Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm Bazen Anlatmak Gerekir

@kitapkolik948

Düzenlenmiştir*

 

Telefon sesiyle gözlerimi araladım.Daha yeni yatmışken neydi bu telefon sesi?Sese odaklanınca kendi telefonumun çaldığını anladım ve hızlıca doğrulup telefonumu aramaya başladım. Berkay ani kalkışıma şaşkınca bakarken masanın üstüne duran telefonumu fark ettim.Telefonumu elime alınca birkaç saniye dona kaldım.Ekranda beyaz bir kalp vardı.Abimdi...Hızlıca aramayı yanıtladım ve sınıftan çıktım.

 

"Sana bana mesaj atmayı bırakmanı söylemiştim."Bağırmasına karşı şaşkınca yerimde kalırken konuşmaya çalıştım:

 

"Ne?Uzun zaman sonra beni arayınca ben sanmıştım ki..."Sözümü hırsla yarıda kesti ve devam etti.

 

"Hayır,öyle bir şey olmayacak.Sen benim için bittin anlasana.Seni hayatımda istemiyorum.Benim hayatımı mahvettin.Her şey senin yüzünden oldu ve sen hala beni darlayıp duruyorsun.Yeter sen benim için sadece kan bağım olan bir yabancısın.Ne ölüne,ne ölüme."

Donup kaldım.Adeta lal olurken bedenim titredi.Hayır,ağladığım için değil.Yanlızlıktan titriyordum.Abim benim herşeyimdi.Nefes alma amacımdı.Ama o şimdi hayatının belkide en büyük yeminini etmişti.Bu artık sen ölsen bile umrumda olmazsın demekti.Bu kısa ve net benim ölüm nedenimdi.Gözümden yaşlar akarken hızlıca tuvalete ilerledim ve boş olmasını fırsat bilerek aynaya baktım.Gözlerimi eski haline getirdiğimde tuvaletten ayrıldım ve sınıfa doğru yürüdüm son dersti ve ders bedendi çantamı hazırlayıp sırtıma taktım.Merdivenlere doğru yönelip aşağı indim.Aklım hala telefon konuşmasındayken düşüncelerimin beni boğduğundan emindim artık.Gerçekten yaşadığım şeyleri ağlayarak birilerine anlatmak istiyordum.Bu kişinin kim olacağı mühim değildi.Sadece istiyordum.İhtiyacım vardı.Yaşadığım şeyleri insanlara anlatmazdım.Ama bu sefer deneyecektim.Oturduğum yerde bana doğru gelen Talya'yı görünce derin bir nefes aldım.Ancak arkasında Deniz'i de görmeyi beklemiyordum.İkiside yanıma oturduklarında Talya derin bir nefes aldı ve elini omzuma koyarak konuşmaya başladı:

 

"Linda,iyi değilsin görebiliyorum.Anlatabilirsin bizden sır çıkmaz.Ne de olsa biz birbirimize değer veriyoruz,değil mi?"Deniz hızla kafasını salladığında zil çaldı.Deniz ise :

 

"Bir yere gidelim ve Linda bize onu rahatsız eden şeyi anlatsın.Olur mu kızlar?"dedi bize bakarak.

Bu fikir benim kafama da yatmıştı.Onları onayladığımda hep birlikte doğrulduk ve yürümeye başladık.Bir süre sonra bir tepeye gelmiştik bile.Tepeden bakıldığında tüm şehir ayaklarımızın altındaydı.Yere çömeldiğimde kızlarda aynı şeyi yaptılar ve artık zamanın geldiğini anlamıştım.

 

"Benim bir abim var.Ama hayatımda ondan başka kimsem yok.Evet ailem yaşıyor ama onlarla iyi geçinemiyoruz.Hayır,bu diğer gençler gibi ergence bir trip değil.Bende isterdim onlar gibi kavga edip barışalım.Birlikte alışveriş yapalım.Annemle dertleşebileyim,babama sarılabileyim.Ama olmadı işte.Ne yaparsam yapayım hiç bir zaman yetmedi.Tek abim vardı elimde.O beni korurdu,beni severdi..."

Konuşmamı yarıda kestiğimde gözlerimin dolduğunu fark etmiştim.Hayatımda ilk defa kendimi bir arkadaşıma açmıştım.Kızlar bana aynı şekilde baktıklarında onlarında gözlerinin dolduğunu gördüm.

 

"Ama Linda o zaman konuştuğun kişi abindi.Neden öyle dedin ki?"Dedi Deniz.

 

"Öyle değil işte.Dokuz yıl önce abim birini sevdi.Ama ne sevmek sürekli onu anlatır oldu.Kim olduğunu bana hiç söylemedi.Başka kimseye de anlatmadı çünkü bizim ailemiz katıydı.Biz kimseyi sevemezdik.Sonra öğrendim kimi sevdiğini.Okulun en popüler kızına tutulmuş kalbi.Aralarını yapmak istedim.Abime çok bağlıydım ben.O üzülmesin diye ondan gizledim ve kızla konuşmaya gittim.Küçüktüm ama bir şekilde okula girmeyi başardım.Ve şanslıymışım çünkü kızı hemen bulmuştum.Kızında abime karşı bir şeyler hissettiğini öğrendim o sırada.Çok iyi bir kızdı.Popüler olmasına rağmen hiç egosu yoktu.Abiminde onu sevdiğini söyledim ona.Çok yakın olduk.Günlerce sohbet ettik.En sonunda benden destek aldı ve abime açıldı.Abim havalara uçtu.Çok güzel bir çift olmuşlardı.Abim sürekli odasında ya da dışarıda olurdu.Onu idare etmeye çalışıyordum.Ama bir gün olmadı.Yapamadım.Küçüktüm.Yedi yaşındaydım.Yine dışarı çıkmışlardı.Abiminin arkadaşı aramış annemleri, öğrendikleri gibi odama girdiler.Yok dedim olsa söylerdim dedim.O gece.."Yutkunmakta zorluk çekerek konuşmaya devam etmeye çalışıyordum.Gözlerimizden yaşlar boşalıyordu.

 

"Hayatımın en ağır gecesiydi o gece.Çok kızdılar bana sanki tüm suç bendeymiş gibi.Vurdular söylemedim,kızdılar söylemedim,tehtit ettiler yine söylemedim.Ama o kadar çok vurmuşlardı ki her yerim ağrıyordu.Abim geldi sonra.Çok büyük kavga ettiler.Abim gitti o gece.Terk etti beni...Ben çok denedim anlatmayı.Gerçekten.Her gün bıkmadım,vazgeçmedim yazdım ona.Aradım hergün.Telefonlarımı açmadı.Mesajlarıma bakmadı.Kendine bir hayat kurdu.Benimle tek iletişimi para atmak oldu.Beni suçladı o gece için.Oysa ben hiçbir şey yapmadım.Bu sabah yanınızda otururken aradı.Heyecandan ellerim titredi benim ilk defa.Açtım telefonu.Keşke açmasaydım.Bana çok ağır konuştu."

Artık omuzlarım sarsılarak ağlıyordum.Deniz ve Talya beni kendine çekip öyle bir sarıldılar ki sanki o an ben acımı onlarla beraber yaşamışım gibi hissettim.Sonra ise kendimi bir kez daha param parça eden o cümleyi kurdum:

 

"Bana 'ne ölüne ne ölüme.'dedi."

Hıçkıra hıçkıra ağlarken kızlarda benden farksız değildi.Hep birlikte sarılarak ağlıyorduk.Biraz sakinleşince kızlar bana tek tek ve sımsıkı sarıldı.Deniz :

 

"Şimdi gidiyoruz ve eğlencenin dibine vuruyoruz!"diye coşkuyla bağırınca bizde Talya ile ona katıldık ve ayağa kalkıp bir AVM'ye gittik.Önce kıyafet baktık sonra ise yemek yedik ve kahkahalar eşliğinde otobüse bindik.Evlerde dağıldık.Sonunda eve varmıştım.Ama saat çok geç olmuştu.Kimseye yakalanmamayı umut ederek kapının kilidini açtım.Ev kapkaranlıktı.Sessizce kapıyı kapattım ve evi yoklamaya başladım.Kimseyi bulamamışlığın rahatlığıyla gevşerken odama girdim ve hızlı bir pijama giyimi ardından kendimi yatağa attım.Boş tavanla bakışırken aklımda tek bir soru vardı.Onlara anlatarak hata mı yapmıştım?Oflayarak yorganı yüzüme kadar çektim.Bugün olan şeyler kafamı çok karıştırmıştı.O sırada uykuya dalmıştım.

                                       ~_~

Uyanmış,hazırlanmış ve okul yolunu tutmuştum.Kafamın içi tamamıyla dün olanlarla doluydu.Ama hala içimde bir yerlerde yaptığım şey için mutluydum.Okula girdiğimde hızlı adımlarla sınıfıma girdim.Berkay'ların sırasına değdi gözüm bir an.Hepsinin yerlerinde oturduğunu görünce bende yanlarına doğru ilerledim.Sıraya oturunca hepsinin üzerinde gezdirdim gözlerimi.Berkay artık alışılmış bir şekilde bana gülümsedi.Sonra gözlerim biraz korkuyla Talya ve Deniz'e çevirdim.Onlarda bana kocaman gülümsediklerinde korktuğum şeyin başıma gelmemesine sevinmiştim.Bende onlara kocaman gülümsedim.Çok mutlu olmuştum.Canım ani bir şekilde tatlı yemek istediği için cüzdanımı aramaya başladım.O sırada Toprak'ın söylediği şeyle bakışlarım ona döndü.

 

"Ne yapıyorsun cimcime?"Dediği şeye anlam vermeye çalışırken hepsi bana gülmeye başlamıştı.Bakışlarımı bana açıklayacağını düşündüğüm kişiye yani Berkay'a çevirdim.O da gülmemek için kendini zor tutarak bana anlatmaya başladı:

 

"Cimcime bizim gurubumuz arasında bir şey.Bizim aramızda abi-kardeş tarzı bir ilişki olduğu için küçük kız kardeşimiz gibi davanıyoruz."Dedi.

 

"Yani bana da mı?"Sanki kötü bir şey sormuşum gibi morarmaya ve kaşlarını çatmaya başladığında Toprak sözü ele aldı.

 

"Tabii ki."

Ona gülümsedim ve cüzdanımı aramaya devam ettim.Cüzdanımdan kağıt paramı alırken tabii ki artık onun attığı parayı kullanmayacaktım artık.Onlara kantine gideceğimi söylediğimde hepsi benimle gelmek istediğinde hep birlikte kantine gittik ve birazda orada oturduk.Bir süre sonra orada da sıkılınca bahçedeki çardaklara oturmuş sohbet ediyorduk.

 

"Bence bu haftasonu birlikte bir şeyler yapalım."Dedi Deniz.

 

"Bana farketmez."Dedi Toprak.

 

"Hepiniz tamamsanız bana da uyar."Dedi Talya.Bense cevap vermedim.Çünkü emin değildim.O sırada bahçenin girişinde gördüğüm kişiyle adeta lal olurken bakışlarım donuklaştı.Gözlerim dolmaya başlarken hepsi bana sorular sormaya başladı.Ama ben onları duymadım bile.Gözlerimin odaklandığı kişi ise bana gülümsedi ve gür sesiyle bağırdı:

 

"Hiç değişmemişsin prensesim benim."

———————————————————————-

Evetttt arkadaşlar bu bölümü diğeri kısa olduğu için uzatarak yazdım.Umarım beğenmişsinizdirrr.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn.

 

İnstagram:Kitapkolik948

Loading...
0%