Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@kitapkolik948

 

Kantinden çıktıktan sonra sınıfıma gitmek yerine spor salonuna gelmiştim. Voleybol oynamayı çok seviyordum, sadece hobi olarak. Asıl olmak istediğim şey her zaman kalbimde bir yerde saklı kalacaktı. İstediğim mesleği yapamayacağımı yıllar öncesinden biliyordum. Hüzünlenmiştim. Gerçekler bunlardı ama ben bir türlü kabul edemiyordum. Dalgınca topu sektirdiğimi fark ettiğimde kendi kendime oynamaya başladım. Topu duvara atıyordum, geldiğinde de tekrar vuruyordum. Duvardan seken topu kurtaracakken topu başkasının alması ile arkamı döndüm. Daha bir kaç dakika önce kantinde bana su alan çocuktu. Onu gördükten sonra çatılı kaşlarım düzeldi. Gülümsedim. O da topu koltuk altına almıştı.

 

"Merhaba."

 

"Merhaba, isimsiz çocuk. " Dediğim şeye güldükten sonra sırıtarak cevap verdi.

 

"Benim bir adım var sanki. " Kıkırdadım.

 

"Bilmem, bana söylemedin. " Sırıtarak aramazıdaki mesafeyi azalttı. Bir top kolunun altında iken diğer kolunu bana doğru uzattı. Kahverengi saçları alnının üzerinden dökülüyordu. Koyu gözleri heyecanlı bakıyordu. Dudakları yukarı kıvrılmıştı.

 

"Safir, adım Safir. " Gülümseyerek uzattığı elini tuttum.

 

"Mehir." Gözleri kısılacak kadar gülüyordu. Nedenini anlayamamıştım ancak bu şeyi yaptığı için fazla mutlu görünüyordu.

 

"Ne var bu kadar mutlu olacak?" Kararsızca baktı ardından dudakları aralandı.

 

"Sen varsın, yetmez mi? " Sessiz mırıltısını anlayamadığım için kaşlarım çatılmıştı.

 

"Anlamadım? "

 

"Yeni insanlar ile tanışmayı severim dedim. " Çatılı kaşlarım aşağı indi. Elimi kendime doğru çekerken kafa salladım. Kolunun altındaki topu göstererek:

 

"Sever misin? " diye sordu.

 

"Evet, hobi olarak. " Kafasını salladıktan sonra arada kaldığını belli ederek bir soru sordu.

 

"Sen ne olacaksın? " Bu soru beni çok üzen bir soruydu. Kırıcıydı. Gözlerimin dolmaması için çaba sarf ederken gülümsemeye çalıştım.

 

"Bilemiyorum." Çok iyi biliyordum. Kendimi zor tutarken zil çalması büyük bir şansdı. Okulun duvarını gösterdim acele ile.

 

"Zil, " Dedim.

 

"Zil çaldı ben gideyim artık. " Hemen arkamı döndüm ve salondan çıktım. Elimi kalbime götürüp biraz soluklandım. Kendime geldiğimde sınıfıma çıktım. Sonunda son derse girecek olmanın huzuru vardı üzerimde. Rahatlayarak sırama oturdum. Telefonumu elime aldım. Öylesine gezinmek için uygulamalardan birini açtım. Yine bir sürü istek gelmişti. Anlayamıyordum ki. Okula başlamamın üzerinden bir yıl geçmesinin ardından başlamıştı bu istekler. Sonrasında da hız kesmeden devam etmişti. Hiç birini kabul etmemiştim. Ancak gelmeye devam ediyorlardı. İstekleri reddedip uygulamada çıkıyordum ki gördüğüm şey ile parmağım havada kaldı. Emir bana istek atmıştı! Emir. Şaşkınlıkla kalakalırken elim kabul et' butonunun üzerine gitti. Ancak yine havada kaldı. Onun sevgilisi vardı. Bunu kabul etmek demek kendimi yine umutlandırmak demekti. Bir anda isteğini kabul ettim. İşte aşk buydu. Onu o kadar çok severdin ki acısına bile boyun eğerdin. Yeter ki ondan bir şeyim olsun der verdiği acıya sıkı sıkı tutunurdun. Kendi canını kendin yakardın, ama bir yandan da mutlu olurdun. Bende böyleydim işte. Seviyordum. Hemde çok. Verdiği acıyı bile seviyordum. Zaten o bana acı dışında bir şey vermezdi ki. Onun sevgisi bir bana yoktu. Herkese vardır ama bana bir gram bile yoktur. Sınıfa giden nöbetçi öğrenci dersimizin boş olduğunu söylemişti. Bu yüzden herkes bir şeyler ile uğraşıyordu. Sağa sola boş boş bakındıktan sonra anonime yazmaya karar verdim.

 

 

@Mehirulusoy:Merhaba.

 

 

Mesajım gitti, ama okunmadı. Her zaman mesajıma bakardı. Şimdi ise bakmamıştı. Canım çok sıkılıyordu. Yapabilecek bir şey olmayınca tekrar telefona girdim. Okulun itiraf sayfasının karşıma çıkması ile sayfayı açtım. Son itiraf ilgimi çekmişti. Beş dakika önce paylaşılmıştı.

 

 

"Bütün okul sadece bir kişiden çok önemli bir şey saklıyor. Ve bunu söylediğim için başım fena halde belaya girecek. "

 

İtiraf şaşırmama sebep oldu. Bütün okul biliyordu ancak sadece bir kişi bilmiyordu. Kaşlarım çatılırken kendimi sorgulamaya başladım. Okulda her hangi biri hakkında bildiğim bir sor yoktu. Unutkan biri değildim. Eğer bilseydim unutmazdım. Ama bütün okul neden benden bir şey saklasın ki? Kendimi fazla önemli gördüğümü düşünerek konuyu rafa kaldırdım. Sonuçta kos koca okuldan bahsedilen kişi ben çıkacak değildim ya. Ayrıca herkes bir olup neden benden bir şey saklasın? O kadar uzun süre düşünmüştüm ki zil çaldı. Çantamı omuzuna geçirdim ve öğrencilerin arasına karışarak çıkış kapısına ulaştım. Okuldan çıktığımda bile bunu sorguluyordum. Bunu yarın birine soracaktım. Okulun bahçesinden çıkıp otobüsünün gelmesini bekledim. Her zamanki gibi doluydu. Ayakta gideceğimi anlayınca kendime daha az insanların olduğu bir köşede yer edindim. Kulaklığımı da kulağıma taktığımda rastgele bir müzik açtım. Bilinmeyen hiç yazmamıştı. Mesajıma bakıp bakmadığını görmek için uygulamaya girdim. Görmüştü ama cevap vermemişti. Göz devirdim ve kendimi müziğin eşliğinde bıraktım. Otobüs evimin olduğu durağa geldiğinde insanların arasından geçerek indim. Hemen evimizin önünde indirdiği için rahat gidip geliyordum. Apartmanın içerisine girdim ardından evin kapısına ulaştım. Anahtarımı geçirdiğimde kapının kilidini açtım ve ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Televizyon sesi geliyordu. Babam evdeydi. Salonun kapısından kafamı uzattığımda başını çevirdi ve gülümsedi.

 

"Hoşgeldin kızım. Okul nasıldı?" Samimi sorduğunu anladığımda aynı şekilde karşılık verdim.

 

"İyiydi, teşekkürler. " Gülümsemesi büyüdü.

 

"Annem nerde? "

 

"İşte kızım, daha gelmedi annen. " Kafamı aşağı yukarı salladım ardından odamın yolunu tuttum. Çantamı bir kenara bıraktım ve hızla üzerimi değiştirdim. Yatağıma uzandığımda karşımdaki çerçeve hüzünlenmeme sebep oluyordu. Çerçeveye arkamı döndüm ve gözlerimi kapattım. Bir süre uyumak iyi gelecekti. Özellikle bugün olanlardan sonra. Gözlerim kapanmadan saniyeler önce bir kaç bildirim sesi duydum.

 

 

@ışığımsınsenbenim:Mehir, üzgünüm.

 

 

@ışığımsınsenbenim:Mesajını görmedim.

 

 

Sabah~

 

Gözlerime vuran güneş ışığı uyanmama neden olmuştu. Okul saatine az kalmıştı bu yüzden hızla hazırlanıp evden çıktım. Yeniden otobüse bindiğimde yetişmenin verdiği huzur ile derin bir nefes aldım. Okul durağına geldiğimizde inip okulun içine giriş yaptım. Bahçe boştu çünkü hava çok soğuktu. Binanın içine girdiğim an beni merdivenlerden hızlıca inen Emir karşılamıştı. Gözü öfkeden dönmüş şekilde girişteki öğrencilere bağırmaya başladı.

 

"Bana bakın! Hanginiz yaptı bu itirafı? " Öğrencilerin gözlerindeki korkuya bizzat şahit olduğumda sinirle Emir'in önünde durdum. Öfkeli gözleri bir saniye bile bana dönmedi. Zaten alışkındım. Ama her seferinde acıtıyordu.

 

"Ne yapıyorsun sen ya? Ne diye bağırıp duruyorsun? " Gözleri bana döndüğünde sanki kışı getirmişti.

 

"Sen karışma Mehir." Sinirle dişlerimi sıktım.

 

"Dünkü itiraf tan mı bahs ediyorsun? " Afalladığında sırıttım. Gözlerinden geçen açık korku da neyin nesiydi?

 

"Ne diyorsun sen? " Anlamsızca baktım yüzüne.

 

"Algıların bağırmaktan kapanmış her halde, okuduğumu söylüyorum. Ne var bunda bu kadar şaşıracak?"

 

"Ne okudun? " Sen ciddi misin der gibi baktım yüzüne. Anlamadığını gördüğümde göz devirdim.

 

"İtirafı Emir neyi olacak? " Sertçe yutkundu.

 

"Hazır aklıma gelmişken kim bu? " Sorumu ona soracaktım.

 

"Bütün okul kimden bir şey saklıyor? " Cevap veremedi. Ağzını araladığında arkamdan gelen ses elimin buz kesmesine neden oldu.

 

"Senden! " Ben daha şoku atlatamadan Emir öfkeli ile ileri atıldı.

 

"Kim söyledi lan onu?! Kim?! " Bağırmaya devam ediyordu ama benim kulaklarım uğulduyordu. Neler dönüyordu bu okulda. Kendime gelerek hızla Emir'e doğru döndüm.

 

"Emir! " Etrafa bağırmayı kesip yavaşça bana döndü. Adımlarım önünde durduğunda gözlerinde korku tohumları vardı.

 

"Ne diyorlar? Benden ne saklıyorsun? " Gözlerindeki ifadeye anlam veremiyorum. Tek kolu ensesine giderken bir şeyler saçmalamaya başladı.

 

"Bak şimdi öyle bir şey yok sana yalan-"

 

"Bana bak Emir senin karşında çocuk yok tamam mı? " Gözleri artık tamamı ile pes etmiş görünüyordu.

 

"Benden bir şey saklıyorsunuz." Herkesi gösterdim ellerimle.

 

"Hemde hepiniz. Hiç şimdi size yaptığım iyilikleri saymayacağım çünkü siz böyle bir şeyi seçerken zaten sonuçlarını da düşünmüş olmalısınız. " Bir kaç adım geri çekildim.

 

"Şimdi hemen bana benden neyi sakladığınızı söyleyeceksiniz. "

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

Merhabalarrrrr bence güzel oldu siz ne düşünüyorsunuzzz?? Şu kafının asaleti şaka mıdır? Sevse de saygısızlığa gelemiyor.

 

 

Bölüm hakkında düşünceleriniz❤‍🩹⭐

 

 

İnstagram:kitapkolik948

 

 

 

Loading...
0%