@kitsudaphne
|
YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.
"Gölgeler içinde kaybolmadan, ışığa ne kadar yakın olduğunu unutma." — Umbra Sözü Akademi, büyüleyici bir ihtişamla karşımdaki manzarayı gözler önüne serdi. Her detay kusursuz bir özenle işlenmişti; mermer zeminler ve parıldayan camlar, okyanusun enginliğine açılan bir tablo gibi duruyordu. Giriş kapısının hemen karşısında iki büyük merdiven yukarı doğru kıvrılarak belirsiz bir yere doğru yükseliyordu. Merdivenlerin tam ortasında ise birbirine zıt duran iki ay heykeli bulunuyordu; biri gölgede saklanırken, diğerinin ışığı altında bir denge oluşturuyordu. Heykelin altındaki yazı, soğuk mermerin üstünde yankılanan bir gerçeği fısıldıyordu: "Memento Mori." "Ölümlü olduğunu unutma." "Latince," diye mırıldandım. Bu kelimeler, içimde yükselen tedirginliğin yankısı gibiydi. "Öyle," dedi yanımdaki bilge bir ses. "Burada birçok dil öğrenme fırsatın olacak. Kendini geliştirmen için her türlü imkan sağlanacak. Unutma, bilgi, her şeyin üstündedir. Zihnini eğit, duygularını kontrol etmeyi öğren. Ve en önemlisi, dinlemeyi bil. Tanrı, boşuna iki kulak ve bir ağız vermedi. Eğer dinlersen, sana öğreteceğim çok şey var." Akademinin ne tür bir yer olduğunu hâlâ anlamıyordum, ama gördüğüm her şey beni daha da büyülüyordu. Koridorlarda dolaşan öğrenciler, şık ve pahalı giysiler içindeydiler, her biri kendi dünyasında, bir hayalin peşinde gibiydi. Bir süre sonra Chloe ile duş ve tuvaletlerin bulunduğu bölüme vardık. "Sana birazdan yeni kıyafetler ve iç çamaşırları getireceğim, Lucia. Üstündekileri atabilirsin," dedi. Üzerimdeki sıradan tişört ve şortun bu ihtişamlı dünyaya ne kadar aykırı durduğunu o an fark ettim. Başımı sallayıp teşekkür ettim. Chloe ayrılırken, ben de duş kabinine yöneldim. Giysilerimi çıkarmadan önce, arkamda beliren iki kız dikkatimi çekti. Biri, hafif alaycı bir sesle konuştu, "Demek yeni kız sensin." Diğeri sırıtarak ekledi, "Hoş geldin, ufaklık." "Burada ne yapıyorsunuz?" diye sordum, ama cevap vermek yerine kahkahalarla güldüler. O sırada yanlarına turuncu saçlı bir çocuk geldi. Yüzümü inceledikten sonra diğerlerine döndü, "Yalnız, çok güzel," diye güldü. "Kapa çeneni, Aurelius!" diye çıkıştı Liz adındaki kız. Sonra bana döndü. "Bakalım, gerçekten yetenekli misin?" dedi. Ne olduğunu anlamadan beni kabine itti. Bir tık sesiyle kapı kilitlendi. Kalbim hızlandı. Burada hiçbir şeyin sıradan olmadığını hemen anladım. Su aniden açıldı ve hızla yükselmeye başladı. İçimde bir paniğin dalgalandığını hissettim ama sakin olmaya çalıştım. Bu kesinlikle bir sınavdı, ama neden burada ve şimdi? Su hızla bileklerime kadar yükseldi. Kapıyı açmak için çabaladım, ama kilit sıkışmıştı. Yükselen suyun soğukluğu, tenime işliyordu. Sakin kalmak zordu, adrenalin düzeyime rağmen odaklandım. Nefesimi düzenlemeye çalıştım ve gözlerim tavandaki havalandırma kapağına takıldı. Çıkış yolu orası olmalıydı. Hemen duş başlığını söktüm. Ellerim kayıyordu ama tutunmayı başardım. Tavandaki kapağı sökmeye çalışırken su, göğüs hizama kadar yükselmişti ve hareket etmek daha da zorlaşıyordu. Sonunda kapağı açmayı başardım. Kendimi yukarı çekip nefes aldığımda, su neredeyse tavana kadar ulaşmıştı. Dar tünelin içinden geçerken içimde korkuyla karışık bir rahatlama hissettim. Kaçmayı başarmıştım. Havalandırma tünelinde ilerlerken, buranın normal bir yer olmadığını daha da iyi anladım. Akademi, beni sürekli test edecekti. Her adım bir ders, her olay bir sınavdı. Tünelin çıkışına ulaştığımda, aşağıya atladım. Ayaklarım titreyerek yere değdiğinde derin bir nefes aldım. Esther bir anda karşımda belirdi. "Yeteneklisin, seni bulmamız iyi oldu," dedi soğuk bir gülümsemeyle. Gözlerindeki ilgi, burada başka şeylerin döndüğünü gösteriyordu. Liz, Ivy ve Aurelius sessizce yanımdan geçerken, aralarındaki yakışıklı bir çocukla göz göze geldim. Bana bakışlarında tuhaf bir merak ve ilgi vardı, sanki buradaki varlığım onun için yabancı değildi. Yakışıklı çocuk ve diğerleri yanımızdan ayrılırken, Chloe'ye döndüm. "Bu neydi şimdi?" diye sordum, sesimdeki şaşkınlığı gizleyemeyerek. "Üzgünüm," dedi Chloe, hafifçe titreyen bir sesle. "Bu sadece... bir karşılama sınavıydı." Akademinin ne tür bir yer olduğunu hâlâ anlamış değilim. Buraya gelmek bir hata mıydı? "Karanlık her zaman bir tehdit değildir; bazen, en büyük sınavları gizler." — Umbra Akademisi duvar yazısı. |
0% |