Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. BÖLÜM

@kitapruhuzayda

Ben, Işıl Özkaya.

Beş katlı bir apartmanın üçüncü dairesinde ailemle yaşıyorum. Onlarla yaşadığım için mutlu olmadığım gerçeğini es geçersek, yeniliği reddeden ve basit bir yaşama tutunmaya devam eden bu aileye sahip olmamdan kaynaklanan sorunlara ayak uydurmaya artık alışmıştım. Anlaşılacağı üzere ben onlardan çok farklıydım.

Özkaya soyadına sahip tek çocukları olan ben, şimdilerde on sekiz yaşında genç bir kadındım. Bir yıl geç yazıldığım okul maceramdan sonra, lise son sınıf öğrencisiydim. Küçük yaşlarda kasaba gibi kırsal bir alanda yaşadığımızı hatırlıyordum. Ta ki bu durum büyük dedemin üst mevkilerde söz sahibi olmaya başlamasıyla birlikte değişmişti. Babama bulduğu işte soyadımız büyük bir ün kazanmıştı. Ve bu durum onlar için takdire şayandı. Sonrasında ise olaylar hızla gelişmişti. Babamın para kazanmasıyla birlikte annemle beni yanına aldırmıştı. Böylece elimiz kolumuz rahatlamış, şehir hayatına adım atmış olduk. Çok detaylı olmasa da hatırladığım şeyler bunlardı ama tek sorun annemin o köy hayatından bir türlü kurtulamamasıydı...

Ben onlara hiç benzemezdim. İstediğim şeye sahip olmak için müthiş bir arzu duyuyorsam eğer ona kavuşmak için birinin yardımını beklemez, tırnaklarımla kazıdığım hayatıma adım adım ilerlerdim. Ben, bu apartmanın dışındaki hayatıma aşıktım...

"Kapat şu perdeyi!" Annemin otoriter sesiyle birlikte düşüncelerimden sıyrılıp kendime gelirken somurtarak dediğini yaptım. "Kendini göstermeye meraklı olduğun kadar evine de bir katkın olsa keşke Işıl Hanım," diye söylenirken ellerindeki ıslaklığı nakışlı havlusuyla kuruladı. "Katkım olsa görüyorsun sanki..." Mutfaktan yemek kokuları gelmeye başlamıştı. "Kedi gibi mırıldanma içine," deyip devam etti. "Kalk da şu kapıcıyı çağır gelsin sende bir işe yaramış olursun." Annemi başımla onaylarken oturduğum koltuktan kalkarak kapıya doğru ilerledim. Yanındaki askılıktan ince hırkamı alarak üzerime geçirdim. Sırf olmayan huzurumu kaçırmak için yapmıyorsa bunu bende Işıl değildim. Sinirle kapının önündeki spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Kapıyı sertçe kapatırken asansör olmadığından merdivenleri tek tek inmeye başladım.

Ali en alt katta oturuyordu. Kapısının önüne yaklaşırken derin derin nefes alıp verdiğim gibi birkaç kez zile bastım. Kısa bir bekleyişin ardından açılan kapıyla birlikte onu hızla geriye doğru iterken kendi bedenimi de onunla birlikte eve sokup karşımdaki adamın dudaklarına yapıştım. "Fazla vaktim yok," derken onu öpmeye devam ediyordum. "Annem, seni çağırıyor."

Ali, ardımdan kapattığı kapıyla birlikte sırtımı sertçe kapıya yaslayıp ellerini kalçalarıma doğru indirdi. "Seni bu kadar kolay bırakmam," dediği gibi kalçalarımın hemen yanında bulunan bileğimi tuttuğu gibi peşinde sürükledi bedenimi. "Bir yalan uydurursun." dediğinde bedenimi hiç tereddüt etmeden dağınık yatağın üzerine bıraktı. Üzerimdeki pantolonu hızla bacaklarımdan sıyırırken zemine inişini seyrettim. Ali, bacaklarımı ayırırken heyecanlanmıştım. Vakit kaybetmeden kendini üzerime yaslayıp içime gömüldü. Ona inleyerek karışık verirken zevkten dört köşe olduğu belliydi.

Bu alışkanlığın çok üzerinde bir duyguydu...

 

Loading...
0%