Yeni Üyelik
48.
Bölüm
@kitsudaphne

EK SAHNEDİR.

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

(Lucas)

"Ne var, Lucas?" diye sordu Pedro, yüzünde kibirli bir ifade vardı. Her kelimesi içimdeki öfkeyi biraz daha körüklüyordu. O alaycı gülümsemesi, söylediklerini adeta bir meydan okumaya çeviriyordu. Ama bu, benim dünyamdı, benim oyun alanım.

Güçlüydü, fakat benimle boy ölçüşecek kadar değil. Bakışlarımız çarpışsa da, onun karşıma çıkma cesareti nafileydi. O, benim dengim değildi. "Lucia’ya bir daha bu kadar yaklaşacak olursan, Pedro…" Sesim soğuktu, gözlerimdeki tehdit ise su yüzüne çıkmıştı. "Bu konuşmamız iyi sonuçlanmayacak."

Pedro'nun kaşları hafifçe havaya kalktı, ama alaycı tavrı hâlâ oradaydı. Beni hafife alıyordu. "Seninle uğraşacak vaktim yok, Lucas," dedi kendinden emin bir sesle. "Burada olmamın tek sebebi Lucia’nın iyiliği." Gözleri kapıya kaydı, bu hareketi içimdeki öfkeyi daha da ateşledi. "Onun için en iyisini istiyorum."

İçimden soğuk bir kahkaha attım, ama dışarı vurmadım. "En iyisi mi?" Başımı hafifçe yana eğdim, onu daha yakından inceleyerek. "Sana neyin en iyi olduğunu gösterebilirim, Pedro. Ama şunu unutma, Lucia’yla ilgili aldığın her kararın, attığın her adımın bedeli olacak." Sözlerim etrafımızda yankılandı. Pedro, gözlerime meydan okuyan bir bakışla karşılık verdi, anlamamakta ısrarcıydı.

Bir adım daha yaklaştım, ona doğru. "Lucia’ya yaklaşmayı bırak, Pedro." Sesim bu kez bir fısıltı gibiydi, ama içinde tehdit gizliydi. "Çünkü ona dokunacak kadar ileri gidersen, seni yakacak olan benim öfkem olur."

Pedro’nun ifadesinde bir tereddüt belirdi, ama geri adım atmadı. Cesaretini takdir etsem de, ne kadar düşüncesiz olduğunu düşündüm. Ona dersini vermek kaçınılmazdı.

"Onu mahvedeceksin," dedi Pedro, sesindeki sahte sakinlik neredeyse tırmalıyordu.

Derin bir nefes alıp başımı yavaşça salladım. "Hayır," dedim usulca. "Onu ancak senin gibiler mahveder, Pedro. Ben ise onu koruyorum. Bizim aramızdaki bağı asla anlayamazsın. Lucia, benim gibi kimseyi sevmeyecek, bunu sen de biliyorsun."

"Sen?" dedi, Pedro ve gözlerindeki şüpheyle dudak büktü. Kabul etmek istemiyordu.

"O, benim için her şeyden değerli," dedim sessizce. "Biz birbirimize aitiz. Ve onunla arama girecek her şeyi, herkesi ezer geçerim. Seni de… bunu aklından çıkarma."

O sırada Chloe dışarı çıktı, sessizce Pedro’nun önünde durdu. Pedro’yla son bir kez bakıştık; gözlerimiz sözlerden daha fazlasını dile getirdi. Bu, aramızdaki savaşın açıkça kabulüydü.

Chloe ve Pedro uzaklaşırken, sessizce onları izledim. Sonra Lucia’nın odasına doğru ilerledim, adımlarım sessiz ama kararlıydı.

Kapıyı açtığımda, gözlerim ona kilitlendi. Odayı saran loş ışık altında, Lucia’nın gözleri bana dönüktü. Bakışlarında bir korku vardı, evet, ama o korkunun ardında başka bir şey saklıydı: özlem. O özlemi fark ettiğimde içimde bir şeyler kıpırdadı. Pedro’nun varlığı, tüm o gerilim arka plana çekildi. Çünkü sonunda Lucia, beni istiyordu. Kayıp cennetim—şimdi tamamen benimdi. Ve bu gerçek asla değişmeyecekti.

Loading...
0%