@kitapkolik948
|
Oy sınırı:2 yorum sınırı:6
Mehir'den~ Uykulu gözlerimi aralarken hızlı bir koşuşturma sesleri duydum. Gözlerimi açtım. Koltukta yatıyordum, kapının önünde Burak ve Buğra vardı. Gözlerimi kırpıştırdım ve yattığım koltukta doğruldum. Gözlerimi ovuşturuken yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. "Günaydın."
"Valla akşam oldu sanki kanka." Burak'ın sözlerinin ardından göz devirdim ve ayaklandım, yanlarına ilerledim. "Hadi elini yüzünü yıka da yemek yiyelim. " Buğra'ya kafa salladım ve tuvalette girdim. İşlerimi bitirdikten sonra salona doğru yürüdüm.Hepsi buradaydı. Masaya dizilmişlerdi. Burak ve Safir yan yana oturuyordu. Buğra'nın yanı ise benim için boştu. Gidip oraya oturduğumda yemeğe başladım. Kimseden ses çıkmazken pizzamın keyfini çıkardım. Beğeni dolu mırıltılarımın ardından: "Kim yaptı bunu. " diye sorduğumda beni Burak yanıtladı.
"Safir yaptı. " Safir'e döndüğümde önündeki yemek ile meşgul olduğunu gördüm. Elimi uzatarak elini dürttüğümde irkilerek kafasını kaldırdı. Şaşkınca bana bakarken kocaman gülümsedim ve elim elindeyken konuştum.
"Çok teşekkür ederim Safir. " Dedim sonlarını uzatarak. Yüzümdeki gülümseme ona da bulaştı. Gözlerindeki kırlık uçup gitti.
"Gerçekten çok beğendim. " Safir sırıtmaya başlarken beni yanıtladı.
"Beğenmene sevindim dulce bebe. " Kaşlarımı çattım. Ne demişti o? Anlamadığımı gördüğünde gülümsedi.
"Ne dedin? " Omuz silkip önüne döndü. Kaşlarım daha da çatılırken merakla onu dürtmeye başladım.
"Safir, " Dedim uzatarak. Kafasını kaldırdığında tatlı tatlı baktım.
"Ne dedin? Hm? Hm? " Derin bir nefes aldı ve bakışlarını kaçırdı.
"Söylemem." Dedi kendinden emin bir şekilde.
"Ama neden ki? " Dedim merakla. Etrafına bakındı.
"Öyle işte, bir sebebi yok. " Önümdeki pizzayı gösterdi.
"Yemeğini ye. " Omuzlarımı silktim. Kollarımı birbirine kentledim.
"Eğer söylemezsen yemem. " Birbirimize meydan okuyarak baktığımızda kaşlarını yukarı kaldırdı.
"Öyle mi mi belleza? " İnadıma yapıyordu, biliyordum. Daha da sinirlenirken masadan kalkmaya yeltendiğimde karşımda oturmasına rağmen uzanıp bileğimi kavradı. Yerime geri oturduğumda ciddiyetimi kavradığı için sinirle soluk aldı.
"İspanyolcaydı." Merakla ona baktığımda sabır diledi.
"İnatçı keçi dedim oldu mu?! " Tek kaşımı kaldırdığımda bana dik dik baktı.
"Keçi öyle mi? " Kafasını salladı.
"Birde inatçı. " Kısık gözlerle ona bakmaya başladığımda yerimden fırladım ve saçlarını çekmeye başladım. Yumuşacık saçları ellerimin arasından kayıp giderken çok sert çekmiyorum ama çekiyordum işte. Elleri bileklerimi sararken sabır dileyen sesini duydum.
"Ya sabır! Kızım bıraksana saçlarımı! " Sinirle homurdanmaya devam etti.
"Bırak dedim Mehir. " Daha da asılınca acı ile bağırdı. Ayağa fırladığında beni seri hareketlerle omuzuna attı. Şaşkınca kalırken o beni tekrar yerime bıraktı. Gözleriyle masayı gösterdi.
"Yemeğini ye. " Ona gözlerimi devirdim. Ters bakışlarına dil çıkarıp önüme döndüm. Yemeğimin tadını çıkarıp sohbetlerine dahil olduktan sonra sofrayı toparladık ve salona oturduk. Hep birlikte salonda daire şeklinde oturmuştur. Birbirimizin yüzüne bakarken bu sessizlikten sıkılıp ofladım.
"Böyle susacak mıyız? " Safir bana baktı ardından kafa salladı.
"Şey diyorum, " Merakla ona döndüm.
"Mesela birbirimize sorular sorabiliriz. Ne dersiniz? " Hızla başımı salladım. Eğlenmek istiyordum. Safir gülümseyerek bana baktı.
"Tamam o zaman ben başlıyorum. Mehir, en son rüyanda ne gördün? " Biraz düşününce bugün gördüğüm rüya anında aklıma doldu. Yüzüm düşerken yanıtını verdim.
"Bugün uyuduğumda gördüm. Emir ile kavga ediyorduk. " Kafamı kaldırıp üçüne baktım.
"Ama sizde vardınız. Emir beni yere itiyordu siz de beni kaldırıyordunuz. " Safir sessizce soluk alırken Burak Buğra'ya döndü.
"Söyle bakalım canım ikizim, en sonki pastamı sen mi yedin? " Burak sertçe yutkundu ve bakışlarını kaçırdı. Buğra cevabını aldığı için homurdanarak önüne döndü. Heyecan ile Burak'a baktım.
"Kaç yıldır arkadaşız? " Ciddiyetle bana baktı ve anında cevap verdi.
"Sekiz yıldır kardeşimsin. " Bu kadar ciddi olmasını beklemiyordum. Burak genelde eğlenceli, şakacı, ciddi kalamayan biriydi. Bu konuda bu kadar ciddi olması kalbimi ısıttı.
"Oğlum bana böyle kardeşim demiyor ya! " Buğra'nın homurdanması hepimizi güldürürken bu seferki hedef bendim. Safir bana soracaktı.
"Emir'i çok mu seviyorsun? " Gözlerimi yere çevirdiğimde kafa salladım.
"Seni kırıyor ama hala onu sevdiğini mi söylüyorsun? " Gözlerimi yerden çevirdim ve gözlerine baktım.
"Evet, evet çünkü dikensiz çiçeği herkes sever. " Bir süre sessizlik olduğunda yerimde rahatsızca kıpırdandım. Emir konusu açılmamalıydı. Kalan vaktimiz de böyle geçti gitti. En sonunda uyumak için odalara dağıldık. Sabah uyandığımda Burak ve Buğra uyanmış kahvaltı hazırlamıştı. Yemeğimizi yiyip Safir'in arabası ile okula giriş yaptık. Sağımda Buğra, solumda Burak varken beraber sınıfa geçtik. Ben tek oturuyordum. Buğra ve Burak ise önümde oturuyordu. İlk dersimiz matematikti. Kafamı sıraya koyduğumda ikizler mesajı almış gibi arkalarına yaslandılar ve beni gizlediler. Uykum yoktu ama kendimi yorgun hissediyordum. Telefonumu elime aldım ve uzun zamandır konuşmadığımız anonimin sohbetine girdim. En son günler önce konuşmuştuk.
@Mehirulusoy:Unutulduk ha?
Mesajım anında görüldü olduğunda kaşlarımı kaldırdım.
@ışığımsınsenbenim:Güzelim?
Bana mı demişti o?
@ışığımsınsenbenim:Telefonu bırakmadın mı?
@Mehirulusoy:Bırakmadım.
@ışığımsınsenbenim:Peki, ama dikkatli ol tamam mı?
@Mehirulusoy:Tamam.
@ışığımsınsenbenim:Nasılsın?
@Mehirulusoy:İyiyim sen?
@ışığımsınsenbenim:Bende iyiyim. Dün hakkında konuşmak istemezsin diye yazmadım. Yoksa hep aklımda o olay.
@ışığımsınsenbenim:Emir elimde kalacak.
@Mehirulusoy:Anonim,
@ışığımsınsenbenim:Tamam Mehir, kapattım konuyu.
@Mehirulusoy:Bak, onu seviyorum.
@ışığımsınsenbenim:Mehir,
@Mehirulusoy:Sanki,
@Mehirulusoy:Bunu istemiyorum. Ama oluyor işte.
@Mehirulusoy:Bana zarar veriyor. Bunu görüyorum.
@Mehirulusoy:Bunu en başından beri görüyorum ama görmek istemiyorum.
@Mehirulusoy:O benim babamdan sonra bağlandığım tek insan. (Gönderilmedi)
@Mehirulusoy:Bir gün ondan vazgeçeceğim. Bunu biliyorum.
@Mehirulusoy:artık yakınlaşmış gibi hissediyorum.
@Mehirulusoy:Sona geldik.
Mesajlardan çıktım ve kafamı tekrar masaya yasladım. Bu sefer gözlerimi kapatarak.
Yazardan~ Emir sınıfa geç gelmişti. Geldiği an gözleri istemsizce Mehir'i aramıştı. Biriyle hızlı hızlı mesajlaştığını görünce kaşlarını çattı. Yerine oturup onu izlemeye başladı. Mehir bir süre sonra telefonunu bırakıp masaya uzandı. Burnu soğuktan kızarmıştı. Uzun kirpikleri gözlerini saklarken Emir uzun zamandır ağlattığı gözleri görmek istedi. Kaşları iyice çatılırken o gözleri görmek istediğini biliyordu. Gerekirse yine ağlatırdı ama görecekti. Tenefüs olduğunda yerinden kalktı Mehir'in sırasının önünde dikilidiğinde Burak ve Buğra fark edemeden Mehir'in kolunu kavradı ve kendine doğru çekti. Mehir uyku sersemliğiyle Emir'in dizlerinin önüne, yere düştü. Uykulu gözleri dizlerindeki acıyı anlayamamıştı. Buğra ve Burak küfür ederek hızla Mehir'i yerden kaldırmaya çalıştı. Mehir yerden kalktığında herkes susmuş onlara bakıyordu. Burak Emir'in üzerine yürürken küfür ediyordu.
"Lan senin derdin ne?! " Emir'i ittirdiğinde sendeledi. Sırıtması ile Burak iyice delirirken yüzüne yumruğunu geçirdi. Mehir ayılırken Emir'in yaptığı şeyi kavradı. Boş gözlerle Emir'e bakmaya başladı. Buğra omuzlarını tutarak ona destek olmaya çalışıyordu.
"Ne istiyorsun Emir? " Aslında çok sessiz sormuştu Mehir. Ama Emir duymuştu. Gözlerini Mehir'e çevirdi.
"Seni." Burak küfür ederek üzerine atladı ve yumruk atmaya devam etti. Sonunda yine müdürlük olmalarının dışında kırılan bir şey vardı; Mehir. Bugünden sonra başlamıştı Mehir'in uzaklaşması. Ama hiçbir zaman bilemedi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Selamlarrrrrrr. Aslında bugün yayınlamayacaktım ama yalnışlıkla yayınlayınca düzenleyip paylaştım. Ah Emir ahhh. Akıllanmıyor bu çocuk. Safir ve Mehir'e de yazık ya. ŞDMDLMSÖDLDL. Tamam kızmayınn. Bu arada 100 küsür okunma olmuşuzzzz 🥳🥳🥳🥳🥳. Çooooookkkk teşekkürlerrrrrr.
Bölüm hakkında düşüncelerinizzz🌊⭐
İnstagram:kitapkolik948
|
0% |