@kitapkolik948
|
Etrafımda duyduğum sesler ve hafif sarsılmam yüzünden zorlukla araladım gözlerimi.Buğulu gözlerimin ardından ses sahiplerine baktım.Korkmazlar.Her üyesi buradaydı.Kendimde değildim.Algılayamıyordum.Önüme uzatılan suya baktım.Kıvanç enişeli bir şekilde konuşuyordu ama anlamıyordum.Suyu elinden alıp içtim.Boğazım acıyordu.Karşımda bana korkuyla bakan aileye baktım. "Linda iyi misin?"Kıvanç'ın sesini duyduğumda kendime geldim.Hılza sağıma soluma baktım.Karanlık değildi.Kıvanç beni sarsıp duruyordu.O tarafa dönerken köşede duran Rüzgar'ı gördüm.Bana diğerleri ile aynı duygular içinde bakıyordu.Konuşmak istediğim için dudaklarımı araladım.Hepsi bana baktı ama benim ağzımdan kelimeler dökülmedi.Anlamayarak konuşmaya çalıştım ama tek yaptığım dudaklarımı oynatmaktı.Korkuyla ellerim boğazıma gitti.Kıvanç endişe ile yüzümü avuçladı. "Abim,konuşsana."Ağzımı oynatabiliyordum sadece,ses çıkmıyordu.Gözlerim dolarken ona baktım.Dün bana sesimi kaybetmemi istediğini söylemişti.Olmuştu.Ellerim boğazımdaydı.Kıvanç beni kucağına aldı.Sonrasını pek hatırayamıyordum çünkü şoktaydım.Bir hastaneye geldiğimizde kendimi ilgili bölümdeki birinin yanında buldum.Kontrollerini hallettiğinde aileye döndü.Aileme değil aileye. "Ses tellerini çok zorlamış.Bu durum bir süre devam edecek."Gözlerim öylesine boşluğa daldı.Atlas'ın hiddetli sesini duydum. "Ne kadar sürecek?"Doktorun nefes sesini duydum. "Bunu bilemeyiz bir ihtimal konuşamaya bilir.Ancak tahminlerimiz konuşabileceği yönünde."Oturduğum yerden kalktım.Berkay'ı istiyordum.Kapıya ilerledim.Atlas'a nereye gittiğime dair bir mesaj gönderdim.Ama bir sorun vardı Berkay'ı arayamazdım ki.Ben konuşamıyordum.Mesaj atmak en mantıklısıydı. "Berkay buluşalım mı?" Anında görüldü oldu. "Nerde istersin?" "Sadece gel ve beni al." "Linda iyi misin?" "Konum." "Yoldayım." Hastanenin bahçesinde beklemeye başladım.İki dakika sonra yol kenarında hızla bir araba durdu.Berkay arabanın kapısı açıp büyük adımlarla yanıma geldi.Kolları beni sararken ağlamaya başladım.Sesim çıkmıyordu.Sadece vücutum sallanıyordu.Berkay bizi biraz uzaklaştırı.Endişeli görünüyordu. "Neden sesiz ağlıyorsun bitanem?"Ona söyleyemedim.Ben artık sessizliğe büründüm diyemedim.Sadece yaşlı gözlerimle ona baktım.Kaşlarını çattı.Elleri yanaklarımı buldu. "Linda konuş benimle."Kafamı iki yana salladım. "Linda!"Atlas'ın sesini duydum.Berkay ona döndü.Atlas ise umursamadı.Gözleri doluydu.Dudakları titriyordu. "Özür dilerim."Beni çekip sarıldığında Berkay anlamsızca bakıyordu.Atlas benden ayrıldığında Berkay'a döndü. "O bilmiyor değil mi?"Ona söylemedin mi demedi.Kafamı salladım.Yutkunarak baktı Berkay'a.Berkay anlayamadığı için bize bakıyordu.Hastane kapısından çıkan ve bana doğru gelen Poyraz beni kendine çekti.Atlas ile kısa bir bakışmanın ardından beni yürütmeye başladı.Bana gerçek ailem olduklarını söylediklerinde sevinmişti.Cidden bir ailem olabileceğine inanmıştım ama felaketler beni rahat bırakmıyordu.Başımda yarılmıştı,kaçırmıştım,tokat da yemiştim,sevilmemiştim,sığıntı gibi de his etmişti.O kadar şey olmuştu ki en sonunda ise sesimi kaybetmiştim.Çok yoruldum.O kadar yoruldum kim varsa hepsini bırakıp gitmek kendime yeni ve sakin bir yaşam kurmak istiyordum.
Berkay'dan~ Atlas karşımda çaresizce bakıyordu bana.Benim aklım ise neden Linda'nın hastanede olduğu ve benimle konuşmadığındaydı.Artık dayanamayarak tek kelime konuşmayan Atlası orada bırakıp gitmek için adım atmıştım ki Atlas önüme geçti.Sinirlenmeye başlıyordum.Belli ki bir şeyler olmuştu ve benim Linda'nın yanında olmam gerekiyordu.Öfkeyle: "Atlas bana ne olduğunu söyle artık."dediğimde Atlas'ın gözleri doldu ve omuzları çöktü.Endişe kat sayım artarken o beni mahvedecek cümleyi kurdu. "Berkay Linda konuşamıyor,artık konuşamayabilirmiş.Doktorlar iki ihtimalinde eşit olduğunu söylüyor."Sadece baktım.Algılarım kapanmış gibiydi.Linda konuşayamıyor diyordu.Artık konuşamayabilir diyordu.Yerimde sendeledim.Benim güzel sesli sevgilim,sesinde huzur bulduğum artık konuşamıyordu.Gözlerim doldu.Atlas'ın yanından hızlıca geçtim.Bahçenin geri kalanına göz atarken Poyraz ve Linda'nın bir bankta oturduğunu gördüm.Onlara doğru ilerledim.Tam sevgilimin önünde durduğumda kafasını kaldırıp bana baktı. "Linda."Dedim hıçkırarak.Kollarımı ona sardığımda minicik bedeni titredi.Ağladığını omuzlarının sarsılmasından anladım.O ağlarken bile sessizdi.Bunları düşündükçe daha çok ağladım.Öyle ağladım ki sesimi bütün hastane duydu.Ama ben onun yerine de ağladım.En sonunda burnumu çektim.Ayağa kalktığımda onu kucağıma aldım.Sanki bunu bekliyormuş gibi göğüsüme yattığında ondan güç aldım ve hastanenin önündeki arabama doğru yürümeye başladım.O sırada arkamdan bağıran Karan Bey'i duyduğumda kucağımdaki Linda ile ona doğru döndüm.Bütün aile karşımdalardı. "Kızımı hiç bir yere götüremezsin."Boş bakışlar attım onlara.Kucağımdaki miniğe döndüm.Bana bakıyordu.
"Sevgilim benimle gelmek ister misin?Yoksa kalıp onlarla mı gideceksin?"Ardından kulağına eğildim ve:
"Her ne seçersen seç yanındayım."dedim ardından saçlarına bir öpücük kondurdum.Uzaklaştığımda Linda kendinden emin bir şekilde eliyle beni gösterdiğinde sırıttım.Elini öptüğümde o utanırken ben son kez Korkmazlara baktım ve arabama döndüm yeniden.Linda'mı dikkatlice koltuğa bıraktım.Kapısını kapatmadan tekrar öptüğümde utandığı için kızaran burnuna bakıp tebessüm ettim.Kendi tarafıma binip gaza bastığımda Linda'nın rahatladığını görebiliyordum.Yolda konuşmadım.En sevdiği müzikleri açtım ve sessizliğine eşlik ettim.Onun için ayarladığım özel eve gidiyorduk.Diğerlerine mesaj atıp konum gönderdim.Eve geldiğimizde diğerleri de kapıdaydı.Onları iyice tembihlemiştim.Arabadan indiğimde Linda şaşkınca evi inceliyordu.Kapısını açtığımda bana baktı,heyecanla ağzını açtı belki buranın ne kadar güzel olduğunu belkide onun için olup olmadığını soracaktı ama ağzı açık öylece kaldı.Konuşamadığını unuttuğunu anladı.Yüzü öyle acı dolu bir şekili aldı ki çaresizce baktım.Başka ne yapabileceğimi düşündüm,ne diyebileceğimi.Toparlanmaya çalıştım ama sesimin titremesine de engel olamadım.
"Evet güzelim senin için yaptım burayı."Sanki tekrar unuttu olanları ve aynı heyecanla bakmaya başladı.Bu hali beni gülümsetirken kucağıma aldım.Birlikte bahçe kapısına yürürken etrafı inceliyordu.Çocukları gördüğümde evin bahçesinde göz yaşlarını saklayıp sanki çok mutluymuş gibi zıplamaya ve el sallamaya başladılar.Linda bu hallerine kıkırdadı.Kucağımdan indirmeden ve diğerlerini arkamızda bırakarak evin içine girdim.Onu koltuğa bıraktığımda yanından hızla uzaklaştım.Evin arka bahçesine kaçtığımda hava neredeyse kararmak üzereydi.Gözlerimden yaşlar boşalırken sakin kalmak çok zordu.
"Sen bu aralar çok ağlak oldun."Uraz'ın sesiyle öfkeyle güldüm.
"Defol git lan!"Kahkahası doldurdu kulaklarımı öfkeyle homurdandım.
"Neye gülüyorsun?"Elini omuzuma koyduğunda dolu gözlerimi saklamak için bakışlarımı yere çevirdim.Derin bir nefes aldı.
"Berkay şu an en çok sen güçlü olmalısın kardeşim biliyorsun değil mi?"Çaresizce ona döndüm.
"Biliyorum lan biliyorum."Omuzlarım düştü.Dolu gözlerimi ona çevirdim.
"Melek seslim konuşamıyor.Sesinin melodisi bile beni sakinleştirirken o konuşamıyor.Ve ona bunu yapan her kimse elini kolunu sallayarak geziyor."Öfke ile ekledim.
"Üstelik o konuşuyor."Kendi etrafımda bir kaç tur attıktan sonta tekrar Uraz'a döndüm.
"Nasıl?"Uraz boğazını temizledi.
"Çağrı evde defter kalem bulmuş onları verdi,Linda'yla o şekilde anlaşıyorlar."Acıyla yumdum gözlerimi,başımı gökyüzüne kaldırdım.Kalbimde daha önce hiç hissetmediğim şeyler oluyordu.O kadar acıyordu ki onsuz duramadım.Onsuzluk haramdı bana.Uraz'ı orada bırakıp içeri girdim.
Linda'dan~ Çağrı'nın yaptığı şakaya bir kez daka kıkırdadım.Berkay beni salona bırakıp gittiğinden beri beni eğlendiriyordu.Toprak'ta beni gıdıklayıp duruyordu odanın kapısı açıldığında içeri Berkay girdi.O girdiğinde Çağrı ve Toprak odadan çıktılar.Yanıma oturdu. "Merhaba."Önümdeki kağıdı ona uzattım.
"Merhaba."Sertçe yutkundu.Biliyordum,ikimiz içinde kolay değildi.Boğazını temizleyip bana baktı.
"Nasıl hissediyorsun?"Defteri önüme çektim.
"İyiyim."
"İyi olmadığını biliyorum."Başka bir şey yazmaya elim gitmedi.Zordu,daha bir gün önce edebilirken şimdi konuşan taraf sadece oydu.
"Ne olursa olsun seni her halde,her olasılıkta ve her ihtimalde seveceğim.Unutma tamam mı?"Gözlerim dolarken sevgiyle baktım ona.Sözleri sadece lafta kalsın diye değildi o söylediğini yapardı.
"Sen benim biricik sevgilim,minik bebeğim,biricik kızımsın.Bir kere sen benimsin,ve ben benim olana sahip çıkmasını çok iyi bilirim."Ona doğru yaklaştığımda beni hızla kendine çekti ve sıkıca sarıldı.Kollarının arasında olmak o kadar huzurluydu ki.Gözlerine baktım beni anlaması için.
"Evet bebeğim konuşabilmen için her şeyi yapacağım."Gülümsedim.Ben bu adamı cidden seviyordum.Bir süre öyle kaldık.Sonra ise Toprak içeriden yemeğin hazır olduğunu bağırarak bize seslendi.Gözlerim kapanırken seslendiği için sıçradım.Berkay saçlarımı okşuyordu.
"Bebeğim?Korktun mu?"Kafamı salladım ona daha da sokulurken.Dudağının kenarı yukaru doğru kıvrıldı.Beni kucağına aldığında gözlerimi ovuşturdum.Tuvalete geldiğimizde beni lavabonun tezgahına oturttu.Ellerimi gözlerimden çektiğimde Berkay'ın gözlerinde başka bir şeyler gördüm.Ellerini iki yanıma yaslayarak üzerime eğildi.
"Uykun varken ayrı bir tatlı oluyorsun o zaman seni kimse görmesin istiyorum."Burnumun ucunu öptüğümde gülümsedim.Kollarmı boynuna sardığımda beni tekrar kucakladı ve yüzümü yıkadı.Sofraya gittiğimizde hemen benim yanıma çöktü.Toprak ve Çağrı kremalı makarna ve tavuk yapmışlardı.Yemek çok eğlenceli geçmişti.Yemekten sonra Berkay sofra toplama işini diğerlerine kitleyerek bizi bahçeye çıkardı.Uraz'a kurdurttuğu projeksiyon makinesinden yansıyan film uzun zamandır izlemek istediğim bir filmdi.Berkay bir pufa ikimizi oturttuğunda bacaklarımı onunkilerin üzeri doğru uzattığımda beni sarıp sarmaladı.Kafam göğüsündeydi.Bir süre Berkay'ın beni sevmesi ile geçtikten sonra diğerleride ellerinde mısırlarla geldiklerinde film başlamıştı.Gözlerim uyku ile kapnmak isterken uyumamak için çırpındım ama Berkay'ın sevdiğim kokusu da uyumam için en büyük sebeb iken ona iyice sokuldum ve gözlerimi kapadım.
Berkay'dan~ Kucağımda uyuyakalan sevgilime bakıyordum.Filime bakmaktansa ona bakmak daha iyiydi.Benim filimim kucağımda küçücük kalmış bu kızdı.Onun üzerine yemin ederim onu öyle bir mutlu edeceğim ki yaşadıklarını unutacak.Hava akşam serinliği yüzünden eserken Linda kucağımda daha da küçüldüğü için arkadaşlarıma döndüm. "Biz gidiyoruz beyler.İyi geceler."Aynı şekilde karşılık verdiklerinde minik bebeğime dikkat ederek kucağıma aldım.Evin içine girdiğimizde üst kattaki odama çıktık.Kapıyı araladığımda yatağımı açıp yatırdım.Perdeleri kapatarak ısıtıcıyı açtım ve bebeğimin yanına uzandım.Saçlarını okşadım ve öpücüklerle bol rüyalı bir uykuya dalmasını sağladım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Merhabalarrrrrr haftada bir bölüm yahımladığım için baya uzun yazdım ve evet BU SEFER MUTLUYDU. Teşekkürlerr ne demek canlarım şsneşdnslsn.
Bölüm hakkında düşünceleriniz⭐🌊
İnstagram:kitapkolik948 |
0% |