellerime indirdim. Elime baktığımda yine istemsizce tırnaklarımı avucumun içine batırmıştım. Helin hanım'ın konuşmasıyla bakışlar ona döndü.

Helin: kızım istersen abilerin ve kardeşinle tanış.

Dediğinde ilk timur bey konuşmaya başladı.

Timur: ben senin biricik abin timur.

Dediğinde hafif bi tebessüm ettiğimde yine konuştu.

Timur: gördünüz değil mi bana gülümsedi

Dediğinde herkesin keyfi yerine gelmişti anladığım kadarıyla timur komik bitiydi ama işi nedeniyle çok ciddi'de olabilirdi. Miran bey hariç o düşünceli bir şekilde bana bakıyordu. Başka bir adam konuşmaya başladı.

Alp: senin en büyük abinim adım alp ,28 yaşındayım, bilgisayar mühendisiyim

Dediğinde diğer biri konuştu.

Taner: ben senin 2.abinim adım taner, 26 yaşındayım, edebiyat öğretmeniyim

Dedi ve baş selamı verdi hafifçe 3 kişi bitmişti geriye kaldı 3 kisi onlarda bitbitirse'de gidip uyusam yarın iş günüydü bugün izin almıştım rezan abiden ben düşüncelere dalmışken benden 2 veya 3 yaş büyük biri konuşmaya başladı.

Efe: en küçük abinim adım efe, 21 yaşındayım, kara harp okulu okuyorum.

Dediginde kardeşim olan çocuk konuşmaya başladı.

Berkay: adım berkay lise 2,'ye gidiyorum abla

Ne demişti bu çocuk bana abla mı hayatımda en çok istediğim şey olmuştu bi kardeşim olmuştu ve bana abla demişti. Şuan o kadar mutluydum ki anlatamam. Gözlerim dolmaya başladığında berk ellerimi tutmuştu ki berkay konuşmaya başladı.

Berkay: özür dilerim abla dediğim için

Dedi ve hızla salondan çıkıp merdivenlere doğru yürüdü muhtemelen odasına gidiyordu da gozlerimin dolmasını kendisine mi bağlamıştı galiba ona kızdığımı düşünmüştü.Helin hanıma dönüp konuşmaya başladım

Sare: helin hanım benim odam nerede acaba

Dediğimde bana döndü ve konuşmaya başladı.

Helin: gel kızım ben sana göstereyim

Dedi ve ayağa kalktı onunla birlikte bende kalktım. Merdivenleri çıkıp bi kata geldiğimizde helinhanım konuşmaya başladı.

Helin: kızım bu katta 3 oda var sağ tarafta alp abin ve taner abinin odası var sol tarafından ise benim ve babanın odası var

Dedi ve bi kat daha çıktık. Helin hanım yine konuştu.

Helin: kızım bu katta ise berk, timur ve efe abinin odası var

Dedi ve 6 basamaklı merdiven daha çıktık bizi küçük bir koridor karşıladı büyük ihtimalle berkay ve benim odam bu kattaydı helin hanim'ın bi odaya doğru yönelmesi ile onu takip ettiğimde bunun benim odam olduğunu anlamak çok zor olmamıştı. Odayı incelediğimde kapının biraz yan tarafında bir masa vardı üstünde test kitapları vardı biraz daha ilerisinde büyük bi dolap duruyordu onun biraz önünde ise mavi nevresimli bi yatak duyuyordu. Burası çatı katı olduğu için çok güzel görünüyordu tavan duvar yerine camdan yapılmıştı bu oda daha önce var mıydı yoksa beni öğrendikten sonra mı yapmışlardı merak etmiştim açıkçası ben dusuncelerime dalmışken helin hanım konuşmaya başladı.

Helin: bu oda senin kızım sen dinlen akşam yemeğine çağırırız

Dedi ve kapıyı çekip dışarı gitmişti. Dolaba doğru yürüdüğümde içinde ne ararsan vardı çiçekli elbiseler, bluzlar ne ararsan ama ben ordaki elbiseleri değil giymek dokunmicaktim bile hem ben bu elbiseleri giyersem yara izlerim belli olurdu ve insanlar bana acıyarak bakarlardı ve ben bunu istemiyordum. Yatağa uzanıp düşünmeye başladım.

Şimdiye kadar bir sürü şey yaşamıştım ama hiç birinde yıkılmamıştım taki simdiye kadar şimdi kendimi çökmüş gibi hissediyordum ve bu bis bok gibiydi. Cebimde telofonum titrediğinde daha yeni aldığım telefonu cebimden çıkardım iki hafta önce almıştım telefonu ve hattı param baya bi birikmişti nede olsa üç yıldır biriktiriyordum. Bildirimlere baktığımda gördüğüm şeyle hıçkırarak ağlamak istedim yıllardır onunla büyümüştüm ama değil bana sarılmak saçlarımı bir kere bile okşamamıştı telefondaki fotoğrafta ise o kız o adamın göğsüne uzanmıştı.

Odamın kapısı çaldığında gel dedim. İceri berkay girince konuşmaya başladı.

Berkay: şey yemek hazırda annem gil seni çağırmamı söylefi.

Tam arkasını dönüp çıkacakken konuştum.

Sare: berkay bi bakar mısın ?

Berkay: buyur

Sare: aşağıda sana kızmadım abla dediğin için

Berkay: gerçekten mi ama gözlerin doldu

Sare: ben küçükken hep bi kardeşim olsun istemiştim bana abla demesini canı yandığında koşarak yanıma gelip anlatsın istemiştim şimdi sen birden abla diyince duygulandım.

Berkay: abla sana bi kere sarılabilir miyim ?

Dediğinde kollarımı açtığımda güldü ve bana doğru gelip beni kollarının arasına aldı. ben büyüktüm ama beyefendinin boyu 1.75 gibi bir şeydi o yüzden onun yanında küçücük bir şey kalıyordum. Daha fazla sofraya geç kalmamak için konuştum.

Sare: berkay biraz daha aşağıdakileri bekletirsek odayı basacaklar

Dedim ve kollarının arasından çıktım. Odadan çıktığımızda merdivenleri inmeye başladık tabi o sırada berkay konuşmaya başladı

Berkay: abla biliyor musun biz bugün bu eve geldik normalde konakta dedemlerle yaşıyoruz ama annem ilk önce senin bize alışmanı istedi o yüzden sen bize alışana kadar bu evde duracağız

Dediğinde şok olmuştum çünkü benim için duzenlerini bozmalarını beklemiyordum hele o soğuk nevale miran beyden asla beklemezdim.

Aşağı geldiğimizde yemek sofrasında herkes oturmuş bizi bekliyordu nerenin boş olduğuna baktığımda berk'in ve timur bey'in yanı boştu aralarına oturduğumda timur bey saçımı karıştırıp önüne dönmüştü.

Miran bey'in afiyet olsun demesiyle başladık ben fazla aç olmadığım için tatabağıma yiyebileceğim kadar koydum yemeğimi bitirdiğimde herkese afiyet olsun deyip odama çıkmıştım. Hemen çalışma masasına oturup ders çalışmaya başladım.

2 saat sonra

Saate baktığımda on olmuştu normalde erken uyumazdım ama bugün çok yorulmuştum bide yarın iş vardı erken kalkmam lazım derken dolabımın önüne gelmiştim içinden bi eşofman alıp giyindim ve yatağa uzandım uzandığım gibide gözlerim kapanmıştı.

*************************************

Sabah alarmın sesiyle kalktım saatte baktığımda 6: 25 Geçiyordu eğer hızlı hazırlamazsam işten atılabilirdim bu yüzden olabildiğince hızlı hazırlandım odadan sessiz bir şekilde çıkıp sessiz sessiz aşağıya inmeye başladım. Kapıya ulaştığımda ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım ve iş yerine gitmek için otobüs beklemem gerekiyordu bende beklemeye başladım otobüs durağında otobüsü beklerken kulaklığımı takıp şarkı açtım. Otobüs geldiğinde otobüse binip akbilimi bastım ve bir yere geçip oturmaya başladım. 20 dakika sonra otobüs durmuştu otobüsten inip kafe'ye doğru yürümeye başladım. Kafeye geldiğimde işleri yapmaya başladım.

8 saat sonra

sonunda iş bitmişti eve yuruyerek gitmeye karar vermiştim sabah saat 08:00 başlayıp saat 16:00'da benim mesaim bitiyordu biraz daha yürüdükten sonra nihayet eve gelmiştim. Kapının zilini çalıp beklemeye başladım. Kapı açıldığında ceyda'yı gördüm bana hala aynı kibirle bakıyordu onu umursamayıp içeri geçtiğimde ayakkabılarımı çıkaracakken tokat yemeyi asla beklemiyordum.

evet arkadaşlar bölüm geldi düşüncelerinizi yorumlara yazarsınız

oy sınırı:25 oy gelirse bölüm gelir