Yeni Üyelik
49.
Bölüm
@kitsudaphne

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.

 

"Sen benim tatlı işkencemsin, Lucia. Bana verdiğin her acıyı sevmekten vazgeçmeyeceğim." — Lucas

(Lucia)

Kapı kapanır kapanmaz, Lucas hızla yanıma geldi ve beni kollarının arasına aldı. O tanıdık sıcaklık... nasıl da özlemiştim. Burnunu boynuma gömüp derin bir nefes aldı, kokumu içine çekti. Ardından hafifçe geri çekilip, çenemi elleriyle kavradı.

"İyi misin?" Sesi yumuşaktı, ama içindeki gerilim hissediliyordu.

"Evet... seni görmek iyi geldi," diye fısıldadım.

Gözlerimdeki kırgınlığı fark etti ve yüzüne acı dolu bir ifade yerleşti. "Lucia," dedi, "Üzgünüm. Sana neden böyle olduğunu tam olarak açıklayamam, ama seni yalnız bırakmayı hiç istemedim."

Ona bakarken gözlerimde derin bir anlam vardı. İçinde gizlediği bir şeyler olduğunu biliyordum, ama gitmesi gerekmese beni asla bırakmayacağını da hissediyordum. "Bir daha yanımdan ayrılma, benden uzaklaşma," dedim kararlı bir sesle.

Dudaklarında hafif, çekici bir gülümseme belirdi, bakışları koyulaştı. "Demek beni özledin," diye fısıldadı. Elleri ellerime uzandı, nazikçe tutup dudaklarına götürdü. Bir an için ciddileşti. "Seni bu karmaşadan uzak tutmayı o kadar çok isterdim ki."

Bakışlarındaki derinlik, yaklaşan bir fırtınayı haber veriyordu. "Bir gün her şey sona erdiğinde, sana sadece huzur vereceğim, mutluluğu getireceğim."

"Lucas..."

Adını söylememle yüzündeki sert ifade beni durdurdu. O an… ne olduğunu anlamadım. Yanlış bir şey mi yapmıştım?

(Lucas)

Gerçek adımı bilmiyordu. İlk kez bu durum beni rahatsız etti. Ama henüz Lucia’nın kim olduğumu öğrenmesine gerek yoktu; neler yaptığımı ya da onun için neleri göze alabileceğimi de… Gözlerim onun eşsiz güzelliğinde kaybolurken içimdeki öfke yükseldi. Eduardo büyük bir hata yapmıştı; Lucia’yla beni tehdit edemezdi. Şimdilik onun kadar güçlü olmayabilirim, ama Lucia... O benim gözbebeğimdi, ilk ve son aşkım. Onun için gerekirse bir cehennem yaratır, Eduardo’yu o cehennemde hapsederdim.

"Pedro hâlâ yanında..." diye fısıldadı Lucia. Sesi hafifçe titriyordu. Kirpikleri korkuyla titreşirken, içimdeki öfkenin büyüdüğünü hissettim.

"Ondan danışmanım olmasını istedim." Bu sözler damarlarımdaki öfkeyi alevlendirdi. Beni daha önce hiç böyle zorlamamıştı. "Neden?"

Elim boynuna doğru kaydı. Nabzı parmaklarımın altında hızla atıyordu. Ona çok yakın olmama rağmen... içimdeki kıskançlığı kontrol edemiyordum.

"Lucas?" dedi. Sesi şaşkınlıkla korkunun ince bir çizgisindeydi.

"Gerçekler, Lucia. Sadece gerçeklere ihtiyacım var. Ve sen söz konusu olduğunda yalnızca gerçekleri duymak istiyorum. Şimdi bana cevap ver: Neden Pedro?"

"Bu dünyaya uyum sağlamak zorundayım," dedi, gözlerini kaçırarak. "Chloe gibi kırılganım. Ama Pedro… o güçlü. Duygularını kontrol edebiliyor."

"Edemiyor." Sesim daha da sertleşti. "Sana nasıl baktığını fark etmiyor musun?" dedim, damarlarımdaki öfkeyi zor zapt ederek. O, orman yeşili gözleriyle bana böyle masum bir ifadeyle baktığında ona dayanamıyordum. İçimi çektim. "Kim olduğunun farkında bile değilsin, S."

Eduardo intikamı planını Lucia'nın üzerine kurmuştu ve Lucia'nın hayatını yeniden şekillendirmek gerekiyordu. O, benim kayıp cennetim, tanrıçamdı… Ama bunu henüz bilmiyordu. Planımı uygulamak için zamana ihtiyacım vardı.

"Pedro’nun ilgisi beni rahatsız etmiyor. Ayrıca o, bana hiçbir şey yapmadı."

Lucia’yı belinden kavrayıp kendime çektim. Nefesi kesildi, ama içimdeki karanlığı kontrol etmeden ona dokunamazdım. Onu öpmeden geri çekildim. Henüz zamanı değildi.

"Eğer sana yakınlaşır ya da sen ona izin verirsen... onu..." dedim, dudaklarımın kenarında tehditkâr bir gülümseme belirdi. "Cümlemi bitirmemi istemezsin, tatlı işkencem."

Bu iki kelimeyle Lucia’nın bakışları değişti. O anki korku yerini başka bir şeye bıraktı; aşk ve teslimiyet. Gözlerindeki gördüğüm aşk ve teslimiyet, daha fazlasını istememe neden oluyordu. Onu kendime bağlamak istiyordum. Ama yapamazdım. O benim kaderden çalamayacağım en değerli varlığımdı. Bakışlarındaki sevgi ve masumiyeti izlerken dayanamadım, ve burnunun ucundan onu öptüm.

"Gerçekten tatlı işkencemsin, Lucia," dedim, sesimi kontrol edemeden. "Sana karşı koymak o kadar zor ki... Hele ki o masum bakışlarınla bana böyle baktığında..."

Alnımı onun alnına yasladım. O an, aramızdaki nefes bile ağır geliyordu.

"Sen benimsin, Lucia. Ne Pedro ne de başka biri seni benden alamaz. Bunu asla unutma. Pedro’nun danışmanın olmasına izin vereceğim, ama her adımını takip edeceğim."

Gözlerini kapattı. "Bu gitmeyeceğin anlamına mı geliyor?" diye sordu.

"Elimden geleni yapacağım, bebeğim."

Çenesini sıkıca kavrayıp kendime çektim. "Bana söz ver," dedim, sesimdeki kararlılık hissediliyordu. Kollarımda hafifçe titriyordu. "Pedro’ya yaklaşmayacaksın."

"Yaklaşmayacağım," dedi, sanki nefes verir gibi.

"Aferin, tatlı işkencem." Kulağına eğildim ve fısıldadım: "Yoksa, istemediğin sonuçlarla karşılaşırsın."

Aniden geri çekildiğimde gözlerindeki hayal kırıklığı ve beklenti beni memnun etti. Onun her hali beni büyülüyordu. "Nereye gidiyorsun?"

"Bir işim var. Sonra yanına döneceğim."

"Yanımda birinin kalmasına izin vermiyorlar." Sadece gülümsedim. İstediğimde herkes her şeyi yapmak zorundaydı. "Geleceğim, tatlı işkencem."

Loading...
0%