@kitapkolik948
|
Güneş ışıklarının gözlerime vurması ile yatakta diğer tarafa dönmek istedim.Ama bir şey buna engel olmuştu.Gözlerimi araladığımda Berkay'ın kolu olduğunu gördüm.Bana sıkıca sarılmıştı.Yüzümde oluşturduğu gülümsemeyle yataktan zor da olsa kalktım.Berkay kolu boş kaldığı için homurdandığındayattığım yastığı kolunun altına koydum,sıkıca sarıldı.Yüzümdeki gülümseme silinmeden arkamı döndüm ve tuvalete doğru yürümeye başladım.Orada işlerimi hall ettikten sonra mutfağa doğru yürümeye başladım.Zaten konuşamadığım için hiç ses çıkaramıyordum.Bu yüzden evdekiler rahatça uyuyabilirdi.Mutfak dolabını açtığımda bana lazım olanları aldım ve kapattım.Hava soğuk olduğu için mutfaktaki masayı hazırlamaya koyuldum.Daha ilk tabağı yerleştirecekken gelen adım sesleri ile bakışlarımı oraya çevirdim.Berkay üzerinde uzun beyaz bir t-shirt altında gri bir eşofmanla gözlerini ovuşturarak aşağı kata iniyordu.Şaşkındım çünkü hiç ses yapmamıştım bu yüzden uyanması,imkansız gibi bir şeydi.Sonunda yanıma ulaştığında sağıma soluma baktım.Ne telefonum ne de defterim yanımda değildi.Berkay karşımda dururken ona sorumu nasıl soracağımı düşündüm.Ve en sonunda dudaklarımı oynatmaya başladım.
"Neden uyanıksın."
"Kokun ve sen yoktunuz."Ne diyeceğimi bilemedim.Gözlerimi kaçırdım ve masayı kurmak için diğer tabaklara uzandım.Berkay tabaklara ulaşamadan beni sırtına attığında kollarım aşağı doğru sallanıyordu.Beni koltuğa bıraktığında gözlerimi kırpıştırdım.Bu halime güldü ve:
"Senin gibi minik bir bebeğin mutfakta olmaması gerekiyor."diyip burnumun ucuna vurdu ve arkasını dönüp kahvaltı hazırlamaya başladı.O kahvaltıyı hazırlarken bende onu izledim.İşini çok dikkatli yapıyordu.Bu haline kıkırdadığımda sesim çıkmadığı için güldüğümü anlayamamıştı.Konuşamadığım gerçeğini unutup duruyordum.Yüzüm düşerken mutfağa doğru sırtımı verdim ve bacaklarımı kendime çektim.Salon sehpasının üzerindeki telefonumu görünce uzanıp aldım.Dünden beri hiç elime almamıştım.Ekranı açtığımda gelen bildirimlerin fazlalığı gözümü korkutmuştu.Atlas'dan,Kıvanç'dan,Kerim'den,Mert'ten ve diğerlerinden bir sürü mesaj vardı.Rüzgar'dan bile vardı.Hatta ve hatta en çok mesajı Rüzgar atmıştı.344 mesaj.Onun ismini görmek içimi acıtmıştı.Kendime gelmeye çalıştım.Ciddi anlamda artık hayatımın iyi olmasını istiyordum,bu isteğim her anlamda idi.Ve buna Korkmazlar da dahildi.Telefonumu kapatıp sehpaya geri bıraktım.O sırada Berkay diğerlerini sofraya çağırıyordu.Kahvaltı ederken yapabildiğim tek şey olan dinleme eylemini gerçekleştirdim.Onlara fazla dahil olmadım.Çok güzel bir gün geçirmiştik ama ben eve dönmeliydim.Ailem değildi ama olabilirdi.Belki hala bir şeyleri kurtarabilirdim.Kimi kandırıyorsun ki yanan bir evde enkazdan başka bir şey yoktur.Kahvaltı bittiğinde eve gitmek istediğimi Berkay'ın bilmesi gerektiği için mutfağa doğru yönümü çevirdim.Sessiz soluğum ardından mutfak toplayan Berkay'ın yanına adımladım.Tabii öncesinde gidip defterimi almıştım.Kendi kendine şarkı mırıldanan Berkay'ın t-shirtünü çekiştirdiğimde dikkatini bana verdi.Defteri görebileceği şekilde çevirip ona gösterdim. "Eve gitmek istiyorum."Okuduğundan emin olduğumda defteri indirdim.Kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu.Gözlerini bana çevirdiğinde kendimden emin duruşum derin bir nefes almasına sebep oldu.Bulaşıklara dönerken isteksizce yanıtladı beni.
"Tamam,seni eve götüreceğim."Bulaşıklarla uğraşmayı bırakıp bana döndü.
"Ama ben evimden ayrılmak zorunda kalacağım."Kaşlarımı çattım.Doğru ya Berkay annesine karşı gelerek beni seçmişti.Kafamı iki yana salladığımda yüzünde tatlı bir ifade oluştu.
"Hayır fındık burun,düşündüğün şeyi kast etmedim."Gözleriyle beni işaret ederken kollarını bir birine bağlamış tezgaha yaslanmıştı.
"Benim evim sensin.Sen kendi evine dönerek beni sokakta bırakacaksın."Öyle bir baktım ki ona.Bana karşı hissettirdiği bütün duyguları gösterdim,kalbimi açtım.Bana bu dünyadaki herkesin sahip olması gereken ama sadece onun sahip olduğu bir şeymişim gibi davranıyordu.Ve bu eşsiz bir şeydi.Ayrıca Berkay konusunda emin olduğum bir başka şey ise yalnış bir seçim yapsam bile benimle beraber düşüp kalkacağıydı.O işine dönerken bende diğerlerine haber verdim.En sonunda evi eski haliyle bırakıp bahçeye çıktık.Berkay evin kapısını kilitlerken üzüntüyle baktım.Daha fazla kalmak isterdim.
"Sorun yok sahip olduğum bütün şeyler senin.Param,evim,arabam,kalbim.Hepsinin tek bir sahibi var ve o da sensin."Kollarımı hemen yanımdaki bedenine sardığımda sıcak kolları anında sırtımdaki yerini aldı.Ayrıldığımızda el ele arabaya bindik.Yol boyunca yine tek kelime etmemişti.Sadece güzel müzikler açmış,araba kullanmıştı.Bende açtığı müzikler eşliğinde camdan dışaryı izledim.Korkmazlar ailesinin evine geldiğimizde araba yavaşça durdu.Evi incelemekten ayırdım gözlerimi ve Berkay'a baktım.Sol eli saç tutamlarımı kulağımın arkasına sıkıştırırken tatlı bir şekilde konuştu. "İstersen seninle gelebilirim miniğim benim için bir problem yok ama eğer gelmemi istemezsende sorun değil."Gözlerine mutluluk ile baktım beni bu kadar çok düşündüğü için.Bu karmaşa ailem ile benim aramdaydı,onu bu konuya dahil etmeme gerek yoktu.Kafamı iki yana sallayıp onu reddettim.Anlayışla onayladı beni.Diğer eliyle güç vermek istercesine yanağımı okşadı.Kocaman gülümsedim ve son kez sarılıp arabadan indim.Eve doğru giderken sık sık arkamı döndüm.Beni beklemeye devam etti.Kapıyı çalmaya devam ederken hizmetli kadın kapıyı açtığıda içeri girmeden son kez dönüp arabaya baktım ve içeri girdim.Salondan yükselen konuşma sesleri kapı seslerini duymadıkları anlamına geliyordu. "Nerde bu kız baba?"Diyen Kerim'in sesinin ardından sıkıntı dolu bir sesle Rüzgar'ın bağırışını duydum. "Yerin dibine soktu götürdü kızı sanki!"Ardından Rüzgar'ın bir şeyleri tekmelediğinden emindim.Bir kez daha şunu farkındalığını yaşamıştım.Beni bu Dünya'da en çok paramparça edip kırabilecek tek kişi Rüzgar'dı,ama abilerim içinde sadece benim için bütün dünyayı yakıp herkesi karşısına alabilecek tek kişi de oydu.Yani hem yaram hem yara bandımdı.Her ne olursa olsun o kadar üst üste hata yapmıştı ki en başında onu affettiğime pişman olmuştum.Salon kapısında öylece dikildiğimi anladığımda içeri doğru minik bir adım attım.Rügar sinirle duvar yumrukluyordu.Olduğum yerde kaldım.Beni kolayca kırabiliyordu aynı zamanda da benim için kendine zarar veriyordu.Elini öyle sert bir şekilde duvara geçirdi ki elinden akan kanlar yerde bir gölet oluşturdu.Diğerlerinden önce dönüp beni fark etti.Tam o sırada beni gören ve koşarak sarılmak isteyen Kıvanç'ı omuzundan itekleyerek hızla geldi ve kollarını bana sardı.Öyle sıkı sarıldı ki tepki veremedim.Beni göğüsüne iyice yerleştirdiğinde hızlı nefesler alıp veriyordu.Tepkisiz kalmaya devam ettim.Benden yavaşça ayrılmaya başladığında karşılaşacağı şeyden korktuğunu anladım.En sonunda elleri kollarımda ken benden biraz ayrıldı.Korku dolu gözler ile bana baktığında yüzüne boş bir şekilde baktım.Titrek bir nefes aldı.Yüzüme acıklı bir gülümseme yerleştirdim.Cebimden telefonumu çıkardım ve notlarıma canını acıtacak olan o yazıyı yazdım.
Telefonu ona vermek istedim.Gerçekten verip canını yakmak istedim.Hatta telefonu uzatacaktım ama yapamadım.Eli telefonuma uzandığı an hızla kendime çektim ve yazdığım yazıyı sildim.Çünkü içten içe biliyordum.Pişman değildim.Önce eli havada kaldığı için çatık kaşlarla baktı.Sonra ise anlamış gibi doldurdu gözlerini.İçi gidermiş gibi baktı bana.Sonra tekrar çekip sarıldı.Ağlıyordu.Vücutu sarsılırken kulağıma fısıldadığı sözler içimde filizlenen umut tohumuna su vermişti. "Çok özür dilerim kardeşim,canımın en içi,çok özür dilerim.O kadar pişmanım ki.Ama tüm suç bende biliyorum.Ben başkalarının sözlerine kanan ve yapan aptalın tekiyim." Kollarını sıkılaştırdı. "Belkide ben sadece kullaılacak kadar iyiyim,sevilecek kadar değil."Kollarımı hızla sırtına yerleştirdim.Hayır demek istedim.Ben seni gerçekten seviyorum demek istedim.Yapamadım.Ama o anladı.Beni daha da sararken kulağıma bir öpücük kondurdu.En sonunda biz hala sarılı durumda iken bir çift kol ikimizi ayırdı ardından bana sıkıca sarıldı.Kafamı kaldırdım bakmak için.Ve Kıvanç olduğunu gördüm.Ardından diğer bütün kardeşlerimde bize katılıdığında günler öncesindeki gibi bir yumak olmuştuk.Uzun süre sonra beni bıraktılarında Karan Bey ve Banu Hanım yanımda durdular.Beni kendilerine çekip sarıldıklarında gözleri doluydu.Banu Hanım hıçkırararak: "Sen gittiğinde fark ettik ki baban ve ben sanan hiç yardımcı olmamışız.Sen zaten yeterince zorluklar yaşamışken bunları yaşamaya devam ettin ama biz yoktuk."dediğinde kollarını ikimize birden saran Karan Bey devam etti. "Babasının güzeller güzeli prensesi,Kalbinin ikinci sahibi,babam."Kafamın üzerinde bir öpücük kondurdu. "Baba artık burada."Bu bile benim için yeterdi.Sonrasında olan şeyler ise beni daha önce hiç bu kadar mutlu etmemişti.Ailecek,Rüzgar'da dahil salonda oturarak sohbet ettik.Hep beraber yemekler yaptık,salondaki masada kahkahalar eşliğinde yemeğimizi yedik.O kadar sıcacık hissediyordum ki.Anlamıştım artık.Aile değil ailem. "Güzelim?"Yanımda oturan Atlas'a döndüm.Fazla mı hızlı gidiyorum diye düşündüm.Kendimi sorguladım.Ama bu ailede bana Rüzgar hariç kimse uzun süredir zarar vermiyordu.Pişman olmuş ve cidden hatalarını tekrarlamamışlardı.Ayrıca o ve Kıvanç ben geldiğim günden beri asla kötü davranmamış hep yanımda olmuşlardı.Kıvanç abime baktım.Ona zaten abi demiştim.Ona baktığımı görünce kafasını eğip bana baktı.Gözlerimle Atlas'ı gösterdiğimde kocaman gülümsedi ve bana baktı.Heyecanla cebimden telefonumu çıkardım ve notlar yerine şunları yazdım: "Efendim abi?"Telefonu Atlas'a uzattığımda yazıları okudu.Hiç hareket etmiyordu.Nefesimi tutmuşken diğerleri de bunu fark etti. "Ne oldu lan Atlas?"Koray Atlas'a laf atarken o kımıldamıyordu.Kıvanç kahkaha atmaya başladığında diğerleri anlamazca bakıyordu.Atlas ayağa fırladığında şaşkınca bakan bendim.Yerinde zıplamaya başlamıştı. "Allah be!"Ardından hemen yere eğilip beni kucağına almış döndürmeye başlamıştı. "Kardeşim bana abi dedi!Abi!"Ben gülmeye başlarken o hızını kesmeden dönmeye devam etti.Annem babamın omuzuna başını koymuş gülümseyerek bizi izliyordu.Abi tayfası ise huzurlu ama kıskanmış bakıyorlardı.Gözüme çarpan ise Rüzgardı.Yüzündeki tebessümle bana bakıyordu.Artık ailem vardı ve beni kimse yıkamazdı. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Merhabaaaaa.Dün paylaşamadım çünkü işlerim vardıı ama bugün daha uzununu ve güzelini paylaştım.Umarım beğenmişsinizdir. Bölüm hakkında düşünceleriniz İnstagram:kitapkolik948 |
0% |