Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2.- Portal Ve Akademi

@kitapvegece_prensi

 

" Hey uyan artık. Geç kalacağız. Hadisene."

 

Yatağımın ucunda bir ejderha vardı bir an rüya sandım fakat ejderha tekrar "uyan" diyince gerçeğe döndüm. Bugün akademi denilen yere gitmek zorundaydım. Zorunluluklar, zorunluluklar...

 

"Hadi seni uykucu akademidede her gün böyle yapamazsın."

"Farkında isen saat daha dört ve ben toplamda bir saatten az bir uyku çektim. Sen gelmiş bana tembel diyiyorsun."

"Hadi hazırlan geç kalamayız."

"Peki bekle hazırlanıyorum."

Ejderhanın hiç özel alana saygısı yoktu ben üzerimi değistirecektim ve o orada öylece beni izliyordu. Tartışmaya girmek istemediğimden bende lavaboya gittim ve üzerimi orada değiştirdim. Çıktığımda ejdercik gülmeye başladı.

    

"Ne var, komik olan da ne?"

"Koskoca akademiye böyle özensiz gitmek için hazırlanman gayet komik." Dedi ve biraz daha güldü.

"Eğer bana tam olarak nasıl bir yere gideceğimi anlatsaydın bende oraya göre giderdik bir kere."

"Peki, peki haklısın ama yapabileceğim bir şey yok seninle çok geç tanışabildik. Ama her neyse böyle gidelim. Orada sana uygun bir şeyler buluruz."

"Oraya tam olarak nasıl gideceğiz."

"Komidinin üstünde bir şişe duruyor. Onu alacaksın ve içmeden önce benim sana söylediklerimi aynen söyleyip şişeyi öyle içeceksin. Sakın ola bir kelimeyi bile yanlış söylemeye kalkma. Aylarca farklı yerlerde seni arayamam."

"Ben çok meraklıydım zaten kaybolup senin beni bulmanı beklemeye."

"Bana laf yetiştirmeye çalışacağına al şu iksiride hemen gitmeye bakalım."

"Sende hiç beklemeye gelmiyorsun minik ejdercik."

"Bana ejdercik deme. Benim bir adım var, drago. Ben sana insancık! Desem hoşuna gidermiydi ölümlü yaratık."

"Sen sanki ölümsüzsün. Dünyada her canlının bir sonu vardır ama neyse. Hadi artık ne söylemem gerektiğini söyle, Burası beni boğmaya başladı."

"Peki. Şimdi ben ne söylersem onları söyliyceksin tamamı. Harfi harfine. "

Tamam anlamında başımı salladım. Onu dikkatle ve ilgiyle dinliyordum çünkü bilmediğim bir evrende kaybolma fikri aşırı derecede korkutucuydu. Ejderha, yani drago biraz duraksadı en sonunda kelimeleri söylemeye başladı.

"Nouselandda yoktur güçsüzlere yer. Vazgeçersen eyer boylarsın denizin dibini bir daha hiç var olmamak üzeri. Ben oraya aitim ey kutsal ruh bunu anla ve al beni kutsal topraklara."

  

Dedikleri açıkçası çok saçmaydı fakat önce söylediklerini kelimesi kelimesine tekrar ettim, ya da ben öyle sanıyordum, sonra ise şişeden bir yudum aldım. Drago meraklı gözlerle bana bakıyordu. Biraz zaman geçti ve başım dönmeye başladı. Sonrasında görüş alanım bulanıklaştı.

   

Tekrar gözlerimi açtığımda düşüyordum. Bir çığlık attım. Resmen sonsuzluktaydım, sonu görünmeyen bir yerden düşüyordum. Ve sanki bunu günlerdir yapıyormuş gibi, çünkü vücudumu hisstemiyirdum. Birden ayaklarım sihirli bir şekilde yere değdi. Her şey yavaş yavaş netleşmeye başladı ve en sonunda gözlerim tamamen açıldı.

 

Etraf çok kalabalıktı ortada benim ile beraber yaklaşık on beş, yirmi tane çocuk dikiliyordu. Arkada ise bir sürü genç bize garip bir biçimde bakıyorlardı. Tam önümüzde ise öğretmen diye tahmin ettiğim insanlar dikilmiş bize bakıyorlardı. En sonunda en önde durmuş orta yaşlarda bir kadın konuşmaya başladı.

 

"Değerli öğrenciler, değerli taşıyıcıları ve sevgili meslektaşlarım. Bugün burda Nouseland Akademisi'nin tam 18. Eğitim yıl dönümüne başlamaktayız. Aynı zamanda bu sene farklı bir şekilde dünyadan gelmiş ve belkide hiç nouserlarını tanımayan taşıyıcılar bulunmakta. Hepsi akademimize hosgelmis bulunmakta. Hepinize mutlu ve başarılı bir eğitim yılı dilemekteyim. " Büyük ihtimalle müdüre olan kadın son kelimesinin söyler söylemez büyük bir alkış koptu. Herkez çok mutluydu. Sadece yanımda dikilen bir kaç kişide bende olduğu gibi ufak bir telaş vardı.

 

"Üst düzey sınıflar zaten nereye gideceklerini biliyorlar. Yeni başlayan öğrencilerimiz içinse öğretmenler teker teker adlarını okuyarak sizi gurupları ayıracaklar ve size rehberlik edecekler. Her şeye zamanla alışacaksın. Hayatta kalmaya çalışın. İyi şanslar."

 

Müdüre sözlerini bitirir bitirmez ortam büyük bir sessizliğe büründü. Sessizliği beraberinde korku ve endişeye takip etti. Bu lanet okula neden gelmiştik. Bir okulda ölme şansımız nasıl olabilirdi ki. Fakat bunları düşününce aklımdan çıkardığım en önemli şey aklıma geldi. Normal olan neydi ki, zaten buraya garup yollarla gelmiştim. Bir ejderhayla konuşmuş ve bir portaldan geçmiştim. Daha neler olabilir çok merak ediyordum.

 

Etraftaki bizden büyük olduğunu tahmin ettiğim kişiler dağılmaya başladı. Benim olduğum gurubun yanına ise bur kadın geldi. Büyük ihtimalle bu kadın bir öğretmendi. Yüksek sesle ve herkezi. Duyabileceği şekilde konusmay başladı:

 

"Sevgili Nouseland Akademisi öğrencileri okulumuza hepiniz tekrar hoşgeldiniz. Ben nouser'ını tanıma dersinize girecek olan öğretmeniniz Merisa. Şimdi sizleri guruplara ayıracagım isimlerini saydıklarım birer gurup oluşturacaklar ve eğitim yılını bu sınıflarla beraber tamamlayacaklardır. Gurup oluşturduktan sonra ise siz eders programlarınızı sunulacak ve ilk derslerinize girmeye başlayacaksınız. Bu sene sayımız az olduğu için sadece 2 sınıfımız olacak. Lütfen herkez isimlerini kaçırmadan dinlesin.

 

"1. Gurup isimlerini saydıkları lütfen sağ tarafıma doğru dizilsin: Ayaz, Elisa, Cyrus, Dalya, Aoron, Alin, Alçin ve Kamer. Birinci gurup aynen bu şekilde geriye kalanlar ikinci gurup olsada yinede bir yanlışlık olmaması adına isimleri yine okuyacağım."

 

Öğretmenin isimlerini saydığı tüm öğrenciler öğretmenin yanında sıra olmuştu. Yanımdaki öğrencilere baktım bir sürü farklı fiziksel özelliklere ve belkide bir sürü farklı düşüncelere sahip bir kaç öğrenci ile zaman geçirecektim. Bu garip bir tecrübe olacaktı özellikle bu şartlar altında.

 

"2. Gurup: Drake, Almila, Davin, Talya, Esila, Adrian, Afra. Sınıflar bu şekilde 1. Gurup lütfen Profesör İsadora'nın peşinden gidin" dedi ve bahşettiği profesörü gösterdi. Ve konuşmaya devam etti. "2. Gurup lütfen sizde beni takip edin."

 

Öğretmen, belkide bu okulun deyimiyle "profesör" yürümeye başladı ve benimde içinde bulunduğum gurup, yani ikinci gurup profesörü takip etmeye başladı. Kimse bur biriyle konuşmuyordu. Buradakilerin birbirini tanıdıkları bile şüpheliydi.

 

Genel olarak beyaz kenarlarında altın rengi motifler bulunan bizim orada olsa saray olarak adlandırılabilecek, fakat burada bir akademi olan yapının içine doğru profesörü takip ettik. Koridorlar büyüktü ve her koridorda başka odalara açıdan başka kapılar vardı. Bir merdivenden yukarı doğru çıktık. Bu katta her kapının yanında "... sınıfı" yazıyordu. Profesör "Nouser ile uyum dersi" yazan kapının orada durdu. Kapıyı iteleyerek açtığında ise öğrenciler ile birlikte yavaş yavaş odaya doğru ilerledik.

 

Benimle beraber herkez odaya göz gezdirmeye başlad3ılar. Oda büyük ve ferahtı. Yaklaşık on kadar sıra vardı. Sıraların arasında dairesel ve çiçek şeklinde ilan motifler vardı. Büyük ihtimalle bir amaca hizmet ediyorlardı, illaki öğrenecektik.

 

En sonunda profesör sınıfın en önünde bulunan kürsü tarzı fakat bir az daha geniş olan yerin arkasına geçti ve dikkat çekmek için öksürerek herkez ona bakana kadar sessizliği sağladı ve tüm gözler ona çevrilince konuşmaya başladı. "Lütfen herkez bir sıraya otursun çünkü artık okuldayız ve ben birazdan sizinle tanışma faslı yapıp bitirince hemen dersime başlamak istiyorum." Dedi.

 

O sözlerini bitirince herkez bir sıraya oturmaya başladı önüne dizilmiş beş sıra sonra minik bir koridor sonra yine beş sıra vardı. Benise bana en yakın olan ve cam kenarında olan üçüncü sıraya geçerek oturdum.

 

 

 

 

Loading...
0%