2. Bölüm

Biz Artık Yabancı Değiliz

Lal Pakkan
kitaplarilelall

(1 Saat Sonra)

 

Uras'ın olduğu odaya usulca giriş yaptım. Aziz ile Araz arkamdan geliyordu. Uras hala narkozun etkisi ile derin bir uykudaydı. Aziz ve Araz koşarak yanına gitti. Aziz bir elini, Araz diğer elini sımsıkı tuttu.

"Uras..." dedi Araz titrek bir sesle.

"Abi..." diye devam ettirdi onun sözünü Aziz.

 

Belliydi, bir bağ vardı aralarında. Birbirlerini kaybetmekten korkuyorlardı. Aziz ile Araz'ın korkusunu hastaneye ayak bastıkları andan beri görüyordum. Fakat aklıma bir soru takılmıştı; Anneleri, babaları neredeydi? Uras yaralanmıştı ama ne annesi ne de babası buradaydı. Düşüncelerimden kurtulmak için başımı iki yana birkaç kere sallayıp Uras'ın yattığı yatağın yanına gittim.

 

"Birkaç dakikaya uyanacakmış..." dedim kısık bir sesle. Aziz bana baktı. Bu sefer sert bakmıyordu. Nazikçe bakıyordu. "Teşekkür ederiz." dedi ve Uras'ın elini iyice sıktı. Şaşkınca ona baktım; "Ne için?" Aziz cevap vermek için ağzını aralamıştı ki Araz onun sözünü kesti; "Uras'ı bulup hastaneye getirmeseydin muhtemelen ölmüştü." Dedi tek nefeste. Sesi titriyordu.

 

Cevap vermek için ağzımı açtığım sırada Uras'tan gelen mırıltı ile sözlerimi yutup Uras'a baktım. "Uras?" dedim. Sesim neden bir anda incelmişti? Neden bir anda daha da kibarlaşmıştım? Düşüncelerimden kurtulmaya çalışarak Uras'a baktım. Hafif kıpırdanıp gözlerini araladı. İç çekti. Araz'a baktı önce, sonra bakışlarını Aziz'e çevirdi. En son bakışları bana döndü. Güçlü ama masum bir ifade vardı gözlerinde. "Sen..." dedi kalın ama nazik bir ses tonuyla. Devam etmesine izin vermeden başımı aşşağı yukarı salladım. "Evet, ben seni hastaneye getirdim." dedim hızlıca ve gözlerimi kaçırdım. "Teşekkürler." dedi, sesi bu sefer daha sert çıkmıştı. Başımı sallamakla yetindim. Yeterli bir cevaptı bence. Uras hafifçe doğrulmaya çalıştı fakat Araz onu geri ittirince yatağa yapıştı tekrar

 

Araz kısık ve kararlı bir sesle konuştu "Dur durduğun yerde oğlum. Yeni uyandın daha." Uras göz devirip etrafa baktı. Bir süre sonra sessizliği ben bozdum. "Ben eve gidiyorum. Siz iyisinizdir muhtemelen. Geçmiş olsun." Çıkışa yöneldiğimde Uras'ın sert sesi ile durdum; "Dur." Dedi sertçe. Arkamı dönüp ona baktım. Hafif dağılmış, siyah, dalgalı saçları vardı. Ela gözleri vardı. Tahmini 1.94 ile 1.98 boylarındaydı. Vücudu kaslıydı. Ne yalan söyleyeyim, yakışıklıydı. "Ne oldu?" Dedim sakince. O ise Araz ile Aziz'e döndü; "Bizi biraz yalnız bırakın." dedi sertçe. Aziz ve Araz sözünü ikiletmediler. Odadan hızlı adımlarla çıktılar. Yalnız kalmıştık. Uras yavaşça doğruldu. Karnında bir acı hissetmiş olmalı ki hafifçe inledi. Hızla yanına gidip ona destek oldum. "Dikkatli olsana, karnından bıçaklandın. Hemen kalkma." Dedim sertçe. Onun gözleri ise yüzümde geziniyordu. Gözlerimi ona çevirdim. Ela gözlerinin içinde kayboldum. Bir süre boş boş bakıştık. O baktı, ben baktım. Sonra bakışlarımı kaçırdım. "Sen ne konuşmak istiyordun?.." dedim kısık bir sesle.

O ise sert bir ses ile cevap verdi; "Sana kaç dedim ben." Dediği şeye anlam veremediğimden boş boş baktım yüzüne. "Ne?" Dedim şaşkın ifademi gizlemeye çalışarak. Sert ifadesini ve sesini koruyarak devam etti; "Beni bulduğunda, "Kaç" dedim sana. Neden beni dinlemedin?!" Boş bakışlarımı sürdürdüm. Sonra kaşlarım hafifçe çatıldı. "Ne yapsaydım?! Seni orada göt gibi bırakıp ölümünü mü izleseydim?! Salak salak konuşuyorsun! Ölümden kurtardık seni!" Bakışları hafifçe yumuşadı. Dudakları iki yana kıvrıldı. "Birileri sinirlendi." Dedi alaycı bir tonla. Gözlerimi devirdim ve arkamı dönüp çıkışa doğru bir adım attım, fakat bileğimi tutmasıyla adımım yarım kaldı ve kendimi yine yatağın başında buldum. "Bana bak, hanımefendi..." diyecek gibi oldu ama sözünü kestim; "Adım İrem." Başını uslu uslu sallayıp sözüne devam etti. "Bana bak, İrem. Bir artık yabancı değiliz. Bana numaranı veriyorsun. Ve her zor durumda kaldığında beni arıyorsun. Bu sarhoş olduğunda olur, biri seni takip ettiğinde olur, ailenle kavga ettiğinde olur. Fark etmez. Ama aramak zorundasın. Başka seçeneğin yok." Şaşkın bakışlarımla boş boş gözlerine baktım. Yutkunup başımı salladım ve hastane yatağının baş ucundan telefonunu alıp numaramı girdim ve kendi telefonumda da kaydetmek adına bir kere çaldırdım. "Bitti." Dedim sakin bir ifadeyle. "Şimdi gidebilirsin." Dedi sert ses tonuyla. Başımı sallayıp odadan çıktım...

Bölüm : 28.10.2024 22:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...