Yıldızlar nasıl kayıyorsa sizde yıldızları kaydırın✨

5.Bölüm

şimdiki zaman;

Hayri ile sohbet giderdiğmizde hayri uzun yolculuktan geldiği için evime davet ettim. Otelde kalacaktı ama izin vermedim.

"Mine hiç gerek yoktu hem babana ayıp olur."dedi hayri. Bende başımı sağa ve sola salladım.

"Hayri zaten babam evde olmayacak yurt dışına gitti acil işi çıkmış şimdi bana mesaj atmış."dedim ve arabamı eve yol aldım.

" Hem yalnız kalacaktım tek başıma yalnız kalmamı isterdin?"dedim dudak büzüp ona bakarak.

" Hayır tabiki de baban kızar falan."dedi hayri saçlarını karıştırarak.

" Öğrenmese kızmaz."dedim sırıtarak.

Hayri ile 3 yıldır görüşmüyorduk o kendi memleketinde İzmir de askerlik yapıyordu bende Şırnak ta yaşıyordum. Ne kadar uzak mesafe olsada birbirimizi seviyoruz.

Zaman ilerledikçe birbirimizi daha çok seviyoruz. Beyefendi den evlenme teklifi bekliyoruz tabii ama...

Eve gelmiştik Hayriye misafir odasını hazırladım. Odasına girip ebeveyn banyosunu girdi. Bende mutfağa girdim. Acıkmıştır diye düşünüyorum. Bir kaç gün önce mantı yapmıştım buz dolabındaydı hemen onu çıkarttım. Ve yaptım.

Masaya mantı tabaklarını koyup misafir odasının kapısı çaldım belki giymiyordur diye açmadım çat diye.

"Gel."dedi hayri içeriden bende içeri girdim. Altında sadece gri eşofmanı vardı. Kasları falan baya gözümün önündeydiler. Gözlerimi fal gibi açıp çıktım odadan.

"Mine?"dedi hayri içeriden

"hayri salak mısın?"dedim"üstünde bir şey yokken nasıl beni odaya çağırırsın?"dedim

sol daki melek konuşmaya başladı; sanki hepsini gözünde tarımadın arsız

sağ melek; haklı diye çıkıştı

evet mal gibi bazen içimdende konuşabiliyordum. Sonra omzumda bir el hissettim. Gözlerimi oraya çevirip Hayri'yi gördüm üstüne beyaz atlet giymişti. Bende ellerini çekip omzuna vurdum.

"salak."dedim oda acıyormuş gibi davrandı

"Hayri hafif vurdum hem sen bordo beresin o kadar değil di mi?"dedim o da sırıtmaya başladı. Bir şeye dikkat ettim sol kolunda çok belli bir yara vardı.

" O yara ne?"dedim

" Hiç önemli değil görevde olmuştu bu."dedi beni belimden tutup kendine çekip.

" Sana mantı yaptım hadi gel yiyelim."dedim ve mutfağa girip masaya oturup yemeklerimizi yedik.

Bir iki saat sonra film izlemeye karar verdik. Ben patlamış mısır yapıp salonda oturup romantik film açtık.

soldaki melek; arsız sen açtın neden adamı karıştırıyorsun.

hay sanane be ay manyak gibi konuşuyorum kendi kendime.

sağdaki melek; bu arada farkında mısın bilmiyorum ama kendine arsız dedin.

sonra dışımda ses duydum mine mine diye.

"Mine...Mine?"diye salıyordu omuzlarımdan beni hayri oysa ben kendi kendime konuşuyordum.

"Aşkım iyi misin?"dedi hayri bende başımı salladım.

"iyiyim dalmışım sadece."dedim ve filmin oratasına gelmişiz.

Ağzıma paralamış mısır attım. Ve kolamdan bir yudum içip hayrini omzuna yasladım başımı. Oda saçlarımı okşayıp öpüyordu. Film bitiğinde hayri kucağımda mışıl mışıl uyuyordu. Bende sessizce kıkırdamaya başladım.

Saçlarını okşamaya başladım ve kolundaki yarayı inceledim. Çok derin bir yaraydı. O yarayı öptüm ve başımı yasladım.
Acaba nerede olmuştu yanımdaki battaniyeyi alıp Hayrinin üstüne koydum. Saçlarını okşamaya başladım ve derin bir uykuya daldım.

...

Gözlerimi ovuşturup açtığımda kendimi hayrinin kucağında gördüm. Saçlarımla oynuyordu hurma gözlerini bana çevirip.

"Günaydın bir tanem."dedi dudağmın kenarını öperek.

"Günaydın..."dedim uyku mahrumluğu ile.

"Hadi kalk sürprizim var."dedi bende ışınlandım.

"Ne sürprizi hemen söylüyorsun."dedim kucağından kalkarak.

"Adı üstünde sürpriz."dedi bende dudak büzdüm acaba içinde hala küçük hayri varsa söyle bana sürprizi be adam.

"Ama haksızlık bu büzme o dudakları yoksa çok kötü bozuşuruz."dedi gözlerini dudaklarımda gezdirip. Bende daha çok büzdüm.

"Ne köt-"diyecektim ki dudaklarını dudaklarımda hissetim. İrleşmiş gözlerimle öylece durdum. Nefesim kesildi dünya durdu sanki. Ellerim omuzlarına kaydı. Eğildiği yerde başımı ensemden tutup kendine yaklaştırdığında ıslak sıcak dili, kapalı dudaklarımın üzerinde gezindi ve aralamam için izin istedi.

Onun iznine karşılık verdiğimde üst dudağı iki dudağımın arasına yerleşti. alt dudağımı emmeye başladığında parmakları ensemdeki saçlarımın arasına gezindi. Bende onun öpüşünr karşılık vermeye başladığımda ve onun dudaklarını tamamen hissettiğimde parmakları çenemi kavradı.

Nefes nefese kalınca dudaklarımız ayrıldı. Alnımı alnına yasladım ve derin bir nefes verdim oda nefesimi içine çekti.

"Mine..."

Bu bölümü yazdığımda sanki çok yakınlaştırmışım gibi hissettim. Bi de arkadaşlar fikirlerini yorumlarda paylaşa bilirsiniz yorumlarınıza görede belki yazarım