@kitsudaphne
|
EK SAHNEDİR. YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.
"Beni sen yarattın, Eduardo. Ama Diablo'yu kontrol edebileceğini sanıyorsan, büyük bir yanılgı içindesin. Karanlık seninle başladı, ama benimle sona erecek." — Lucas Oda sessizdi, ama zihnim hiç susmazdı. Az uyuyan bir adamdım; aklım sürekli geçmişin yankılarıyla doluydu. Karanlıkla harmanlanmış düşüncelerim, her daim içimde bir savaşa sebep oluyordu. Yanımda, Lucia huzur içinde uyuyordu. O, benim karanlık dünyamın tek aydınlık köşesi gibiydi. Ama huzur… O, çoktan geçmişte kalmıştı. Eduardo, yıllar önce içimdeki masumiyeti yok etmiş ve yerini bir gölgeye bırakmıştı. Karanlık, Eduardo'nun bana öğrettiği bir gerçekti. Ne kadar kaçmaya çalışsam da, o gölge hep benimle kalmıştı. Zihnimde Eduardo'nun sesi yankılanıyordu; karanlığın asla kaçamayacağım bir parçam olduğunu hatırlatıyordu. "Zayıflık senin en büyük düşmanın, Lucas. Eğer hayatta kalmak istiyorsan, ona asla izin vermemelisin." Eduardo'nun sert sesi hala hafızamdaydı. Küçükken bile, onun soğuk bakışlarının üzerimde olduğunu hissederdim. O bana savaşmayı öğretmişti; hem fiziksel hem de zihinsel savaşlar. Ama o zamanlar anlamadığım bir şey vardı. Bu savaş, sadece onun kurallarıyla oynanmıyordu. İlk kavgamı asla unutamam. Yerde yaralı yatarken, Eduardo'nun bana bakan soğuk gözlerini hatırlıyorum. Yüzümdeki acı gerçekti, ama onun gözlerindeki acımasızlık daha keskindi. "Kalk," demişti. "Eğer bir daha düşersen, seni kaldırmam." O anda karanlığı kabul etmeyi öğrendim. O küçük çocuk, o masum çocuk, orada yok olmuştu. Yerine Diablo doğmuştu. Eduardo’nun beni şekillendirdiği an işte buydu. Fiziksel değil, ruhsal bir savaştı bu. Eduardo beni yıllarca ilmek ilmek işlemişti. Şimdi ise Lucia'yı kontrol etmeye çalışıyordu. Ama bir şeyi gözden kaçırmıştı: Beni. "Beni sen yarattın, Eduardo," diye düşündüm. "Ama Diablo'yu kontrol edebileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun. Artık üzerimdeki gücün kalmadı. Karanlık seninle başladı, ama benimle sona erecek. Diablo'nun son hamlesini asla göremeyeceksin." Yanımda, Lucia derin bir nefes aldı. Onun varlığı beni sakinleştirmekten çok, daha da güçlendiriyordu. Onu koruma isteği, her şeyden güçlüydü. Lucia, Eduardo'nun zannettiği gibi benim zayıflığım değildi. Aksine, bana her şeyin üstesinden gelebileceğimi gösteren gücüm oydu. Eduardo'nun fark edemediği gerçek buydu. Lucia bana dokunduğunda, içimdeki karmaşa daha da belirginleşiyordu. Ama bu his, Eduardo'nun tahmin edemeyeceği bir güç haline gelmişti. Artık onun oyunlarını sezebiliyordum; adımlarını önceden hissediyor, nereye varacağını biliyordum. O, kendi planlarının peşinden giderken, fark etmeden kendi zayıflığını yaratıyordu. Yaptığı her hamle, onu biraz daha kendi sonuna yaklaştırıyordu. Artık onun kurallarıyla oynamıyordum ve Lucia’yı korumak için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Lucia ile olmak, alevlerin içinde yürümek, hatta onlarla dans etmek gibiydi. Ama bu ateş beni tüketmek yerine daha güçlü yapıyordu. Eduardo’nun Lucia’yı tehdit etmesi, onu kontrol etmeye çalışması, aslında kendini tehlikeye atmaktan başka bir şey değildi. Lucia benim her şeyimdi. Yanağına hafif bir öpücük kondurduğumda, onun bana doğru sokulması bu gerçeği daha da belirginleştiriyordu. Bu kız, benim kayıp cennetimdi. "Karanlığını ben bitireceğim, tatlı işkencem." Lucia’yı kollarıma aldım ve ona zarar gelmeyeceğine dair sessiz bir yemin ettim. Eğer bu, içimdeki karanlıkla yapacağım son savaşsa bile, onu koruyacaktım. "Karanlığı bana sen öğrettin, Eduardo. Ama şimdi kontrol edemeyeceğin bir güçle karşı karşıyasın." — Lucas |
0% |