Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9. Bölüm Pişmanlık Denizi

@kitapkolik948

172okunmaaaa🥹⭐️💗Çokk teşekkür ederimmm💗💗

 

Düzenlenmiştir*

 

Linda'dan~

Sabah gözlerimi güneş ışıklarıyla açtım.Hızlıca hazırlanıp odamdan çıkarken aklım her zamanki gibi çok doluydu.Duygularımın içinde boğuluyordum.Hayatımda bir sürü yanlış vardı.Bir sürü canımı yakan şey vardı.Ama bu acıyı daha önce hiç tatmamıştım.Kalbimin üzerindeydi bu acı.Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimi atmaya çalıştım.Çok yorulmuştum sürekli düşünmekten.Aşağı indiğimde herkes yine salondaydı.Girdiğim an tüm bakışlar bana dönerken bunları umursamadım.Boş bir koltuğa geçerken gözlerim Efe ile kesişti.Ona karşı içimde ayrı bir sevgi vardı.Daha önce gösterme fırsatım olmamıştı.Gözlerimde ne gördü bilmiyorum ama bu onu bozguna uğratmıştı.O an diğerlerinin sohbete dalmasını fırsat bilerek yavaşça ayağa kalktım ve tam karşısında durdum.Bakışları tekrar beni bulunca gözlerimiz anlaştı ve ben ondan izin istedim.Hissediyordum tüm dikkatler üzerimizdeydi.Ben ise hevesle Efe'ye bakıyordum.Efe kafasını iki yana sallamıştı.Ondan önce başka bir yere bakmış ve yutkunup cevabını vermişti ancak benim o an tek derdim ona sarılmama izin vermeyişiydi.Omuzlarım yenilgi ile çökerken kapı çalmıştı.Yardımcılar kapıyı açınca salona doğru adımlar duymuştum.Tabii aynı zamanda ismimi de seslenmelerinden anlamıştım Çağrı'idi.Salona girdiği an gözlerimi gördü,bakışları Efe'ye deydi ardından koşarak bana sarıldı.

 

"Çağrı."Dedim içimden gelerek.

 

"Efendim kardeşim."Dedi.İçim sıcacık olurken kollarımı daha da sıkı sardım ve bizi izleyenleri umursamadan:

 

"İyiki varsın."Dedim.Çağrı çok mutlu olmuş gibi kıkırdayıp kollarını daha da sıkılaştırmıştı.Bir süre sonra ayrılıp hepsine tek tek sarılmıştım.Sıra Berkay'a gelince bana kocaman gülümseyip kollarını sıkıca sarmıştı sırtıma.Ardından sonunda ayrıldığımızda onlarla gitmemi istediklerini anlamıştım.Kendimi tamamen Kıvanç'a çevirdim.Tam önünde durup:

 

"Onlarla gidebilir miyim?"diye sordum.Gözlerinin en içinde bir şeyler kırılmıştı,bunu görmüştüm ancak anlamamıştım neden olduğunu.O ise benim Berkay'lar ile mutlu olduğumu gerçekten görmüş olacak ki kafasını sallayıp bana onay vermişti.Kendime engel olamayarak heyecanla onlara döndüğümde hepsinin gözündeki mutluluğu farkettim.Sonrası ise hızlı gelişmişti abi tayfasını geride bırakarak evden çıkmış ve eğlenceli şakalar eşliğinde okula varmıştık.



Yazardan~

Genç adam elinde kahve ile karşısındaki dosyayı okuyordu.Önündeki dosyalara hazine bulmuş gibi bakıyordu çünkü ailesi ile arasına mesafe koyacak kadar çok sevdiği kız kardeşi yaşıyordu.Bunu sürekli kendisine hatırlatmak ona çok iyi geliyordu.Daha yeni öğrenmişti kardeşinin yaşadığını.Söylememişlerdi ona.Çok geç haberi olmuştu biriciğinden.Onun da hala adapte olamadığını anlamıştı.Zor değildi anlamak.Eğer gerçekleri dün öğrenmeseydi her şey çok farklı olabilirdi.Güzeller güzelinin onlara alışmasına yardım ederdi.Ancak bazı şeyler için çok geçti.Sonunda özel jeti kalktığında derin bir nefes aldı.Çok heyecanlanmıştı.Sonuçta uğruna herkesi karşısına aldığı biriciğini görecekti yıllar sonra.Kafasında bazı soruların dönmesini engelleyemiyordu.Acaba çok değişmiş miydi?Ya da onu hemen kabul edecek miydi?Diğerleri ile arası nasıldı?Hepsini öğrenecekti.Uzun bir yolculuktan hemen sonra...

 

Linda'dan~

Okul öğle molasına girmişti.Sabah ki enerjimden eser yoktu.Çünkü herkes biliyordu eski ailemle aramı ve sanki acılarım komikmiş gibi beni gördükleri an gülüyorlardı.Tabii ki Berkay ve diğerleri bana gülenlere ağzının payını veriyordu.Tam enerjim yerine geldi derken yemekhanede Talya ve Deniz'i görmek tüm umutlarımı çöpe atmıştı.Ancak Çağrı yine beni güldürmenin bir yolunu bulmuştu.Sonunda gün bittiğinde bu sefer beni eve bırakmalarına izin vermemiştim çünkü bütün gün benim için çabalamışlardı ve bu yüzden dinlenmeleri gerekiyordu.Böyle düşündüğüm için ne derlerse desin kabul etmemiştim ve eve tek yürüyordum.Bugün üzerimde ayrı bir huzursuzluk vardı.Kötü bir his.Beni içten içe çürütüyordu.Eve vardığımda bile sanki ayaklarım eve girmek istemezcesine sürekli bir yerlere takılmıştı.Kapıyı sessizce açıp içeri adımımı atacağım an bağırışmalar yükselmişti.

 

"Yine oldu.Sizde gördünüz işte!Yine onları bize tercih etti!"Diyordu birisi.

 

"Ya sen Efe?Neden sarılmadın ona?Sana sarılmayı o kadar çok istemişti ki gözlerine biraz dahi baksan bunu görürdün!"Bu ses Kıvanç'a aitti.Ardından Efe'nin kısık sesi duyuldu.

 

"Rüzgar abim hayır dedi."Bu cümleler bile bende enkaz etkisi yaratmışken dinlememem gerektiğini biliyordum.Daha çok acı çekmemek için dinlememeliydim ama yapamadım.

 

"Bende ona sarılmak istedim.Ama o bana.."Gerisini getirememişti çünkü Atlas onu bölmüştü.

 

"Senin kendi iraden yok mu Efe?"Demişti.Ancak Efe ne yapmıştı anlamamıştım,onları göremiyor sadece duyuyordum.Daha fazla dayanamadım ve içeriye girdim.Kıvanç ayakta volta atarken diğerleri oturuyordu.Efe'nin başı ise eğikti.Kıvanç'ın gözleri beni buldu ardından gözlerimin içine bakarak önce salondan sonra evden çıktı.Ben şok olmuş bir şekilde duruken Rüzgar hızla ayağa kalktı.İçimdeki huzursuzluk daha da artarken bağırmaya başlamıştı bile.

 

"Neden geldin ki sen?!Baksana huzur falan kalmadı bizde!Bırakmadın.Mutlu musun?"Gözlerimin dolmaması için büyük bir çaba verirken o zehirli sözlerini bana batırmaktan hiç çekinmedi ve devam etti.

 

"Neden geldin kızım?Neden?!Bizim bir düzenimiz vardı.Yasımız vardı.Benim kardeşim öldü!Anladın mı?Öldü!Sen benim kardeşim değilsin hiçbir zaman da olmayacaksın!"Daha fazla dayanamadım ve onu hızlıca geriye ittim.Tutamadığım göz yaşları içinde bu sefer bağıran bendim.

 

"Ben çok mu meraklıyım size?Ben mi buldum sizi?Cevap versene!Senin annen baban beni kaçırıp söylemedi mi bana gerçekleri?Söylesene!Ben kabul ettim mi seni?!Hayır!Ben hiçbirinize ikizim,abim ya da kardeşim demedim!Ben de sizi kabul etmedim!"Ağlayarak ve bağırarak kurduğum cümleler sayesinde salonda çıt bile çıkmıyordu.Elimin tersi ile gözyaşımı sildim ve çenemi dikleştirdim.Ardından:

 

"Sen kimsin de bana sesini yükseltiyorsun!Kimse bana kafasına göre bağıramaz!Özellikle sen.Senin benim gözümde dışarıda herhangi bir insan kadar bile değerin yok!Senin bana bağırman bana bir şey kaybettirmez!Ama kendime saygımdan senin gibi kendini bir şey sananların bana bağırmasına izin vermem!"Dedim bütün cesaretimle.Yüzü kıpkırmızı kesilirken bu sefer afallayan ben olmuştum,çünkü sert adımlarla yanıma gelmiş bir eli sol kolumu sıkarken diğer eli havalanmıştı ve ardından yanağımla buluşmuştu.Kafam tokatın etkisi ile sol omzuma düşerken yanağım yanıyordu.Gözlerimi sımsıkı kapatmıştım gözyaşlarım firar etmesin diye.Gözlerimi kırpıştırdıktan sonra şaşkınlıkla ve kırgınlıkla kafamı kaldırdım.Rüzgar sanki kendinden böyle bir şey beklemiyormuş gibi şaşkın bakıyordu.Gözlerimdeki kırgınlığı görmüş ardından sertçe yutkunmuştu.O an tam bakışlarımı diğerlerine çevirecekken tüm salonu gür bir ses doldurdu.

 

"Ne oluyor burada?!"Gözlerim aynı duygularla ve gözyaşları ile sesin sahibine dönmüştü.O ise doğrudan bana bakıyordu.Kaşları halimi görünce iyice çatılmıştı.Birbirimize çok benziyorduk.Gözleri vücutumu tarayıp hasar tespiti yaparken tokatın etkisi ile kızarmış yanağımda durdu ardından hızla yanıma gelip kollarımı Rüzgardan kurtardığında hala ağlayan halimle ona döndüm.Çatık kaşlarının altındaki gözlerinden alev çıkıyordu.Sanki bunu yapana bedelini ödetecek gibiydi.Diğerlerine dönüp bağırıyordu ancak sesleri seçemiyordum.Ayakta duramayan halimi görünce endişe ile kısılan gözleri,onlara bağırırken korkutucu çıkan sesi bana karşı yumuşamıştı.

 

"İyi misin birtanem?"Diye sormuştu.Sözlerinin ardından sendeleyince beni kucağına almış ardından hızla üst kata yönelmişti.Kapıları tek tek deneyerek sonunda odamı bulduğunda boğuk gözler ile ona bakıyordum.Beni odamdaki koltuğa bırakıp önümde diz çökmüştü.Yanağımı okşarken ağzının içinde bir şeyler söylüyor bana duyurmuyordu.Sonunda derin bir nefes alıp yanağımdaki bakışlarını gözlerime çıkardı.Bir eli hala yanağımda iken diğer elini sıkmam için bana uzattı.

 

"Merhaba ben Barlas Korkmaz."Elini sıkarken ona bir soru yöneltmiştim.

 

"Sen kimsin?"Yüzünde buruk bir tebessüm yer edindi.

 

"Ben senin en büyük abinim."Şaşkınlığım artarken yüzündeki buruk tebessüm daha da büyüdü.

 

"Ama en büyük abi Kıvanç değil mi?"Kafasını iki yana salladı.

 

"Hayır,miniğim."Kafam çok karışmıştı.Üstelik bu gün yaşadığım şeyler hiçte kolay değilken bir de benden gizledikleri başka bir abim çıkmıştı.Bedenim artık iflas bayrağını çekerek gözlerime siyah perdelerini çekerken bundan sonrasında ne olacağını bilemiyordum.Tek bildiğim artık çok yorulduğumdu...

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~

Evetttttt yine bol olaylı bir bölümdüüü.Biraz gecikti üzgünüm.Yazım yanlışı varsa eğer kusura bakmayın.Sonraki bölümde görüşmek üzereee💗💗

 

Bölüm hakkında düşünceleriniz⭐️🫀

 

İnstagram: Kitapkolik948

Loading...
0%