@kitapkolik948
|
Konuştuğumu öğrenmelerinin ve sevinmelerinin ardından hep beraber piknik yapmaya karar vermiştik.Annem,babam ve abilerim hazırlık yaparken diğerlerini de çağırabilmek için babamın yanına adımlıyordum. Mutfaktaydı,salatalıkları dilimlerken şarkı mırıldanıyordu.Bu hali bana Berkay'ı anımsatırken yanına ulaşmıştım.T-shirtünü çekiştirdiğimde dikkatini bana verdi.Yüzündeki sıcacık gülümseme içime işliyordu.Elindekileri bırakıp kendisini tezgaha yasladı ve kollarını birbirine bağladı.
"Ne oldu güzeller güzeli,bir tanecik bebeğim?"Yanaklarım kızarıyordu.Yapmamalıydı.Bakışlarımı zar zor yüzünde tutmayı başardığımda bu halime kahkaha attı.Gözlerimi yere çevirdiğimde beni kendisine doğru çekti ve sıkıca sarıldı.Kollarımı hafifçe ona sardığımda o beni sarıp sarmalamıştı.
"Bebeğim benim,kalbimin ikinci sahibi,babasının bir tanesi.Ne oldu söyle bakalım babana?"Kafamın üstünü öptüğünde cesaretimi toparlayıp istediğim şeyi ona söyledim.
"Arkadaşlarım ve Berkay'da gelebilir mi?"Kafamı kaldırdığımda kafasını eymiş dikkatlice beni dinlediğini fark ettim.Çatık kaşlarını düzeltti ve yine gülümseyerek yanıtladı beni.
"Seni onlardan çok kıskanıyorum,ama bu seni mutlu edecek değil mi?"Bana süre tanımadan kendisini kendi cevapladı.
"Evet,edecek."Gözlerimin içine sıcak bir ifade ile baktı.Eğilip alnıma bir öpücük kondurdu.Gözlerinden kararlılık akıyordu.
"Gelsinler bebeğim."Biz sarılı halde dururken mutfağa Mert girmişti.Koşarak bize doğru gelmiş,bizi ayırmıştı.Beni kendisine çekip sarıldığında babam çatık kaşları ile Mert'e bakıyordu.
"Sıpa kızımı geri ver."Mert ona dil çıkardığında babamın gözleri tehtit dolmuştu.Kafasını sağ omuzuna doğru yatırdığında aslında çok tatlıydı.
"Bir hafta sana harçlık yok."Mert beni bırakmadan babama dik dik bakmaya başladı.
"Olsun ikizim için değer."Tatlılığı hiç son bulmuyordu.Kollarımı ona sarıp kafasını öptüm.Sonrası hızlı geçti.Babam ve abilerim atıştı.Annem onlara kızıp ceza verdi.Cezadan kaçmaya çalıştılar ve en sonunda arabalara bindik.Tabii bu aralarda ona haber vermeyi de unutmamıştım.Berkay'ın haberi vardı ve yoldaydı.Yeşiliği bol olan bir ormana gidiyorduk.Hep beraber,bütün sevdiklerimle vakit geçirecek olmak çok heyecanlanmama neden oluyordu.Kafam Kıvanç'ın omuzundaydı.Elim ise Kerim'de.İki yanımı kapmışlardı ve küçük çocuk gibi bununla hava atmışlardı.Piknik yapacağımız yere geldiğimizde arabadan inerken Berkay'ın arabasını da görmüştüm.Koşarak ona doğu geldiğimi görünce kollarını kocaman açmıştı.Hızımı alamadan kollarına atladığımda beni kendi etrafında çevirmişti.Sıkıca sarılıyorduk.Kafamı omuzundan kaldırıp gözlerine kilitledim gözlerimi.
"Seni çok özledim."Gülümsediğinde gözlerinden akan sevgi doğrudan kalbime akıyordu.Burnumun ucunu öpüp beni tamamıyla kucağına aldı.
"Ben de seni çok seviyorum minik fare."Kıkırdarken annemlerin yanına ilerliyorduk.Sakin adımlarla yürüyordu ama o kadar uzundu ki bu bile bana kocaman geliyordu.Aynı zamanda yapılıydı.Fazlasıyla hem de.Gerçi hepsi öyleydi.Babam,abilerim,Çağrı'lar.Çok fazlalardı.Alttan ona baktığımı görünce bana bakmadan sırıtarak:
"Ne oldu bebeğim?"diye sorduğunda annemlerin yanına gelmiştik.Beni yere bırakmadan tek eliyle kucağında tutmaya başlayarak aileme selam verdi.Onu izlediğim bu sürede sık sık bana bakmıştı.Beni en sonunda babamın ters bakışları yüzünden yere bırakığında bile çok dikkatliydi.Çağrı'ların yokluğunu fark ettiğimde Rüzgar ile sohbet eden Berkay'ın yanına gitmeye başladım.Ne ara beni bırakıp biraz uzaklıktaki ağacın altına gitmişlerdi bilmiyordum.Sadece son olaydan sonra yakınlaşmışlardı.İkisinin de ortak noktası bendim.Yanlarına geldiğimi fark eden Rüzgar'ın yüzünde tatlı bir tebessüm oluşmuştu.Sonunda yanlarına vardığımda Rüzgar beni yanına çekmişti.
"Hiç gelmiyorsun yanıma."Aceleyle kafamı iki yana salladım.Böyle düşünmemesi gerekiyordu.
"Sorun yok güzelim."Kırıldığını biliyordum ancak belli etmemeye çalışıyordu.Parmak uçlarımda yükselip yanağını öptüm.Mahçup gözler ile ona bakarak açıkladım kendimi.
"Özür dilerim abi,seni kırmak istememiştim."Bir süre yüzümü izledi.Ardından dudaklarını araladı.
"Muhteşem bir şey."Berkay'a döndü ve cümlesini tekrarladı.
"Öyle harika ötesi bir şey ki anlatamam."Berkay Rüzgar'a gülümseyerek baktığında aralarında bir kez daha sözsüz bir anlaşma geçmişti.Ben belki anlayamamıştım ama onlar çok şey anlamıştı.Ne olduğunu sormamıştım.Çünkü zaten bana söylemeyeceklerini biliyordum.Beraber piknik yapacağımız alana doğru yürüdük.Babam çoktan mangalın başına geçmişti.Kıvan.,Barlas ve Poyraz abim ona yardım ediyordu.Diğerleri ise kendilerine uygun bir top bulmaya çalışıyordu.Çağrı ve diğerleri de gelmişti.Çağrı beni fark ettiği an zıplayarak ellerini sallamaya başladı.
"Linda!Linda buradayım!"Kahkaha attım.Koşarak yanlarına gittiğimde minik bi selamlaşma faslından sonra yakar top oynamaya başlamıştık.Çok eğlenceliydi.Bana vurmamaya çalışıyorlardı,bana attıklarında ise yumuşak atıyorlardı.Ortada ben,Mert,Efe,Çağrı ve Toprak vardık.Atılan toplardan hızlı hızlı kaçıyor ve gelen toplardan kurtuluyordum.Bir süre sonra Çağrı'nın isyanı üzerine voleybol oynamaya başlamıştık.Zıplaya zıplaya toplaru kurtarıyordum.Oyuna dalmışken biri beni sırtına atmıştı.Büyük ve hızlı adımlarla onklardan uzaklaştığımızda beni yavaşça yere indirmişti.Berkay.Soran gözlerle ona baktığımda bana yaklaştı.
"Özledim."Kıkırdadım çünkü çok ciddi bir şekilde söylemişti.Gülmem onu kızdırmış gibi yaklaştı ve bana doğru eğildi.Ben hala gülerken çatık kaşları ile bakıyordu.
"Ne gülüyorsun?Özlemem komiğine mi gitti?"Gülmeyi kesip kafamı salladım.
"Öyle mi küçük hanım?"Hipnoz olmuş gibi kafamı aşağı yukarı salladım.Bu onun hoşuna gidiyordu.Üzerimdeki etkisi sırıtmasına sebep olurken devam etti.
"Beni seviyor musun?"Kafamı salladım.Bu sefer soru sorup diklenen ben olmuştum.
"Beni hiç bırakacak mısın?"Anında yanıt geldi.
"İmkansızlar dahilinde bile değil."Zorlamaya devam edecektim.
"Peki ya mutsuz olurak,sonumuz böyle olursa?Yani beraber olursak ama sorunlar olursa?"
"Mutlu son mutsuz son fark eder mi?Seninleysem,"Ellerini saçlarıma uzattı.
"Benimleysen ben sesinle ona da varım."İçimdeki çocuk çığlık atıyordu.Gözlerimin dolmaması için çabalerken kollarımı araladım.Hızla aramızdaki mesafeyi kapattı ve kollarımın arasına girdi.Sıkı ama sahiplenici bir şekilde sarılıyordu.En sonunda tekrar el ele tutuşarak piknik alanına doğru ilerlerken daha önce görmediğim birinin daha orada olduğunu gördüm.Berkay'da fark etmiş gibi homurdanıyordu.Yanlarına ulaştığımızda yüzü netleşmişyi.Kumral,uzun bir çocuktu.Çağrı ile sohbet ediyordu.Berkay ile birlikte yanlarına ulaştığımızda bana dönmüştü.
"Heh,geldiler işte."Çağrı bizi tanıtmak üzereyken çocuk onu dinklemedi ve gelip tam önümde durdu.Gözlerini gözlerimden ayırmadan eğilip Berkay'ın tuttuğu elimi çekip dudaklarına götürdü.Şaşkınlıktan kıpırdayamazken elimin üzerini öprü ve sırıtarak adını söyledi.
"Serhat ben."İşte o an kıyamet kopmuştu.Berkay anında elimi ondan kurtarmış ve yere yatırıp yumruklamaya başlamıştı.Herkes gelmişti ama kimse bir şey yapmıyordu.Endişe ile etrafımdakilere baktım.
"Bir şey yapsanıza!"Babam rahatça umuz silkti.
"Benim yapacağım şeyi o yapıyor ellerim pislenmemiş oldu."Yanındaki Rüzgar abime döndüğümde o zaten bana bakıyordu.
"Beni de böyle yumruklamıştı köpek."Boş boş yüzüne baktım.Kimsenin bir şey yapmayacağını anladığım an Berkay'a doğru ilerledim.Serhat'ın yüzü berbat haldeydi.Berkay hala yüzüne hızlı yumruklar indiriyordu.Kollarımı omuzuna koyduğumda yumruk atmak için havaya kaldırdığı kolu havada kalmıştı.Kulağına doğru eğildim.
"Berkay,sevgilim.Dur artık."Serhat'ın bedenini süzdü ardından ayağa kalktı.Arkasına bile bakmadan uzaklaşmaya başladığında arkasından baka kalmıştım.Koşarak ona yetişmeye çalışıyordum.Aynı zamanda da durması için ona sesleniyordum.
"Berkay!"Biraz daha hızlandığımda sonunda yetişmiştim.Kolunu tutup çevirdiğimde gözleri sinirden köpürüyordu.
"Linda..."Dedi ama sinirden sesi bile titriyordu.
"Şu an çok sinirliyim.Bu hatayı daha önce yaptım ve takrarlayıp-"Tamamlamasına izin vermeden uzanıp yanağını öptüm.Gözlerindeki sinir uçup giderken boş bakıyordu.Kollarımı koca cüssesine sardığımda yutkunuşunu duymuştum.
"Sorun yok.O an oldu ve bitti tamam mı?Sen bana karşı hiç hata yapmadın.Ve bu yaptığın da bir hata değildi."Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Başını eymiş yüzümü izliyordu.
"Anlaştık mı?"Uslu bir çocuk gibi kafasını salladığında gülümsedim.Sarılmayı bırakıp kan içindeki elini tuttum.
"Şimdi pansuman vakti koca oğlan."Kolundan sürükleyerek arabasının önüne geldiğimizde bile çıtı çıkmıyordu.Büyülenmiş gibi izliyordu sadece.Arabanın anahtarı için elimi açıp ona uzattığımda cebindeki anahtarı bana verdi.Elini bırakmadan arabanın kilidini açıp torpidodan ilk yardım çantasını aldım.Berber arka koltuğa geçtiğimizde ellerini kendime çektim ve pansumana başladım.Çok kötü olmuştu elleri.İçim acırken üfleyerek devam ettim işime.Sık sık acısı hafiflesin diye üflemiştim eline.Ben işlerimi hallederken bir kez olsun konuşmamıştı.İşim bittikten sonra sardığım ellerini bıraktım.Kafamı kaldırıp gözlerine baktım.
"Neden konuşmuyorsun?"Sonunda dudaklarını aralamıştı.
"Çünkü güzeller güzeli bir perinin etkisi altına girdim."Yanaklarım kızarıyordu ama ben bakışlarımı kaçırmadım.Kocaman gülümsedim ve gözlerinin en içine baktım.O da öyle.Yaralı elini kaldırıp önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına soktu.Gözlerimi ciddiyetle kısıp işaret parmağımı yüzüne doğru salladım.
"Şimdi onların yanlarına gideceğiz ve uslu uslu duracaksın.Tamam mı?"Kafasını salladığında bugün kaçıncı kere olduğunu bilmediğim bir şekilde tekrar alanımıza geri dönüyorduk.Serhat gitmişti.Bunu gören Berkay söyleniyordu.
"Gitmiş çöpçü Serhat."Ben olduğum için küfür edemiyordu,ama bu hali de çok komikti.Sonunda oturup hep beraber mangalımızı yediğimizde kahkahalar havada uçuşuyordu.İşte artık cidden gerçek huzuru hissedebiliyordum.Eski kötü hayatım geride kalmıştı.Gerçek ailemi bulmuştum.Onlarla olan sorunlarım hal olmuştu.Sevdiğim adamla beraberdik.Arkadaşlarım vardı.Eskimde kalan herkes artık tamamı ile eskimdeydi.Ve Ateş'e gelecek olursak,o günden sonra Berkay ile aralarındaki sorunu ne yaptıklarını bilmiyordum.Ancak hala önemli günlerde konuşuyorduk ve Berkay'ın da bundan haberi vardı.Onun annesi ile arasındaki ilişki ise tamamen bitmişti.Bunun vicdan azabını çektiğim zamanlarda bana kızıyor,bunu annesinin seçtiğini söylüyordu.Hayatım tamamı ile rayına girmişti.Her şey mükemmeldi,ve böyle devam edecekti.Her şey bir evle başlamıştı ve bir piknik ile sona eriyordu.Ama bu bitiş mutsuz değildi.Mutluydu.Yemeğimizi yedikten sonra onlar sofrayı toplarken Berkay ve Çağrı'lar ile göl kenarına gelmiştik.Güneş batmış yerini Ay'a bırakmıştı.Kafam Berkay'ın göğüsündeydi.Kollarını vücutuma sıkıca sarmıştı.Ay'a bakıyordu.
"Ay,benim ayımın yüzüne vuruyor."Gülerek ona döndüğümde o da aynı şekilde bana bakıyordu.İkimize vuran ay ışığı ve birbirimize aşkla bakan gözlerimiz vardı.Yüzümdeki tebessüm derinleşirken:
"Seni çok seviyorum yakışıklı sevgilim."dediğimde aynı derinleşme onda da olmuştu.
"Seni çok seviyorum,ay ışığım."Ardından arkamızda bir flash patlamıştı.Biz ise bakışmayı sürdürmüştük.En huzurlu günlerimden biriydi,çünkü o vardı.Birbirini tamamlayan yapboz parçalarıydık.Onca zorluğa rağmen sonunda kavuşmuştuk.Sonsuza kadar da yapışık kalacaktık.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Merhabalar... Biz bittik arkadaşlar🥺Ciddi anlamda bittik..İçimde bir burukluk var ama unutmayın onlar hep beraberler.Bana bu yolda destek olan ve yardımını esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim.Bu benim için bir ilkti.Kolay yaptığım şeyler olduğu gibi zorlandığım şeyler de oldu, ancak acısı ve tatlısıyla bitti.Onları özleyeceğimi iliklerime kadar hisseyorum.Özel bölümler yapacağız artık. Umarım beğenmişsinizdir. Yazım yalnışı varsa özür dilerim. Sizleri çok seviyorum.
Bölüm hakkında düşünceleriniz❤🩹💔
İnstagram:kitapkolik948 |
0% |