@kitapruhuzayda
|
Okul çıkışı doğruca eve gelmiştim. Ali'yi bugün hiç göremediğim gibi o da ne aramış ne de mesaj atmıştı. Büyük ihtimalle nişanlısıyla vakit geçiriyordu. Bu durumu umursamayarak çalan telefonumu yanıtladım. "Efendim anne?" derken cevap vermesini bekledim. "Vardık biz, haberin olsun." dediğinde rahat bir nefes aldım. Evden fazlasıyla uzaktaydılar. "Halam daha iyi mi?" Gün içerisinde gelen haberle birlikte apar topar memlekete gitmişlerdi. Halamın sağlık durumu pek iyi değildi. Bu durum babamı kötü etkiliyordu. Annemin ise umurunda olduğunu hiç sanmıyordum. "Bildiğin gibi," derken sesi düzdü. "Kapıyı kilitlemeyi unutma." Kapatmadan önce devam etti. "Aklın başında olsun!" Telefonu sinirle çalışma masama bırakırken hızla oturduğum yerden kalkarak dolabıma yöneldim. Bu gece hiçbir şey düşünmeyecek ve hiçbir şeyi umursamayacaktım. Nasıl olsa geri dönüşleri yarın akşamı bulurdu. Bu yüzden kafam rahat bir şekilde şu kısıtlı zamanımı en anlamlı şekilde değerlendirmek istiyordum. Askılıktan aldığım siyah elbiseyi üzerime geçirirken aynanın karşısındaydım. Elbisenin kolları kısa, boyu ise diz altımda bitiyordu. Kalıbı vücudumu çok güzel bir şekilde sararken yandaki yırtmacı elbiseye seksi bir tavır katıyordu. Saçlarım dalgalıydı sadece elimle düzeltip hafif bir makyajla yüzümü renklendirdim. Saat sekize gelirken daha fazla vakit kaybetmeden odamdan dışarı çıktım. Aklımda sadece Kağan vardı. Ona gitmek istiyordum. Bu delilik miydi yoksa akıl almaz bir şey mi emin değildim. Ama ne olursa olsun onun yanında olmayı istiyordum. Evin anahtarlarını alarak yukarıya çıktım. Zile basarken ellerim titriyordu. Kağan kapıyı açıp şaşkın bir yüz ifadesiyle bana baktı. Üzerinde rahat kıyafetler vardı. "Işıl?" derken şaşkınlığı sesine de yansımış gibiydi. "İyi akşamlar, müsait miydin?" diye sordum. "Evet." derken beni içeriye davet etmemesi utanmama sebep olmuştu. Bu hissi yaşadığım için midem bulandı! "Yardıma geldim." dediğimde bundan vazgeçmeyi düşünüp geri dönmek istedim. Ama buraya kadar gelmişken vazgeçmek istemiyordum. "İyi yapmışsın." deyip ayakkabılarımı gösterdi. "Temizlik yapıldı." Mesajı aldığım gibi gülümseyerek ayakkabılarımı çıkarttım. Onu takip ederken koridorda ilerliyorduk. Eşyalar birkaç gün öncesine göre daha derli topluydu. "Hafiflettim baya." "Fark ettim, çok güzel olmuş." derken salona varmıştık. Koltuğa kendimi bırakırken bana bir şey içip içmeyeceğimi sorduğunda tüm odak noktam oydu. Yüzündeki keskin kıvrımları dikkatimi dağıtıyordu. Sanki ne kadar bakarsam bakayım doyamayacak gibiydim. "Işıl?" Sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp, "Alkollü bir şeyler varsa iyi olur." dedim. "Bakmam gerek." dediğinde mutfağa doğru ilerleyişini izledim. Daha sonrasında ise dikkatimi önümdeki sehpanın üzerindeki kağıtlara verdim. Bir dava üzerinde çalışıyordu. Yüklü bir tazminat davasıyla ilgiliydi. Alınmış birkaç not ve davacının bilgileri vardı. Kağan'ın almış olduğu notu parmaklarımın arasına alarak el yazısını inceledim. Davacı Murat Yıldırım, 2021/4088 numaralı dosya da sunmuş olduğu 23.03.2021 tarihli savunma dilekçesinde, müştekili olarak görev yapan dosyamızda müştekisi İsmail Çelebi hakkında... Devamını okuyamadan Kağan ayak ucumda belirmişti. "İlgini çekti mi?" Elindeki birayı bana uzattı. "Asla." derken birayı alıp devam ettim. "Benim ilgimi yasaklar çeker," alkollü içkimden birkaç yudum alarak devam ettim. "Adalete inanmıyorum." Yanıma otururken gülümsüyordu. Onun bir şey içmeyişi dikkatimi çekmişti. "Yanında bir avukat varken böyle konuşmamalısın." Omuzlarımı silkip koltukta rahat bir pozisyon yakaladım. "Seksi sever misin?" diye ansızın bir soru yönelttim ona. "Fazla açık sözlüsün." dediğinde, "Genelde öyleyimdir." dedim ona doğru yaklaşırken. "Ama sorumun yanıtı bu değil." Vakit kazanmak istercesine ellerini saçlarından geçirip o da bana doğru yaklaştı. "Ben sadece sevdiğim kadınlara dokunurum." Elimdeki birayı dava dosyalarının yanına bıraktım. "Sana bir ilki yaşatabilirim." "Korkmuyorsun değil mi?" derken devam etmesini bekliyordum. "Canını yakabilirim." Oturduğum yerde iyice doğruldum. Yüzüne doğru yaklaşırken ona korkmadığımı göstermek istiyordum. Dudaklarımı dudaklarına bastırmak üzereyken buna izin vermeyip beni durdurdu. "Bu dudaklar daha önce birini öpmedi, üzgünüm." dedi. Şaşırsam da kırılmış hissediyordum. Üstelemeyerek geri çekildim. Aniden ayağa kalkıp bana elini uzattı. Uzattığı elini tutmak için tereddüt etsem de kısa bir bekleyişin ardından elini tutup ayağa kalktım. Parmakları nazikçe tenimi okşuyordu. Bizi banyoya doğru götürürken, "Seni temizlemek istiyorum" dedi. Benimse bu söylediğiyle nutkum tutuldu.
|
0% |