@kitapkolik948
|
Yeni bölüme hoş geldinizzz.Şunu söylemek istiyorum Wattap'den beni tanıyanlarınız varsa diye ben bölümleri telefonuma almıştım ama bir bölümün mesela sadece 500 kelimesi var asıl olayları değiştirmeden tamamlama yapıyorumm.Üzgünümmm.
Titremelerim ve ağlamalarımın ardından yorgun düşmüş bir şekilde kabinden çıktım,kendimi dizginlemem çok uzun sürmüştü.Bu yüzden de tüm öğle molam gitmişti.Karnım açlıktan delinir gibi guruldarken umursamadan tuvaletten çıkıp sınıfa girdim.Yorgundum,kızarmış burnumu ve gözlerimi kimsenin görmesini istemediğim için hemen sırama geçip,kafamı kollarımın arasına bıraktım.Hala yorgun olmama rağmen uyanmıştım.Uykumu alamasamda en azından artık kızarmış burunum ve kızarık gözlerim yoktu.Yüzüm hala kollarımdayken açlıktan başımın ağrımasıyla yüzümü buruşturdum.Kafamı kollarımın arasından kaldırıp kısık gözlerle etrafa bakındım.Teneffüsteydik bu yüzden sınıfta tek tük insan vardı.Gözlerim en arkaya dönerken Berkayla göz göze geldik.Bana minik bir tebessüm etti ve hızlıca sırasından kalkıp yanıma geldi.Arkasındaki sırada ise daha tanışmaya fırsat bulamadığım "o" beşli kalmıştı.Gözlerimi yanıma gelen Berkay'a çevirdiğimde oda bana bakarak konuşmaya başladı:
"Uyuduğun için rahatsız etmek istemedim." Devam etmesi için ona bakmaya devam ederken,aynı zamanda düşündüğüm konuyu açmaması için içimden dualar etmeye başlamıştım.O ise tahminimin aksine gözümde her ne gördüyse derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Seni arkadaşlarımla tanıştırmaya fırsatım olmadı.Yani tabii ki konuşup sohbet ettiniz ama ismen tanışmadınız.Bu yüzden hep birlikte kantine gidip oturalım mı?Hem sen sabahtan beri hiç bir şey yemedin diye hatırlıyorum aç olmalısın,sende yemek yemiş olursun." Şaşırmıştım böyle konuşulmasına alışık değildim.Beni birinin bu denli düşünmesi çok iyi hissettirmişti.Utandığımdan parmaklarımla oynarken,cevap verdim:
"Sanırım sonra tanışsak daha iyi olabilir." Söylediğim şeyle kaşlarını çattı ama devam ettim.
"Yani şey..." Nasıl bir şey söyleyeceğimi düşünürken o bakışlarını üstünden çekmeyerek konuşmaya başlamıştı.
"Çekinme lütfen,onlarda tıpkı sana daha önce de söylediğim gibi sıcak kanlı insanlar.Ayrıca seni çok sevdiler." Heyecanımı gizleyemezken gözlerimi tekrar Berkay'a çevirdim.Hayatımda ilk kez abim dışında düşünülmüştüm...Bu hissi özlemiştim. •~~~~~• Berkay'ın ısrarı üzerine arkadaşlarıyla birlikte kantine çıkmış,yemeğimin gelmesini beklerken tanışmıştık.Kavgadan önce yanımda oturan siyah saçlı,zeytin gözleriyle uyumlu düz saçlı tatlı kızın ismi Talya.Gruptaki diğer kız ise Talya'nın aksine benim gibi sarışındı,ve ela gözleriyle etrafa heyecanlı bakışlar atıyordu.Onun ismi ise Deniz'di.Genellikle Berkay'ın yanımda oturan adının Toprak olduğunu öğrendiğim çocuk kahve rengi saçlı ve kahve rengi gözlüydü.Bir diğer çocuk ise tıpkı Berkay gibi kumral saçlı ama Berkay'a zıt bir şekilde koyu kahverengi gözlü idi.Onun ismi ise Çağrı'ydı.Geriye kalan tek isim ise Araz.Araz ise sarışın ve ela gözlüydü.Onlar sohbet ederken ben yemeğimin hazır olup olmadığını öğrenmek için yerimden kalkmıştım.Tostumun hazır olduğunu öğrenince alıp hızlıca masaya döndüm.Tekrardan sohbete katılırken onlarla olmanın bana huzur verdiğini ve "birşeyleri" unutmamı sağladığını fark etmiştim.Bunları düşünürken aklıma tekrar abim gelmişti.Yine telefonumu çıkarıp abime mesaj yazmaya başladım.
"Abicimmm!Bugün mesajlarıma bakmadın.Büyük ihtimal yine okulunla uğraşıyorsun.Ama beni de ihmal etme lütfen.Seni çok özlediğimi,sevdiğimi unutma!" Mesajı gönderdiğim an duyduğum sesle yüzümdeki tebessümü koruyarak kafamı kaldırdım ve bana seslenen Talya'ya baktım.
"Değil mi Linda?" Sorduğu soru karşısında ağzımdan bir "Hı?" nidası döküldü.Aynı anda Deniz ise:
"Kimle konuşuyorsa artık bizi duymuyor baksana."Dedi.Gözlerim refleksle Berkay'a döndüğümde onun zaten bana baktığını fark ettim.Çatık kaşları ona baktığım an yumuşadı ve yüzünde minik bir tebessüm oluştu.Bende ona aynı şekilde karşılık verdim ve hızlıca Deniz'e döndüm.
"Özür dilerim.Benim için önemli birine yazmam gerekiyordu da." Bakışları heyecanla büyürken merakla tekrar sordu.
"Kimmiş o şanslı kişi?" Kimmiş o şansız kişi? Sakin kalmaya çalışarak konuşmaya başladım:
"Sadece önemli işte." Dedim çekinerek.Deniz ise sırıtarak bakmaya devam edince rahatsızca yerimde kıpırdandım.Berkaysa beni anlamışçasına konuyu değiştirdi.
"Şimdi zil çalacak hadi sınıfa çıkalım." Kafamı salladım ve yerimden kalkıp sınıfa doğru ilerledim.Onlar ise arkamdan beni takip ettiler.Sırama oturacakken kolumun tutulmasıyla kafamı kaldırıp kolumu tutan kişiye baktım.Berkay olduğunu gördümde şaşkın bir şekilde ona bakmaya başladım.Gülümseyerek kolumu bıraktığında aynı şekilde karşılık verdim.
"Bizimle otursana."Dediğinde ona baktım bir süre sonra ise kafamı salladım.Berkay'ın gülümsemesi dahada büyürken sıramdan çantamı aldı ve en arkaya kendi sırasına koydu.Kaşlarımı çattım.
"Senin yanında mı oturacağım?"Diye sorduğumda beni hızlıca yanıtladı:
"Sorun olur mu?"Kafamı sağa sola salladım ve devam ettim:
"Sadece yanında Toprak oturuyordu ya ondan ." O ise sadece kafasını salladı ve sessizce mırıldandı. "Sen yanımda olduğun sürece kimin gelip gittiği önemli bile değil." Sessizce sıraya oturduğumda Berkay'da yanıma oturdu.Ben ise kafam karışmış bir şekilde tahtayı izliyordum.Yan tarafımda bir kıpırtı hissedince oraya döndüm.Berkay kafasını kollarının içine koymuş şekilde sıraya yatmış beni izliyordu.Yanaklarımın kızardığına emindim.Gözlerimi ondan kaçırıp ona bakmadan soru sormaya karar verdim.Merak etmiştim neden böyle baktığını. "Neden öyle bakıyorsun?"Berkay sadece gözlerimin içine baktı.Beni cevaplamadı.Uzun uzun baktı.Sonrası hızlı geçmişti.Kalan son dersler de hızlıca bitmişti.Eve gitme vaktiydi.Hiç istemesemde.Çıkışa kadar Berkay'lar ile gitmiştik.Vedalaştıktan sonra onlara arkamı döndüm ve evimizin yakınındaki parka yürümeye başladım.Parka ulaştığım an en yakın banka oturdum.Ailem yok gibiydi.Her zaman evde olmazlardı.Zaten beni pek sevmezlerdi.Küçüklüğümden beri bu böyleydi.Ben dışlanan,sevilmeyen,ikinci planlara bile atılamamış bir çocuktum.Getir götürde kullanırlardı beni.Kendi kendime büyümüştüm yani.Kafamı sağa sola salladım düşüncelerimi kaybetmek için.Böyle geçmeyeceğini anlayınca kalkıp eve doğru yol aldım.Uyumalıydım.Uyku benim birşeylerden kaçma yolumdu.Kaçacaktım.Yine.Eve geldiğimde hızlıca üzerimi değiştirdim ve kendimi yatağıma bıraktım.Telefonumdan yayılan güzel melodi ile açtım gözlerimi.Sabah olmuştu.Kısaca evi turladıktan sonra giyindim ardından bir kaç şey atıştırıp evden çıktım.Okul yolunu yürürken neden abimin mesajlarıma bakmadığını düşünüyordum.Her zamanki gibi erken geldiğim için sınıfa dün Berkay'ın beni oturttuğu sıraya oturdum.Uyumak için hazırlanırken sınıftan içeri Berkay girmişti.Bana kocaman gülümsedikten sonra: "Günaydın."dedi.Aynı şekilde karşılık verince o da yanıma oturup benim gibi kafasını sıraya gömdü.Gözlerim kapanırken kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Bu bölüm biraz sakin geçti ama siz bir de sonraki bölümü görün🎀
|
0% |