Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Bölüm 18

@kitaphayatsiir

Hayat böyleydi işte, sanki hayatımızdan çıkmayacak gibi bazı insanları merkeze oturtmuştuk. Hata mıydı? Hayır değildi. Her devrim yeni bir başlangıçtı. Yapılan her yanlış adım insanı daha da olgunlaştırıyordu. Daha da bütüyordu bizi. Olgunlaşmak yaş değildi zaten. Olgunlaşmak hayatı daha erken yaşamaktı. Ama unutulan bir şey vardı, erken yaşayan erken ölürdü. Erken ölmek istemeyenler için küçük bir tavsiye, bazen çocuk kalmak sizi geç yaşlandırırdı. İçinizdeki çocuk ruhun ölmemesi dileğiyle.

Arabanın camında etrafı izlerken sağ elimle kalbimi bastırıyordum. Annem hastanedeydi. Kafamda binbir görsel geliyordu. Nasıldı? İyi miydi? Tabiki değildi. Babamdan nefret ediyordum. Kendini güçlü zannedip, gücünü kadınlar üzerinde baskı kurup güç gösterisi yapan erkeklerden nefret ediyordum. Bu erkeklik değildi. Seneler sonra onu görünce yapmak istediğim ilk şey yüzüne tükürmek olacaktı.

15 dakikalık yol, 15 saat gibi gelmişti. Gittikçe bitmeyen yol yapmışlardı galiba. Hastaneye adım attığımda Halesu arabayı park etmek için bizi kapıda bırakmıştı. Cenk'le beraber hastanenin acil kapısından giriş yaptıktan sonra nereye gideceğimizi bilemez halde kapının sağ tarafında hastaların girişlerini yapan mor önlük giyen kadına doğru adımlarımızı sıklaştırdık.

Koştuğum için miydi yoksa kafamdaki soruların cevapsızlığı strese mi neden olmuştu bilmiyorum ama kalp atışlarımın artması kekelememe neden olmuştu.

Annemin ismini tane tane söyledikten sonra, kimliğimi alıp kızı olduğumu teyit eden sekreter, oda numarasını söyledikten sonra yataklı hastaların olduğu bölüme doğru koşar adım ilerlemeye başlamıştık. Acildeki herkesin bakışlarımızın üzerinde olmasına aldırmadan koşmaya devam ediyorduk. Birkaç kere koridordaki insanlara yanlışlıkla çarptıktan sonra özür dileyip adımlarımı yavaşlattım. Cenk de benimle aynı ritimde adımlarımı atıyordu.

Kapı numarası 206 olan oda numarasıyla bakıştıktan sonra derin bir nefes verdim. Kapı kulpunu sıkıca kavradıktan sonra odanın kapısını açtım.

Perdeler yarı kapalı olduğu için tam net seçemiyordum ama kolunda serum olan kadın annemdi. Bakışlarımla detaylıca inceledim. Gözleri kapalı değildi. Sanki bir şeyler anlatıyordu evet sesi geliyordu birisiyle konuşuyor gibiydi. Kapıyı iyice açınca hasta yatağının yanında olan kişi dikkatimi çekti. Bu nasıl olabilirdi? Bu Halil'di.

YALIN'ın en sevdiğim şarkısını sizler için bırakıyorum...

Loading...
0%