@kitaptakiokyanus
|
GİRİŞ
_____________________________________________
"Seni mum ışığıyla arar gibi aradım .
Ama ışığım yetersizdi , bulamadım."
______________________________________________
Tam gökyüzünün ortasındaki güneş , küçük kızın sarı bukleli saçlarının bir kısmı parlatıyordu. Pembe kabarık etekli elbisesiyle prensesler gibi olmuştu .Bu gün çok özenli bir şekilde hazırlamıştı kendisini , annesi.
Ahenk 'in bu gün altıncı yaş günüygü.
Elbisesiyle uyumlu pembe sandaletlerini de giymişti , koşa koşa bahçede Çağlar 'ı arıyordu .
Çağlar ! Çağlar!
Burada olmadığına göre arka bahçede olmalıydı.
Küçük kız arka bahçeye doğru yürüdü ve karşısında , turuncu bisikletinin zincirini tahmir etmeye çalışan Çağlar 'ı gördü.
Sekiz yaşındaydı Çağlar , oldukça zeki bir çocuktu . İçinde hep Okula gitme isteği olurdu sonunda bu isteğini elde edebilmişti . Okula yeni başlamasına rağmen hemen okuma yazmayı çözmüştü .Sürekli hikaye kitapları bitirip Ahenk 'e okuduğu kitapları anlatırdı.
"Ne yapıyorsun?" Dedi Ahenk.
"Bisikletimin zinciri sürekli çıkıyor onu düzeltmeye çalışıyorum."
"Babama söyleyelim o yapabilir."
Biraz daha uğraştı Çağlar , elindeki çubuk sayesinde zinciri yerine yerleştirebilmişti ancak elleri yağlanmıştı.
"Yaptım bile." Her şeyini kendisi halletmek isterdi Çağlar , bunu da kendisi yapardı elbet.
"Ellerin pis olmuş."
"Evet , şeyy bekle yıkayıp geleceğim ."
Koşarak evine gitti Çağlar . Annesi üç yıldır burada çalışıyordu , birlikte küçük ama güzel bir müştemilatta yaşıyordular. Lavaboda ellerini güzelce yıkayıp kurulduktan sonra odasındaki küçük pembe hediye paketini alıp dışarı çıktı.
"Çabuk geldin ."
"Evet , bu arada şey ."
"Ne ?"
"Sana hediye aldım , doğum günün için."
Ahenk otuz iki diş sırıtamadan edemedi .
"Hediye mii aldın ?"
Çağlar elindeki paketi Ahenk 'e uzattı.
"Hadi , açsana."
Ahenk pembe parlak paketi ortadan ikiye yırttı ve kağıda takılmış iki büyük
Kelebekli tokayı gördü.
Pembe tokalar dedi içinden hem de kelebek şeklindeydi .
"Teşekkür ederim çok güzel."
"İyi ki doğdun Ahenk ."
Yanakları al al olan Ahenk tokaları saçına takmaya karar verdi .
Yarım kuyruk olan saçında ki tokası ile oldukça tezat bir görüntü oluşturacağını önemsemeden tokaları basının iki yanınına çıtçıtladı.
"Nasıl olmuşum ."
"Güzel olmuşsun."
Oldukça mutluydu Ahenk , ileride mutluluğunun elinden kayıp gideceğinden habersiz.
"Misafirlerin gelmesine henüz henüz vakit varmış , annem izin verdi bahçede oynamama. Birlikte top oynayabiliriz diye düşündüm "
"Olur." Çağlar yine eve gitti ve futbol topunu getirdi. Ahenk onun oyun arkadaşıydı .Ona şut çekmeyi , top karşılamayı öğretmişti birlikte oynayabilirler diye.
"Topu kaçıran alır , o yüzden dikkatli atmalısın ." Dedi Çağlar.
"Tabiki de."
Birlikte arka bahçede top oynamaya başladılar. Çağlar , bahçe duvarlarının arkasındaki bir ağacın kıyısından sanki onları izleyen bir kadın takıldı. Umursamadan Ahenk 'in gönderdiği yamuk gelen topu tuttu ve tekrar Ahenk 'e yolladı.
Ahenk gaza gelip topa çok kuvvetli vurdu ve top bahçe duvarının dışına , Çağlar 'ın arkasına doğru gitti.
"Tüh , top gitti."
"Öyle atarsan gider tabii ."
"Ben alıyorum o zaman ."
"Hayır ben alırım."
"Hayır ben alacağım , hem atan alır dedin hem de benim yerime sen alacaksın ."
Koşa koşa bahçe kapısından çıktı Ahenk.
Uzun duvarın arkasına düşen topun yanına gitmek için kaldırımda yürüyordu. Ancak top orada değildi . Topun , geniş yolun karşısındaki kaldırım ile yol arasında olduğunu gördü . Villaların bulunduğu sakin bir sokaktı burası , çok fazla arabaların geçmeyeceğini bildiği için rahatlıkla yola çıktı. Koşarken pembe kelebek tokasısının birini düşürdüğünü fark etmedi.
Bir kaç dakika geçti Ahenk hala gelmedi . Uzun taştan duvarlardan hiç bir şey göremiyordu. Koşa koşa bahçe kapısından çıktı ve topun gittiği yönde durdu gözleri . Topu orada göremeyince karşı kaldırıma takıldı gözleri. Top oradaydı peki ya Ahenk neredeydi ? . "
Genç adam elindeki kitabı okumayı bıraktı , daha fazla okuyamadı .Sayfa elli bir ve elli ikinin arasına ayraç olarak bir kağıt parçası koydu ve ağır ağır kitaplığına yerleştirdi.
Doğum günü , turuncu bisiklet , kelebekli tokalar ve futbol topu.
Zihni adeta bu anahtar kelimeler ile ilgili alarm veriyordu.
Böyle bir şey mümkün olabilir miydi?
Arkadaşının önerisi ile pek tarzı olmayan türde bir kitaba başlamıştı.
Bu kitap henüz elli ikinci sayfaya gelmesine rağmen onu oldukça rahatsız hissettirmişti.
Bir kitapta , kendini okumak olabilirdi bu hissin adı.
Evet yaşadıkları ve şahit oldukları bu kitabın bir parçasıydı.
Hayır tüm bunlar bir tesadüf olabilirdi daha kötüsü de zihninin oyunu.
Anlık bir aydınlanma peşinde bir ihtimal getirmişti.
Neydi bu kitabın yazarının adı? Değişik bir ismi vardı.
Yerleştirdiği kitabı yerinden aldı ve yazarın ismine baktı.
"Perla Nill"
Bu kadının kim olduğunu öğrenmeliydi. Normal yöntemler ile ulaşmayı deneyebilirim diye düşündü.
Yazarın bir sosyal medya hesabı olmalıydı. Telefonunu eline alıp hemen Instagram hesabına girip adını arttı.
Çok fazla uğraşmadan hesabı buldu ve hesabın ona ait olduğuna emin oldu .
Sadece beş tane fotoğraf paylaşmıştı ve profil resmi dağil hiç bir karede kendine ait resmi yoktu . Buna rağmen iki yüz yetmiş binli takipçi sayısından tutulan bir yazar olduğu anlaşılıyordu.
Buradan ulaşamazdı , bu gizemli kadın hakkında daha fazla bilgi bulmalıydı.
_______________________________________________
Bölüm sonu 💗 oy ve yorumlarınızı esirgemeyiniz. 🙋🏻♀️
Not :ilk kurgum , daha önce yazma deneyimim olmadı umarım kurguma bir şans verip beğenirsiniz.
|
0% |