Gündüzleri çok dolu olan hastaneler yüzünden, bir gece vakti hastaneye kontrole gideceklerdi. 5 yaşındaki Atlas kardeşinin yakın bir zamanda geleceğini ve sağlıklı olduğunu duyunca çok mutlu olmuştu... Eve geri dönerken birden arabalarının önüne lüks, siyah ve normal arabalardan biraz uzun bir araba yollarını kesti. Arabadan siyah takım elbiseli adamlar indi ve arabanın camına silah doğrulttu... Adam "Borcunu öde!" diye bağırdı. Selim ne yapacaktı? Ne kumar borcu için bir parası vardı. Ne de onlarla yüzleşebilirdi. Korkmuştu... Adam yeniden "Yüzüme bön bön bakmayı kes! Ya borcunu öde ya da öl!" diye tekrar bağırdı. Atlas korkudan annesine sımsıkı sarılmıştı. Selim ne yapacağını bilemediğinden arabayı ormana doğru döndürüp hızlıca gaza bastı. Takım elbiseli adamlarda arabaya binip gaza bastılar. Takım elbiseli adamlar camdan çıkıp Selim'in arabasına ateş ediyorlardı. Serpil;

"Selim, bu adamlarda kim neden bize ateş ediyor ya da borcunu öde diyorlar?"

"Anlatacak zamanım yok Serpil, onlardan kurtulduktan sonra anlatırım..."

Mafya lideri Fırat "Bunu sen istedin." diyerek Atlas'ı nişan aldı. Selim oğlunun ölmesinden korkup freni çok sert çekti ama fren çalışmadı, bozulmuştu... Serpil;

"Arabayı durdur Selim! Suyum geldi!"

Selim 2-3 kere çeksede durmuyordu.

"Durmuyor Serpil! Durmuyor!"

"Selim, kızımıza isim bulamamıştık ya!"

"Eee?"

"Gece! Gece olsun!"

"Tamam, eminim en az senin kadar güzel bir kız olacak..."dedi ve bunları konuşurlarken önlerindeki ağacı farketmeyip ağaca çarptılar. Arabadan kıvılcımlar çıkarken ölmüşler mi diye kontrol etmeye gelen Fırat'ın alnına fırladı.Fırat;

"Hay ben böyle arabanın herneyse... Gece ha? Sizin işiniz zaten bitti. Şimdi sıra onlarda... Onların sırası da gelecek." diyerek sinsi bir gülüşle oradan uzaklaştı. O sırada ağaca çok sert bir şekilde çarpmış Selim ve Serpil, Atlas'ın ağlayışlarını bile duymaz haldeydiler.

"Anne! Anne! Hadi uyan!"

"Baba, anneme bir şey söyle!"

"Baba! Anne!"

Yarım saat sonra bir memur Atlas'ı duydu, ve o tarafa doğru gitti. Gördüğü ilk şeyse iki cansız bedenin arasında yer alan canlı, ama küçük bir vücuttu. Atlas;

"Abi lütfen annemle babamı hastaneye götür, hasta olmuşlardır belki hiçbir şey söylemiyorlar!"

İkiside umutsuz olsa da Atlas için yine de hastaneye götürdü. Doktorlar ikisinide aldı ve incelediler. Doktor;

" Adam için bir şey diyemeyeceğim maalesef kaybettik, kadın için 8 aylık hamile kadını da kurtulamayacağını ama bebeği kurtarabileceğimizi söyleyebiliriz. Bebeği kurtaralım mı?" Memur;

​​" Bune biçim bir soru! Tabii ki kurtarın. Daha doğmamış bir bebeğe nasıl kıyabilirim?" Bebek doğduktan sonra kimlik olmuşturmak için memur Atlas'a sordu.

​​" O gözyaşlarını silde söyle bakalım küçük adam, kardeşinin adı ne olsun?"

Atlasın aklına hemen şu konuşma canlandı;

"Selim, kızımıza isim bulamamıştık ya!"

"Eee?"

"Gece! Gece olsun!"

Atlas cevap verdi.

​​​​​​"Gece! Kardeşimin ismi Gece olacak..."