@kitapkurdux
|
SELAMMM BEN GELDİMMM YENİ BÖLÜMLE
UMAY'DAN Sanki bir boşluğa düşmüştüm o boşlukda süzülürken birden havada durdum etrafım sanki uzay boşluğu gibiydi milyonlarca yıldız vardı daha sonra birini gördüm güzel bir kadını bana doğru geliyordu hızlı bir şekilde yaklaştı ve tam karşımda durdu bana bişeyler söylemek istiyor gibiydi dediğim sırada ismimi seslendi
-"Umay"korktum
-"k-kimsiniz"kadın sanki bir yere yetişmek istiyor gibi
-"Benim kim olduğum önemli değil şimdi beni dikkatli dinlemelisin Umay"ben kafa salladım o da devam etti
-"çok kısıtlı vaktim var beni dinleyin ve sakın o kapıyı açmayın şuan anlamıyorsun biliyorum ama daha fazlasını söylemem yasak bir gün anlıcaksın anladığında o kapıyı sakın açma olur mu söz ver bana Umay sakın açma o kapıyı" ne kapısı ne saçmalıyo bu kadın
-"Hanfendi bakın ne dediğinizi anlamıyorum söz falan vermicem kimsiniz ve neden benimle konuşuyorsunuz" sinirlendim ama kadın bana garip bakıyodu özlermiş gibi garip olan şu bu kadını tanımıyorum ama içimde garip bir duygu var ona karşı birden gözleri doldu ve bana bakarak
- "ona çok benziyorsun kopyasısın ablanın o da hemen sinirlenirdi keşke onunla tekrar konuşabilseydim şuan anlamadın bir şey biliyorum benim gitmem gerek belki birgün tekrar görüşürüz"dedi ve bir damla yaş aktı gözünden nerden tanıyor beni ve ablamı kafam karıştı kadının görüntüsü siliniyordu ona seslenerek durdurmaya çalıştım
-"kimsiniz adınız ne hayır gitmeyin bizi nerden tanıdığınızı söyleyin ablamla daha önce konuştun mu dur gitme hayır"
-"gitmem gerek kızım keşke kalabilsem" dedi ve gözden kayboldu o gittiğinde yine bir boşluğa çekildim
- "Hayır gitmee" diye haykırarak gözlerimi açtım açtığım gibi gözlerimi acıtan yüksek ışıkla geri kapattım gözlerim biraz alışana kadar bekledim ve geri açtım başımda ablam vardı endişeyle Furkan'a doktoru çağırmasını söylüyordu o ne ara gelmişti ya onun daha fazla endişelenmesini istemediğim için
-"Abla" dedim güçsüz çıkan bir sesle
-"Umay nasılsın ablacım" dedi endişeyle
-"su"dedim zor çıkan sesimle ablam hemen diyerek verdi suyu suyu içince kendime geldim ve konuştum
-"nerdeyim ben noldu bana sen neden burdasın abla" dedim en son Furkan'ın Umay diye bağırdığını hatırlıyorum kafam karışık o rüya ne anlatıyo tekrar konuşabilsem ne demek ablama anlatsam mı acaba ablam tek kaşını kaldırarak
-"Ne o Umay sevinmemiş gibisin" bizde bilmiyoruz ne olduğunu ablacım çadırdan çıktıktan sonra bayılmışsın doktor gelicek birazdan ondan öğrenirsin" dedi şimdi oturmuştu en son bir yazıt bulmuştum ama daha sonrasında kendimi kötü hissettim acaba o rüyayla bağlantısı ne yazıtın ki o rüya da neyin nesi neler oluyor ablamın sesiyle düşüncelerden sıyrıldım ve kendime geldim
-"Umayyy"
-"Efendim abla" ablam kaşlarını çatarak
-"Bi garipsin daldın gittin iyi misin?"
-"Pardon abla ya bişey düşünüyordum iyiyim hem sevinmez miyim çok sevindim gelmene"ablam gülerek
-"Belli ne kadar sevindiğin yataklara düşmüşsün ben yokum diye"bende gülerek cevap verdim
-"Abla ya" dedim ablam ciddileşerek
-"Evet Umay hanım ne oldu da bu haldesin gelme demedim mi sana buraya al işte böyle olur abla sözü dinlemezsen" Dedi
-"ayyyy dur abla taramalı gibi Bilmiyorum ne olduğunu ama seninle bişey konuşmam gerekli..." Birden kapı tıklandı ve Furkan yanında doktorla içeri geldi doktor beni görünce gülümsedi ve
-" oo bakıyorum uykucu prenses uyanmış Umay hanım nasıl hissediyorsunuz kendinizi?" Dedi ben dediği şeye gülerek
-"İyiyim teşekkürler"dedim doktor beni muayne etti o muayne ederken Furkan ve Arif çıktı odadan
-"Hiç bir şeyiniz yok size tam olarak ne olduğunuzu bilmiyoruz kafanızı biraz sert çarpmışsınız arkadaşlarınız ne olduğunu anlattı yemek de yemediğiniz için tansiyonunuz düşmüş bayılmışsınız daha önce uyanmanız gerekirdi ama bir nedenden dolayı 2.30 saattir uyuyorsunuz 10 dakikada uyanmanız gerekirdi gereken tüm testleri yaptık kan değerleriniz normal tansiyonunuzuda normale döndürdük iyisiniz şuan da önemli olan bu ama birazdan odanıza göndereceğim yemeği yemelisiniz serum bittikten sonra gidebilirsiniz başka bir soracağınız yoksa diğer hastalarımla ilgilenmem gerekli" dedi ablam gülümseyerek
-"Çok teşekkürler Nil hanım ben yediririm ona yemeğini"dedi doktor gülümseyerek
-"Rica ederim Pelin hanım görevimiz" dedi ve odadan çıktı o çıktıktan sonra Furkan ve Arif girdi Arif hızla yanıma geldi ve bana sarıldı
-"Umay çok korkuttun bizi seni bayılırken görmek çok korkutucuydu" dedi biraz uzun ve sıkı sarılmıştı ki ablam mikropmuş gibi yüzünü buruşturarak ensesinden tutup geriye çekti
-"Arif boğdun kızı daha yeni uyandı ben bile Sarılmadım" Arif'ten sonra ablam sarıldı bana Arif gülerek
-"Noldu abla kıskandın mı?"dedi ablam kahkaha atarak
-"Arif güldürme beni ne kıskanması kaç yıllık kardeşimi senden mi kıskanacağım"dedi ve ablam da çekildi ve ters ters bakan Arif'e kocaman gülümsedi ve öpücük yolladı hemen sonra durarak kapıda duran Furkan'a baktı
-"Furkan gel sende niye orada duruyorsun"Furkan ablama garip garip baktı ve içeriye geldi
-"Demek ki gülebiliyor muşsun da"dedi ablam duraksayarak tekrar kahkaha attı
-"Ay tabiki gülebiliyorum kusura bakma koridorda öyle davranmak istemezdim Umay'ı çok merak ettim de tanışmadık da sanırım ben Pelin"diyerek elini uzattı
-" Önemli değil bende Furkan ama sen tanıyorsun sanırım beni" dedi
-"Yok tanımıyorum sadece fotoğraftan ismini de Umay söylemişti" dedi bana bakarak
-"Anladım"dedi bana doğru gelerek sarıldı ve fısıldayarak "çok korkuttun bizi Umay hanım ablana söylemedim fırça olayını"dedi ve çekildi bende minnetle ona bakarak teşekkür ettim hemen sonrasında Furkan'a bir telefon geldi o da izin isteyerek çıktı odadan ablam Arife dönerek
-"Arif bize birer çay alır mısın koçum geldiğimden beri koşuşturmaca yoruldum" dedi bunu yalnız kalmak için söylediği belliydi ablam asla yorulmazdı yorulsa bile söylemezdi
-"Tabi abla nasıl içiyorsun çayı ve de Umay'a da alıyım mı?"dedi
-"Demli ve şekersiz Yok Umay'a alma daha birşey yemedi teşekkür ederim şimdiden"dedi Arif çıktıktan sonra ablam ciddiyetle bana döndü
-"Evet şimdi sana gelelim Umay kafanı nasıl çarptın yalan söyleme anlarım"dedi
-"şimdi şöyle ki..."dedim ve kapı
gürültüyle açıldı ve yere düşen düşerken de tartışan Mayıs ile Ahu'yu gördüm Mayıs Ahu'dan önce kalkarak onu kaldırdı kaldırırken bir yandan da kızıyordu
-"Ahu dikkat etsene düştük senin yüzünden" Ahu başını tutarak
-"Banane ilk ben gircem demeseydin" ablama baktığımda gözlerindrki korkuyu gördüm iyi de neden korkuyordu
-"İlk sen başlattın Ahu"
-"Olabilir"ablam kızlara sinirli bir şekilde bakarak
-"Ne oluyor burada siz nereden çıktınız" kızlar birbirlerine bakarak
-"Alyeska'nın fikriydi"dediler ablam kızların arkasına bakarak
-"O nerede? ayrıca içeri geçin dikkat çekiyorsunuz"kızlar tam konuşucaktı ki Alyeska'nın sesi duyuldu
-"Bizi saf dışı bırakabileceğinizi mi sanıyordunuz Pelin hanım"dedi
-"Öyle bir niyetim olmadığını biliyorsun Alyeska çocuk değilsiniz ki kandırıp saf dışına çıkarıyım" dedi Alyeska alay ile
-"Biliyor muyum? Neden gelmemizi istemedin o zaman pelin hanım"ablam sinirli bir sesle iyi de neden bu kadar kızdı ki normalde takmaz böyle şeyleri
-"Çünkü Umay'ı oraya getirmeyi düşünüyordum bu yüzden gelmenizi istemedim ayrıca hanım demeyi kes"Alyeska ablamın kızgın halini yumuşatmaya çalışırcasına gülerek
- "Tamam tamam pelocum sakin daha sonra konuşacağız bunu" dedi ben daha fazla dayanamadım
-"öhm öhm ben hastayım ya burda arkadaşlar benle mi ilgilenseniz"
-"Umayy nasılsın iyimisin kız gel buraya korkuttun bizi"diyerek bana sarıldı alyeska o sırada Arif'le Furkan da gelmişti Arifin elinde çaylar vardı kızlara da getirmişti sanırım çıkarken karşılaşmışlardı sonra sırasıyla bana sarıldılar Mayıs'la Ahu ablam konuşmaya başlayınca tüm dikkatler ona döndü
-"Şimdi Umay hanım söyle bakalım neler oluyo neden bu haldesin doktorun söylediği vurma olayı da ne" ben yutkunarak
-"Eee şey şimdi şöyle ki..."ablam kızarak
-"Umayy lafı dolandırma anlat sen anlatmıcaksan Arife soralım"panikledim çünkü Arif kesin yalan yanlış anlatırdı
-"Tamam abla ya bi saniye şimdi şöyle oldu ben senin verdiğin fırçayı düşürdüm bir oyuğa sonra almaya çalışırken bu Arif salağı kafamı çarptırdı"Arif elindeki çayları masaya koyarak hemen atladı
-"Birincisi ben salak değilim ikincisi ben sana dedim ablam çok kızar dedim dinlemedin ki kafanı da dikkat etmediğin için çarptın"Sinirlendim
-"Salaksın Arif hem suçlu hem güçlü ya"dedim ablam anlamaya çalışarak
-"Nee ben yanlış mı duydum sen bir fırça için mi yer altına insin "dedi bende kafamı salladım ve
-"Evet tam olarak öyle oldu"dedim
-"Umay sen bir fırça yüzünden mi bu haldesin!" Dedi hiddetle neden sinirlendiğini anlamıyorum basit bir bayılma
-"Ama abla bir fırça değil o onu bana sen almıştın hem basit bir bayılma" ablam sanki çok saçma bişey söylüyormuşum gibi bakıyordu
-"Umay ciddi misin? Basit bayılma mı Bir fırça alttarafı kendini tehlikeye atmaya değmez hem alırım yenisini sana istediğin bir fırça olsun"dedi sanki önemsiz bir şeymiş gibi anlamıyorlardı o fırçanın değerini benim için küçükken ablam almıştı ilk birikimiyle onu bana...birden geçmişi hatırladım Geçmiş zaman 2013 Ocak 8
Umay 11 yaşındaydı bahçede oynuyordu bu gün Umay'ın doğum günüydü pelin koşarak Umay'ın yanına gitti
-"Umay bak sana ne aldım"diyerek arkasındaki kutuyu gösterdi Umay meraklı ve heyecanlı bakışlarla
-" ne aldınnn" dedi Pelin hemen hediyesini uzattı ve gülerek
-"aç da kendin bak akıllım" dedi Umay heyecanla açtı hediyesini açtığında gördüğü şeyle çok şaşırdı ve Peşine dönerek
-"Bu bir fırça mı?" Dedi Pelin gülerek
-"Hayır sadece bir fırça değil sen demiştin ya arkeolog olmak istiyorum diye bende dün belgeselde gördüm bir tane kadın fırçayla birşeyleri temizliyordu babama sorduğumda onun arkeolog olduğunu ve fırçayla titiz çalıştığını söyledi bende sana bu fırçadan aldım beğenmedin mi?" Dedi dudaklarını büzerek Umay güldü ve koşarak Peline sarıldı
-"Tabiki beğendim abla ben arkeolog olcağımı söylediğimi hatırlamana inanamıyorum bunu her zaman yanımda taşıyacağım"dedi Pelin de gülerek
-"çok sevindim beğenmene Umay beğenmeyeceksin diye ödüm kopuyordu" dedi Umay da o günden sonra her zaman yanında taşıdı o fırçayı
Şimdiki Zaman Hatırladığım anılarla gözlerim doldu ve ablamın sesiyle düştüğüm anı bataklığından çıktım
-"Umay ne oldu niye gözlerin doldu" dedi ablam bense titreyen bir sesle
-"Abla onu bana aldığın günü hatırlamıyor musun?"dedim ablam ne diyorsun der gibi bakıyordu ve konuştu
-"Hatırlıyorum Umay ama konumuzla ne ilgisi var ben sana diyorum ki kendini tehlikeye atmaya gerek yoktu tekrar alırdım"dedi ben sinirlendim
anlamıyordu ne zaman anlamıştı ki,bunu bir fırça olduğu için değil benim için değerli bir insan aldığı için ve düşündüğü için saklıyordum ablam ben arkeolog olcağımı söylediğimde almıştı çocuk aklıyla yapması benim için özeldi ama anlamıyordu ablam duygulardan yoksun bir insandı aklıyla hareket ederdi beni her zaman anlar korurdu ama konu duyguya gelince anlayamıyordu duyguları saçma buluyordu bunun için ablamla tartışıyorduk beni korumak istemesini anlıyordum ama keşke o da biraz beni anlasaydı bütün bunların aklıma gelmesiyle sinirle sesimi yükselterek konuştum
-"Anlamıyorsun değil mi?! Hiç anlamıcaksın bunların benim için önemini bir fırça dediğin şeyin benim için kıymetini! Sen ne zaman anladın ki abla dur ben söyleyeyim hiç! Belki dertlerimi sıkıntılarımı anladın yardım ettin ama duygularımı asla anlamadın"ağlayarak devam ettim
-"Neden abla neden dizim kanadığında anlıyorsun ama kalbim kanadığında anlamıyorsun"ablam şaşırmış bir şekilde bana baktı bi kaç kere ağzını açtı en sonunda sesini yükselterek konuştu
-"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun Umay! ben seni hiç anlayamadım değil mi?!"dedi Alyeska söze atlayarak
-"Kıza bağırma pelin! Haklı sen hiç duygularımızı anlayamadın sadece korumaya yöneldin hiç fikrimizi sormadın bu gün de aynısını yaptın bize sormadın sadece gelemezsiniz dedin. Umay bizimde kardeşimiz ve bizde gelmek istedik ama sen her zaman ki gibi sadece son sözü söyledin ve kapattın!"dedi ablam daha da sesini yükselterek
-"Sadece sizi korumak istiyordum Alyeska neden anlamıyorsunuz işiniz vardı ve Umay'ı zaten getiricektim İstanbul'a!"dedi
"Sorun da bu ya Pelin bizi korumaya çalışman! Korumak yerine anlasan bunlar olmazdı zaten tek derdin güvende olmamız! Duygularımız senin için hiç önemli değil neyden korunduğumuzu bile bilmiyoruz ve sen korunmamız gerektiğini söylüyorsun bize! Dedi ve Mayıs konuştu
-"Pelin ablaya bağırma abla!"dedi. Ahu da Mayıs'a
-"Asıl sen Alyeska ablaya bağırma Mayıs!" Ablam kızlara dönerek
-"Siz karışmayın kızlar bu konu bizim aramızda" dedi Alyeska ablama kızarak
-"Sanane Pelin onlar küçük değiller pekala katılabilirler bizim hakkımızda kararlar almayı bırak Umay'ı da boğuyorsun yeter ya kız sesini çıkartmıyor sen bizim annemiz değilsin" dedi ablam kızgın halinden duygusuz haline geçti ve sakin bir sesle
-"Öyle mi!?" Dedi ablam
-"Öyle Pelin!" Dedi Alyeska ablam da sakin bir sesle
-"Peki" dedi ve çıktı gitti arkasından seslensem de cevap vermedi Alyeska
-"Bırak Umay gitsin bize yönetmeye çalışmaması gerektiğini anlasın"dedi ben
-"Ama Alyeska o da bizi korumaya çalışıyor çok üstüne gittin sen de"dedim ablam için üzülüyordum sadece korumaya çalışıyordu bizi Alyeska abla sesini yükseltti ve
-"Neyden Umay neyden koruyor!"dedi ben sinirlendim ve bağırdım
-"Bilmiyorum bilmiyorum sadece ablamı tanıyorum ve üzülse bile belli etmez ben onun yanına gidiyorum!" diyerek yataktan kalkmaya çalıştım Alyeska abla beni tuttu ve sakince konuştu
-"Tamam tamam haklısın üzülür gidip bulurum ben onu sen dinlen" dedi ve kızlara döndü
-"kızlar siz burada durun ve Umay'ın kalkmasına izin vermeyin sakın o serum bitcek Furkan ve Arif sizden de özür dileriz bu yaşanan kavga yüzünden ben hemen geliyorum kızlar size emanet" dedi ve gitti
Evett bölüm bitti kısa oldu ve geç geldi biliyorum ama yazamadım bazı istenmeyen nedenlerden dolayı kusura bakmayın şimdii
Bölümü beğendiniz mi?
Soruları sormayacağım eğer istek gelirse sorarım zaten okunmuyor cevaplayan da yok Bir dahaki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama en kısa zamanda atmaya çalışacağım yazım veya mantık hatası olduysa kusura bakmayın satır arası yorum atarsanız sevinirim birde önerileriniz varsa buraya yazın
Evet sevgili kitap severler bir dahaki bölüme kadar kendinize iyi bakın görüşürüzzz🌸
|
0% |