Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17. BÖLÜM

@kitapruhuzayda

Kağan hiçbir şey söylemeyerek arabayı yeniden çalıştırdı ve böylece arkamızdan gelen korna sesleri de kesilmiş oldu. Onu gerçekten anlayamıyordum. Daha birkaç gün öncesine kadar tanımadığım bu adam ne olmuştu da birdenbire hayatımın merkezine yerleşivermişti? Burada kızılması gereken kişi ben miydim o mu? Neler oluyordu böyle?

Sinirle arkama yaslandım. Neden onunla gelmeyi kabul etmiştim ki! Kim bilir başıma ne işler açacaktı. Kahretsin! Bu akşam annemler geliyordu. Zamanında evde olmazsam kıyamet kopardı. Sıkıntıyla başımı cama yasladım. Yol boyunca Kağan'a bir kere bile bakmamış tek bir kelime etmemiştim. Yol giderek uzuyordu. Merkezden epeyce uzaklaşmıştık. Nereye götürüyordu bu adam beni?

Araba yavaşlamaya başladı. Bir arazinin içerisine girmiştik. Bazı evler yapım aşamasındaydı. Bense daha fazla dayanamayıp Kağan'a döndüm. "Neresi burası?" derken bana aldırmayıp kemerini çıkartarak arabadan indi. Bagaja doğru ilerlerken bende kemerimi çıkarmış ayak ucumdaki çantamı alarak peşinden gitmiştim. "Sana diyorum duymuyor musun?" Etrafıma daha dikkatli bakınırken, "Neden geldik buraya?" deyip dikkat kesildim. Bir anlığına tanıdık gelen bu yere kaşlarımı çatarken aklıma babamın sorumlu olduğu proje geldi. Bu proje onun için çok önemliydi. Bu yüzden bize anlatırken her zaman heyecanlanıyordu. Bense onun heyecanına ortak olmuş, kendimce fikirlerimi sunmuştum. Projeyi yakından takip etmiş inşaat aşamasındaki evlerin görsellerini renklendirmiştim. Çalışırken ona yardım etmeyi, bir konu hakkında tartışmayı ve onunla birlikte bu tür projelerde yer almayı çok severdim. "Burayı nereden bilebilirsin ki?" diye farkında olmadan sorarken Kağan elindeki poşetlerle bagajı kapattı. "Burayla bir bağın mı var?" derken o da şaşırmıştı. "Bu arazi babamın üstlendiği bir projeydi." dedim. Oysa bunu derken aslında şaşırmadığını bunu zaten bildiğini o ân anlamıştım...

"Hani avukatlar daha iyi evlerde yaşarmış ya," Önümde ilerliyordu. "Seni dinlemeye karar verdim." Peşinden gidiyordum. Ona yardım etmek için evine gittiğim günü hatırladım. Çok değil birkaç gün öncesi...

"Ve sende babamın yapmış olduğu evlerden birini mi tercih ettin?" derken adımlarım duraksadı. "Senin derdin ne be?" Sesim yükselmişti. Kağan bana doğru dönerken, "Farkında olmadığımı mı sanıyorsun yoksa karşında aptal bir kadın olduğunu mu?"

"Işıl," Onu durdurdum. "Benimle ilgili tüm bu bilgilere nereden ulaşıyorsun? Ben senin avukat olman dışında hiçbir şey bilmezken sen nasıl oluyor da hakkımda bu kadar çok şey biliyorsun?"

"Avukat olduğuma bu kadar eminsin yani?" derken ciddi miydi yoksa gerçekten benimle dalga mı geçiyordu bir an idrak edememiştim. Bu bilinmezlik başımı döndürürken tutunacak yer aradım. "Sana gerçekten inanamıyorum." Kağan beni tutmak için atıldığında buna izin vermeyerek kollarından kurtuldum. "Avukatım. Hatırlarsan eşyalarımı birlikte yerleştirmiştik." dedi ve devam etti. "O kadar dosyayı senin gözünü boyamak için koymadım ya o eve." Ve hızla ilerleyip poşetleri yere bıraktı.

"Sana soru sormayı yasaklıyorum." derken kapıyı açtı. "En azından bir süre." İçeriye girerken birkaç poşeti almam için bana bıraktı. Onları alırken yaşadıklarıma inanamıyordum! İçeri girip ayağımla kapıyı kapattım. Evin içerisi gün ışığıyla aydınlanırken Kağan'ı takip ettim. O sırada telefonum çaldı. Elimdekileri masaya bırakıp çantamdan telefonumu çıkardım. Ekrana bakarken Kağan, "Kim arıyor?" diye sordu. Bense, "Serap deyip telefonu sessize alarak çantama geri bıraktım. Üzerimdeki montu çıkartırken Kağan, "Yalan söylüyorsun," dediği gibi devam etti. "Arayan kişi Ali'ydi."

"Akıl okuma gibi yeteneklerin var ise söyle de bileyim!" Öfkeyle solurken, "Yok, sadece işim gereği insanları iyi analiz edebiliyorum." Elimdeki montu birkaç adım ötemdeki koltuğun üzerine kendimle birlikte bıraktım. "Karnım aç, umarım iyi yemekte yapabiliyorsundur." derken başımı koltuğun gerisine yasladım. "Kendime gelmem için daha çok içmem gerekli!" diye sinirle solurken bu yaşadıklarıma gerçekten inanamıyordum.

 

Loading...
0%