Bora abi bana silah doğrulttuğunu görünce;

''Teslim olma korkusundan birini nişan almadan savaşamıyor musunuz? Yoksa bana mı öyle geliyor?''

Mafya daha da sinirlendi, silahını yere attı ve;

''Sende silahını yere at, dövüşmek istiyorsan madem dövüşelim.''

Bora abi de;

''Seve seve.'' diyerek silahını yere attı. İkiside aynı anda birbirinin üstüne geldiler. Nasıl göründüklerini anlatamam, sanki ortaya kırmızı havlu koymuşlar da öküzler de ona koşuyormuş gibi görünüyorlar! Her neyse ben bu mafyadan nefret ediyorum, umarım Bora abi onu döver de her tarafını morartır! Sağlam kemiğini bırakmaz. Bora abi ona tekme attı, ama mafya sendelemedi bile adam sanki demirden! Mafya da Bora abime yumruk attı ama Bora abimin canı acımak yerine daha da gaza geldi. Yumruk attı elini bükerek beline koydurtup yere attı. Mafya yerde yatarken, Bora abiye çelme taktı ve üstüne çıktı. Bora abiyi yumruklamaya devam ederken Bora abi yerden silahı alıp kafasına vurdu. Kafasını tuttu, kanadığını gördü ama herhalde sinirden gözü dönmüş hiçbir şey hissetmezmiş gibi hâlâ Bora abiyi yumruklamaya çalışıyordu. Bora abi kollarıyla kendini savunduğundan başka yerlerini vuruyordu.
Kafedeki insanlarda maç izler gibi izliyor, hiç yardım etmiyordu. Patlak mısın da getirelim mi? Bora abi orda dövülürken izleyemezdim. Bir şey yapmam lazımdı. O yüzden araya giripte mafyanın saçını tutup arkaya çekmeye çalıştım ama işe yaramadı. O sırada yeniden beni kurtaran kız geldi. Durumu görünce;

''Eheh, pardon ben sadece bir keçiyi alıp gideceğim.''

Diyerek, mafyayı çekti. Mafyayu çekerken, Bora abinin yüzünü farketti Bora abi kollarıyla kendini savunsa da her tarafı morarmıştı;

''Amanın bu ne böyle? Abi! Ne yaptın sen? Sen delirdin mi! Niye bütün sinirini bir polisten çıkardın?''

O bir mafyaysa neden bu kadar sakin ve abisini azarlıyor? Bir polisi dövmek onlar için mutluluk olmalıydı. Ben bunları düşünürken kız tekrardan;

''Özür dileriz.'' dedi. Abiside;
''Senin bu kadar iyi kalpli olmanı sevmiyorum, bu adamı dövmesem beni tutuklayacktı!'' dedi. Kız da tekrardan;

''Hadi gidelim artık.'' dedi.

Bu adamlardan nefret ettim ben, bi insanın iyi kalpi oluşunu nasıl sevmeyebilirsin, bir de o kız kardeşi üveyler mi acaba? Bütün bunlar olurken akşam olduğunu farketmedim. Bora abiyi hastaneye götürdük, biraz muayene ettiler. Ama Bora abi hâlâ sinirliydi. Ben de öyle dövülsem ben de sinirli olurdum.

Mafyalar evine geldi;
Ateş;

''Oh rahatladım, o polis bozuntusunu nasıl dövdüm ama'' diyerek güldü...