
Mehir'den~
Safir, tatil evine gideceğimizi söylediğinden beri hazırlık yapıyordum. Son valizi de kapattığımda onlara seslendim.
"Hazırım!" Kapıdan Burak girdi.
"Çok şükür be kızım." Ona dil çıkararak valizi sürüklemeye başladığımda hızlıca benden kaparak yürümeye başladı. Bu haline kıkırdadıktan sonra peşine takıldım.
"Ben size dedim abi bu uyuşuk hazırlanana kadar ohoo!" Arkasından ensesine geçirdim.
"Bir de vuruyor." Ensesini ovuşturarak evden çıktığında bende peşinden ilerledim. Safir kapının önünde beni bekliyordu. Beni gördüğünde yaslandığı duvardan ayrılarak beni süzdü. Üzerimde mor çiçekli, orta boyda bir elbise vardı ve saçlarımı yarım toplamıştım.
"E o crimă să fii atât de frumoasă" (Bu kadar güzel olmak suçtur.) Ellerimi belime yerleştirerek ona çatık kaşlarla baktım. Bunu yapmasından hiç hoşlanmıyordum.
"Ne dedin?" Sorumu es geçerek yanıma geldi ve kollarını bana sardı.
"Rüya gibisin Mehir. Asla uyanmak istemeyeceğim bir rüya." Kıkırdayarak ona sıkıca sarıldım. Safir ve ikizler benim bu dünyada ki en büyük şanslarımdı. İyiki varlardı. Çalan telefonum aramıza girdiğinde ekrana döndük. Annem arıyordu. Umursamamaya çalışarak meşgule attım. Safir bunu gördüğünde sıkıntı ile iç çekti. Gözüm bir süre kararmış telefon ekranında kalsa da kendime gelerek Safir'e gülümsedim.
"İnelim mi?" Beni çözmek ister gibi bakıyordu ama zorlamadı. Hızlıca evin kapısını kitlerken asansöre yöneldim. Sonra bu konuyu açacağını biliyordum. Bana yetiştiğinde sonunda binadan çıkabilmiştik. Uzun süreli yapacağımız bu tatil bana çok iyi gelecekti. Burak ve Buğra arabanın önünde atışırken Buğra'nın bakışları bize döndü.
"Sonunda!" Ona göz devirerek arka koltuğa yöneldiğimde beni kolunun altına aldı.
"Abiye göz devrilmez!" Ona dil çıkararak arabaya bindim. Safir sürücü koltuğuna, Buğra onun yanına ben ve Burak ise arka koltuğa geçmiştik. Safir telefonunu arabaya bağlayarak onunla uğraşmaya başlayınca gözlerimi Burak'a çevirdim.
"Ne yapıyorsun?" Boynuna sarığı yastıkla uğraşmayı kesip elime bir kola uzattı.
"Yolumuz uzun Mehir'im, hazırlık yapıyorum." O an arabayı 'Madem' şarkısının melodisi doldurduğunda Safir, arabayı çalıştırdı. Aynadan göz göze geldiğimizde göz kırpması ile şarkıyı özel olarak seçtiğini anladım.
"Simsiyah bir gecede yalnızdın aydan bile beyaz." Şarkıya karışan Safir'in sesi kalbime işliyordu.
"Seni ilk gördüğümde dedim bu kız lütfen biraz," Aynadan şarkıya eşlik ederek beni süzmesi kalp atışlarımı hızlandırdığı gibi beni utandırdı da.
"Benim olabilir mi, dedim olabilir." Omuz silkerek yola odaklandı.
"Sordum olabilir mi? Dedin olabilir."
---
Saatler ilerledikçe canım daha da sıkılıyordu. İkizler uykuya dalmıştı, Safir ise arabayı kullanıyordu. Aynadan bana bakıp durmasından açmak istediği konuyu anladım ancak ona bakmayı bırakarak buna engel oldum. İç çekerek arabayı bir süre daha kullandı ardından uyumak için sağa çekti.
"Mehir," Gözlerimi inatla camdan çekmiyordum.
"Hı,"
"Güzelim bak bana." Dayanamayarak ona doğru döndüğümde yüzüne bir tebessüm kondurdu.
"Mehir, annen-"
"Hayır Safir, kendimi yeterince kandırdım. Ben hep onun yanında oldum ama o bir kez bile benim yanımda olmadı." Gözlerimin dolmaması için tırnaklarımı etime geçirdim.
"Ya ben günlerce eve gitmedim, bir kez arayıp kızım sen nerdesin bile demedi." Dolan gözümden bir yaş aktı gitti.
"Ben babamla birlikte annemi de kaybetmişim." Safir uzanarak göz yaşlarımı sildi ve anlımdan öptü.
"Ben sendeki tüm eksikleri kapatmak için varım güzelim." Dolu gözlerime inat gülümsedim. Sevgilim iyi ki vardı.
---
Sabah gözümü açtığımda araba yola çoktan koyulmuştu. Gözlerimi ovuştururken:
"Geldik mi?" diye sordum.
"Az kaldı güzelim," Safir'in sesi ile ellerimi gözlerimden çekip yola baktım. Deniz o kadar güzel görünüyordu ki. Denizi çok severdim, gökyüzünü çok sevdiğim gibi.
Safir'i sevdiğim gibi.
Araba sonunda bir yazlığa ulaştığında heyecanla indim.
"Safir denize gidelim lütfen!" Safir arabadan indiği gibi dibinde bitmiştim. Sevimli olduğunu düşündüğüm bir yüz ifadesi ile ona bakıyordum. Gülümsedi ve eğilerek yanaklarıma öpücük kondurdu.
"Gidelim güzelim."
"Bu çok hanımcı oldu," Burak aramıza yastık misali girdiğinde Safir, sabır çekiyordu.
"Oğlum bir sal bizi lan!" Burak çatık kaşlarla bize bakarken Buğra kuşum valizleri eve taşıyordu.
"Kardeşimi çaldığın yetmedi bir de sizi yalnız mı bırakayım?" Yok ya der gibi bir hareket yaptıktan sonra yanıma gelerek beni sırtına ttı.
"Hii, ne yapıyorsun Burak ya!" Safir'in söylenen halini kafamı hafifçe kaldırarak gördüğümde kendimi Burak'a bıraktım. Beynime kan gitmiyordu resmen. Sonrasında eve yerleştik ve basit bir kahvaltının ardından evden çıkarak denize doğru yürümeye başladık. Heyecandan yerimde duramıyordum. Bir kaç adım kala koşarak denize girdim. Peşimden ikizler de eşyaları fırlatıp geldiklerinde derinlere daldık. Belimde hissettiğim ellerle gözlerimi açtığımda Safir, bizi sudan çıkardı. Nefessiz kaldığım halde kollarımı ona doladım ve sıkıca sarıldım.
"Mehir'im," Ben olduğumu belli eden sesler çıkardım.
"Sen bu dünya da başıma gelebilecek en büyülü şeysin." Kafamı omzundan kaldırıp gözlerinin içine baktım. Bana bakarken parıl parıl parıldıyordu.
"Benim için hiç bir zaman bir heves olmadın," Yanağıma tatlı bir buse kondurdu. Tam ağzımı açmış ona cevap verecektim ki bir anda üstümüze yağan sular ağzıma doldu ve dikkatim dağıldı. Safir hemen korumaya geçerek beni arkasına aldı ancak başka kollar beni ondan ayırdı. Korkuyla arkamı döndüğümde beni tutanın Buğra göz kırparak sakinleşmeme neden oldu.
"Sevgilini azıcık zorlayalım dedik," Burak, Safir'i dikkatsizliğinde yararlanarak suya batırmıştı. Ardından kahkaha atarak uzaklaştığında Safir bir kaç saniye sonrasında sudan çıkarak kafasını iki yana salladı. Kendine geldiğinde gözleri Burak'ı buldu ve tehlikeli bir şekilde sırıttı. Ardından bir anda onun üstüne atlayarak Burak'ı suda birazcık boğdu. Buğra'nın kolları arasında bu ikilinin atışmalarını izlerken kahkaha atmadan edemedim. Gelecekteki çocuklarım kendilerini ilk sanacaklardı ancak benim bebeğim gibi ilgilendiğim üç adam vardı. Hayatım olan o adamlar. Biraz daha birlikte yüzdükten sonra yorularak, daha doğrusu acıkarak sudan çıktık.
"Safir," Dedim adını uzatarak. Saçını kuruladığı havluyu çantaya sokarken bana döndü ve gülümsedi.
"Efendim dulce bebe?" Artık alışmama rağmen yüzümü buruşturmadan edemedim.
"Kaç dil biliyorsun sen?" Yerden kalkarak yanıma geldi ve isyankar saç tutamlarımı kulağımın arkasına sokuşturdu. Yapılı vücutu gözler önünde durduğu için herkes dönüp bir kez daha bakıyordu.
"Beş." Gözlerim fal taşı misali açılırken o yanağımı okşadı ve bu halime tebessüm etti.
"Nasıl ya?" Eğilip yanağıma bir öpücük kondurdu ve çantayı da alarak elimi sıkıca tuttu.
"Babam ülkeler arası şirketlerin genel müdürüydü, sonra işleri ilerletti ve başına geçti. Bende kaptım bir şeyler." Hayran hayran baktığımı gülerek tekrar yanağımı öptü.
"Bakma şöyle tatlı tatlı," Sağa sola bakarken gerginleşti ve beni bedenine yasladı. Yürümemin zorlaştığını fark ettiğinde de aniden beni kucağına aldı.
"Safir ne yapıyorsun!" Sırıtarak göz kırptı.
"Güzelimi taşıyorum, yorulmuşsundur." Ne yapmaya çalıştığını anladığımda onunla uğraşmaya karar verdim.
"Yoo, hiç yorulmadım." Sağa sola attığı bakışlarını bana çevirmeden tutuşunu sıkılaştırdı.
"Yoruldun ya bebeğim." Cıkladım.
"Gram yorulmadım."
"Mehir!" En sonunda dayanamayıp kızdığında kahkaha atarak kollarımı boynuna sardım, ardından gönlünü almak için yanağına bir öpücük kondurdum.
Eve geldiğimizde Safir, aparatif ama lezzetli şeyler hazırladı ve güzelce yedik. Sonra herkes duşa girmek için dağıldığında kendimi ılık suyun altına bıraktım. Temiz olmayı çok seviyordum. Duştan sonra üzerime en sevdiğim pijama takımlarımı geçirdim ve saçımı tarayamayacak kadar yorgun olduğum için topuz yaparak yatağa yöneldim. Kendimi yatağa attığım an kapı açıldı.
"Güzelim?" Kıpırdamadan yatmaya devam ettiğimde Safir bir kaç hışırtının ardından yanıma geldi ve beni rahatsız etmeden saçımı açıp taradı. O gün bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu anladım. Safir bu hayatta bana vadedilen en güzel nimetti.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Evett, bugün bir bölüm daha yayınlayacağım sonra yarın da fınal bölümünü yayınlayacağım, veda ediyoruz🥺 Umarım beğenmişsinizdirrr. Ve evet, finalde Emir'e de yer vereceğim. Ne yapıyor sizce? Özlediniz mi onu?
İnstagram-tiktok:kitapkolik948
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |