Kağan, ona bahşettiğim dudaklarımı tereddüt etmeden kabul ederken kendimi ona daha çok bastırdım. Bu geceyi hiçbir şey düşünmeden sabaha kavuşturmak istiyordum. Ve bunu yaparken aynı zamanda da Kağan'la sevişmeyi istiyor, kolları arasındaki bedenimi gevşetmek için büyük bir istek duyuyordum.

"Beni yatağa götür." diye fısıldarken Kağan yüzüme düşen saç tutamlarını geriye savurdu. "Seve seve." deyip bedenimle birlikte ayağa kalktığında bacaklarımı Kağan'ın beline sardım. Birkaç adım sonrasında ulaştığımız yatağa bedenimi sırt üstü yavaşça bırakırken kollarımı boynundan ayırmayıp dudaklarını öpmeye başladım. Onu öperken kendimi iyi hissediyor ve daha fazlasını arzuluyordum. Kağan dudaklarımızı ayırırken, "Bana ne yapıyorsun böyle Işıl?" deyip gözlerimin içine baktı. "Ateşle oynuyorum, alevleri nef'sime dokunsun diye."

Bu söylediğim onda büyük bir etki yaratmış gibiydi. Kağan boynundaki ellerimi bedeninden ayırıp dizlerinin üzerinde doğruldu. O ân vücudundaki izler daha bi belirginleşmişti. Pantolonumun düğmelerini açarken, "Kağan Bey, burada mısınız?" deyip kendine gelmesi için gülümsemeye çalıştım. Ansızın, "Işıl," deyip yüzüme doğru eğildi. "Bunu gerçekten istediğine emin misin?" diye sorduğu an yüzümdeki aptal gülümsemeyi silip, "Kağan ilk kez birisiyle birlikte olmuyorum." dedim.

Oysaki bunu zaten biliyordu.

O ise, "Bu geceden sonra birisi olarak kalmayacağımı da sen bil öyleyse!" deyip hızla pantolonumun bel kısmından tutarak sert kumaşı bedenimden ayırdı. Bu dediğine kafa yorabilirdim ama şu an istediğim düşünmek değil Kağan'la birlikte olmaktı.

İç çamaşırlarımla kalmıştım. Kağan kendi kıyafetlerini çıkartmak için yeniden doğruldu. Tamamen çıplak kaldığında ise izlerin, kasıklarından bacaklarına doğru uzandığını fark ettim. Sanki hiç sonu gelmiyordu... Gözlerimi yüzüne çevirdim. Beni dikkatle izliyordu. Vereceğim tepkiyi merak ediyor gibiydi. Ama bu gece ona bu hazzı yaşatmayacaktım.

"Bir kadın nasıl sevilir bilmiyorum." dediği an, "Daha iyisini duymaya ne dersin?" deyip devam ettim. "Bir insan, bir insanı gerçekten sevebilir mi asıl bilinmesi gereken bu."

Kağan, ''Öyleyse bunu seninle öğrenmek eğlenceli olacak.'' dediği gibi altımdaki iç çamaşırı çıkartıp, ''Asıl eğlenceli olan bu olacak.'' deyip kontrolü ele aldım. Dizlerimin üzerinde doğrulup Kağan'ı omuzlarından ittiğim gibi yatağa sırtüstü düşmesini sağladım. Üzerimdeki tüm yorgunluk uçup gitmiş geriye arzuyla sevişmeyi bekleyen bir kadının o güçlü duruşu kalmıştı. Bacaklarımı açarak Kağan'ın üzerine oturdum. Bu hareketimle erkeksi bir inleyiş kulaklarıma dolduğunda çarptıkça gülümseyerek ona karşılık verdim.

''İşte istediğim bu.'' dediğinde, ''Daha fazlasını istemeye hazır ol.'' dedim ve penisini içime almadan üzerinde hareketlenmeye başladım.

Ellerim Kağan'ın sırtına doğru kayarken tırnaklarımla tenini ele geçirdim. Pürüzlü teni parmak uçlarıma tadılmamış bir zevki yaşatırken inledim. Kağan, ''Siktir.'' diyerek karşılık verip, ''İçinde olmak istiyorum.'' dedi. Bense bunu seve seve kabul ederek penisini nefes nefese içime kabul ettim. Kağan belimden tutarak yeniden beni yatağa sırtüstü yatırmadan önce, ''Böylesi daha iyi.'' diyerek git gellerini arttırdı. Ayırdığı bacaklarımı güçlü kollarıyla sıkmaya devam ederken dudaklarımı ısırıp inledim.

Kağan'ın içime her girişiyle daha fazlasını isteyerek, "Daha hızlı!" diye bağırdım.

Üzerime doğru eğildiğinde yavaşlayarak, "Duyamadım?" dedi. Bense çok iyi duyduğuna yemin edebilirdim. Altında kıvranmaya devam ederken, "Ne demiştin?" dediğinde yüzüne nefretle baktım.

Resmen beni sınıyordu!

"Beni daha hızlı sikmeni istiyorum!" derken her bir kelimeyi vurgulamayı ihmal etmemiştim. O ise istediğini almış olmanın verdiği hazla hızlandı. Defalarca kez içimde sertçe gidip gelmeye devam etti.

Göğüslerimi avuçladı, dudaklarımı ısırdı, boynumdan göğüs kafesime doğru öperek beni dünyanın en mutlu kadını yaptı. Bi süre kendimi tamamen ona bıraktım. Gözlerim istemsizce kapandı. Ama bu tamamen verdiği zevktendi. Kendimi daha önce hiç böylesine iyi hissettiğimi hatırlamıyordum.

Nefes nefese, "Gelmek üzereyim." dediğinde parmak uçları dudaklarımın kıvrımındaydı. Güçle, "Bende öyle." dedim. Her ikimizde gelmeye hazırdık. Son kez içime girdiğinde her ikimizde inleyerek boşaldık.

Kağan kendini üzerime bıraktı. Rahatlamış hissederken ellerimle nemli saçlarına dokundum. Terlemiş teninin tenime değişi hoşuma gitmişti.

Dudaklarını iki göğsümün arasına değdirip, "Sanırım," derken bu kez dudaklarını daha aşağıya kaydırdı. "Herhangi bir kadını değil," Biraz daha aşağıya indi tam kasığımın olduğu yere denk geldiğinde dudaklarını son kez oraya değdirmeden önce, "Seni sevebilirim." dedi.