@kitaphayatsiir
|
2014 Senelerce çalışmamın meyvesini az önce elimdeki kağıtla kanıtlamıştım. Bayrak sallar gibi salladığım kağıdımın buruşmaması için bir hayli çaba sarf ediyordum. Hayallerime kavuşmama koşar adım koşmuştum ve zafer çanlarını çalmıştım. Demek ki insan isteyince oluyordu. Neydim kimdim? Ailem kim? Ailem zengin mi fakir mi? Bunlar kişiyi ilgilendirmemeliydi. Bence kişiyi sadece kendi ilgilendirmelidir. Azimli olmalı, başarmak için her şeyi feda etmelidir. Gökmaslı sokaklarında adımlarımı hızlandırırken arkamdan koşan köpeklere aldırış etmiyordum. Bir gün şu vahşi köpeklere ısırılacağıma yemin edebilirdim. Bizim buralarda okuyan kesim çok azdı. Hatta nadir karşılanan bir durumdu. Seneler önce üniversite kazanan kişilerde bir daha dönmemişlerdi buralara. Genelde insanımız; evlenip yuva kurma derdine düşmüştü. Ama ben onlar gibi düşünmüyordum. Ben çalışıp kendi paramı kazanacaktım. Birisine muhtaç olmayacaktım. Anneme bakacaktım. Ah canım annem. Adımlarımı yavaşlattım. Kâğıdı sol elime alıp, sağ elimle gözümdeki yaşı sildim. Babam bizi terk edip gitmişti. Annem ise tüm acılarına katlandıktan sonra babamın gidişine perişan olmak yerine dimdik durmayı seçmişti. 2 saat uzaklıkta olan fabrikaya girmiş, bana ve hayallerime ulaşmam için attığım adımlara her daim bakmış, destek olmuştu. İşten gelen annemi kapıda karşıladığımda ellerini ve yorgun yüzünü gördüğümde yüreğim paye paye olurdu. Mahalle bakkalından aldığım kremle ellerini ovalamaya başlardım, yemek sonrası okul maceralarımı anlatırken. Eski tahta kapımızı açtığımda bahçede beni bekleyen efsane bir yüzle karşılaştım. Sanki kazandığımdan emin olmuşçasına bakıyordu. Ben bile kendimden bu kadar emin değilken, benden nasıl bu kadar emin olabilirsin ki annem. Kocaman boynuna sarıldım. “Kazandım annem.”. Kollarından ayrıldım, yüzünü incelemek için. Gözyaşlarını bu kadar erken beklemiyordum. “Kimya bölümünü kazandım.” Dedim tekrar sıkıca sarılarak. Bu sefer annem hafifçe kollarını çekti “Ben sana demiştim Duru. Stres yapmana gerek yoktu bunca zaman. Kendini çok yıprattın. Sen zaten çalışıyorsun, elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. Üstelik ben sana fırsat imkân bile sağlayamamışken. Yüzünü avuçlarımın arasına yerleştirdim. “Sen şu dünyadaki en harika annesin.” Yanağına öpücük kondurdum. “Ekmek almak için kitap almaktan vazgeçtiğimiz günleri ne çabuk unutuyorsun Kimyager Duru Hanım.” Dedi annem hafif yüzünü düşürerek. Kimyager kelimesi saniyeler içinde milyon tane hayal kurmama neden olmuştu. Cümlenin başında geçen üzücü anıları hafızamdan bir saniyeliğine olsun silmiştim. “Her şey daha güzel olacak sultanım.” Dedim duruşumu dikleştirerek. “Nesrin Sultan.” Kıkırdadım. “Kimyager annesi Nesrin Sultan. Bu sana çok yakıştı. “ Bu sefer sıkıca sarıldı bana. “Ben şu hayatta en çok senin annen olmayı sevdim.” |
0% |