Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. BÖLÜM

@kitapruhuzayda

Bugün haftanın ilk günüydü. Dolayısıyla okula gitmem gerekiyordu. Hazırlanmam çok uzun sürmemişti. Hızla okul kıyafetlerimi giyinmiş ve saçlarımı taramıştım. Hafif sarıya çalan saçlarımı açık bırakarak omuzlarımdan dökülmelerini sağladıktan hemen sonra biraz da parfüm sıkmıştım. Son olarak dudaklarımın rengine yakın olan bir ruj sürüp kimseye görünmeden evden çıkmayı başarmıştım.

Annem genelde geç yattığı için erken kalkmıyordu babam ise çoktan işe gitmiş oluyordu.

Merdivenleri yavaş yavaş inerken aklımda bugün yapmam gerekenler dolaşıyordu. Ve yapılması gerekenler arasına dünden beri aklımı kurcalayan şu takım elbiseli adamın kim olduğunu bulmayı da not etmeyi es geçmemiştim.

Son kata ulaştığımda Ali'de evden çıkıyordu. Karşılaştığımız ân merdiven boşluğundan yukarıya doğru baktım.

Kimse görünmüyordu.

"Dün aradım açmadın," derken evin kapısını kilitliyordu. "Bir sorun olmadı değil mi?" Ona başımla olumsuz anlamda yanıt verirken, "Olmadı." dedim hızla. Ali kilitlediği kapının anahtarlarını cebine koydu.

"Cemre'nin yanına gitmeliyim." Gülesim gelirken, "Selam söyle." deyiverdim. Açık olan apartmanın kapısından kendimi dışarıya attım. Hava her zaman olduğu gibi hafif karanlıktı. Sabahın ayazı ise tenime çarpıyordu.

Telefonum montumun cebinde titremeye başladığında çıkartıp yanıtladım. Arayan kişi Ali'ydi. Kaşlarımı çatarken, "Bana bir saatini ver," deyip ekledi. "Seni istiyorum." Bu dediğiyle çatılan kaşlarımı düzeltip hafifçe gülümsedim. Ne yalan söyleyeyim hoşuma gitmişti. "Olur." deyip telefonu kapattım. Arkamda olan Ali'nin önüme geçmesine izin vererek mahalleden uzaklaşana kadar onu takip ettim.

Yaklaşık yirmi dakika sonra bir apartmanın önünde durdu. Hızla yanına gidip cevap bekleyen bakışlarımla ona baktım. O ise elimi tutup dış kapının yanındaki zillerden birine bastı. "Bir arkadaşımın evi rahat edersin, güvenilirdir." Apartmanın kapısı gürültüyle açıldığında içeriye girdik. Asansöre bindiğimizde ise Ali yedinci kata bastı. Asansörün kapısı kapandığında bedeniyle bedenimi sıkıştırıp, "Güzel bir gün geçirmek istiyorum, Işıl." dedi. Bu dediğine tepkim, "Nişanlınla görüşmeyecek miydin?" olurken ondan birazcık uzaklaştım. "Sen daha cazip geldin." dediğinde ise, "İşini fazla aksatıyorsun." demek oldu. Maksat ortamı yumuşatmaktı. O sırada asansörün kapısı açıldı.

Bir adam kapıda bekliyordu. Ali'den daha gençti. Aralarında konuşurlarken sırtımı duvara yaslayıp beklemeye başladım. Yorulmuş hissediyordum bu yüzden konuşma uzayınca daha fazla dayanamayıp, "Sende kalsaydın bari." dedim. Ali sinirle bana bakıp yeniden adama döndü. Elindeki anahtarları alarak gitmesini söyledi. O asansöre binerken Ali'yle bende eve giriyorduk. "Ben sana seve seve yeterim küçük hanım merak etme sen." dediğinde ise gözlerimi devirdim.

Çantamı ve montumu çıkartıp gelişigüzel kapının eşiğine bıraktım. Evde hoşuma gitmeyen ağır bir koku vardı ve bildiğimiz klasik bekar evlerinden biriydi. "İçecek bir şeyler getireyim, dolapta varmış bir şeyler." Ali mutfağa doğru ilerlerken üzerimdeki okul gömleğinin düğmelerini açmaya başladım. Sadece iç çamaşırlarımla kalmak istediğimden altımdaki eteği de çıkarttım. Ali elindeki biralarla yanıma geliyordu. Sevinçle, "İşte bu!" derken biraları koltuğun önündeki sehpanın üzerine bıraktı. O da üzerindekileri çıkartmıştı. Ali koltuğa yerleşirken bende pencereyi araladım. Soğuk bir anda tenime çarptığından ürpermiştim.

Biralardan birini alarak Ali'nin kucağına oturdum. Onun güzel bir yüzü vardı. Beyaz tenini renklendiren gözleri çok hoşuma gidiyordu. Kirpiklerinin gürlüğü ise bende onlara dokunma isteği uyandırıyordu. Tüm bunları düşünürken biramdan birkaç yudum aldım. Onun yakında evlenecek olması nedense moralimi bozmuştu.

"Evlendiğinde apartmandan taşınacaksın değil mi?" diye bir soru yönelttim ona. Elimdeki birayı alarak zemine bıraktı. Alayla karışık, "Ne o küçük hanım aşık mı oldunuz bana?" dediğinde elleriyle çıplak olan bacaklarımı okşamaya başladı. Saçlarımı geriye doğru yatırıp boynuna eğildim. Tenine küçük bir ısırık bıraktığım gibi hızla beni durdurup, "Çıldırdın mı sen?" diye bağırdı. Nişanlısının göreceğinden çekindiği için iz kalsın istemiyordu. Oysa ben daha fazlasını yapmak istiyordum.

"Dokun bana." deyip kendimi onun kolları arasına bıraktım.

 

Loading...
0%