Yeni Üyelik
21.
Bölüm

20. BÖLÜM

@kitapruhuzayda

Gecenin karanlığı iyiden iyiye sokaklara dökülmüştü. Kağan temkinli adımlarla odaya girerken perdeyi sertçe kapatıp ona döndüm. "Aklımın ucundan bile geçmezdi." derken karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Kağan devam etmemi bekliyor gibiydi.

Öyle de yaptım.

"Babamın, patronunun oğlu olabileceğin!"

Gözlerim yorgunluğa boyun eğip kapanmamak için direniyordu. Kağan elindeki kadehlerden birini bana uzattığında hızla elinden alıp içmeye başladım.

"Seni ilk nasıl tanıdım biliyor musun?" diye sorduğunda bir cevap beklemediğini biliyordum. Devam etmesi için bekledim. Çünkü gerçekten merak ediyordum. "Babanın sunduğu bu projede, çok fazla söz sahibi olduğunu öğrendim." Bir süre karşımdaki varlığını inceledim. "O zaman on altı yaşındaydın." Bunu dediğinde yüzünde garip bir gülümseyiş fark ettim. Atılarak, "Beni iki senedir tanıyordun yani?" diye sorduğumda kısaca, "Evet." dedi.

İçkisinden bir yudum alırken, "Bu süre zarfında seni hiç görmedim." deyip devam ettim. "Bir sebebi olmalı."

"Gerek yoktu." dediğinde sinirle ayaklandım.

"Öyleyse ne değiştirdi kararını?!"

"Fazla cesur oluşun."

Dalga geçtiğini düşündüğüm saniyelerde istemsizce vücuduna kaydı gözlerim... Karşı konulmaz bir çekime teslim olmak üzereydim.

Ve bu çok garip bir histi...

"Bu yeterli bir seçenek değil."

"Doğru." dediği ân o da ayaklanıp bana yakın bir mesafede durdu. "Farklısın Işıl, yaşıtların gibi değilsin." Boynundaki damarlar gerilirken onlara dokunmak istedim. "Toplumun dışladığı her şeyi yapmak istiyorsun, yıkıp dağıtmak değil de kökünden kopartmak istiyorsun." Çok garip bir ândı... "Bilmiyorum belki de seni daha derinden tanımak istememin sebebi budur."

Hayatımda hiç aşık olmamışken gerçek sevginin bile var olup olmadığı sorguladığım her günün aksine şu saniyelerde hissettiğim şey çok farklıydı. Karşımda daha bir haftadır tanıdığım bir adam, bana beni anlatırken ben onun baktığı pencereden bakamıyordum. Çünkü Kağan'ın belleğinde yılların biriktirdiği bir geçmiş vardı. Bense geleceğe emanet ettiğim bilinmezliğimle yaşamayı severdim bu hayatı...

Elimdeki kadehi pencerenin kenarına bıraktım. Üzerimdeki kazağı çıkartıp Kağan'ın omuzlarından tutarak onu yeniden koltuğun üzerine oturması için ittim. Sorgulamadan bana itaat etti. Oturduğunda yüzüne doğru eğildim. Eğildiğim için göğüslerim dolgunlaşmıştı. "Benden saklayacak bir vücudun kalmadığına göre gözlerimi bağlamadan sevişebilir miyiz?" Şaşkındı. Bunu benden beklemediğini tahmin edebiliyordum ama ne yazık ki bende kendimden beklemiyordum. "Buna emin misin?" diye sorarken gözleri göğüslerime kaydı. Kağan'ın kucağına otururken elinde olan kadehi alarak son damlasına kadar içip boşluğa bıraktım.

Tok bir ses yankılandı.

Bu gece her şeyi unutmak istiyordum. Her şeyi unutmak ve sadece bu ânın tadını çıkarmak istiyordum.

Zamanla tenine sinen yara izlerine dokunan parmak uçlarım onda büyük bir etki yaratmıştı. "Bu gece farklı olsun istiyorum." dediğim an, "Bu gece sen nasıl istersen öyle olsun." diye karşılık verdi bana. Bense ilk kez bu gece çok farklı olsun istiyordum. "Birlikte nefes alalım," derken ona mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştım. "Bir kadınla sevişiyormuşsun gibi değil de kadınınla sevişiyormuşsun gibi dokun bana," dedim dudaklarına dudaklarımı bahşetmeden hemen önce. "Bu gece istediğim sadece bu." dedim.

 

Loading...
0%