2.BÖLÜM:HERŞEYİN BAŞLANGICI;
Sonunda sabah olmuştu Kayra Işılın üzerine kıyafetini giydirirken Larada çıkış işlemlerini yapmaya gitmişti.Ayla Hanım yetimhaneye,Tuğrult ve Dalya kafeye,Atlas ise kendi evine gitmişti...
Kayra bir yandan Işılı giydirirken bir yandanda sohbet ediyolardı."Maşam neden yemek yemedin?"demişti Kayra yumuşak bir ses tonuyla "Çünkü sen yoktun maşanın koca ayısına ihtiyacı var"demişti tok bir sesle Işıl. Kayra konuyu uzatmak istemiyordu ışılı giydirip saçınada 2 at kuyruğu yaptıktan sonra sonunda hastaneden çıkmışlardı ve arabaya binmişlerdi.Larada çıkış işlemlerini bitirdikten sonra arabaya oturmuştu...
Yol yarım saat sürmüştü ve daha yarım saatlik yolları vardı.Ama hiç konuşmamışlardı artık Lara sesizliği bozma işini üstlenmişti"Oof çok sıkıcısınız insan bir sohbet eder bi müzik dinler!"diye Kayrayı azarlamışçasına konuşmuştu.Kayra tepki vermeyince Işıl konuşmuştu "Kayra abla şarkı açarmısınn?" "Ama bizim şarkımız olsun" diyerek Laraya göz kırpmıştı aslında kırpamamıştı.Tabi Kayra Işıla kıyamayıp hemen açmıştı.Şarkı sözleri başlar başlamaz Lara ve Işık şarkıya eşlik ediyorlardı ama Kayra yol boyunca hiç konuşmamıştı...
Sonunda yetimhaneye ulaşmışlardı Kayra hemen arabadan inip Işılı kucağına aldı ve yetimhaneye girdiler ama girir girmez bahçedeki herkes Kayraya sarılmıştı fakat Kayra hiç modda olmadığı için sadece sarılmıştı.Işılı odasına bırakıp arabaya bindi ve eve doğru sürmeye başladı.Lara morelinin bozuk olduğunu anlamıştı ve hiç bulaşmamıştı çünkü Kayra bir YAY burcuydu ve fazlasıyla sinirliydi.Ona dokunulmasından yada temastan nefret ederdi özellikle morelinin olmadığı zamanlarda.Artık eve varmışlardı arabayı park edip içeriye girdiler Kayra,Laraya seslenerek duş alacağını haber verdi ve duşa girdi.Akmış makyajınımı söylesem yoksa iki gündür üzerinde olan kıyafetlerinimi ama garip bir şekilde kokusu hiç gitmiyordu.Kayra sıcak bir duş alıp beyaz uzun kollu krop altına ise geniş paça kot pantolon giydi.Makyaj masasına oturup sadece goz altını ve kapaklarını kapattı dudağına nemlendirici sürüp makyaj masasından kalktı,kahve tonlardaki dalgalı saçlarını serbest bırakıp odasından çıktı.
Laraya "lulum benim biraz işim var haberin olsun" dedi şişme montunu giyerken"Aşk kuşum eminmisin sen hiç yağmurlu zamanlarda çıkmazsın" diye uyarıcı bir ses tonu kullandı.Kayra erkek kardeşinin ölümü sonrası yağmurlardan,şimşekten,motorlardan,bordo renginden,havuzdan,kaçırılmaktan,karanlıktan hatta birinin ona GÜZELİM demesinden bile korkuyordu çünkü bunlar kardeşlerine ait şeylerdi...
Kayra,Laranın dediklerini düşünmek istemiyordu çünkü düşünürse çıkamazdı fakat Işılın hastalığından sonra biraz nefes alması lazımdı.Laraya"Düşündüm lulum sen bunları düşünme tamammı sadece dinlen"diyerek Larayın yanağına bir buse kondurup siyah çizmelerini giydi ve çıktı.Bugün yürümek istiyordu fakat bugün kalacağı dağ evi çok uzaktaydı bu yüzden sahile yürüyüp ordanda taksiyle gidecekti.Yol boyunca kendini şarkılara teslim ederek yürüyordu bu yüzden etrafında olup biten hiçbirşeyi görmüyordu.Bir anda arkasından iki tane adam kollarından tutarak arabaya bindirmeye çalışıyorlardı ne kadar bağırsada bugün cumartesiydi ve burada hiç kimse yoktu.kendini bırakmak istemiyordu fakat adamlar çok güçlüydü.Kumral olan adam elindeki gazlı bezi Kayranın burnuna tutmuştu ve bayıltmıştı...
Kayra yavaş yavaş kendisine gelmeye başlıyordu ama gazlı bez o kadar kuvetliydi ki gece yarısı kendine gelmeye başlamıştı.Gözlerini açtığında karşısında Atlas duruyordu ama bulanık olduğu için anlamamıştı gözlerini ovuşturarak netleştirmeye çalıştırmıştı ve gözünü açtığında yine Atlası görmüştü korkudan titremesine engel olamıyordu.Atlas korkutucu yanını çıkararak Kayraya sırıtıyordu,Kayra korkudan konuşamıyordu bile güçsüz olmak onun suçu değildi,korkak olmak onun suçu değildi,hiçbirşey onun suçu değildi.Atlas tok bir sesle"Beni gördüğüne sevinmedinmi yoksa!"diye soru sormuştu ama Kayra korkudan konuşamıyordu Atlas gitikçe sinirleniyordu"SANA SORU SORDUM"diyerek daha fazla sesini yükseltmişti.Kayra zorda olsa konuşması gerekiyordu ama ne diyeceğini bilmiyordu Atlas tekrardan sakin bir sesle"Beni gördüğüne sevindinmi sakar?" demişti Kayra ise sadece "B-benden ne istiyorsun?"diyebilmişti Atlas sırıttıktan sonra ciddi bir yüzle"CANINI" demişti.Kayra tekrardan ve daha fazla titremeye başlamıştı kulağına kardeşinin bağırışları geliyordu,ölüm anı attığı kahkaha geliyordu...
Kayra korkudan Atlasın yüzüne bakamıyordu ve bu Atlasın en neret ettiği şeylerden biriydi.Hemen Kayranın çenesinden sert bir şekilde çekerek yüzüne bakmasını sağladı "1. olarak konuşurken yüzüme bak,2. olarak bu gece bu karanlık odada kalacaksın"dediğinde Kayra hayır anlamında kafasını sallayınca Atlas çenesini daha sert sıkarak yüzüne yaklaştırdı"3. ve son bu kadar korkma en fazla canını alacağım"diyerek Kayranın çenesini sert bir şekilde yana ittirdi ve korumalarını dışarı çıkması için işaret verdi. Kayranın canı acısada hiçbirşey diyemiyordu Atlas, tekrar Kayraya dönerek "hadi sana iyi geceler" dedi ve tam dışarı çıkacakken Kayra tüm cesaretini toplayıp "Y-YA-YALVARIRIM BENİ KARANLIKTA BIRAKMA HER İSTEDİĞİNİ YAPARIM İSTEDİĞİN İŞKENCEYİ YAPARSIN HİÇ SESİMİ ÇIKARMAM NOLUR"diye yalvarmıştı Atlas ise "Zaten istediğim işkenceyi yapacağım ayrıca ses çıkarman daha zevkli yapıyo"diyerek göz kırpıp odadan daha doğrusu deponun kayıp kardeşi olan odadan çıktı ve adamlarına "kilitle kapıyı!"diye emir verdi.Kayra önce kilitlenen kapının sesini dinledikten sonra birbirine bağlı ayaklarını kendine çekerek kafasını ayağına yaslamıştı ve ağlamaya devam etmişti çünkü elinden sadece bu geliyordu.Sürekli kardeşi aklına geliyordu,Lara,Tuğrult,Dalya,Işıl onları düşünüp duruyordu özelliklede ışılı ya yemek yemesse o zaman ölebilirdi ve kendisi yüzünden olacağını düşünüyordu.Akıllı olup burdan kurtulması gerekiyordu ama o kadar zeki değildi fakat salakda değildi etrafına baktığında sadece siyah duvarlar,penceresiz duvarlar görüyordu bu yüzden uykusunu alıp sabah kaçmaya çalışacaktı.kafasındaki düşüncelerle beraber gözlerini yumdu ve uykuya daldı...
Rüyasında ölen kardeşinin acı dolu sesleriyle uyanmıştı gördüğü kabusun etkisi devam ederken bir yandan terden yüzüne yapışan saçlarını çekmeye çalışıyor bir yandanda kilitlendiği odanın açılma seslerini dinliyordu.Herzamanki gibi Atlas girmişti"OO macesteleri iyi uyuyabilmişmi?"diyerek sinsice sırıttı Kayra korkusunu yenmesi gerektiğini biliyordu ama korkak ve güçsüzdü.Yinede öyle görünmek istemediği için cevap vermişti"iyi uyudumda sabah sabah senin yüzünü görmek biraz can sıkıcı"demişti titreyen ama baş tutarcasına ama bu Atlasın hoşuna gitmişti dudağının kenarı hafif kıvrıldığında elini göğsünde birleştirerek"bakıyorumda ürkek kedi canlanmış".
Kayra göz devirerek "sabah sabah buraya gelmeni neye borçluyum?" diyerek sorduğu soruyun cevabını bir an önce almak istercesine Atlas ilk önce adamına Kayranın ayağını açmasını söyledi daha sonra Kayraya döndü ve" başka bir depoya gidiyoruz" dedi sert bir ses tonuyla "Burası iyiydi ya"diyen Kayra dünkü halinden eser bırakmamıştı en azından dışarıdan öyle görünüyordu."Bu halini sevdim sakar" diyerek odadan çıktı adamı Kayranın kolundan kalkması için tuunca Kayra sert bir çıkış yaparak "Bana elleme kukla kendim kalkmayı ve yürümeyi biliyorum!" diyince adam Atlasa baktı,Atlas bırak diye işaret verince adam bıraktı ve Kayranın arkasından yürümeye başladı.
KAYRA İNCİ;
-Atlasın evi çok büyüktü beni yönlendirecek birisi olmasa kaybola bilirdim yani o derece.Yürü yürü bitmiyordu artık sıkılmıştım ben ve sıkılmak aynı kelimeye bile giremezken sıkıldım ve Atlasla aynı hizaya gelerek"Nereye gidiyoruz,ayrıca bu kocaman evde nasıl kaybolmuyosun,yada şöyle söyliyim neden bu kadar büyük bir ev al-" daha cümlemi bitirmeden "bi dur be kızım ne kadar meraklısın"diye benden bıkmış bir Atlas vardı aslında bu işime yaraya bilirdi konuşmamla onu sıkıp beni bırakmasını sağlaya bilirdim çünkü çabuk sinirleniyordu...
Atlas kayrayı salona indirmiş ve yemek masasına oturması için gözüyle işaret etmişti.Kayra şaşkın bir şekilde"Ne yani şimdi sen bana kahvaltı etmemimi söylüyorsun?" diyince Atlas "Evet neden bu kadar şaşırdın"dedi ve yemek masasındaki sandalyesine oturdu arkasından yemek servis eden hizmetçiler yanında duran adamı ve daha birçok çalışanı ona hizmet ediyordu Kayra tek kaşını havaya kaldırarak"Yani ne bileyim izlediğim filmlerde yada dizilerde birisini kaçıran adam rehinesine yemek vermezde o yüden"
"AH APTAL SUSTA YEMEĞİNİ YE NİYE DİLE GETİRİYORSUN Kİ"diyen iç sesimle kavga ederken Atlas konuşmaya başladı"İzlediğin o filmlerin yada dizilerin sonunda kaçıran adam kaçırdığı kıza aşık oluyo ama""ne yani bizdemi birbirimize aşık olacağız"dedi ince ve cazip bir sesle "Allah korusun"diyen Kayraya "Allah neden korusun ama yakışıklıyım işte daha ne istiyorsun" dedi tekrardan ince bir sesle Kayra kahkaha attıktan sonra aniden yüzünü somurtarak "ben dış görünüşe değil canım adam olup olmamasına bakıyorum" dedi Atlas rahat tavrını bozmadan hatta sırıtarak oturduğu sandalyenin arkasına yaslanarak "Demek canınım ha " "off boşversene" dedi kayra gözünü devirerek
Kayra,Atlasın tam karşısındaki sandalyeye oturdu ve tabağına bir pankek alıp üzerine çikolata sürerek yemeğe başladı.Atlas,Kayraya "bombastic side aye"bakışı yaparak "Gerçekten ilk önce pankek ve çikolatamı yiyeceksin?" dedi hala aynı bakışı yaparak ama bilmiyordu ki bir masada çikolata varsa Kayra çikolatadan başka birşey yemezdi."Evet noldu ne yiyeceğimedemi karışacaksın!" dedi Atlası azarlamışçasına Atlas "yok da bari sakin ye her yerin çikolata olmuş" "doydum zaten" dedi elindeki son lokmayı ağzına atan Kayra.Atlas oturduğu sandalyeden kalkarak Kayrayı sandalyeden kaldırdı ve elindeki peçeteyle Kayranın dudaklarını narince sildi.Kayra önce donup kalmıştı daha sonra sakarlığı piste hızlı bir giriş yapmıştı ve üst üste düşmüşlerdi.Kayra önce anlamamıştı ama sonra dudaklarında bir sıcaklık hissetmişti ve kapalı gözünü açmıştı gördüğü manzara iki çift ela gözlerdi Kayra ne yaptığını anlayınca dudağını Atlasın dudağından ayırıp üstünden kalkmaya çalışmıştı ama mermerin kayganlığında tekrar Atlasın üzeride düşmüştü ve dudakları tekrardan Atlasın dudaklarını buluşmuştu.Bu sefer Atlas Kayrayı altına alarak "Ne dersin filmdeki çiftler gibi birleşecekmiyiz?"dedi Kayra sinirli bir şekilde "Hiç sanmam" diyen Kayra tam Atlasın altından çıkacakken içeriye Atlasın sağ kolu Boris içeriye girmişti ve Kayra,Atlasın altındaydı ah ne büyük utanç ama.Kayra hemen Atlasın altından yerde kendini kaydırarak çıktıktan sonra Borisin karşısına geçip "Sen bizi yanlış anladın sadece benim sakarlığım" diyerek hemen yukarı katta çıktı nereye gideceğinide bilmiyordu çünkü rehin alındığı gün sayısı daha birdi ve daha ilk günden neler yaşamıştı herhangi bir kapıyı açtığında şansına boş bir misafir odası gelmişti hemen kapıyı kapatıp misafir yatağına oturdu ve kızaran yanağını tutarak iç sesiyle konuşmaya başladı;
-"umarım seni kaçıran bir adama aşık olmuyosundur Kayra?"
-"yok yok olmuyorumdur değilmi?" "Ya daha dün beni kaçırdı"
-"kesin seni kendisine aşık edip sonra terk edecek"
-"değilmi sen fazla zekisin sana bir isim bulmamız lazım"
-"zekiyeye ne dersin?"
-"Harika derim"
Atlas ise Kayranın arkasından sadece kahkaha atıyordu.Boris,Atlasın yanına gidip "abi noluyo anladık flörtleşmeyi seviyorsun ama o senin rehinen" dedi uyarıcı ses tonuyla Boris Atlasın tam tersiydi yumuşacık ve tertemiz bir kalbi vardı Atlasın arkasını hep toplar başının belaya girmesini önlerdi."İyi ya işte onu kendime aşık edip sonra terk edicem daha fazla canı yanar"diyerek geçmişe gösterircesine kahkağasını çoğalttı "Atlas fazla değilmi" "Değil" "Tamam ama Aşkımın intikamını kızdan çıkarmamanı tavsiye ederim" Boris "Aşkım" diyince Atlasın kahkahası sönmüştü "Sana bidaha o kızın ismini ağzına alma demiştim demi Boris"dedi kızgın bir şekilde" Özür dilerim""Tamam sorun değil depoyu hazırladınmı?" "Hazırladım,adamlarda hazır" "Harikasın arabayıda hazırla geliyoruz" Atlasın moreli tekrar yerine gelmişti.Yukarı çıkarak odalardan Kayrayı aramaya çıktı.Evi büyük olduğu için hangi kapıya bakacağını bilmiyordu birkaç kapıdan sonra misafir odasının kapısını açarken arkadanda birisi kapıyı açmaya çalıştığını fark etti. Arkadakinin Kayra olduğunu anlayınca kapıyı sıkıca tutmuş ve Kayranın söylediklerini dinlemeye başladı...
Kayra artık odadan çıkması gerektiğini anlayınaca kapıya doğru ilerledi ve kapı kolunu indirdi ama kapı açılmıyordu bir küfür savurarak"niye açılmıyo bu salak kapı Atlasın kapıları ancak paslı olur zaten"dedi hızlı hızlı kapı kolunu indirirken bir anada kapı açıldı ve yere savruldu dirseğini yere sürtdüğü için canı acımıştı kapıya bakınca Atlas olduğunu gördü ve"Napıyosun arkadaşım orda" diyerek yerden güç alıp ayağı kalktı karşısında sırıtan Atlas"demek atlasın kapıları ancak paslı olur ha" diyerek Kayrayı kucağına aldı ve merdivenlerden inmeye başladı "Napıyorsun Atlas"" hiç sen" diyerek Kayrayı arabanın arka koltuğuna koyarak yanına oturdu önde oturan Borise "Gidebiliriz" dedikten sonra Boris arabayı sürmeye başladı.Kayra ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
-"ne yapmaya çalışıyorsun Kayra?"
-"Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum zekiye"
-"Ee onlara sormaya ne dersin"
-"Bu zeka sana fazla değilmi?"
-"EE adımın hakkını veriyorum"
"Nereye gidiyoruz?"dedi Kayra yüzünü Atlasa çevirerek "Sana özel bir yere" diyerek sırıttı Atlas.Kayra başını cama yaslayarak radyyodan gelen ses odaklandı.
"Üstüm başım altüst olmuşum bana verilen candan hesap sormuşum"diyordu şarkı tam Kayrayı anlatıyordu aslında kardeşinin ölümünden sonra fazla güçsüzleşmişti ve herşeye ağlayan ama dışarıdan mutlu görünen ve içinde mutsuzluktan fırtınalar kopan birine dönüşmüştü.Bir saatin sonunda yol bitmişti Kayra kendini müziğe odaklandırdığı için yolun nasıl geçtiğini anlamamıştı ısız bir ormanada boş duran bir depo vardı Boris arabayı durdurup indi.Atlasda inerek Kayrayı tekrardan kucağına aldı.Kayra irkilerek Atlasa baktı,Atlas kucağından indirerek"Yürü!" diye emir verdi.Kayra tekrardan titremeye başlamıştı deponun kapısına geldiğinde Boris kapıyı açtı ve Kayraya "gir"dedi Kayra dolu gözlerle ona bakıyordu ama Boris hiçbirşey yapamazdı.Atlas,Kayrayı iterek içeriye soktu içerisi dört duvardan oluşan orta boyda bi odaya benziyordu ama içinde zincir,kırbaç vb. aletler vardı kayra korkmaya başlamıştı .Atlas Borise "Çağır adamları"demişti sakin bir sesle.Ayakta donup kalan Kayranın omuzuna eline koyarak "Noldu sakar sabah cak-cak konuşuyordun korktunmu çen" diyerek kahkaha attı Kayra"Senden nefret ediyorum" diye bilmişti sadece tekrardan kahkaha atan Atlas "Duygularımız karşılıklı"demişti.
Adamlar depoya girmişti ve Atlasla tokalaşmıştı.Sarışın adam "Bugünkü sinir topumuz kim?" dedi Atlas eliyle ağlayan Kayrayı gösterdi sarışın adam" OO niye demedin kız diye ya hazırlanırdım" Atlas rahat bir tavırla "Sadece döveksiniz Eren" "AA ama ben eğlenmek istiyorum" diyerek kayrayın omuzuna elini attı ve yanağından makas aldı.Kayra sinirle Erenin elini çekip "Benden malmışım gibi bahsetmen hiç hoş değil"dedi.Eren sırıtarak "Ama öylesin Güzelim"dedi.Kayranın travmaları ortaya çıkmıştı
"GÜZELİM,GÜZELİM,GÜZELİM" bu ses zihninde sürekli tekrarlanıyordu elerini kulaklarına koyarak yere çöktü"Hayır hayır" diyerek sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu.Atlasın getirtiği diğer adam olan Ömer Kayrayı iterek yere düşürdü ve "Güzel eğlence" diyerek elindeki sopayla Kayranın beline vurmaya başladı Kayra bir yandan kardeşinin sesiyle bir yandanda beline vurulan sopanın acısıyla inliyordu Eren,Kayranın üstünü soymaya başladı ve iç çamaşırıyla bıraktı.Kayra hemen üstünü kapatmaya çalışırken Eren saçını çekerek yere yatırdı ve elinin tersiyle tokat attı Kayra acıyla bağırırken ormandaki kuşlar sesten uçuşmaya başlamıştı.Ağlamaktan şişen gözleriyle Atlasa baktı ve son gücüyle "N-Nolur yardım et" diyebilmişti ama Atlas sadece bundan keyif alıyordu.Kayranın yanına gidip yüzüne eğilerek"Emin ol benim acım senin acının 10 katına bedel"diyerek hızlıca Kayranın karnına bir tekme savurdu ve oturduğu sandalyesine geri dönerek Kayranın inlemesinden ve bağırışından zevk almaya başladı ve her duyduğunda kahkaha atıyordu.Kayra bacagını kendine çekerek her vuruşta inliyordu ve vücudu dayanamıyordu
-"DAYANAMIYORUM KAYRA"
-"DAYAN ZEKİYE DAYAN ZEKİ OLDUĞUN KADAR DAYANIKLIDA OL"
-"OLAMIYORUM OLAMIYORUM"
Kayra artık dayanamayıp bayılmıştı ama Eren ve Ömer hala vurmaya devam ediyordu Boris onları durdurup "Yeter artık Atlas kız bayıldı"diyerek Kayrayı kucağına aldı"Atlas,Kayra bayılınca kötü hissetmişti hemen arabaya binip sürmeye başladı.Kayra Borisin kucağında arka koltuktaydı Boris uyandırmaya çalışsada uyanmıyordu.Atlas son gaz eve sürmüştü Borisin kucağından alarak kendi odasına uzandırdı ve kendine özel doktorunu çağırdı...
Doktor muanesi sonrası fazla darbe aldığını ve bayıldığını söylemişti sadece dinlenmesi ve yemek yemesi gerekiyordu.Beş saatin sonunda Kayra yavaş yavaş gözlerini aralamıştı başında duran Atlasa bakmadan Borise dönüp "Neredeyim ben?" demişti Boris cevap vermeden Atlas atlamış"Benim evimde, benim odamda ve benim yatağımdasın"dedi Kayranın göz devirecek hali bile yoktu tekrardan Borise bakıp "Beni kendi odana götürebilirmisin?" dedi Boris bunun Kayraya daha iyi geleceğini bildiği için"Olur" demişti.Atlas inkar etsede bu sefer Boris ikna etmişti Kayrayı kucağına aldı ama Kayra hala iç çamaşırlarıylaydı utanarak başını Borisin göğsüne yaslamıştı.Boris utanmaması için üzerine ince bir bataniye örterek odasına taşıdı.Kayrayı yatağa bırakıp gidecekken kayra elinden tutarak"Arkadaşlarıma mesaj atarmısın?"dedi halsiz bir bakışla Boris,Kayranın çaresizliğini anlayınca Borisin telefonuyla Laraya yazdı.
"Lulum ben bir süreliğine dağ evime çıktım.Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı telefonumu yolda giderken düşürmüşüm galiba sana marketteki adamın telefonuyla yazıyorum Işılı hergün ziyaret et ve yemeğini yedir.Tutuma ve Dadamada selamımı söyle DİP NOT:tutum sakın beni aramasın yada merak etmesin ben iyiyim kafe size emanet"diyerek mesajı göndermişti ve hemen cevap gelmişti;"Ödümü kopardın aşk kuşum,kayboldun sandım.Merak etme Işıl bana emanet Tutunda seni şimdiden özlemiş"Kayranın yüzünde bir güneş doğmuştu tekrardan yazıp"Bende özledim onu ama beni aramasın olurmu tut onu"diyip tekrardan attı ve tekrardan anında mesaj geldi muhtemelen telefonun başında bekliyordu"Merak ertme sen dinlenmene bak biraz kafanı dinle seni seviyorum"kafa dinlemekmiş ne güzel dinledim ama."Bende seni Lulum"diyerek mesajları sildi ve telefonu Borise uzattı.Boris Atlasa hiç benzemiyordu acıma,sevgi,güler yüzlü ve daha birçok huyunu sayabilirdi onunla iyi anlaşacağını düşünüyordu .Kayra"Teşekür ederim" dedi Boris hafif tebesüm yapıp tam odadan çıkacakken "Şeyy son birşey daha isteyebilirmiyim?" dedi ve Borisin kolundan tuttu.Boris"Emrinize amadeyim leydim" demişti ve bu Kayranın aşırı hoşuna gitmişti "Rica etsem üzerime giyebileceğim herhangi birşey verebilirmisin?" bunları söylerken hala yatakta uzanıyor ve kıpırdıyamıyordu yüzü ve özel yerleride dahil heryeri çizilmiş,morarmış ve kızarmıştı."Olur sana kendi kıyafetlerimden veriyim" diyerek Kayraya odadaki giyinme dolabına gidip siyah kazak ve uzun gri pijama uzatmaştı ve "İstersen bir duş al" demişti fakat Kayranın içindeki zekiye onların daha doğrusu ismini bile ağzıma almak istmediği şahısın suyunu,yemeğini yada herhangi birşeyini kullanmaması gerektiğini söylüyordu ve Kayra onu dinleyecekti "Gerek yok" diyerek Borisin uzattığı kıyafetleri alıp Borisin çıkmasını bekledi.Boris Çıktıktan sonra bütün gücünü kullanarak ayaklandı ve iç çamaşırlarının üzerine kıyafetleri giyip tekrardan Borisin yatağına uzandı yastıktaki kokuyla beraber gözlerini yumdu...
Atlas,Kayranın yatağında uzanmamasını sinirlenirken birde üzerine Borisin yatağında yatmasına sinirleniyordu aslında olayları genişleterek baktığında haksız olduğunu biliyordu ama sonuçta o hem seri katil hemde mafyaydı haklı olsada,olmasada hep onun dediği oluyordu.Gece saat 09:00'a geliyordu.Boris bir işi çıkmış ve gitmişti,Atlas evdeki tüm işçileri bir haftalık izin vermişti.Kayra ise acılarıyla beraber yatıyordu Atlas,Kayranın yanına giderek kapıyı tıklatmadan direk odaya girdi.Kayra uyanmış fakat hiç ses çıkarmıyordu Atlas yanına gidip yatağına oturarak "Hadi ama daha ilk seferden böyle düşecekmisin Güzelim" Kayra "Güzelim" kelimesinden sonra gözünden bir damla akıttı bugün herkes ona o kelimeyi söylüyordu ama Kayra,Atlasa cevap vermemekte kararlıydı.Atlas sürekli bir şeyler tekrarlasada Kayra hareket dahi etmiyordu.Atlas artık dayanamayıp Kayranın kolundan tutarak yattığı yerden kaldırdı"Misafarirler geliyo kalkta birşeyler hazırla!" Kayra bıkkın bir şekilde "O kadar işçin varken neden ben?" dedi"Çünkü hepsi izi- yada ben öyle istiyorum" diyerek Kayranın üstündeki örtüyü çekti ve siniri bir şekilde Kayranın kıyafetlerine baktı siniri her yerden belli oluyordu "Noldu Borislemi flörtleşiyosun?" diyerek Kayranın kolunu sıktı "saçmalama istersen Boris benim-" diyerek duraksadı "Yada sanene hesap vermek zorunda değilim" diyerek kolunu Atlastan kurtardı ve mutfağa girdi tabiki arkasındanda Atlas "önce yüzünü kapat ve renk ver" diyerek tezgaha yaslandı "Niye biricik arkadaşların bir kadına zarar verdiğini bilmesinmi ama" diyerek dudağını büktü.Atlas sırıtarak "yok ondan değil iskelet gibi duruyorsunda" diyerek içerideki kocaman kanepeye oturdu.Kayra sinirli bir şekilde Atlasın yanına giderek "makyaj malzemen varmı?" diyip kolarını birbirine sardı"yani birkaç şey var" "Birkaç şey? nerdeler?" diyerek tek kaşı havada şekilde Atlasa odaklanmıştı "Noldu kıskandınmı?" diyerek Kayranın gözlerinin içine baktı Kayra "Çook" "O kadar kıskandımki kendimi yerden yere vuracağım o derece" diye dalga geçti Atlasla " üzülme Birgün oda olur matmazelim" diyerek dudağının kenarını kıvırdı.Kayra göz devirerek malzemelerin yerini öğrendi ve lavaboda makyaj yapmaya başladı.İlk morluklarını kapatı sonra renk vermeye başladı.Maskara,eyeliner,beyaz göz kalemi, 203 numara dudak kalemi ve son olarak kirazlı nivea sürerek makyajını bitirdi.Malzemeleri yerine koyup mutfağa gitti ve gün tabağına benzer tabak hazırlamaya başladı...Tam işi bitmişti dinlenmek için Borisin odasına gidecekken kapı çaldı"harika zamanlama ama" kapıyı açıp misafirleri içeriye aldı.
Atlas,Kayraya göz hareketleri yaparak yanlış birşey yapmamasını söylüyordu.Kayra ise yüzüne bile bakmıyordu misafirlerin yanına giderek "Yemeklerinizi şimdimi arzu edersiniz yoksa önce içeceklermi" diyerek ne diyeceklerini beklemeye başladı.Tamıtamına 4 kişilerdi ikisi kız diğer ikisi erkekti sarışın çocuk "Valla ben kurt gibi acıktım ilk yemek olsa süper olur"" bu arada sen yenimi geldin?" diyerek Kayraya baktı Kayra profesiyonel şekilde "emiriniz olur"" bu arada yeni geldim" diyerek önlerinde eğilip mutfağa ilerlemeye başladı