10. Bölüm

8. Bölüm woaa

Urfalı_zeynomm
kitaplaraasik_biri

"şu bizim sürtük simge değilmi?"

 

Ece'nin gösterdiği yere baktım.

 

"Ne işi var lan bu kızın erkek lisesi'nin önünde?" Dedim hala simgeye bakarak.

 

"Erkek kesmeye gelmiştir. Eteğine baksana. İç çamaşırı görünecek nerdeyse." Dedi Ece

 

Gerçektende öyleydi. Simge okulumuzun baş sürtüğüydü. Erkeklerle dalga geçer ,paralarını yerdi. Bizim saf erkeklerde kanardı bu şıllığa. Güzel kızdı fakat güzelliğini kötü kullanıyordu. Dayağımı çok yemişti. Hoşlandığı çocuk benden hoşlanınca kendine yedirememiş bana bulaşmıştı.

 

Ben dünden razıydım zaten adam dövmeye.

 

"İyy yanımıza geliyor. Yandaşlarınıda getirmiş baksana" dedi Ece

 

Üçüz dingiller gibi takılıyorlardı.

 

Okulun bahçe kapısında dikilip bekledik eceyle

 

"Oo kızlar!" Diye cırlayarak durdu önümüzde.

 

"Ne var simge? Niye buradasın?" Dedim kollarımı birbirine bağlayarak.

 

"Erkeklerle dolu bir okulda olmak nasıl derin? Çok hoşuna gitmiştir eminim ki." Dedi ve kahkaha attı

 

"Vah canım. Sen kız lisesine mı düşmüştün? Şimdide gözün gönlün açılsın diyemi geldin?" Alay ettiğim sesimin tonundan anlaşılıyordu yarım ağız sırıttım.

 

Bahćedeki birkaç kişi gelmiş bizi izliyordu.

 

"Bakıyorum da seninde götün kalkmış. Ne o erkekler başınımı döndürdü?"

 

"Ay canım bir söz var bilirmisin? Bizi bilen bilir bilmeyende kendisi gibi bilir' diye duydunmu hiç?" Dedim

 

Simgenin rengi atmaya başlamıştı. Bizi izleyenler ise gülüyorlardı

 

"Şimdide dayak yemek istemiyorsan uza derim. Unutma, az dayağımı yemedin" dedim tipik lise olaylarıydı işte.

 

"Yine geleceğim. Görüşeceğiz." Diyip arkasını döndü.

 

"Görüşelim çakma sarı! Ama kavga etmeye geleceksen saçındaki postişleri çıkar. Malum geçen elimde kaldı hepsi." Deyip sırıttım

 

Domatese dönen yüzüyle hemen yanımızdan ayrıldı.

 

"Nasılda bozuldu " dedi Ece koluma girip bahçe kapısından ićeri soktu beni.

 

Sınıfa girdiğimizde ikimizde kısa bir şok geçirdik. Sınıftakiler sıraları arkaya itmiş, halay çekiyorlardı. Ece ile üç saniye kadar birbirimize bakıp aralarına koştuk.

 

Halaya dayanamazdik ikimizde canımız sıkıldığında hep dans ederdik. Çocukların aralarına girdiğimizde kahkaha atıyor, halay çekiyorduk. Dahada hızlanmışlardı ve abuk subuk oynuyorlardı. Şuan çok eğleniyordum. Hepsi ayrı ayrı hareketlerle oynuyor halayin içine ediyorlardı. Ece ile kahkahalar eşliğinde onlarla aynı şeyi yaptık.

 

Hep bir ağızdan gülerken sınıftaki herkesle kaynaşmıştık. İsimlerinde yavaş yavaş öğreniyorduk. Herkes yorulmuştu. bazıları kendini yere bazıları da sıraya atmıştı. Bizde nefes nefese gülerek sıraya geçtik.

Ardayi yeni farketmiştim ne zamandır duvara yaslanmış dikiliyordu?

Bir an ardayla halay çektiğimi düşündüm. Gülmeye başladığımda Ece bana tıp tıp baksada bişey demedim. Arda'nın gözü üstümdeydi ve sırıtıyordu yine.

Sırıtması mert sınıfa girince solmuştu. Şimdi gözleri öfkeyle bakıyordu. Mert elinde iki tostla bize doğru geliyordu. Tostu görünce acıktığımı hissettim. Sabahları kahvaltı yapmıyordum çoğu zaman.

"Selam!" Diyerek önümüzdeki sıraya oturdu.

"Selam." Diyerek karşılık verdik bizde.

"Size tost aldım" diyerek uzattı.

"Teşekkürler ne gerek vardı?" Diyip aldım tostu elinden. Diğerinide Ece aldı hiç itiraz etmeden.

"Sizi o kantin sırasına sokmam." Dedi ciddi ifadesiyle. Sevimli çocuk olsada sanki kötü ruhlu biri çıkabilirmiş gibi geliyordu.

Ardaya baktığımda sinirle soluyor. Her an saldıracakmış gibi duruyordu.yanındaki Semih ona bişeyler söylüyordu ama gözü buradaydı.

"Mert gitsen iyi olur. Tost için sağol" dedim biraz bozulmuştu.

"Ardayi takma sen" dedi gülerek.

Aralarındaki mevzu neyse öğrenmem lazımdı.tam birşey söyleyecektim ki Arda gelip Mert'in yakasını tutarak kaldırdı. Mert sanki bunu beklermis gibi sirirtmaya başladı.

"Ulan sana bu sınıfa gelmeyeceksin demedimmi?" Diye kükredi arda şuan fazlasıyla tehlikeli duruyordu. Ve ben bile korkmuştum.

Mert gayet sakindi.

"Sana soracak değilim arda." Dedi. Bana biraz Mert'in cesaretinden getirirmisiniz lütfen?

"Ulan! Beni sinirlenditme mert! Amacının ne olduğunu bilmiyor muyum sanki?"

Amaç? Ne olabilirdi ki?

"Neymiş amacım arda? Söyle bakıyım." Dedi mert hala gülerken

"Siktir git lan!" Diye bağırıp kapıya fırlattı merti. O an ayağa kalktım reflex olarak. Merti kapı dışarı ediyordu. Fakat mertde bir okadar inatçıydı. Sanki ardayla uğraşmayı hobi edinmiş gibiydi.

Geldiğimizden beri kaç kere "siktir"demişti bu çocuk? Okadar fazlaydıki Sayamıyordum.

Mert sınıftan çıkmayınca sıkı bir küfür edip Yumruk attı. Attığı yumruk sert olmalıydıki mert yere düşmüştü. Hala gülüyordu.

Arda yine elini havaya kaldırmıştı ki kolunu tuttum. Eli havada, sinirle bana bakıyordu.

"Bırak!" Dedi tüylerimi diken eden sesiyle.

"Saçmalıyorsun şuan. Biraz sakin olamazmısın?" Dedim kolunu tutarken

"Bana bu şerefsizimi koruyorsun?" Dedi alay eder gibi.

"Çocuk gibisin! Ne olmuş sınıfa girdiyse! Sanki sülalene saymış gibi davranmaktan vazgeç!"

Sesim yüksek çıkmıştı. Böyle bir tepki beklemediği belliydi.

Daha önce hiç bakmadığı bir bakışla baktı gözlerime. Kırılmışmıydı?

"Hiç birşeyden haberin yok." Deyip elimden kurtuldu ve sınıftan çıktı.

Yanlış birşey söylediğimi sanmıyordum. Sınıfa girmesini çok abartıyordu. Ona yumruk atmasını gerektirecek birşey yapmamıştı mert. Haksızlığa gelemiyordum.

Sırama geri oturdum birazdan ders başlayacaktı ve arda gitmişti. Nereye gitmişti acaba? Neyden haberim yoktu? Mert ardaya ne yapmıştı? Sorular sorular...

Bu bölüm bittii şimdi bir sonraki bolumu yazacağım yorum yapmayı unutmayın 3 bölüm birden atmayı düşünüyorum sevdiğiniz için atıyorum lütfen yorumlarda nasıl olduğunu eleştirinnn sizi seviyorum aşklarım ❤️‍🩹

Bölüm : 23.04.2025 17:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...