Odamdan çıkarken kapı çalıyordu. "Ben bakarım!" diye içeriye doğru seslendim. Kapıyı açtığımda ise Ali elinde tamir çantasıyla birlikte karşımda duruyordu. O sırada koridorda babam göründü. "Gel Ali gel" deyip Ali'yi içeriye davet etti. "Banyodaki musluk su akıtmaya başlamış hanım fark edince bi bak istedim." Ali ve babam banyoya doğru ilerlerken kapıyı kapatıp bende içeriye geçtim. Annem televizyon izlerken çay içiyordu biraz sonra babamda gelmişti.

"Babanın çayını tazele." Annemin dediğini yaparak yarısı içilmiş ve soğumuş çay bardağını alarak mutfağa gittim. Raftan bir çay bardağı daha alarak her ikisini de doldurup yeniden içeriye geçtim. "Buyur baba." dediğimde babam elimdeki bardağı alırken, "Sağ ol kızım." dediği gibi televizyon izlemeye devam etti.

"Ali'ye de çay doldurdum götüreyim ben." Annem, "Ali senin yaşıtın da mı ismiyle sesleniyorsun!" diye köpürürken babam, "İyi düşünmüşsün kızım götür ver." dedi.

Elimde çayla banyoya doğru ilerlerken annemle babam atışmaya başlamıştı. Banyonun kapısı hafif aralıktı ve Ali eğilmiş musluğu tamir ediyordu. "Kolay gelsin." diyerek çayı havlu dolabının üzerine bıraktım. "Çay getirdim."

"Sağ ol." derken tepkisizdi. Dayanamayıp, "Ali bozuk musun bana?" diye sordum. Alet çantasından adını bilmediğim birkaç şey çıkardı. "İçeriye geç Işıl." Dediğini yapmayıp eğildiği için gözüken boynuna dokundum. "İz kalmış." dediğim gibi Ali hızla elimi iterek, "Yapma." dedi yalvaran sesiyle.

O ân ayak sesleri işittiğimden hızla geri çekilerek, "Afiyet olsun." dedim. Babam kapının girişindeydi. "Ali halledebildin mi?" Ali, babamla sohbet ederken bende odama ilerleyip ardımdan kapımı kilitledim. Anlaşılan annem yine babamı doldurmuştu. Bu durumu umursamayıp yatağa uzandım. Telefonumla uğraşırken dakikalar sonra gelen mesajı açtım.

Gelen mesaj Ali'dendi.

"Bu gece bana gel."

Mesajına cevap vermemiştim ama gideceğime emindim.

Bu yüzden hızla yataktan kalkarak dolabımı açtım. Kıyafetlerime göz atarken önü düğmeli olan ince kazağımı ve altıma giyeceğim salaş bir etek alarak dolabı kapattım. Geceye hızla hazırlanmayı planlarken içerideki hareketliliğin de bir an önce sonlanmasını diledim.

Saatler çoktan ilerlemiş gece yarısını geçmişti. Ev halkı derin uykuya daldığı gibi bende hareketlenmeye başlamıştım. Acele ederek hızla odamdan çıktım.

Kapıya doğru ilerlerken sessiz olmaya çalışıyordum. Sonunda evden dışarı çıktığımda ise dış kapıyı ardımdan yavaşça kapatıp derin bir nefes aldım. Merdivenleri inerken Ali'ye mesaj atıp atmamayı düşünsem de hiçbir şey yapmayarak sadece kapıyı tıklatıp sessizce bekledim. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Geleceğime eminmiş gibi yüzünde çarpık bir gülümseyiş vardı. Kolumdan tutarak beni sertçe içeriye çekti. Bedenine çarpan vücudumla birlikte kapıyı hızla kapatıp dudaklarıma yapıştı. Dudakları arzuyla dudaklarımı istila ederken bir anlığına duraksayıp, "Bu gece seni öyle bir sikeceğim ki beni kışkırtmak ne demekmiş göreceksin!" derken kendimi çoktan onun kollarına bırakmıştım bile...