Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@kitapkolik948

Emir gözlerindeki buz kütleleri ile bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamıştım, ama anlamak istemiyordum. Kim isterdi ki? Kalbim sızlamaya başlarken dudaklarını araladı.

"Ne saçmalıyorsun Mehir?" Gözlerimi kırpıştırıp yüzüne baktım.

 

"Ne saçmalaması Emir? Soru soruyorum." Öfkelenmişti. Sinirle ayağa kalktığında oturduğu sandalye yere düştü. Boş gözlerimi sandalyeye çevirdiğimde Emir önümde dikilmiş bütün öfkesini yüzüme kusmakla meşguldü.

 

"Ne değişiksin sen ya seviyorum niye seviyorsun diyorsun, sevmiyorum neden sevmiyorsun diye peşimden koşuyorsun!" Gözlerimi ona çevirdim sakince.

 

"Hiç bir zaman peşinden koşmadım." Öfkeyle masaya tekme attı.

 

"Gerçeği mi istiyorsun? Senden nefret ediyorum! Tiksiniyorum senden! Keşke doğmasaydın diyorum! Neden doğdun ki zaten?! Annenle babana mutsuzluktan başka bir şey getirdin mi?! Hayır! Uğruzluktan başka bir şey değildin işte. " Sonlara doğru sakinleşmişti. Nefes nefeseydi. Her zamanki gibi kırmıştı ama neden bu sefer farklı bir acı hissediyordum? Neden kalbim ağrıyordu? Acıyan gözleri ile süzdü beni.

"Seni sevenlere acıdan başka bir şey getirdiğin yok. Seni seven herkese zarar veriyorsun. Seni kimse sevmemeli." Arkasına bile bakmadan uzaklaştığında gözümü dahi kırpmadım. Beni babamdan vurmuştu. Bunu sadece ona anlatmıştım ve saniyesinde beni vurmuştu. Bu beni ilk kırışı değildi ama bu sefer beni uçurumdan öyle sert itmişti ki uzuvlarım yerine kalbim parçalanmıştı. Madem beni yine kıracaktı neden umut vermişti ki? İşte o beni uçurumdan atmadan önce sarılacak kadar acımasızdı. Sızlayan bacaklarım ve uğuldayan kulaklarımla ayağa kalktım. Kapıya doğru yürürken her şey donmuştu sanki. Sakin adımlarım beni çok korkutuyordu. Okulun içine girdim ve voleybol oynadığım yerin kapısını açtım. Yere çökerken telefonumdan gelen bildirimle hissizce cebimden çıkardım.

 

@ışığımsınsenbenim:Nerdesin?

 

Parmaklarım kılavyenin üzerimde gezindi.

 

@Mehirulusoy:Sana ilk defa bu kadar ihtiyacım var.

 

Mesajımı okudu. Derste olmalıydı değil mi? Spor salonunun kapısı aniden açıldığında içeri Safir girdi. Benim halimi gördüğünde koşarak yanıma gelmişti. Kollarını omuzlarıma yerleştirdiğinde bana sesleniyordu.

"Mehir? Mehir iyi misin? " Kafamı salladım. Endişeli görünüyordu.

"Neyin var? " Sadece gözlerine baktığımda yanağımda bir ıslaklık hissettim. Bu kadar dayanmam bile bir mucizeydi. Safir beni kendine çekip sarıldığında hıçkırarak ağlamaya başladım. Vücutum sarsılıyordu. Safir beni sarıp sarmalamış bir eliyle saçımı okşuyordu. Öyle bir ağlıyordum ki kalbimdeki ağrı geçsin diye. Ama geçmiyordu. Bir süre geçeceğini de sanmıyordum. Safir beni kendinden uzaklaştırdı. Ellerini yanaklarıma koyup göz pınarlarımdan akan yaşları sildi. Dolu gözlerim ve büzülmüş dudağım ile ona baktım.

"O yaptı değil mi? " Sinirli sesi kendini zor tuttuğunu kanıtlıyordu. Ayağa kalkar gibi olduğunda sweatshirtüne sıkıca tutundum. Berbat hissediyordum ve birine ihtiyacım vardı. Gözleri hızla bana döndü. Kıyamıyormuş gibi baktı ya da ben öyle sandım. Eğilip yanıma oturduğunda kafamı omuzuna yasladım. Elleri hemen sardı beni. Gözlerim ağlamaktan kapanırken Safir'in sesini duydum.

"Mehir."

 

"Hm? "

 

"Seni kıran insanları paramparça edeceğim. " Kararlı sesi duyduğum son şeydi.

 

Okulun bina kapısından çıktığımda insanların bakışlarından kaçmaya çalışıyordum. Okul kalabalığı dağılmaya başlamıştı. Arkamda Emir ve Safir vardı. Bana uzaklardı ama biri sağ diğeri sol arkamda kalıyordu. Kafam yerde çıkış kapısına ilerlerken gür bir ses duydum.

"Mehir! " Kafamı yerden kaldırıp baktığımda karşımda gördüğüm kişi en yakın arkadaşlarım, kardeşlerim dediğim insanlardı. Burak ve Buğra. Koşarak onlara doğru ilerlediğimde üzerimde olan bakışları umursamadım. Kollarının arasına girdiğimde beni sıkıca sarıp sarmaladılar. Ayrıldığımızda Buğra kaşları çatık bir şekilde gözlerime bakıyordu. Burak da dikkatini gözlerime verdiğinde bakışlarımı kaçırdım. O sırada yanımızdan geçecek olan Emir'in gözlerinin üzerimde olduğunu anlamam uzun sürmedi. Buğra hızla onun üzerine yürüyüp yumruk attığında oratık karışmıştı. Öğrenciler çığlık atarken Buğra Emir'i yere yatırmış yüzünü yumrukluyordu. Ellerim ağzıma giderken kendime geldim ve onlara yöneldim.

"Sahipsiz mi sandın lan kızı?! " Bir yumruk daha geçirdiğinde Emir'den bir ses yükseldi.

"Eeh, " Hızla Buğra'yı üzerinden attığında ayağa kalktı. Patlamış dudağını elinin tersi ile silerken gözleri bendeydi.

"Ne kıymetli Mehir'iniz varmış!" Canım yanıyordu. Bugün yeterince acı çektirmemiş miydi? Buğra iyice sinirlenirken Burak ve bir kaç öğrenci onu tutmaya çalışıyordu.

"Var lan! Evet çok kıymetli Mehir'imiz var! " Emir sırıttı. Ellerini ceplerine soktu.

"Evet peşimden az koşmuyor o kıymetli Mehir'iniz. " Paramparça olmam ona yetmiyordu. Ben kül olana kadar da durmayacaktı. Gözlerim dolmasın diye bakışlarımı yere çevirdiğimde:

"Ulan-" diyen Buğra'yı Emir böldü.

"Ne ama yalan mı küçük adam? Baksana, doğruluğundan kafasını yere eğmiş. " Herkesin bakışları beni bulurken dolu gözlerimi en sonunda yerden kaldırdım. İşte bu olsun istemiyordum ama o bunu öyle çok zorlamıştı ki kaçınılmaz sona gelmiştik.

"Ne istiyorsun? " Sesimden çaresizlik akıyordu. Anlamsızca baktı bana.

"Benden daha ne istiyorsun? " Titreyen tek şey sesim değildi. Ama içimi boşaltmaya çoktan başlamıştım.

"Tek yaptığım şey kalbimde sana karşı aptal bir sevgi beslemekti! " Yaşlar birbirini kovalarken kafamı iki yana salladım.

"Sadece sevdim. Yemin ederim ki sadece sevdim. Karşılık beklemedim. Bil istedim. Öğren istedim içimde sana karşı dolup taşan bu sevgiyi, gör istedim. " Bedenim deli gibi titrerken herkes susmuştu. Etrafta sadece benim sesim duyuluyordu.

"Ama sen hep bana umut verdin Emir. " Sertçe yutkundu. Gözlerini yere çevirdi.

"Gülmedin, bakamadın ama sonrasında da gelip saçlarımı sevdin sen benim. Kırdın parçaladın ama sonrasında da benim iyi olup olmadığımı merak ettin. " Gözlerini tekrar bana çevirdiğinde çaresiz bakıyordu. Omuzları düşmüştü.

"Her seferinde beni umutlandırdın, sana inandım ama sen her seferinde beni kırıp parçalara ayırdın. " O kadar çok titriyordum ki yerimde sendeledim. Belimden iki kol beni sarıp kucağına aldığında kim olduğuna bakmadım. Kafamı göğsüne yasladım. Kalbi her kimse hızlı atıyordu. Titremekten yorgun düşmüştüm. Kucağında olduğum kişinin yavaş adımları da uykumu getirince gözlerimi kapadım.

 

Safir'den~

Mehir'in düşeceğini anladığımda ona koşmuş ve kucaklamıştım. Sözleri herkesi sarsmıştı. Beni, Burak ve Buğra'yı. Ama farkındaydım ki en çok Emir sarsılmıştı. Mehir den uzak olmalıydı. Ona sadece zarar veriyordu. Bunun olması için de elimden geleni yapacaktım. Sakin adımlar ile araba yürürken Buğra ve Burak da arkamdan geliyorlardı. Mehir'i arka koltuğa oturan Buğra'nın dizine bıraktım ve ön koltuğa geçtim. Yan koltuğumda da Burak vardı. Sessizce arabayı sürmeye başladığımda Burak'ın sert sesi kulaklarıma doldu.

"Sadece bir kaç gün hastaydık, neler döndü Safir? " Sert bir soluk verdim. Olanlar aklıma dolmuştu.

"Ne olacak, ona yakın olmaya çalışmam onun sürekli Emir'e gitmesi ve Emir'in de, " Derken sonlara doğru sesim kısılmıştı. Onun canının acıması demek benim yaramın kanaması demekti. Derin bir nefes aldım ve devam ettim.

"Mehri'i kırması. " İkisi de öfke ile homurdanırken kendimi yola verdim ve onların evine doğru sürdüm. Ama olanlar bir türlü aklımdan gitmiyordu. Mehir Emir'e aşıktı. Onu öyle çok seviyordu ki kırıldığı limana sığınıyordu. Benim ona beslediğim yoğun duyguların hepsini o Emir'e besliyordu. Omuzuma konan el ile saniyelik sağ tarafa döndüm.

"Bir gün seni görecek ve sana gelecek. " Buruk bir gülümseme yüzümde yer edinirken yola bakmayı sürdürdüm.

"Umarım." Burak kısa cevabımdan sonra iç çekmiş ve tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Bak, Mehir bizim kardeşimiz. Küçüklükten beri tanıyoruz onu. Ama Emir Mehir'in ilk aşkı. Ayrıca olaylarda Mehir'in suçu yok. Emir ona umut veriyor sonra da o umudu elleri ile ekmemiş gibi kızın kalbinden söküp alıyor. " Sinir ile direksiyonu sıktım. Emir canımı çok sıkıyordu. Sonunda geldiğimizde arabayı park ettim. Kemerimi çıkarıp onlara döndüğümde yolculuk boyı sesi çıkmayan, Mehir'in saçlarını seven Buğra konuşmuştu.

"Mehir seni sevecek Safir. Sadece bekle, kardeşime zaman tanı. "

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Merhabalarrrr. Çok uzun süredir bölüm yok ama yazarınıza kızmayın. Hastayım çünkü 🤒🤒 her neyse bölüm nasıldıı? Ah Safir çikolatalı kekim. Umarım beğenmişsinizdir.

 

Bölüm hakkında düşünceleriniz⭐🌊

 

İnstagram:kitapkolik948

Loading...
0%