Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Ahmak ıslatan derler...

@kitapruhuzayda

Uykusuzluktan şişen gözlerimi ovuşturdum. Dün gece o kadar geç yatmıştım ki sabahın yedisinde uyanmak bok gibi hissettirmişti. Yatağın içinde dönmekten saçlarım kuş yuvasına dönmüş, soğuktan vücudum ise buza dönmüştü. Oflayarak çantama tıktığım dosyalarla birlikte Odamdan dışarıya çıktım. Ev halkı uyuduğu için sessizce askılıktan aldığım yağmurluğumu üstüme geçirdim. Ayakkabılarımı da giyindiğim gibi kendimi apartmandan dışarıya attım. Hava hafiften çiseliyordu, şiddetli değildi. Kulaklıklarım takarken telefonumun kilidini açtım. Ekranda bir bildirim vardı.

0555182**:

Gün aydı, yapraklar yavaştan kızıla dönmeye başladı. Bu yağmurun adını biliyor musun? Ahmak ıslatan derler... Fenadır. Şemsiyeni almayı unutma olur mu?

Adımlarım okuduğum her satırla yavaşladı. En sonunda ise durdu ve gökyüzüne kaldırdığım başımla, yüzüme damlayan yağmur damlalarıyla bakıştım. "Ahmak ıslatan mı?" Kimdi bu ya? Kafamı karıştırıp duruyordu. Daha fazla dayanamayarak mesaj kısmına tıkladım.

Siz:

Ne ayaksın sen yahu? Kimsin sen kardeşim!

Vallahi sinirden kudurmuştum. Dün gece onun yüzünden uyuyamamıştım zaten. Sahahın köründe derse yetişmeye çalışmam da çabası...

Tramvayın durağına yanaşmışken hızla kartımı okutup bankların olduğu alana koştum. Islanmıştım! "Ahmak yağmurmuş!" Sensin ahmak!

Kulaklarıma dolan Emre Fel'in sesiyle sakinleşmeye çalıştım. Günümün daha fazla kötü geçmesine izin veremezdim. Telefonuma düşen bildirim sesiyle gözlerimi devirdim.

0555182**:

Islandın değil mi? Ondan bu sinirin.

Siz:

Senden ötürü benim sinirim. Kimsin diyorum, nereden buldun numaramı?

Mesajı gönderip telefonumu cebime koydum. Gelen tramvaya binip bulduğum boş koltuğa bıraktım kendimi. Uykusuzluktan ağlayacaktım şimdi!

0555182**:

O zaman uykusuzluktandır?

Ya sabır, ya sabır, ya sabır...

Loading...
0%