@kitapkurdu4108
|
Uyudum, uyandım ama hâlâ merak ediyordum! Beni kurtaran kız suçluysa neden beni kurtardı ki of! Abim beni okul için uyandırmaya gelmişti ama ben zaten uyanıktım. O yüzden şaşkındı; ''Oo erkencisin bugün, okulu bu kadar sevdiğini bilseydim keşke.'' dedi, bide gururlanmış gibi ciddi ciddi söylüyor bir de! Ben okul için uyanmamıştım ki. O kızın hâlâ tam olarak ne olduğunu merak ediyordum. Bunları düşünürken, okul için hazırlandım ve evden çıktım. Abimde kafeye gitmişti. Okul'un tek eğlenceli yanı Nisa olabilir. Nisa benim en iyi arkadaşım. Okula gittim ve nisayla konuşmaya başladık, okul bitti zaten dersler çok sıkıcıydı... Üniversite sınavından sonra serbest olabileceğim için çok mutluyum. Her gün kendime; ''Az kaldı Gece! Az kaldı! Az daha dayan şu sınıftaki gıcık kızlara bir dayağı geçirmeden.'' diyorum... Nisayla birlikte abimin ve benim çalıştığım kafeye geldik. Ben kafede genellikle en çok cumartesi ve pazar meşgul oluyorum. Alayına abime; ''Garson bey bir bakar mısınız?'' Abimde o kadar dalmış ki; ''Hemen geliyorum hanımefendi.'' dedi, sonra tekrar dönüp bana baktı; ''Gece!'' Nisayla birlikte gülerken içeri takım elbiseli adamlar geldi. Ay bu adamlarda gıcık mı ne? Abim bunlara nefret eder gibi bakıyordu bir de üstüne kafeye girip kahve içecekler. Takım elbiseli adamlar abime; ''Pşşt delikanlı baksana, bize 5 tane kahve, americano olsun.'' Nisa da adamların olayını anlayamadığı için onlara baktı. Yine takım elbiseli bir adam; ''Ne bakıyorsun lan! Bana aşık falan mı oldun velet.'' diyerek beraberce güldüler. Bende sinirlenip tam ayağa kalkıcakken Nisa biraz üzgün bir sesle; ''Sorun yok zaten belalı tiplere benziyorlar başına iş alma.'' dedi, bu yüzden kendimi tutmaya çalıştım. Abim tavırlarından dolayı istemesede 5 tane americano getirdi. Takım elbiseli bir adam; ''Bak hala bakıyor.'' diyerek sıpsıcak americano'yu Nisa'nın suratına attı. Abim hemen Nisa'yı lavaboya götürdü. Ben de artık dayanamayıp o adamı sertçe tekmeledim. Adam yere düştü üstelik diğer takım elbiseli adamın elindeki americano'yu yüzüne döktüm. Patron yine aşağı indi. Bu adam da ne zaman dövüş olsa aşağı iniyor tıpkı dizinin en heyecanlı yerinde reklam girmesi gibi sinir bozucu. ''Ne oluyor burada Gece! Kovulmak mı istiyorsun?'' hafifçe sırıtarak şöyle dedim; ''Ben şu an burda çalışmıyorum. Ne o artık müşterilere de mi karışıyorsunuz?'' dedim. Patron utancından bir şey diyemedi ve yukarı çıktı. Diğer adamlar bana garipçe bakıyorlardı. Hiç mi dövüşmeyi bilen kız görmediler? Sanki hiç görülmemiş bir uzay mekiğine bakıyorlar. Tam o sırada içeri uzun boylu, yakışıklı ve takım elbiseli bir adam girdi. ''Ee? Americano nerde kaldı? Neredeyse 1 saattir bekliyorum.'' dedi. |
0% |