Yeni Üyelik
29.
Bölüm
@kitsudaphne

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

"Kendi karanlığının içinde kaybolmaya başladığında, seni aydınlığa çekecek kişi asla beklediğin olmayabilir." —Anonim

O hafta dövüş eğitimlerinden sonra hepimiz Pedro ile alıştırma yaptık. Cuma günü hazırlıklar bittiğinde bize başarılar dileyip sabah 7.30’da akademi avlusunda bizi bekleyeceğini söyleyip sınıftan çıktı.

Eşyalarımı toplamak için sırama ilerlerken Liz’in sesi duyuldu. "Hemen gitme, ufaklık. Takım liderini seçeceğiz."

Cevabım, istemeden hızlıca ağzımdan döküldü: "Kim olduğu belli değil mi?"

Lucas’ın yan gülümsemesi, cevabı zaten bildiğini gösteriyordu. Bakışları bir an olsun benden ayrılmadı. "Kim olduğunu düşünüyorsun, Lucia?" diye sordu, bakışları üzerimde gezinirken içimde bir ürperti hissettim.

"Sen değil misin?" dedim, içimden gelen bir dürtüyle.

Gülümsemesi yavaşça yüzüne yayıldı. Bu sırada Liz’in öfkesi gözlerinden okunuyordu. Lucas, gözlerini benden ayırmadan Liz’e döndü: "Oylamaya geçelim," dedi, sesindeki sabırsızlığı saklamadan.

Lucas’ın bu sözüyle Liz ve Ivy harekete geçti. Ivy bir kâğıt ve makas çıkardı, Liz de kâğıttan altı eşit parça kesti ve bize dağıttı. "Herkes lider olarak düşündüğü kişinin adını yazsın. En çok oy alan lider olur. Kendi adınızı yazmak yasak."

Kâğıt parçasını aldım ve sırama geçerken Lucas’ın bakışlarını hala üzerimde hissettim. Çantamdan bir kalem çıkardım, birkaç saniye düşündükten sonra kâğıda ismi yazıp Liz’e verdim. Herkes bitirdiğinde Liz, kâğıtları açıp okumaya başladı.

"Lucas, Lucas, Lucas..."

İsimler okunurken Lucas’la göz göze geldik. O her zamanki kendinden emin, alaycı bakışıyla beni izliyordu. Sonra birden ismimi duyduğumda irkildim.

"Lucia mı?" Liz’in sesi şaşkındı. Lucas ise sanki bu anı bekliyormuş gibi sakin bir şekilde bana bakıyordu.

"Devam et, Liz," dedi, alaycı bir tonda.

"Lucia... Lucia..."

Liz, bana öfkeyle bakarken odanın atmosferi bir anda değişti. Lucas’ın gözlerinden başka bir planın işlediği belliydi. Liz, Aurelius ve Marino’ya dönüp çıkıştı: "Ona mı oy verdiniz?"

Aurelius sırıtarak omuz silkti. "Çok tatlı ve güzel. Kendime engel olamadım," diye cevapladı.

Lucas’ın yüzü bir an için sertleşti, gözlerinde hafif bir kızgınlık belirdi. Aurelius hemen toparlandı. "Affedersin, Lucas," diye mırıldandı, pişmanlığı açıkça belli oluyordu.

Marino ise sessizdi, ama Lucas’la göz göze geldiğimde bu olayın onun planının bir parçası olduğunu anladım. Ivy, durumu anlamaya çalışarak, "Yani, iki lider mi var?" diye sordu.

Cevap Lucas’tan geldi: "Öyle görünüyor."

"Ben istemiyorum," dedim, kararlılığımı belli etmeye çalışarak. Ama Lucas çoktan bir cevap vermişti. "Bu konuda fikrini değiştirmen gerekiyor Lucia."

"Zorla mı?" diye sordum, içimde bir şeylerin değiştiğini hissederek.

Lucas, ayağa kalktı ve yanıma gelerek eşyalarımı toplamaya başladı. Çantamı sakin bir hareketle alıp omzuna astı. "İki lider olarak kaydet Liz. Biz Lucia ile bu durumu özel olarak konuşacağız."

"Özel" kelimesini duyunca Liz'in yüzü kıpkırmızı oldu, ama Lucas onu umursamadan kolumu nazikçe tutarak beni dışarı çıkardı. Asansöre bindiğimizde sessizdi. Odaya doğru ilerlerken bir an duraksadım ve elimi çekip sert bir şekilde ona dönüp baktım.

"Odama gelmiyorsun," dedim kararlı bir sesle. Artık aramızdaki durumu netleştirmeden bana böyle davranmasına izin vermeyecektim.

Lucas bir kaşını kaldırdı, hafif bir gülümseme dudaklarında belirdi. "Ciddiyim, Lucas. Ne konuşacaksan burada söyle ve sonra beni yalnız bırak."

"Peki, Lucia. Ne istediğini söyle, ben de uygun bulursam yerine getiririm." Sesi sakin olsa da hafif bir uyarı tonu taşıyordu.

"Lider olmak istemiyorum. Seni zaten lider olarak görüyorlar. Bu ısrarın neden?" diye sordum, doğrudan gözlerine bakarak.

Lucas’ın yüzü birden ciddileşti. Gözlerinde derin bir anlam vardı. "Sen zaten bir lidersin, Lucia. Ama henüz bunun farkında değilsin."

Çantamı bana uzattı, bakışları hala üzerimdeydi. "Eş lider olacağız. Ve bir de… gerçek Lucia’yı açığa çıkarmanı istiyorum. Şu anki sakin, kontrollü Lucia değilsin. İçindeki güç bir gün ortaya çıkacak."

Bir adım yaklaştı, nefesi yüzüme değdi. "İşte o zaman tamamen kendin olacaksın. Ve her şey değişecek."

Bu sözler üzerine söyleyecek bir şey bulamadım. Çantamı alıp kapıya doğru yürüdüm. Tam odama girmeden önce Lucas arkamdan seslendi: "Yarın görüşürüz, S."

Kapıyı kapatırken içimde bir şeyler kıpırdandı. Belki Lucas haklıydı, belki de kendimi gerçekten tanımaya başlamalıydım. Ama bunun ne zaman ve nasıl olacağını zaman gösterecekti.

"Kendimi bulduğum bir an olacaktı ve o an her şey değişecekti." —Lucia

 

Loading...
0%